NEDEN ?

https://plagiarism-turkish.blogspot.com


Yükseköğretimde Gözetim ve Denetim - Yasal Çerçeve ve Uygulamalar -
Devlet Denetleme Kurulu Raporu (2009) lütfen tıklayın
2547 sayılı Kanun’da öğretim elemanlarının disiplin suçlarına ilişkin yapılması düşünülen değişiklikler hakkında Bilim Akademisi’nin raporu (2016) lütfen tıklayın

30 Eylül 2015

Dr Tansu KÜÇÜKÖNCÜ (*) - Alman Akademik Aktivistlerin rapor ettiği 152. İNTİHAL doktora tezi yine bir Federal Savunma Bakanına ait


Ursula Gertrud von der Leyen : Almanya Federal Savunma Bakanı. 
Alman akademik aktivistler, icraatlarına Şubat 2011'de 16 aylık Almanya Federal Savunma Bakanı 1971 doğumlu çok zengin Baron Karl-Theodor Guttenberg'in % 76.34 İNTİHAL hukuk doktorasını (2009, Bayreuth University, “Verfassung und Verfassungsvertrag. Konstitutionelle Entwicklungsstufen in den USA und der EU”) rapor ederek başladılar. 2 hafta sonra doktora tezi İPTAL EDİLDİ (2011). Baron Karl-Theodor Guttenberg istifa etti, Almanya'yı terketti, Amerika'ya yerleşti.  
O günden bu yana 4.5 yılda Alman akademik aktivistler, 152 İNTİHAL doktora tezini daha VroniPlag sitesinde belgelediler. Bunlardan 30 kadarı 2 hafta ile 6 ay arasında sürelerde İPTAL EDİLDİ. İptal edilen doktora tezlerinin 10 kadarı Alman Federal Bakanlara ve parlamenterlere aitti.  
Alman akademik aktivistlerin belgelediği (Nisan 2012) Federal Bakanlara ait 2. intihal doktora tezi (ayrı bir sitede, schanplag, duyuruldu), 1955 doğumlu 7 yıllık Eğitim Bakanı Annette Schavan'ın % 11 İNTİHAL ilahiyat doktora teziydi (1980, University of Düsseldorf, “Person und Gewissen. Studien zu Voraussetzungen, Notwendigkeit und Erfordernissen heutiger Gewissensbildung”). 9 ay sonra tez İPTAL EDİLDİ (Şubat 2013). Annette Schavan, istifa etti, Vatikan büyükelçisi yapıldı. 
Alman akademik aktivistlerin belgelediği (26 Eylül 2015) Federal Bakanlara ait 3. intihal doktora tezi, 1958 doğumlu 21 aylık Savunma Bakanı Ursula Gertrud von der Leyen'ın % 40'tan fazla İNTİHAL tıp doktora (= tıpta uzmanlık) tezi (1980, Medizinische Hochschule Hannover, “C-reaktives Protein als diagnostischer Parameter zur Erfassung eines Amnioninfektionssysndroms [sic] bei vorzeitigem Blasensprung und therapeutischem Entspannungsbad in der Geburtsvorbereitung”) oldu.  
VroniPlag sitesinde belgelenen 152 İNTİHAL doktora tezinden 7'si Türkiye kökenlilere, bunlardan 2'si Hakan Taştan'a ait :  
Nalan Kayhan (1970 ; 2006, tıp, Medizinischen Fakultat Heidelberg, Ruprecht-Karls-Universitat Heidelberg), Hakan Taştan (1975 ; 2008, diş hekimliği, Gießen University), Hakan Taştan (1975 ; 2006, tıp, Gießen University), Derya Bıyıklı (1967 ; 2005, ekonomi ve sosyal bilimler, Hamburg University), Hüdayi Korkusuz (1976 ; 2006, tıp, Gießen University), Dinçer Aktürk (1977 ; 2007, tıp, Freiburg University (Breisgau)), Erkan Arslan (2010, diş hekimliği, Münster University).  
İptal edilen tezlere itiraz edenlerden hiçbiri sonucu değiştiremedi. Alman aktivistler, Almanya'da hukuğun işlediğini, juristokratların “intihal”i değerlendirmede iyi olduklarını söylemekte. 
Türkiye'de örtbaslar nedeniyle iptal edilen tez pek olmadığı için buna itiraz edilen örnek dava da pek yok. Fakat % 100 ÇALINTI doktora tezi iptal edilen Ahmet Yıldırım'ın Ege Üniversitesi'ne geri dönmesi, Türkiye'de hukuğun ve juristokratların haline dair yeterince fikir vermekte ; öyle ki, % 100 ÇALINTI doktora tezinin iptal edilmesini iptal ettirememesi mucize gibi görülebilir.  
Artık isteyen, “hileli tezleriyle köşeleri kapmış ve kapacak olan kalabağı korumak için akademik tez arşivinin yarıdan fazlasına (150.000'den fazla teze) erişimi yasaklayan” Türkiye'nin “akademik sahtekarlık” buzdağının görünen kısmından örnekleri de VroniPlag sitesinin benzeri olan İntihalKarlık sitesinden takip edebilir.  
Alman üniversitelerinin intihal doktora tezlerini 2 hafta ile 6 ay arasında iptal etmesinin aksine, “dokunulmaz” Türkiye akademisinin “ETİKSİZ” etik kurullarının, rektörlerinin, diğer üniversite yöneticilerinin, bilirkişilerinin, raportörlerinin “% 100 İNTİHAL” tezlerde bile etik ihlali olmadığını söyleyen örtbas cevaplarını da, isteyen çok yakında ayrı bir sitede takip edebilecek.  
Bu ETİKSİZ güruhun sınırsız yüzsüzlüğü, ne halt ederlerse etsinler normal karşılanmasından, tepki gösterenlerin yok denecek kadar az olmasından, böylece cılız tepki seslerini kolayca bastırabilmelerinden kaynaklanıyor.  
İyi seyirler “akademik sahtekarlık buzdağı”nın büyüdükçe büyümesine sessizce izleyerek katkıda bulunan Türkiye akademisinin “akmaz kokmaz” seyircileri ! 
(*) Dr Tansu KÜÇÜKÖNCÜ : 2001 başından beri “elverişli eko sisteme yerleşen bakteri kolonisi benzeri hızla çoğalan zehirli sarmaşık gibi ülkemiz üniversitelerini kuşatarak boğan, çürüten, kokutan, ve çökerten” “akademik sahtekarlık gelenekçileri”ne karşı insan hakları mücadelesi vermektedir.

15 Eylül 2015

Dr Tansu KÜÇÜKÖNCÜ (*) - Ahmet Yıldırım Ege Üniversitesi'ne geri döndü


% 100 ÇALINTI matematik doktora tezi iptal edilen 125 SCI makale sahibi Ahmet Yıldırım Ege Üniversitesi'ne, Gediz Üniversitesi Makina mühendisliği doktora öğrencisi olarak geri döndü. 
Türkiye akademisini kuşatan dokunulmaz akademik sahtekarlar için çok sevindirici. Dokunulmazlıkları bir kez daha gösterildi.  
Ahmet Yıldırım'ın tek kaynaktan blok halde “% 100 ÇALINTI” matematik doktora tezi, akademik sahtekarlığın dibidir ve daha ötesi yoktur. 
Ahmet Yıldırım'ın adını Ege Üniversitesi Matematik Bölümü' nün internet sayfasında Uygulamalı Matematik araştırma görevlisi şeklinde görebilirsiniz. 
Ahmet Yıldırım, TÜBİTAK doktora sonrası araştırma bursuyla Amerika'dayken Mart 2012'de Ege Üniversitesi'nce “istifa etmiş” sayılarak işten atılmış. Atıldıktan sonra 2-3 ay daha TÜBİTAK bursuyla Amerika'da kalmış. Ahmet Yıldırım'ın “istifa etmiş” sayılarak işten atılmasının iptal edilerek geri döndüğü anlaşılıyor. Geri dönmesinin detaylarına dair belgelere ulaşabilirsek paylaşırız. 
2013 sonlarında, 2012 tarihli bir Danıştay üst kurul kararından ve buna dayanarak YÖK'ün tüm üniversitelere gönderdiği (30 Eylül 2013) “akademik sahtekarlıklara ceza vermeyin” yazılarından tesadüfen haberdar olunmasının ardından “akademik sahtekarlıkların serbest hale gelmesi” basında da tartışılmıştı
Tepkiler üzerine YÖK, yönetmelik değişikliği ile bu sorunu çözdüğünü duyursa da inandırıcı bulunmamıştı. Ahmet Yıldırım'ın atıldığı Ege Üniversitesi'ne geri dönebilmesi de YÖK'ün sorunu çözmediğini gayet açıkça gösteriyor. 
Geri dönmesiyle birlikte Ahmet Yıldırım'a Mart 2012'den itibaren maaşlarının (kaba hesapla 110.000 TL'nin üzerinde) faiziyle birlikte toptan ödenmesi gerekiyor. 
Ege Üniversitesi ve YÖK, her aşamada direnç gösterdiği ve yapması gerekenleri yapmadığı için Ahmet Yıldırım, geri dönebildi. 
Kitapta, makalede, sci makalede, tezde akademik sahtekarlık (intihal vd) yapılması, birbirinden farklı durumlar. Bunlar sayesinde haksız işe girilmesi, akademik kadro ve etiket edilmesi, daha da farklı. 
Ahmet Yıldırım, “% 100 ÇALINTI” matematik doktora tezi vererek matematik doktora diploması elde etti. SAHTE doktora diploması, sahte belge. Diğer sahte diploma türleri ile bunun arasındaki fark, çok daha profesyonelce olması. Nitekim Ege Üniversitesi, Ahmet Yıldırım'ın SAHTE doktora diplomasını iptal etti. Fakat Ahmet Yıldırım hakkında sahte belge sahibi olması nedeniyle disiplin işlemi yapması gerekiyordu, yapmadı ; ceza işlemi yapması gerekiyordu, yapmadı ; yardımcı doçent olarak işe başlatılmasını iptal etmesi gerekiyordu, etmedi ; SAHTE doktora diploması ile yardımcı doçent kadrosu elde etmesi nedeniyle disiplin işlemi yapması gerekiyordu, yapmadı ; ceza işlemi yapması gerekiyordu, yapmadı ; ısrarla yapmamakta direndi. 
Ege Üniversitesi internet sitesindeki akademik personel bilgilerine göre Ahmet Yıldırım, bir yardımcı doçent
Ahmet Yıldırım'ın, çoğuna doktora öğrencisiyken 4 günde 1 sci makale hızıyla sahip olduğu, 125 kadar sci makalesi var ; Ege Üniversitesi, bunları yayından attırmayla (retraction) uğraşmamak için ısrarla direndi ; Ahmet Yıldırım'ın 1 tek ÇALINTI sci makalesi yayından attırılabildi, onu da akademik aktivistler attırdı. 
Danışman Turgut Öziş'in en başından beri Ahmet Yıldırım'ı ÇALINTI doktora tezi vermeye yönledirdiği, yani Ahmet Yıldırım'ın başını onun yaktığı, o kadar açıktı ki, buna rağmen Ege Üniversitesi, uzun süre hiçbir şey yapmamakta direndi ; ardından “kınama” cezası ile geçiştirdi. 
Ege Üniversitesi'nin Ahmet Yıldırım'ın tek kaynaktan blok halde “% 100 ÇALINTI” doktora tezini inceleyip iptal etmesi, nasıl olduysa (!?) 2.5 yıl sürmüş (16/06/2010 .. 10/12/2012). Alman aktivistler, 150'den fazla ÇALINTI doktora tezini internette duyurup rapor etti. Bunlardan 30 kadarı, 2 hafta ile 6 ay arasında değişen sürede iptal edildi. 
Ahmet Yıldırım, doktora tezinin iptal edilmesi süreci başladığında “doktora sonrası araştırma bursu” için TÜBİTAK'a başvurmuş ; Ege Üniversitesi, TÜBİTAK'a doktora tezini iptal etmek üzere olduğundan bahsetmemiş, ve gitmesine izin vermiş, ve yurtdışındayken maaşını tam olarak ödemiş (kaba hesapla 27.000 TL'den fazla). Ahmet Yıldırım, 2-3 ayı Ege Üniversitesi'nden atıldıktan sonra olmak üzere, 9 ay TÜBİTAK yurtdışı doktora sonrası bursuyla Amerika'da kalmış. 
TÜBİTAK, uzun süre hiçbir şey yapmamakta direndi ; ardından “mecburi hizmet yapmadığı” gerekçesiyle bursu (kaba hesapla 37.500 usd (= 110.000 TL'den fazla) faiziyle birlikte Ahmet Yıldırım'dan Amerika'dan dönmesinden 2.5 yıl sonra geri istedi
TÜBİTAK Yurt dışı doktora sonrası araştırma bursu, adından da açıkça anlaşıldığı üzere ilk koşul “doktora diploması”na sahip olmak. TÜBİTAK, “nitelikli dolandırıcılık” nedeniyle Ahmet Yıldırım hakkında savcılığa şikayetçi olmamakta ısrarla direndi. 
TÜBİTAK'a göre, sonradan, üstelik bursun süresi dolmadan, iptal edilen “% 100 ÇALINTI” doktora tezi ve doktora diploması ile, üstelik iptal edilme süreci başladıktan sonra hileyle haksız TÜBİTAK bursu almak “ETİK İHLALİ DEĞİL” ! 
Mehmet Çelik (TÜBİTAK başkan vekili) imzalı yazıda (04 Haziran 2015, sayı : 114119, Hukuk Hizmetleri Başkanlığı'na hitaben) aynen böyle yazıyor : 
Konu : Etik ihlali inceleme sonucu 
.... Dr. Tansu KÜÇÜKÖNCÜ'ye ait dilekçeler, TÜBİTAK Araştırma ve Yayın Etiği Kurulu (AYEK) tarafından değerlendirilmiştir.  
Konu, Ege Üniversitesi Rektörlüğü'nden gelen ek bilgiler ve raportör görüşleri de dikkate alınarak Araştırma ve Yayın Etiği Kurulu'nca incelenmiş “Dr. Tansu KÜÇÜKÖNCÜ'nün Ahmet YILDIRIM hakkındaki şikayeti kapsam dışı olduğundan konunun işlemden kaldırılmasına” karar verilmiştir.” 
TÜBİTAK Araştırma ve Yayın Etiği Kurulu Yönetmeliği'nin “Kapsam” başlıklı 2. maddesi şöyle: “Kapsam MADDE 2 - (1) Bu Yönetmelik; 
a) Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumuna desteklenmek üzere önerilen, sonuçlananlar da dâhil Kurum tarafından desteklenen veya Kurum birimlerince yürütülen projeler ile diğer destek, teşvik ve ödül faaliyetlerine ilişkin veya bunlarla ilgili, 
b) Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu tarafından yayımlanmış veya Kuruma yayımlanmak üzere gönderilmiş bulunan her türlü yayınla ilgili, 
c) Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumunun iş ve değerlendirme süreçlerinde yer alan panelist, moderatör, hakem, raportör, danışman, izleyici, editör gibi görevlilerin bu görevlerinden kaynaklanan etik konularının değerlendirilmesi ile ilgili iş ve işlemleri kapsar.” 
TÜBİTAK ve Etik Kurulu ve kaynaklarının kullanımına dair yorumu, okuyucuya bırakalım. 
Burs başvuruları reddedilen gayet düzgün akademisyenlerin bulunduğunu ve TÜBİTAK'a karşı dava açmak zorunda kaldıklarını hatırlatalım. 
Ahmet Yıldırım'ın TÜBİTAK burslusu olarak bulunduğu University of South Florida adresli çok sayıda sci makalesi olmakla birlikte, bunlar arasından TÜBİTAK'tan burs aldığından bahseden yok. 
Ahmet Yıldırım, TÜBİTAK'ın geri ödemesini istediği “doktora sonrası araştırma bursu” nu, ödedi mi? ödeyecek mi? yoksa “% 100 ÇALINTI” matematik doktora tezi “İPTAL EDİLMİŞ” araştırma görevlisi olarak artık Ege Üniversitesi Matematik bölümünde çalışarak mı ödeyecek? MEÇHUL. 
Yukarıda anlatılanlardan sonra “% 100 ÇALINTI” matematik doktora tezi İPTAL EDİLEN Ahmet Yıldırım'ın İzmir'deki Özel Gediz Üniversitesi Makina Mühendisliği bölümünde doktora öğrencisi olabilmesinde şaşılacak bir şey yok. Doktora programı Manisa Celal Bayar Üniversitesi'yle ortak kurulmuş, hocaların yarısı oradan. 
Mühendislik birikimi “sıfır” olan Ahmet Yıldırım, “bilimsel hazırlık” aşamasına tabi tutuldu mu? doğrudan doktoraya mı başlatıldı? diploması iptal edilen Ege Üniversitesi Matematik doktora programında aldığı dersler, buradaki dersler yerine sayıldı mı ? MEÇHUL. 
Ahmet Yıldırım'ı, burada doktora programına kimler aldı? buradaki doktora tez danışmanı kim? MEÇHUL. 
Ahmet Yıldırım, Amerikan Columbia Universitesi'ndeki “UYDURMA” kimya doktora tezi İPTAL EDİLEN Gebze Teknik Üniversitesi'nin favori akademik sahtekar yardımcı doçenti Bengü Sezen'in yolundan gitmeye çalışıyor. 
Akademik sahtekarlık, Türkiye akademisinin resmi politikası olarak gayet aleni bir şekilde uygulanıyor. Akademik sahtekarlar korunuyor, teşvik ediliyor, ödüllendiriliyor. Akademik sahtekarların tekerine çomak sokanlara ise eziyet ediliyor, saldırılıyor. Kısaca, Türkiye akademisi, buraya çöreklenen veya uzaktan buradakilerle iş çeviren yabancılar dahil, akademik sahtekarlar için cennet, dürüstler içinse cehennem. 
Yukarıdaki hikayesinden tahmin edebileceğiniz gibi, Ahmet Yıldırım, sıradan bir akademik sahtekar değil. “Ahmet Yıldırım kimlerdendir ki sıradan değildir”in cevabı, Ahmet Yıldırım, Turgut Öziş, İzmir Gediz Üniversitesi ve Makina Mühendisliği, Manisa Celal Bayar Üniversitesi ve Makina Mühendisliği, TÜBİTAK ve kısmen Ege Üniversitesi, bunların kesişiminde. Keşisimi farketmek zor değil. Biraz daha iz sürerseniz, o “kimler” arasında Ahmet Yıldırım gibilerin çok olduğunu, akademik sahtekarlığın, yayılma ve etkili pozisyon kapma politikalarının temelini oluşturduğunu, bu konuda “diğer kimler”den biraz önde olduklarını görürsünüz. 
Türkiye akademisiyle iyice özdeşleşen Ahmet Yıldırım'ı yaz yaz, bitmeyecek. 
Türkiye akademisi, aynı tas aynı hamam dibe doğru gittikçe Ahmet Yıldırım'ı yazmaya devam etmek gerekecek. 
(*) Dr Tansu KÜÇÜKÖNCÜ : 2001 başından beri “elverişli eko sisteme yerleşen bakteri kolonisi benzeri hızla çoğalan zehirli sarmaşık gibi ülkemiz üniversitelerini kuşatarak boğan, çürüten, kokutan, ve çökerten” “akademik sahtekarlık gelenekçileri”ne karşı insan hakları mücadelesi vermektedir.

3 Eylül 2015

Erdal İzgi - Zirveden Dibe... (Milliyet EGE)

2013’de…
Ne sevinmiş, ne gururlanmıştık.
İzmir’in en köklü üniversitesi Ege, bilimsel çalışmalarıyla matematik-bilgisayar dalında dünya ikincisi ilan edilmişti.
Rektörümüz, hocalarımız mutlulukla…
Başarıyı yedi kıtaya duyurdu.
Harvard, Oxford, MİT üniversiteler de neymiş…
Hepsi arkamızdan nal toplamıştı. 
Acıdır, kısa sürdü.
Üniversiteye genç bilim adamı diye alınan, bu yayınları hazırlayıp dereceyi kazandıran A.Y, sahtekâr çıktı.
Çakma hoca, ülkelerdeki kitapları taramış. “kes-kopyala-yapıştır” marifetiyle üniversite adına yayınlamış…
Ege Üniversitesi’ni dünya yıldızı yapmıştı.
Sevinç kadar şaşkınlık ve şüphe vardı.
İhbarla araştırıldı, yayınlar çalıntı çıktı.
Oradan, buradan toplanmış…
Eserimiz gibi yerküreye sunulmuştu.
Tabii…
Ortalık karıştı.  
Üniversite senatosu acil toplandı.
Çakma doçentin unvanı alındı.
Kapı dışarı edildi.
YÖK kararı onayladı.
Uyanık bilge (!) bir daha yapmasın diye…
Meslekten atıldı. 
O tarihte…
Rektörü, üniversite yönetimine, “Gelin bu ödülü yakışan özürle geri verelim… Çirkinlik yapıldığını itiraf edelim… Kovduğumuz sahtekârın kurbanı olduğumuzu bildirelim” önerimizi bu köşede kağıda dökmüştük.
Kimse ne ses verdi, ne parmak oynattı.
Koca üniversite kulağının üzerine yattı.
Bayram havasıyla ilan ettiğimiz, hakkımız olmayan zafer zamanın silgisine bırakıldı.
Nasılsa unutulacaktı! 
Her gecenin, bir sabahı…
Her karanlığın bir aydınlığı gibi…
Kaçınılmaz gerçek bugün yüzümüze çarptı.
Üniversitelerin başarılarını değerlendiren kuruluş, Dünya ikincisi Ege’yi, 538’nci sıraya düşürdü.
Onurumuz, gururumuz, diplomasını taşıdığım üniversitem…
Zirveden, listenin dibine indi. 
Yanlışın var, haklı değilsen…
Özür dilemek; erdemdir.
Vaktinde özür; güzelliktir.
Geciken özür; görevindir.
Hak etmediğini özrünle iade etmek; büyüklüktür. 
Özrü bilmemek ise kör gözle gezmek…
Ucuz şekilde dillere düşmektir!

!

Türkiye yırtıcı, şaibeli, sahte ve fake dergilerde en çok yayın yapan 3. ülke

Predatory journals: Who publishes in them and why? - Selçuk Beşir Demir Dünyanın en prestijli dergilerinden biri olan Elsevier tarafınd...

Predatory journals: Who publishes in them and why?

.....................................................................


...
...
...

* Rastgele Yazılar




.