NEDEN ?

https://plagiarism-turkish.blogspot.com


Yükseköğretimde Gözetim ve Denetim - Yasal Çerçeve ve Uygulamalar -
Devlet Denetleme Kurulu Raporu (2009) lütfen tıklayın
2547 sayılı Kanun’da öğretim elemanlarının disiplin suçlarına ilişkin yapılması düşünülen değişiklikler hakkında Bilim Akademisi’nin raporu (2016) lütfen tıklayın

31 Aralık 2022

Dr. Tansu KÜÇÜKÖNCÜ (*) - Columbia University'nin “UYDURMA DOKTORA TEZİNİ İPTAL ETTİĞİ” Bengü Sezen Ergüden DOÇENT yapıldı!

Bengü Sezen'in ABD'deki Columbia University'deki “UYDURMA DOKTORA TEZİNİN ve doktora diplomasının İPTAL EDİLMESİ” ve ardından Gebze Yüksek Teknoloji Enstitüsü'nde yardımcı doçent yapılması hikayesini şu yazımda anlatmıştım. 
20 Yıllık Gebze Yüksek Teknoloji Enstitüsü'nün “UYDURMA DOKTORA TEZİ İPTAL EDİLMİŞ” asistan profesörü Bengü Sezen, uydurma doktora tezi ile dünyada çok meşhur oldu, Türkiye'de itibar gördü. Evlendi, artık Bengü Sezen Ergüden, kısaca Bengü Ergüden.
Üniversitelerarası Kurul Bilimsel Araştırma ve Yayın Etiği Yönergesi “Daha önce alınan etik ihlal kararları” başlıklı  Madde 6 : “Doçent adayları özgeçmiş ve eserler listesinde akademik çalışmalar ile ilgili tüm eserlerini belirtmek zorundadırlar. Daha önceki dönemlerde doçentlik sınavına başvurup, haklarında etik ihlalde bulunduklarına karar verilen adayların, bu yayınlarını yayın listesinde kısa açıklama ile belirtmeleri gerekir”.
Bengü Sezen Ergüden, doçentlik başvurusunda Columbia University'deki “UYDURMA DOKTORA TEZİNİN ve doktora diplomasının İPTAL EDİLMESİ”nden ve yayından atılan (RETRACTED) 7 UYDURMA SCI makalesinden ve Amerikan Office of Research Integrity'nin (Amerikan Federal Araştırma Etiği Ofisi), akademik sahtekarlık nedeniyle kendisie 5 yıl ceza vermesinden ve ABD'de çalışmasını ve dünyanın herhangi bir yerindeki ABD projelerinde çalışmasını, kıyısından geçmesini yasaklamasından ve bu cezanın Amerikan Resmi Gazetesi'nde (Federal Register) de yayınlanmasından bahsetti mi, bilinmiyor. Bahsetse de bir şey değişmezdi ya.
Üniversitelerarası Kurul,  Bengü Sezen Ergüden'i doçent yaptı. Gebze Teknik Üniversitesi (eski adı Gebze Yüksek Teknoloji Enstitüsü), bugünlerde Bengü Sezen Ergüden'de doçent kadrosu verdi ve 5 yıl (2 yılda veren örnekler de var) sonra profesör kadrosu da verecek.
Durumu Bengü Sezen Ergüden'e çok benzeyen Ahmet Yıldırım da doçent yapılmayı bekliyor. 
Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in hazırlattığı ve Abdullah Gül döneminde yayınlanan “Yükseköğretimde Gözetim ve Denetim - YasalÇerçeve ve Uygulamalar -” başlıklı Cumhurbaşkanlığı Devlet Denetleme Kurulu Raporu'na (Aralık 2009) göre “üniversiteler yağma alanıdır !”.
Akademik sahtekarlıklar, herkes normal karşılayınca kolayca gelenekleşir, kurumsallaşır. Üniversitelerin yağmalanmasını herkes normal karşılayıınca, bir sabah bir uyanrsın, bir bakarsın : cebindeki paranın ve emeğinin karşılığının yarıdan fazlası dolar karşısında buhar olmuş, uçmuş gitmiş, yoksul oluvermişsin, nefes alamıyorsun, boğuluyorsun.
Resni açıklamalara göre ise, milyonlarca kişi ile birlikte halisünasyon görüyorsundur, herşey güllük gülistanlıktır, aslında zenginsindir, keyfin yerindedir.
Resmi açıklamalara göre, nüfuslarımız denk olan Almanya'dan iyi durumdayızdır : Almanya'da 2 milyon üniversite öğrencisi varken, bizde 10 milyon, aslında hoca, bina, cihaz ve diğer imkanlar kapasitemiz 100 milyon, göçmen kardeşlerimize de yeteriz. Almanya bütçesi, 100 milyar euro eksideyken, bizim bütçemiz trilyon dolar artıda. Almanya'da federal bakanlar bile akademik sahtekarlık yapar ve intihal doktora tezleri iptal edilir, bizde akademik sahtekarlık asla yoktur!
 ***
(*) Dr Tansu KÜÇÜKÖNCÜ : ODTÜlü. 2001 başından beri “elverişli eko sisteme yerleşen bakteri kolonisi benzeri hızla çoğalan zehirli sarmaşık gibi ülkemiz üniversitelerini kuşatarak boğan, çürüten, kokutan, ve çökerten” ve “danışmanından rektörüne ve YÖK'üne kadar, doktora diploması satmayı en doğal hakları olarak gören” “akademik sahtekarlık gelenekçileri”ne karşı insan hakları
mücadelesi vermektedir.

17 Aralık 2022

Dr. Tansu KÜÇÜKÖNCÜ (*) - Özlem Uçar'a Üç buçuk Ayda Bilgisayar Mühendisliği Doktora Diploması

Ders almaya gerek yok, doktora yeterlik sınavına girmeye gerek yok, tez izleme komitesine girmeye gerek yok, doktora tezinin aramızda lafı mı olur !

Türkiye üniversiteleri klasiği : böyle verilen yüzlerce doktora diploması var !

Özlem Uçar'ın bilgisayar mühendisliği doktora öğrencisi olarak geçirdiği süre sadece 1 dönem (Güz 2006) (3.5 ay : 12 ekim 2006 … 26 ocak 2007).

Üstelik, tabi olduğu yönetmeliğe ve sonraki tüm yönetmeliklere göre Bahar 2006 dönemi sonunda fizik doktorasından atılması gerektiği halde !

Bu sırada kocası Erdem Uçar, hem FBE Bilgisayar Mühendisliği ana bilim dalı bşk hem de Bilgisayar Mühendisliği ana bilim dalı bşk.

Özlem Uçar, 3 Mart 1997 tarihli Resmi Gazete'de yayınlanan Trakya Üniversitesi Lisansüstü Eğitim-Öğretim Yönetmeliğine (kısaca : “TÜ Doktora Yönetmeliği Mart 1997”) tabi. Özlem Uçar için Tez İzleme Komitesi-tik oluşturulması ve tez konusunu ve başlığını ve tezde yapılanları “tik”in onaylaması zorunlu . “tik”in onaylamadığı öğrenci için tez savunma jürisi oluşturulmaz. Bunlar yapılmazsa, öğrenci doktoradan atılır. Özlem Uçar için “tik” oluşturulmadı ve doktoradan atılmadı.

Okuyucuların olan biteni kafasında kolay canlandırması için 10 soru sorarak başlayalım ve “TÜ Doktora Yönetmeliği Mart 1997”ye göre cevaplarını hemen yazalım. Sonraki tüm yönetmeliklerde de cevapları aynı. Yönetmeliğe bakmadan da çoğunun cevabını tahmin edebilirsiniz. Cevap (C) : EVET veya HAYIR ise, yönetmelikte tek bir maddede apaçık yazıyor . Cevap (C) : Evet veya Hayır ise, yönetmelikte birkaç maddede parça parça yazıyor. Devam >>>>

1 Aralık 2022

Lale AKARUN - MAKALE YAZAN YAZILIM DEVRİNDE YAYIN YAPMA (HerkeseBilimTeknoloji)

Peki bu otomasyon çağında gerçek yaratıcılık, özgün fikirler, büyük buluşlar nasıl ortaya çıkacak?
Geçtiğimiz haftalarda Facebook yapay zeka, yeni yazılımı Galactica’yı tanıttı: Bu bir doğal dil işleme yazılımı, yani konuşulan dilde sorular sorduğunuzda buna cevap veren İngilizce metinler yazıyor.
Yazılımı tanıtan Bilgisayar Mühendisliği hocası Yann LeCun, “artık bu işlerle zaman harcamayacağız” diye yazdı. Sahiden öyle mi? Mesela bir makale yazıyorsunuz: Literatür taramasını yazılıma yaptıracaksınız. Mevcut kaynakları tarayacak, özet çıkaracak, hem de İngilizce, referansları ile. Üstelik anadili İngilizce; hata da yapmayacak, düzgün bir dille, anlamlı bir metin oluşturacak.
Bir tek bu eksikti! Para karşılığı makale, tez yazan şirketler, oradan buradan kopya çeken, kes-yapıştır makale üreten sahtekârlar, aynı metni bölüp, azıcık değiştirip değişik dergilere yollayan akademisyenler yetmiyormuş gibi, şimdi de başımıza makale yazan yazılımlar çıktı! Bir taraftan makale yazan yazılımlar, öte yandan kopya metinlerin nereden kopyalandığını tespit eden yazılımlar!
Bu otomasyon çağında, makaleleri yazılımlar yazıyor; kopyayı yazılım tespit ediyor; bir akademisyenin üretken olup olmadığını, fikirlerinin kabul görüp görmediğini de, otomatik derecelendirme kuruluşları değerlendiriyor; bu değerlendirmeleri bir araya getirip, üniversitelerin değerini, sıralamalarla belirlemeye çalışıyor! Yazılımlar yazılımları aldatıyor; diğer yazılımlar bunu tespit ediyor; diğerleri bunlardan metrikler üretip sıralamalar yapıyor. Beyhude bir çaba!

Yalanı göremiyor 
Galactica yazılımı denemeye açıldıktan bir süre sonra, sakıncaları ortaya döküldü: Yazılımın gramer olarak çok düzgün ve inandırıcı metinler ortaya koymasına rağmen, yalanla gerçeği ayırt etme gücünün olmadığı anlaşıldı! Galactica, internette bulduğu metinleri gayet güzel özetlese de, bunların yalan olup olmadığını anlayamadığı için, yalanla gerçeği birbirine katmakta sakınca görmüyordu. Bunun üzerine, yazılım kullanıma kapatıldı.
Peki dergiler yalanla gerçeği nasıl ayırt ediyor? Mesela bilimsel bir dergiye bir makale gönderildiğinde, bu nasıl değerlendiriliyor? Bunu yapmanın en iyi yolu, uzman değerlendirmesi, yani o konuda uzman bir akademisyenin makaleyi kritik bir şekilde okuması ve eleştirmesi. Bu ise gönüllü emeği ile yapılan bir iş; ve bu nedenle uzun sürüyor. İyi dergilere gönderilen makalelerin değerlendirmeden geçip önerilen değişikliklerle kabul edilmesi bir, bazen iki yılı bulabiliyor. Bunu hızlandırma çabaları genelde kalitenin düşmesine neden oluyor.
Aynı ay içinde sunulup basılan kabul edilen bir makale gördüğünüzde, genelde bunun iyi bir değerlendirmeden geçmediğini anlayabilirsiniz. Bu nedenle, bilimsel dergilerdeki makalelerin bir kısmı çok iyi olsa da, daha büyük bir kısmı, beş para etmez metinler. İnternette bulduğunuz metinlerin büyük kısmı düşük nitelikli, ve hatta uydurma metinlerden oluşuyorsa, Galactica yazılımı ne yapsın? Girdiler çöp değerinde ise, çıktı da çöp değerinde oluyor.
Peki bu otomasyon çağında gerçek yaratıcılık, özgün fikirler, büyük buluşlar nasıl ortaya çıkacak? 
Bunun için bu üret, üret, hızlı üret çılgınlığından kurtulup, büyük fikirleri düşünmeye, tartışmaya, üretmeye, bunun için zaman harcamaya odaklanmak gerekiyor. Oysa akademisyenlerin üretkenliği yayın sayıları ve atıf sayıları ile ölçülüyor: En çok sayıda yayın yap; başkaları bu yayınlara en çok atıfı yapsın, bunun için reklam yap, akademisyenler bir araya gel, tanış, network kur. Sen başkalarına atıf ver; onlar sana versin. Bu sayı oyununda, araçlar, amacı unutturuyor. 
Yapay zeka yazılımlarının yapamadığını yapmak yeni, büyük fikirler ortaya koymak için günümüzün akademisinin yayın sayılarına, atıf sayılarına, H-endekslerine kafayı takmış dünyasının baştan aşağı değişmesi gerekli.  akarun@boun.edu.tr

!

Türkiye yırtıcı, şaibeli, sahte ve fake dergilerde en çok yayın yapan 3. ülke

Predatory journals: Who publishes in them and why? - Selçuk Beşir Demir Dünyanın en prestijli dergilerinden biri olan Elsevier tarafınd...

Predatory journals: Who publishes in them and why?

.....................................................................


...
...
...

* Rastgele Yazılar




.