Toplumsal Cinsiyet ve Azınlıklar Enstitüsü etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Toplumsal Cinsiyet ve Azınlıklar Enstitüsü etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
19 Nisan 2013
Toplumsal Cinsiyet ve Azınlıklar Enstitüsü - İntihalci Bölüm Başkanları
Mayıs
2012’den beri sürdürdüğümüz temiz akademi mücadelesi, Kuzey Kıbrıs’taki
üniversitelerde sahte diploma/akademik ünvan ve intihal (akademik hırsızlık)
vakalarının vahim ve sistemik boyutlarda olduğunu ortaya koymuştur. Birçok
üniversite belgelenen ve kamuoyuyla paylaşılan intihal vakalarını araştırmayı
ve YÖK mevzuatının gerektirdiği cezai adımları atmayı reddetmiştir.
Üniversitelerin akademik yönetim kadrolarında intihalci akademisyenlerin yer
almasının bu duyarsızlıkta büyük bir rol oynadığını ve üniversitelerin gereken
akademik standartları yakalayabilmelerinin önünde büyük bir engel teşgil
ettiğini düşünüyoruz.>>>
2 Nisan 2013
Toplumsal Cinsiyet ve Azınlıklar Enstitüsü - KUZEY KIBRIS ÜNİVERSİTELERİNDE İNTİHALLER
Toplumsal Cinsiyet ve Azınlıklar Enstitüsü olarak ülkemizdeki üniversitelerde görev yapan akademisyenlerin akdemik paye ve özgeçmişlerinin şeffaflığının ve güvenilirliğinin olmadığını, bilimsel çalışmalarındaki intihal (akademik çalışmalarda hırsızlık) vakalarının ciddi boyutlarda olduğunu kamuoyu bilgisine Mayıs 2012’den itibaren sunmaktayız. Üniversitelerin diploma denkliklerini etkin şekilde ve titizlikle incelemediğini ve etik komiteler kurarak intihal konusuda gerekli denetimleri yapmadığını ortaya koyarken, akademisyenlerin vasıflı olması ve bilimsel ilkelere uygun hareket etmesi gereğine vurgu yaptık. Hem üniversitelere, hem YÖDAK’a, hem de YÖK’e incelenmesi için talepte bulunduğumuz intihal vakalarını ortaya çıkarmaktaki amacımız, Kıbrıs’ta temiz akademi oluştumak için eksikliklere dikkat çekmek ve konunun ciddiyetini ortaya koyabilmekti.
Ulaştırdığımız ihbarlar ve yaptığımız yüzyüze görüşmelerden sonra YÖDAK 26 Mart 2013 tarihinde gönderdiği bilgilendirme yazısında, Üniversiteler Arası Etik Üst Komite’nin kurulduğunu ve ilk toplantısını 8 Mart 2013 tarihinde gerçekleştirdiğini ortaya koymuştur. YÖDAK’ın bu konuda duyarlılık göstererek her üniversiteden bir temsilcinin görev alacağı bu komiteyi kurması umut verici bir adımdır. Bununla birlikte, sadece Lefke Avrupa Üniversitesi değil, diğer bazı üniversitelerin akademik-idari kadrolarında da tespit edilen intihal vakaları olduğu göz önünde bulundurularak, şeffaflık ilkesi çerçevesinde yapıcı kurumsallaşmayı sağlamak için aşağıdaki bilgilerin kamuoyu ile paylaşılmasını talep ediyoruz:
- Komiteyi oluşturan üniversite temsilcileri kimlerdir?
- Lefke Avrupa Üniversitesi’nin komite kurmakta direndiği kamuoyu bilgisine gelmiştir. Özelde bu üniversitenin genelde tüm üniversitelerin bu konuda attıkları somut adımlar nelerdir?
- Konunun komuoyuna mal olmuş olması ve şeffaflık gerektirmesinden hareketle üniversitlerin etik komitelerini oluşturuan üyeleri kimlerdir ve izlenecek standarlar nelerdir?
- Üniversitelerdeki etik komitelerin ve Etik Üst Komite’nin intihal tespit edildiği takdirde uygulayacağı yaptırım ne olacaktır? Bu yaptırımları yerine getirmeyen üniversitelere YÖDAK Etik Üst Komitesinin öngördüğü yaptırım ne olacaktır?
- Uluslararası standartlara göre, lisans düzeyine ders veren bir öğretim üyesinin en az master derecesi, master ve doktora dersine giren bir öğretim üyesinin doktora derecesi olması gerektiği halde, mevcut YÖDAK yasası bu konuda boşluk bırakmaktadır. Bu boşluğun ortadan kaldırılması için YÖDAK’ın attığı somut adımlar nerlerdir?
Üniversitelerde çalışmaya devam eden tüm akademisyenlere temiz bir akademi yaratmak için önemli bir sorumluluk düşmektedir. Üniversite yönetimleri, ancak duyarlı akademisyenlerin talepleri ile gerekli standartları etkin şekilde oluşturabilecektir. Biz akademisyenlerin itibarının zedelenmemesi için güvenilir ve vasıflı kadroları tüm temiz akademisyenlerin talep etmesi önemli bir gerekliliktir. Temiz bir akademi, temiz bir düzenin, temiz siyasetin ve ayakları üzerinde durabilen bir toplumun ilk adımıdır. Yolsuzluk, yozlaşma, baskı ve tahakkümle mücadele ancak özgür ve kaliteli bir yüksek eğitimle mümkün olacaktır.
Saygılarımızla,
Ulaştırdığımız ihbarlar ve yaptığımız yüzyüze görüşmelerden sonra YÖDAK 26 Mart 2013 tarihinde gönderdiği bilgilendirme yazısında, Üniversiteler Arası Etik Üst Komite’nin kurulduğunu ve ilk toplantısını 8 Mart 2013 tarihinde gerçekleştirdiğini ortaya koymuştur. YÖDAK’ın bu konuda duyarlılık göstererek her üniversiteden bir temsilcinin görev alacağı bu komiteyi kurması umut verici bir adımdır. Bununla birlikte, sadece Lefke Avrupa Üniversitesi değil, diğer bazı üniversitelerin akademik-idari kadrolarında da tespit edilen intihal vakaları olduğu göz önünde bulundurularak, şeffaflık ilkesi çerçevesinde yapıcı kurumsallaşmayı sağlamak için aşağıdaki bilgilerin kamuoyu ile paylaşılmasını talep ediyoruz:
- Komiteyi oluşturan üniversite temsilcileri kimlerdir?
- Lefke Avrupa Üniversitesi’nin komite kurmakta direndiği kamuoyu bilgisine gelmiştir. Özelde bu üniversitenin genelde tüm üniversitelerin bu konuda attıkları somut adımlar nelerdir?
- Konunun komuoyuna mal olmuş olması ve şeffaflık gerektirmesinden hareketle üniversitlerin etik komitelerini oluşturuan üyeleri kimlerdir ve izlenecek standarlar nelerdir?
- Üniversitelerdeki etik komitelerin ve Etik Üst Komite’nin intihal tespit edildiği takdirde uygulayacağı yaptırım ne olacaktır? Bu yaptırımları yerine getirmeyen üniversitelere YÖDAK Etik Üst Komitesinin öngördüğü yaptırım ne olacaktır?
- Uluslararası standartlara göre, lisans düzeyine ders veren bir öğretim üyesinin en az master derecesi, master ve doktora dersine giren bir öğretim üyesinin doktora derecesi olması gerektiği halde, mevcut YÖDAK yasası bu konuda boşluk bırakmaktadır. Bu boşluğun ortadan kaldırılması için YÖDAK’ın attığı somut adımlar nerlerdir?
Üniversitelerde çalışmaya devam eden tüm akademisyenlere temiz bir akademi yaratmak için önemli bir sorumluluk düşmektedir. Üniversite yönetimleri, ancak duyarlı akademisyenlerin talepleri ile gerekli standartları etkin şekilde oluşturabilecektir. Biz akademisyenlerin itibarının zedelenmemesi için güvenilir ve vasıflı kadroları tüm temiz akademisyenlerin talep etmesi önemli bir gerekliliktir. Temiz bir akademi, temiz bir düzenin, temiz siyasetin ve ayakları üzerinde durabilen bir toplumun ilk adımıdır. Yolsuzluk, yozlaşma, baskı ve tahakkümle mücadele ancak özgür ve kaliteli bir yüksek eğitimle mümkün olacaktır.
Saygılarımızla,
Toplumsal Cinsiyet ve Azınlıklar Enstitüsü adına,
Dr. Ömür Yılmaz , Dr. Umut Özkaleli
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)
!
Türkiye yırtıcı, şaibeli, sahte ve fake dergilerde en çok yayın yapan 3. ülke
Predatory journals: Who publishes in them and why? - Selçuk Beşir Demir Dünyanın en prestijli dergilerinden biri olan Elsevier tarafınd...

Predatory journals: Who publishes in them and why?
.....................................................................
...
...
...
* Rastgele Yazılar
.