NEDEN ?

https://plagiarism-turkish.blogspot.com


Yükseköğretimde Gözetim ve Denetim - Yasal Çerçeve ve Uygulamalar -
Devlet Denetleme Kurulu Raporu (2009) lütfen tıklayın
2547 sayılı Kanun’da öğretim elemanlarının disiplin suçlarına ilişkin yapılması düşünülen değişiklikler hakkında Bilim Akademisi’nin raporu (2016) lütfen tıklayın

14 Eylül 2007

Rahim Er - Üniversite hocaları (Haber Akademi)

Yine bir intihal olayı dolayısıyla üniversite hocalığı gündemde. İntihal kelimesi artık öğrenilmiş olmalı, ama bir kere daha tekrarlayalım, bir başkasının fikri çalışmasını kendininmiş gibi gösterme. Bir başka ilim adamının yazdığı makale veya eserin tamamını veya bir kısmını kendi imzasıyla yayınlama.

Akademisyenlerimizi üçe ayırabiliriz:
İlim adamları.
Tüccarlar.
Yok gibi yaşayanlar.

İlim adamları, kendi işleriyle uğraşırlar. Ortaya eserler koyarlar. Kürek mahkumu misali masa mahkumudurlar. Bunlardan bazıları dünyayı, ilmi gelişmeleri hakkıyla takip ederler. Bazıları türlü sebeplerden dolayı bu tarafı çok iyi şekilde yerine getiremezler. Yine de üniversiteyi, akademik hayatı bu bir avuç insan kurtarır.
Ülkemizde akademik unvan sahibi olanlar çokken eli öpülecek ilim adamları hayli azdır. Hatta bazen bunlar seslerini de duyuramazlar.

Tüccarlar:
Bunlar, ekrandan ekrana koşar, aynı lafları köpürte köpürte satarlar. Siyaset-medya-holding üçgeninde olağanüstü bir çabayla ter dökerler. Nerede danışman, nerede ne üyesi olduklarını artık kendileri bile şaşırırlar. Bir çoğu unvan sahibi fakat eser fukarasıdır. Çok kere ellerinde doktora çalışmalarından öte bir şey yoktur. Öğrenciler umurlarında bile değildir. Her türlü faaliyetlerinde kariyerlerini bir kırmızı plaka gibi kullanırlar. Akademik dünya, bunlar için kaymak tutar. Menfaatlerini kollamasını iyi bilen zeki kimselerdir. Çıkar umdukları kapıyı etekleyerek aşındırmaktan çekinmezler. Rüzgâr, nereden esiyorsa o tarafa koşarlar. Liberalse liberal, ilericilikse ilericilik, muhafazakârlıksa o. Derhal havaya girer yeni dönemin vitrin isimleri olurlar.

Yok gibi yaşayanlar:
Bunlar gölgede kalmışlardır. Varlıkları belli olmaz. Sanki saklanırlar. Ne tezleri vardır ne fikirleri. Nasılsa bir şeyler karalamışlardır. Onlarla ömür doldururlar. Kokmaz bulaşmaz, kimseye karışmazlar. Ha lise öğretmeni ha bunlar.

Üniversitelerimiz hızla artmakta.
Bir tarafta devlet...bir tarafta vakıflar üniversite açıyor. İyi de yapılıyor. Türlü faydaları var.
Ancak akademik dünya eski tas eski hamam. Şimdi yeni anayasayla birlikte üniversiteler daha da serbest hale gelecekler.
Şu türban problemi de biterse acaba üniversiteye dair ne gündeme gelecek?

YÖK’ün bu bakımdan büyük günahı var.
İlimle değil politikayla, demagoji ile uğraştılar.

Akademik hayatsa ya çöktü veya dejenere oldu. Bir avuç haysiyetli adam üniversiteyi nasıl kurtarsın? Sayıları da enerjileri de yetmez. Yeni üniversiteler açılıyor, hayırlı olsun. Ancak üniversitedeki akademik manzara da böyle.

Bu dev meseleye kim nasıl çare bulacaktır?
Üniversitenin kirlenmişlikten kurtarılması gerekiyor.

!

Türkiye yırtıcı, şaibeli, sahte ve fake dergilerde en çok yayın yapan 3. ülke

Predatory journals: Who publishes in them and why? - Selçuk Beşir Demir Dünyanın en prestijli dergilerinden biri olan Elsevier tarafınd...

Predatory journals: Who publishes in them and why?

.....................................................................


...
...
...

* Rastgele Yazılar




.