NEDEN ?

https://plagiarism-turkish.blogspot.com


Yükseköğretimde Gözetim ve Denetim - Yasal Çerçeve ve Uygulamalar -
Devlet Denetleme Kurulu Raporu (2009) lütfen tıklayın
2547 sayılı Kanun’da öğretim elemanlarının disiplin suçlarına ilişkin yapılması düşünülen değişiklikler hakkında Bilim Akademisi’nin raporu (2016) lütfen tıklayın

21 Nisan 2013

İntihale zamanaşımı iddiası (Hürriyet)

YÖK belgelerini yeniden yayınlamaya başlayan kızıl hacker Redhack’in bugün yayınladığı belgelerden biri de, Aksaray Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Fizik Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Halil İbrahim Dursun’un hakkında. Yayınlanan belgelere göre, Yrd. Doç. Dr. Dursun hakkında, 2010 yılında bir başkasının bilimsel eserinin neredeyse tamamının Commun Nonliner Sci and Numer Simulat dergisinde, corresponding author olarak Prof. Dr. Ziya B. Güvenç ve Prof. Dr. Ergün Kasap ile birlikte yayımladığı iddia edildi. Dursun hakkında, Disiplin Yönetmeliği’nde yer alan ‘Bir başkasının bilimsel eserinin veya çalışmasının tümünü veya bir kısmını kaynak belirtmeden kendi eseri gibi göstermek’ suçundan Yükseköğretim Denetleme Kurulu’nca disiplin soruşturması açıldı. Yrd. Doç. Dr. Dursun’a, ‘Üniversite öğretim mesleğinden çıkarma’ cezası verilmesi istendi.

Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı 1. Hukuk Müşaviri Suat Şahin tarafından Dursun’a gönderilen yazıda ise, iddianın Yüksek Disiplin Kurulu’nun 12 Temmuz 2012 tarihli toplantısında görüşüldüğü belirtildi. Ancak kurulda, “Fiilin işlendiği tarih itibarıyla disiplin cezası verme yetkisinin zamanaşımına uğradığı” anlaşılarak alınan karar reddedildiği belirtildi.
>>>

19 Nisan 2013

Toplumsal Cinsiyet ve Azınlıklar Enstitüsü - İntihalci Bölüm Başkanları

Mayıs 2012’den beri sürdürdüğümüz temiz akademi mücadelesi, Kuzey Kıbrıs’taki üniversitelerde sahte diploma/akademik ünvan ve intihal (akademik hırsızlık) vakalarının vahim ve sistemik boyutlarda olduğunu ortaya koymuştur. Birçok üniversite belgelenen ve kamuoyuyla paylaşılan intihal vakalarını araştırmayı ve YÖK mevzuatının gerektirdiği cezai adımları atmayı reddetmiştir. Üniversitelerin akademik yönetim kadrolarında intihalci akademisyenlerin yer almasının bu duyarsızlıkta büyük bir rol oynadığını ve üniversitelerin gereken akademik standartları yakalayabilmelerinin önünde büyük bir engel teşgil ettiğini düşünüyoruz.>>>

7 Nisan 2013

Prof. Dr. S. Rıdvan Karluk - ÜNİVERSİTELERİMİZDE BİLİM ETİĞİ İHLALLERİ VE ALINMASI GEREKLİ ÖNLEMLER (*)

Türkiye ve Orta Doğu Amme İdaresi Enstitüsü,
İkinci Kamu Etiği Kongresi, Ankara, 27-28 Mart 2013

 

Özet
Günümüzde çeşitli mesleklerin yürütülmesinde esas alınan değerlerin başında etik ilkeler gelmektedir. Üniversitelerimizde öğretim üyeliği etiği, bilim alanında, doğru davranışlara ulaşmak için gerekli olan ilkelerdir. Türkiye’de temiz bir bilim dünyası için üniversitelerimizde, bilimsel hırsızlıklardan arındırılmış eserler üreten, bilimsel yolsuzluğa bulaşmamış öğretim üyelerinin sayısı artmalıdır. Üniversitelerimiz, toplum nezdinde itibarlarının düşmemesi ve saygınlıklarını yitirmemeleri için, içlerindeki “çürük elmaları” ayıklamalıdırlar. Çünkü sepetteki bir çürük elma, bir süre sonra tüm elmaların da çürümesine yol açar. Üniversitelerimizde etik ihlallere karşı tüm kesimlerin duyarlı olmaları ve bu ihlalleri yapanlarla mücadele etmeleri gerekir. Aksi takdirde Türk üniversitelerinin dünyanın ilk 1000 üniversitesi arasına girmesi hiçbir zaman mümkün olmaz. >>>

2 Nisan 2013

Toplumsal Cinsiyet ve Azınlıklar Enstitüsü - KUZEY KIBRIS ÜNİVERSİTELERİNDE İNTİHALLER

Toplumsal Cinsiyet ve Azınlıklar Enstitüsü olarak ülkemizdeki üniversitelerde görev yapan akademisyenlerin akdemik paye ve özgeçmişlerinin şeffaflığının ve güvenilirliğinin olmadığını, bilimsel çalışmalarındaki intihal (akademik çalışmalarda hırsızlık) vakalarının ciddi boyutlarda olduğunu kamuoyu bilgisine Mayıs 2012’den itibaren sunmaktayız. Üniversitelerin diploma denkliklerini etkin şekilde ve titizlikle incelemediğini ve etik komiteler kurarak intihal konusuda gerekli denetimleri yapmadığını ortaya koyarken, akademisyenlerin vasıflı olması ve bilimsel ilkelere uygun hareket etmesi gereğine vurgu yaptık. Hem üniversitelere, hem YÖDAK’a, hem de YÖK’e incelenmesi için talepte bulunduğumuz intihal vakalarını ortaya çıkarmaktaki amacımız, Kıbrıs’ta temiz akademi oluştumak için eksikliklere dikkat çekmek ve konunun ciddiyetini ortaya koyabilmekti.  

Ulaştırdığımız ihbarlar ve yaptığımız yüzyüze görüşmelerden sonra YÖDAK 26 Mart 2013 tarihinde gönderdiği bilgilendirme yazısında, Üniversiteler Arası Etik Üst Komite’nin kurulduğunu ve ilk toplantısını 8 Mart 2013 tarihinde gerçekleştirdiğini ortaya koymuştur. YÖDAK’ın bu konuda duyarlılık göstererek her üniversiteden bir temsilcinin görev alacağı bu komiteyi kurması umut verici bir adımdır. Bununla birlikte, sadece Lefke Avrupa Üniversitesi değil, diğer bazı üniversitelerin akademik-idari kadrolarında da tespit edilen intihal vakaları olduğu göz önünde bulundurularak, şeffaflık ilkesi çerçevesinde yapıcı kurumsallaşmayı sağlamak için aşağıdaki bilgilerin kamuoyu ile paylaşılmasını talep ediyoruz: 

- Komiteyi oluşturan üniversite temsilcileri kimlerdir? 

- Lefke Avrupa Üniversitesi’nin komite kurmakta direndiği kamuoyu bilgisine gelmiştir. Özelde bu üniversitenin genelde tüm üniversitelerin bu konuda attıkları somut adımlar nelerdir? 

- Konunun komuoyuna mal olmuş olması ve şeffaflık gerektirmesinden hareketle üniversitlerin etik komitelerini oluşturuan üyeleri kimlerdir ve izlenecek standarlar nelerdir? 

- Üniversitelerdeki etik komitelerin ve Etik Üst Komite’nin intihal tespit edildiği takdirde uygulayacağı yaptırım ne olacaktır? Bu yaptırımları yerine getirmeyen üniversitelere YÖDAK Etik Üst Komitesinin öngördüğü yaptırım ne olacaktır? 

- Uluslararası standartlara göre, lisans düzeyine ders veren bir öğretim üyesinin en az master derecesi, master ve doktora dersine giren bir öğretim üyesinin doktora derecesi olması gerektiği halde, mevcut YÖDAK yasası bu konuda boşluk bırakmaktadır. Bu boşluğun ortadan kaldırılması için YÖDAK’ın attığı somut adımlar nerlerdir?  

Üniversitelerde çalışmaya devam eden tüm akademisyenlere temiz bir akademi yaratmak için önemli bir sorumluluk düşmektedir. Üniversite yönetimleri, ancak duyarlı akademisyenlerin talepleri ile gerekli standartları etkin şekilde oluşturabilecektir. Biz akademisyenlerin itibarının zedelenmemesi için güvenilir ve vasıflı kadroları tüm temiz akademisyenlerin talep etmesi önemli bir gerekliliktir. Temiz bir akademi, temiz bir düzenin, temiz siyasetin ve ayakları üzerinde durabilen bir toplumun ilk adımıdır. Yolsuzluk, yozlaşma, baskı ve tahakkümle mücadele ancak özgür ve kaliteli bir yüksek eğitimle mümkün olacaktır. 

Saygılarımızla,

Toplumsal Cinsiyet ve Azınlıklar Enstitüsü adına,
Dr. Ömür Yılmaz , Dr. Umut Özkaleli

!

Türkiye yırtıcı, şaibeli, sahte ve fake dergilerde en çok yayın yapan 3. ülke

Predatory journals: Who publishes in them and why? - Selçuk Beşir Demir Dünyanın en prestijli dergilerinden biri olan Elsevier tarafınd...

Predatory journals: Who publishes in them and why?

.....................................................................


...
...
...

* Rastgele Yazılar




.