ODTÜ Rektörü Prof. Dr. Ural Akbulut, aralarında ODTÜ’de doktora yapan iki kişinin de adının geçtiği "intihal" olayı ile ilgili olarak, "üzerlerine düşeni yaptıklarını, şu anda her iki kişinin de üniversite ile ilişkilerinin bulunmadığını" söyledi.
Akbulut, AA muhabirine yaptığı açıklamada, "intihal" olayında "ODTÜ’lü" oldukları kaydedilen iki öğrencinin, ODTÜ’de doktora eğitimi aldıklarını ancak, bu kişilerin ODTÜ’nün personeli ya da mezunu olmadıklarını söyledi.
ODTÜ’de doktora yapan iki öğrencinin Mersin Üniversitesinden mezun olduğunu dile getiren Akbulut, hocalarının, bu öğrencilerin çok sayıda teorik fizik dergisinde makale çıkardıklarını fark edip şüphe içerisine girdiklerini belirterek, "Yapılan taramada jüri üyeleri, bazı makalelerin 8-10 makaleden birer paragraf, birer formül alınarak bir araya getirildiğini belirlemişler" dedi.
İntihal konusunun ODTÜ Fizik Bölümü Başkanı Prof. Dr. Sinan Bilikmen tarafından Mart ayında kendisine iletilmesinin ardından hiç beklemeden gerekli incelemeleri ilgili jüri ile etik komisyonuna yaptırdıklarını kaydeden Akbulut, "Jüri de bunların intihal olduğunu tespit eder etmez bana resmi yazı ile bildirdi. Ben rektör olarak bütün bu fizik makalelerinin yayınlandığı ilgili yerlerin editörlerine mektup yazdım.
Hatta ’bu kadar makale çıktığı halde sizin hakemleriniz bunun nasıl farkına varamadılar’ diye de uyardım. Biz bunu tespit ettiğimizi detayları ile bildirdik ve gereğinin yapılmasını istedik" dedi.
Üniversite yönetmeliklerinde intihalle ilgili bir suç ya da cezanın olmadığını anlatan Akbulut, bu nedenle YÖK’e de bir mektup yazdığını, ayrıca öğrencilerden birinin TÜBİTAK’tan burs gibi bir ücret aldığından TÜBİTAK’ı da konuyla ilgili bilgilendirdiğini ifade etti.
YABANCI HOCALARIN AÇIKLAMALARI
Bazı yabancı hocaların mektupla bildirdikleri, "Bizim makalemizden aldıkları intihal değildir" yönündeki açıklamalarını hatırlatan Akbulut, konuyla ilgili şunları söyledi:
"Biz, zaten yaptığımız taramada, o mektupları yazanların adını biliyorduk. Onlar da bu işin dolaylı parçası. Ben Amerika’daki ilgililere bu hocaların mektuplarını da ekleyerek tekrar mektup yazacağım. Onların makalelerinin de taranması gerekiyor. Portekiz, Yunanistan, Çin, Japonya gibi ülkelerdeki bu kişilerin de dolaylı olarak bu işin bir parçası olduklarına dair elimizde veriler var."
"İKİ DÖNEM CEZA ALDILAR"
"Biz bu işi öğrendiğimiz andan itibaren öğrencilerin soruşturmasını yaptık" diyen Akbulut, şöyle devam etti:
"İki dönem ceza aldılar. Şu anda her iki kişinin de bizim üniversitemizle ilişkileri yok. Öğrencimiz değiller artık. Biz ODTÜ olarak üzerimize düşeni yaptık, diğer rektör arkadaşların ’bunlar intihal değil’ beyanatları olabilir. Biz Amerika’ya bildirdiğimizde bu makaleler çekildiğine göre bu makalelerin intihal olduğuna onlar da karar verdiler. Dolayısıyla bazı rektör ve dekanların konuyu bilmeden ellerine gelen yabancı hocaların mektubuna bakarak ’intihal değildir’ demeleri eksik bilgiden kaynaklanıyor." Bu tür olayların geçmişte dünyanın her yerinde olduğunu, hatta Amerika’nın ilk ona giren üniversitelerinde bile bu tür olaylara rastlanıldığını dile getiren Akbulut, "Bu, kapasitesi düşük olan, gerçek bilim adamı olmaması gereken fakat bir şekilde bu işe girmiş insanların yaptığı bir şey. Önemli olan buna karşı uyanık olmak" dedi.
Akbulut, "Bu olay, üniversitemize zarar vermiş gibi görünse de böyle bir şeyin ortaya çıkması diğer üniversitelere örnek olmalı. Bunun er ya da geç yakalanabileceğine, aradan 40 yıl geçse bile anlaşılabileceğine herkesin dikkat etmesi gerekir" ifadesini kullandı.
"BU BİLİMSEL HIRSIZLIKTIR"
Bilkent Üniversitesi Fizik Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Özgür Oktel de ODTÜ’deki iki öğrencinin ortaklaşa yazdığı makale ile Onsekiz Mart Üniversitesindeki üç makaleyi incelediğini belirterek, "Ne yazık ki iddialar doğru. Bu makaleler intihaldir, bilimsel olarak haksızlıktır. Bu yazarlar başka insanların cümlelerini almışlar. Buna bilimsel hırsızlık da diyebiliriz" dedi.
ODTÜ’lü 4 hocanın intihali ortaya çıkarmasının Türkiye için bir "övünç kaynağı" olduğunu belirten Oktel, "Böylece, aramızdaki intihalcilere bilim adamları olarak bizlerin iyi yaklaşmadığı, onları içimize kabul etmediğimiz ortaya çıktı. ODTÜ bu öğrencileri etik kurulda değerlendirdi ve verebileceği en yüksek cezayı verdi, şimdi YÖK de aynı cezayı verirse bu leke üstümüzden biraz olsun silinmiş olacak" diye konuştu.
Akbulut, AA muhabirine yaptığı açıklamada, "intihal" olayında "ODTÜ’lü" oldukları kaydedilen iki öğrencinin, ODTÜ’de doktora eğitimi aldıklarını ancak, bu kişilerin ODTÜ’nün personeli ya da mezunu olmadıklarını söyledi.
ODTÜ’de doktora yapan iki öğrencinin Mersin Üniversitesinden mezun olduğunu dile getiren Akbulut, hocalarının, bu öğrencilerin çok sayıda teorik fizik dergisinde makale çıkardıklarını fark edip şüphe içerisine girdiklerini belirterek, "Yapılan taramada jüri üyeleri, bazı makalelerin 8-10 makaleden birer paragraf, birer formül alınarak bir araya getirildiğini belirlemişler" dedi.
İntihal konusunun ODTÜ Fizik Bölümü Başkanı Prof. Dr. Sinan Bilikmen tarafından Mart ayında kendisine iletilmesinin ardından hiç beklemeden gerekli incelemeleri ilgili jüri ile etik komisyonuna yaptırdıklarını kaydeden Akbulut, "Jüri de bunların intihal olduğunu tespit eder etmez bana resmi yazı ile bildirdi. Ben rektör olarak bütün bu fizik makalelerinin yayınlandığı ilgili yerlerin editörlerine mektup yazdım.
Hatta ’bu kadar makale çıktığı halde sizin hakemleriniz bunun nasıl farkına varamadılar’ diye de uyardım. Biz bunu tespit ettiğimizi detayları ile bildirdik ve gereğinin yapılmasını istedik" dedi.
Üniversite yönetmeliklerinde intihalle ilgili bir suç ya da cezanın olmadığını anlatan Akbulut, bu nedenle YÖK’e de bir mektup yazdığını, ayrıca öğrencilerden birinin TÜBİTAK’tan burs gibi bir ücret aldığından TÜBİTAK’ı da konuyla ilgili bilgilendirdiğini ifade etti.
YABANCI HOCALARIN AÇIKLAMALARI
Bazı yabancı hocaların mektupla bildirdikleri, "Bizim makalemizden aldıkları intihal değildir" yönündeki açıklamalarını hatırlatan Akbulut, konuyla ilgili şunları söyledi:
"Biz, zaten yaptığımız taramada, o mektupları yazanların adını biliyorduk. Onlar da bu işin dolaylı parçası. Ben Amerika’daki ilgililere bu hocaların mektuplarını da ekleyerek tekrar mektup yazacağım. Onların makalelerinin de taranması gerekiyor. Portekiz, Yunanistan, Çin, Japonya gibi ülkelerdeki bu kişilerin de dolaylı olarak bu işin bir parçası olduklarına dair elimizde veriler var."
"İKİ DÖNEM CEZA ALDILAR"
"Biz bu işi öğrendiğimiz andan itibaren öğrencilerin soruşturmasını yaptık" diyen Akbulut, şöyle devam etti:
"İki dönem ceza aldılar. Şu anda her iki kişinin de bizim üniversitemizle ilişkileri yok. Öğrencimiz değiller artık. Biz ODTÜ olarak üzerimize düşeni yaptık, diğer rektör arkadaşların ’bunlar intihal değil’ beyanatları olabilir. Biz Amerika’ya bildirdiğimizde bu makaleler çekildiğine göre bu makalelerin intihal olduğuna onlar da karar verdiler. Dolayısıyla bazı rektör ve dekanların konuyu bilmeden ellerine gelen yabancı hocaların mektubuna bakarak ’intihal değildir’ demeleri eksik bilgiden kaynaklanıyor." Bu tür olayların geçmişte dünyanın her yerinde olduğunu, hatta Amerika’nın ilk ona giren üniversitelerinde bile bu tür olaylara rastlanıldığını dile getiren Akbulut, "Bu, kapasitesi düşük olan, gerçek bilim adamı olmaması gereken fakat bir şekilde bu işe girmiş insanların yaptığı bir şey. Önemli olan buna karşı uyanık olmak" dedi.
Akbulut, "Bu olay, üniversitemize zarar vermiş gibi görünse de böyle bir şeyin ortaya çıkması diğer üniversitelere örnek olmalı. Bunun er ya da geç yakalanabileceğine, aradan 40 yıl geçse bile anlaşılabileceğine herkesin dikkat etmesi gerekir" ifadesini kullandı.
"BU BİLİMSEL HIRSIZLIKTIR"
Bilkent Üniversitesi Fizik Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Özgür Oktel de ODTÜ’deki iki öğrencinin ortaklaşa yazdığı makale ile Onsekiz Mart Üniversitesindeki üç makaleyi incelediğini belirterek, "Ne yazık ki iddialar doğru. Bu makaleler intihaldir, bilimsel olarak haksızlıktır. Bu yazarlar başka insanların cümlelerini almışlar. Buna bilimsel hırsızlık da diyebiliriz" dedi.
ODTÜ’lü 4 hocanın intihali ortaya çıkarmasının Türkiye için bir "övünç kaynağı" olduğunu belirten Oktel, "Böylece, aramızdaki intihalcilere bilim adamları olarak bizlerin iyi yaklaşmadığı, onları içimize kabul etmediğimiz ortaya çıktı. ODTÜ bu öğrencileri etik kurulda değerlendirdi ve verebileceği en yüksek cezayı verdi, şimdi YÖK de aynı cezayı verirse bu leke üstümüzden biraz olsun silinmiş olacak" diye konuştu.
%20629394953%20Shutterstock.png){kind=avatar}
