NEDEN ?

https://plagiarism-turkish.blogspot.com


Yükseköğretimde Gözetim ve Denetim - Yasal Çerçeve ve Uygulamalar -
Devlet Denetleme Kurulu Raporu (2009) lütfen tıklayın
2547 sayılı Kanun’da öğretim elemanlarının disiplin suçlarına ilişkin yapılması düşünülen değişiklikler hakkında Bilim Akademisi’nin raporu (2016) lütfen tıklayın

19 Nisan 2011

Prof. Dr. Haluk Şahin - İntihal ya da bilimsel intihar…
( FarklıHaber8 )

“İntihal” kelimesi bana hep Ahmet Haşim’in şiirlerden kovulmuş hüzünlü bir kelimeymiş gibi gelir. Oysa hiç de romantik olmayan ağır bir bilimsel suçun adıdır. Bazen “aşırmak”, “kopyalamak”, “çalmak” gibi Türkçe karşılıklarla ifade edilse de “intihal” kelimesine ihtiyacımız var. Tıpkı İngilizce konuşanların gene zor bir kelime olan “plagiarism” kelimesine ihtiyacı olduğu gibi.
Bilimsel “intihal”, (edebiyatta intihal başka bir yazının konusu olabilir) başkasının özgün fikrini ve/veya yazdıklarını aynen kopyalamak, kendi malıymış gibi göstermek anlamına gelir.
Bilim insanlığın ortak ürünüdür; bilim insanı olarak başkalarının fikir ve yazılarını ananızın ak sütü gibi kullanabilirsiniz – belirli kurallara uymak koşuluyla!
Bu koşullara uymamak, yani intihal yapmak bilimsel intihar olur. Çünkü eninde sonunda birisi yüz kızartıcı marifetinizi yakalar, bilim camiasına ifşa eder, o camia içinde rütbeleri sökülmüş bir generale dönersiniz. Yani sıfırlanırsınız.
Hayır hayır, sıfırın bile altına düşersiniz!
Sözünü ettiğim kuralın adı “kaynak gösterme” zorunluluğudur. İsterseniz “referans gösterme” de diyebilirisiniz. Bu genellikle dipnotları ve bibliyografyalar şeklinde olur. Başka yolları da bulunabilir. Yeter ki, ölçüsüz olmasın.
Benim de bilimsel kariyerimi yaptığım Amerikan sisteminde, kaba bir ölçü olarak derler ki “eğer üç kelimeyi doğrudan aktarıyor ve kendi malınızmış gibi gösteriyorsanız mesele yok, ama dört kelimeyi tırnak içine almadan ve kaynak göstermeden aktarıyorsanız mayınlı bölgedesiniz.”
Yani bir başkasına ait bir makaleyi kelimesi kelimesine çevirip ya da “kes yapıştır” (“cut and paste”) yapıp üzerine kendi adınızı koyamazsınız. Fikirlerin ve kelimelerin hakiki sahibine, yani meslektaşınıza ve mensubu bulunduğunuz şerefli kurumun (bilim) ahlaki kurallarına saygı göstermek zorundasınız.
Onlara selam duracaksınız. O kadar basit.
Çünkü siz kökleri yüzlerce yıl öncesine dayanan ve insanlığa çok şeyler kazandırmış olan bir uğraşın – bir zincirin- son halkasısınız. Onlar olmasaydı siz de olmazdınız, siz olmasanız sizden sonra gelenlerin olmayacağı gibi.
Bizim akademik dünyamız ne yazık ki bu konuda Batılı denkleri kadar duyarlı değildir. İntihal epey yaygındır.
Bir anımı paylaşayım: 1973 yılında Indiana Üniversitesi’nde Türk yayıncılığının belirli bir dönemi konusundaki doktora tezimi yazarken, 1960 askeri darbesi ve 1961 Anayasası konusunda pek çok kitap ve makale okumak zorunda kalmıştım. Elime bir Türk profesör tarafından yazılmış ve İstanbul Üniversitesi tarafından basılmış İngilizce bir kitap geçti. Okumaya koyuldum. Ancak okudukça “yahu ben bunu daha önce okumuştum” türünden duygulara kapılmaya başladım. Bir, iki, üç… Dördüncü de bir baktım bizim Türk profesörün yazdıklarının aynısının tıpkısı (!) masamda açık duran bir kitapta duruyor!
Bizim Profesör birkaç sayfasını kelimesi kelimesine almış, ama ne tırmak kullanmış, ne de dip notu. İnceleyince gördüm ki kitap baştan sona bir “kes-yapıştır” işi.
Cürete bakın ki, bunu kendi adıyla yayınlamış ve belki de o sayede profesör olmuş!
Gayet “onurlu” bir biçimde de emekli oldu…
Ama ben biliyorum. Başka bilenler de vardır. Daha önce de dediğim gibi, adını her duyuşumda aklıma tüm rütbeleri sökülmüş generaller geliyor!
Bilim insanı olmak ve öyle kalmak isteyenlere duyurulur!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Teşekkür ederiz.

!

Türkiye yırtıcı, şaibeli, sahte ve fake dergilerde en çok yayın yapan 3. ülke

Predatory journals: Who publishes in them and why? - Selçuk Beşir Demir Dünyanın en prestijli dergilerinden biri olan Elsevier tarafınd...

Predatory journals: Who publishes in them and why?

.....................................................................


...
...
...

* Rastgele Yazılar


  • Tecrübeli Japon kök hücre araştırmacısı intihar etti (SoL Haber)

    Japon kök hücre araştırmacısı Yoshiki Sasai intihar etti. Sasai'nin son yayınları araştırma dünyasında çalkantılara yol açmıştı. Bu yıl başında Nature dergisinde yayınlanan iki makalesiyle kök hücre araştırması alanında büyük tartışma yaratan araştırmacı Yoshiki Sasai bugün çalıştığı RIKEN Enstitü... DEVAMI>>

  • Pervin Kaplan - Akademisyenlerin ‘atıf’ çetesi (HABERTÜRK)

    Bir süre önce “hormonlu akademisyenlerden” söz etmiş, bunların Pakistan, Malezya, Hindistan’da çıkan dergilerde “500 dolara makale yayımlatarak” docent ve profesör olduklarını anlatmıştım. ODTÜ öğretim üyesi Prof. Dr. Metin Balcı’dan dinlediklerim işin sadece “parayı bastırıp, makale yayımlatma... DEVAMI>>

  • Dr Tansu Küçüköncü (*) - 30 yıllık Trakya Üniversitesi'nin “ÇALINTI” ve “UYDURMA” tezleri – 1

    Adnan Fatih Kocamaz ve Erdem Uçar'ı, Dr A. Murat Eren'in ülke genelindeki gazetelerde de yayınlanan “Türkiye Akademisinin Arka Sokaklarından Tez Manzaraları” yazısından hatırlıyorsunuz. O yazıda anlatılan 10 ÇALINTI tezden 1'i Adnan Fatih Kocamaz'ın doktora teziydi. Adnan Fatih Kocamaz'ın % 68.75 (... DEVAMI>>

  • Dr. Tansu Küçüköncü (*) - 240 yıllık İTÜ'nin “KLONLATILAN” tezleri

    Bekir Karlık'ı, Dr A. Murat Eren'in ülke genelindeki gazetelerde de yayınlanan “İmece Usulü Bilim Cinayeti Konferansları ” ve “Türkiye Akademisinin Arka Sokaklarından Tez Manzaraları” yazılarından hatırlıyorsunuz. 2. yazıda anlatılan 10 ÇALINTI tezden 1'i BekirKarlık'ın doktora teziydi, 2'si ise Be... DEVAMI>>

  • İntihalci ilahiyatçının Prof. unvanı geri alındı (Milliyet)

    Musa Kesler Üniversitelerarası Kurul (ÜAK), Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim üyesi Prof. Mazlum Uyar’ın doçentlik tezini “intihal” gerekçesiyle iptal etti. Uyar’ın doçentlik ve profesörlük ünvanları da geri alındı. Zamanaşımı süresi dolduğu için meslekten atılmayan Uyar, akademi... DEVAMI>>

  • Dr Tansu Küçüköncü (*) - 60 yıllık Ege Üniversitesi'nin “% 100 ÇALINTI” doktora tezleri : danışman Turgut Öziş'e “KINAMA” cezası

    “Yavuz hırsız, ev sahibini bastırır” misali, Ahmet Yıldırım, ilk kez Aralık 2010'da bir gazetede yaptırdığı “Doçent olmak için daha ne yapsın” başlıklı haberle “5 yılda 270 makale yazan akademisyen” olarak kendini gündeme getirdi. 2011'in son günü ABD'de karşılıksız TÜBİTAK bursuyla 1 yıllık bedava... DEVAMI>>

  • Murat Bardakçı - Ver parayı al unvânı! (HABERTÜRK)

    ÖNCE, diline ve imlâsına hiç dokunmadan aynen nakledeceğim şu duyuruya bir bakın:"...Doktora tez çalışması hazırlamak ileri derecede akademik bilgi ve tecrübe gerektiren bir iştir. Aynı zamanda vaktinizin büyük kısmını alan bir çalışmadır. Zamanınız yoksa yada gereken bilgi ve tecrübeye sahip d... DEVAMI>>

  • YÖK:"İntihal helaldir" (Anayurt Gazetesi)

    MÜ İlahiyat Fakültesi hocası Mazlum Uyar’ın başka birine ait kitabı referans vermeden intihal ettiği fakat YÖK’ün hiçbir işlem yapmadığı öğrenildi.  MÜ İlahiyat Fakültesi hocası Mazlum Uyar’ın başka birine ait kitabı referans vermeden intihal ettiği fakat YÖK’ün hiçbir işlem yapmadığı öğr... DEVAMI>>

  • Pervin Kaplan - Bastır 500 doları yayımlat makaleni (HABERTÜRK)

    GEÇEN gün bilimsel yayın kalitesine dikkat çekip akademisyenlerin yayın sayılarındaki artışın atıf oranlarına yansımadığına değinmiştim. Bunun da okul notlarında olduğu gibi “hormonlu yayınlardan” kaynaklanıp kaynaklanmadığını sormuştum.  Bu sorunun yanıtını, ODTÜ Öğretim Üyesi Prof. Dr. Metin... DEVAMI>>

  • AİHM, 33 yıllık "intihal" tartışmasına noktayı koydu .

    Eski YÖK Başkanı İhsan Doğramacı'nın, "Annenin Kitabı" adlı kitabını, ABD'li Dr. Benjamin Spock'ın "Baby and Child Care" adlı kitabından aşırdığını iddia ettiği için tazminata mahkum edilen Prof. Dr. Hasan Yazıcı, AİHM'de açtığı davayı kazandı. Eski YÖK Başkanı İhsan Doğramacı'nın, 1952 yılında ya... DEVAMI>>

  • Prof. Dr. Kayhan Kantarlı - TEZ PAZARLARI

    Bu yazıyı 17 yıldır yılmadan yürüttüğü, örnek aldığımız bilim ahlakı mücadelesini AİHM 'nin  YÖK'ün ilk Başkanı'nın kitabıyla ilgili olarak verdiği kararla taçlandıran değerli bilim insanı Prof. Dr. Hasan Yazıcı'ya mücadeleye devam edeceğimizin kararlılık ifadesi olarak  ithaf ediyorum. ... DEVAMI>>

  • Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Prof. Hasan Yazıcı’yı haklı buldu

    Prof. Hasan Yazıcı 2000 yılı Kasım ayında Milliyet Gazetesi’nde yayımlanan “Önce Doğramacı’yı Kınamak Lazım” başlıklı yazısında “örnekleri ülkemizde çok sık görülen aşırma (intihal) olaylarının üzerine gitmekte en etkili yolun, her şeyden evvel esas büyük aşırmaları olanların kamuoyundan özür dilem... DEVAMI>>

  • Enis MERİÇ - Akademik tezlerde yeni moda: Wikipedia'den kopyala-yapıştır (RADİKAL Blog)

    Son yıllarda akademik dünyada gelenek halini almış bir uyanıklıktan bahsetmek istiyorum. Wikipedia'dan kopyala-yapıştır metoduyla tez yazmak son yıllarda yaygın hale geldi. Yükseklisans tezlerinin çoğunda Wikipedia metinleri ve Wikipedia linklerinin doğrudan kaynak olarak kullanıldığını gözleml... DEVAMI>>

.


.