NEDEN ?

https://plagiarism-turkish.blogspot.com


Yükseköğretimde Gözetim ve Denetim - Yasal Çerçeve ve Uygulamalar -
Devlet Denetleme Kurulu Raporu (2009) lütfen tıklayın
2547 sayılı Kanun’da öğretim elemanlarının disiplin suçlarına ilişkin yapılması düşünülen değişiklikler hakkında Bilim Akademisi’nin raporu (2016) lütfen tıklayın

16 Eylül 2007

Prof. Dr. Rıdvan Karluk - Üniversitelerimizde İntihal (Bilimsel Hırsızlık) Olayları ve Bazı Gerçekler (Sakarya Gazetesi)

Hürriyet Gazetesi'nde 12 Eylül 2007 tarihinde yayınlanan "intihal suçlamaları üniversiteleri böldü" başlıklı haber, üniversitelerimiz açısından çok önemli olup, üniversitelerimizdeki intihallerin (bilimsel hırsızlık) uluslararası arenaya taşındığına ilişkindir.

Haberin Hürriyet Gazetesi'nde yayınlanmasından beş gün önce (7 Eylül 2007) Ege Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Kayhan Kantarlı, "Üniversitelerimizdeki Bilimsel Hırsızlıklarımız En Sonunda Dünya'nın Saygın Bilim Dergilerinde Haber Oldu" başlığı ile konuyu ben dahil bazı öğretim üyelerine göndermiştir.

Prof. Kantarlı, benim gibi üniversitelerimizdeki bilimsel hırsızlara karşı savaş açmış bir öğretim üyesidir. Bu konudaki çabalarını ben daima destekledim ve desteklemeye de devam edeceğim. Bu köşede üniversitelerimizdeki bilimsel hırsızlıklar ile ilgili 10'a yakın yazım yayınlanmıştır. Bu yazılarım üzerine bana, üniversitelerimizde gerçekleştirilen çok sayıda bilimsel hırsızlık ihbarı gelmiştir.

Şehrimizdeki iki, bir komşu ilimizdeki bir üniversitede gerçekleşen intihaller ile ilgili ilginç bir e-posta bu ayın başında bana gönderilmiştir:

"Sayın Hocam,
El insaf diyorum. Ben İstanbul'daki bir üniversitedeyim. Endüstri içi ticaretle ilgili bir araştırma yaparken …'un birlikte yazmış olduğu birbirinin tıpa tıp satır satır aynısı iki makale buldum: 1. " Türkiye ile Avrupa Birliği Ülkeleri Arasındaki Endüstri İçi Ticaretin Önemi" ….. Dergisi (2005). 2. "Türkiye ile Avrupa Birliği Arasındaki Dış Ticarette Endüstri İçi Ticaret" ….. İİBF Dergisi (2004). Birbirinin tamamen aynısı olan bu makalelerin hangisine dipnot vereceğim? Sanırım makale aslında ....... tezinden türetilmiş. ....... ve ....... nasıl ortak olabilir? Kaynakçalarda bu tez de yok sanki ayrı bir çalışma gibi, dublikasyon gibi etik dışı bir olay değil mi bu? Bu arkadaşları uyarın lütfen böyle etik dışı uygulamalar yapmasınlar onlara yakışmıyor..." (31.08.2007)

Bu intihal ihbarını ilgililere gereği için belgeleriyle birlikte ilettim. Bakalım sonuç ne olacak?.

Prof. Dr. Kayhan Kantarlı'nın "Bilim Etiğine Çağrı 2" başlıklı yazısını Anadolu Üniversitesi Rektörlüğü 12 Eylül 2007 tarihinde tüm üniversite personeline e-posta yoluyla göndermiştir. Rektörlüğün göstermiş olduğu bu duyarlılığı ben candan kutlarım.
Prof. Kantarlı'nın çağrısı aşağıda verilmiştir.

"Yükseköğretim Kurulu Başkanı Sayın Prof. Dr. Erdoğan Teziç, Üniversitelerarası Kurul Başkanı Sayın Prof. Dr. Mustafa Akaydın, Türkiye Bilimler Akademisi Başkanı Sayın Prof. Dr. Engin Bermek, Sayın Üniversite Rektörleri, TÜBİTAK Araştırma ve Yayın Etiği Kurulu Başkanı Sayın Prof. Dr. Zafer Ünver, Üniversitelerimizde on yıllardan beri süregelen ve çok tehlikeli bir şekilde adeta kanıksamaya başladığımız araştırma ve yayın etiği sapkınlıkları, yani intihaller, ülkenin bilimsel geleceği için bir tehdit oluşturma çizgisini aşmış ve artık dünyanın en saygın bilim dergisi Nature'a haber olacak kadar (bakınız: EK dosya) Üniversitelerimiz'in ve Türk Bilim İnsanları'nın uluslararası saygınlığını şüpheli ve tartışılır hale getirmeye başlamıştır.

Ulusça yüzümüzü kızartan bu skandalın başlıca nedeni olarak, söz konusu bilim etiği sapkınlıklarını yapanlara karşı meslektaşlarımızın ve özellikle yöneticilerin gösterdikleri korumacı tavrı ve iki yıl önce, 27 Ekim 2005 de, bir basın toplantısıyla açıkladığımız 600'e yakın imza içeren (Anadolu Üniversitesi'nden bu Bildiri'yi ben dahil iki öğretim üyesi imzalamıştır) çağrımızdaki uyarı ve taleplerimizin ilgili kişi ve kurumlarca dikkate alınmamış olmasını görüyorum.


Bu nedenle, imzam bulunan aşağıdaki çağrıda iki yıl önce ilettiğim görüşlerimi aynen tekrarlıyor, siyasal düşüncesi, inancı, akademik ve toplumsal konumu ne olursa olsun bilim etiğini çiğneyenler karşısında tarafsız, etkin ve kararlı bir tavır almanızı talep ediyor ve sizleri bilim etiğine gerçek anlamda sahip çıkmaya çağırıyorum.


Saygılarımla.
Prof. Dr. Kayhan Kantarlı
Ege Üniversitesi Öğretim Üyesi"


Prof. Kantarlı'nın bu çağrısının Anadolu Üniversitesi'ndeki tüm öğretim üyelerine gönderilmesini ben, bilim hırsızları ile mücadelede önemli bir aşama olarak değerlendiriyorum.

Bu defa 13 Eylül 2007 tarihli Hürriyet Gazetesi'nde "Bir intihal skandalı da matematik camiasında" başlığı altında yayınlanan haberde, eserlerinden çalıntı yapılan Prof. Dr. Haydar Bulgak ve eşi Dr. Ayşe Bulgak'ın şikayetçi oldukları için üniversitenin merkezi dışındaki kampüslere sürüldüğünden söz edilmiştir.

Nitekim bazı üniversitelerimizde intihal olaylarının üzerine giden öğretim üyelerine baskı uygulandığı da bir gerçektir.

Bulgak'ların eserlerinden intihal yapan Kerem Yamaç ile Prof. Dr. Durmuş Bozkurt ikilisinden Kerem Yamaç iki yıl üniversiteden uzaklaştırılmıştır. Prof. Bozkurt kendini "öğrencim İZİN ALMADAN İSMİMİ kullanmış. Makaleleri şikayetten sonra fark ettim" diyerek savunmuştur.

Kerem Yamaç'ın izin almadan Prof. Dr. Durmuş Bozkurt'un ismini kullanması, Prof. Dr. Bozkurt'un aklanmasını sağlamıştır.

Acaba Kerem Yamaç, diyelim ki Prof. Dr. Durmuş Bozkurt'un ismini, doçentlik tezinde (daha sonra kitap olarak da basmış olsa) ondan izin almadan kullansa ve Prof. Bozkurt daha sonra bu doçentlik tezinin intihal olduğunu öğrense acaba ne olurdu?

Bence sonuç değişmezdi. Prof. Dr. Durmuş Bozkurt'un ismini izinsiz doçentlik tezinde kullanan Kerem Yamaç yine ceza alırdı.

Eğer Kerem Yamaç öğretim üyesi olsaydı, kendisi intihal fiilini işlediği için öğretim üyeliğinden ihraç edilirdi.

Üniversite Öğretim Üyeleri Derneği Başkanı Prof. Dr. Tahsin Yeşildere, üniversitelerimizde ortaya çıkan son intihal olayları ile ilgili olarak şu yorumu yapmıştır:

"Yüzümüzü kızartan, ülkemiz bilim insanlarının uluslararası saygınlığına çok büyük darbe vuran bu rezaletin baş sorumluları, bugüne kadar ortaya çıkan bilim hırsızlıklarını görmezden gelenlerdir. Ahbap çavuş ilişkileri ile yok saymalar, bilim hırsızlıklarını aklamanın sorucu budur. YÖK, Üniversitelerarası Kurul, rektörler, dekanlar derhal önlem almalı. Doktora, yardımcı doçentlik, profesörlük, jürilerinin oluşturulmasındaki sakatlık bilim hırsızlığının önünü açıyor. Önlem alınmazsa Türkiye'nin bilimi, akademisyenleri daha ağır darbeler alabilir." (Basın, 13.09.2007)

Eğer üniversiteler "kol kırılır yen içinde kalır" zihniyeti ile sepetteki çürük elmaları sepetten atmazlarsa, sepetteki sağlam elmaların da bir süre sonra çürüdüğüne hep beraber tanık oluruz!...

Prof. Kantarlı'nın girişimleri sonucunda TÜBA (Türkiye Bilimler Akademisi) 11 Eylül 2007 tarihinde bir basın bülteni yayınlayarak tüm öğretim üyelerine "Bilim Etiği Çağrısı"nda bulunmuştur. TÜBA'nın çağrısındaki şu cümleler çok önemlidir:

"İçinde çalıştığımız kurumlar uyguladıkları bilim ve bilim etiği eğitimi, aldıkları önlemler ve oluşturdukları çalışma disiplini ile tüm mensuplarının bilimsel çalışmalarının etik ilkelere uygun olmasını sağlayacak ortamları yaratmaktan sorumludurlar. Etik dışı davranışlar için belirlenen cezaların titizlikle uygulanması gerekir."

Fazla söze bilmem gerek var mı?

TÜBA, üniversitelerin, üniversitelerarası kurumların ve genelde tüm bilim kuruluşlarının hiç vakit geçirmeden almaları gereken asgari önlemleri şöyle sıralamıştır:

-Bilim etiği eğitimi, bilim eğitiminin zorunlu bir parçası haline getirilmelidir.
-Bilim ahlakının, kişisel ahlakın bir parçası olarak içselleştirilmesini sağlamak üzere, tüm öğrencilerin ve bilim insanlarının titizlikle uymaya and içecekleri kuralar açık seçik ve yazılı olarak belirlenmelidir.
-Disiplin yönetmelikleri çalma, sahtecilik ve çarpıtmaya çok sert yaptırımlar getirecek şekilde yeniden düzenlemelidir.
Aslında bu son önlem Disiplin Yönetmeliği'nde vardır. Bilimsel hırsızlık yapan öğretim üyelerinin işlerine son verilmektedir.
Öğretim Üyeleri Disiplin Yönetmeliği'nin 11/a-3 maddesi kapsamında üniversite öğretim mesleğinden uzaklaştırılmak için işlenmesi gereken fiil şudur: "Bir başkasının bilimsel eserinin veya çalışmasının tümünü veya bir kısmını kaynak belirtmeden kendi eseri gibi göstermek."

Bakalım bu gelişmeler karşısında intihalci hocaların hangilerine yukarıdaki disiplin maddesi uygulanacaktır.

Bekleyip göreceğiz.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Teşekkür ederiz.

!

Türkiye yırtıcı, şaibeli, sahte ve fake dergilerde en çok yayın yapan 3. ülke

Predatory journals: Who publishes in them and why? - Selçuk Beşir Demir Dünyanın en prestijli dergilerinden biri olan Elsevier tarafınd...

Predatory journals: Who publishes in them and why?

.....................................................................


...
...
...

* Rastgele Yazılar




.