NEDEN ?

https://plagiarism-turkish.blogspot.com


Yükseköğretimde Gözetim ve Denetim - Yasal Çerçeve ve Uygulamalar -
Devlet Denetleme Kurulu Raporu (2009) lütfen tıklayın
2547 sayılı Kanun’da öğretim elemanlarının disiplin suçlarına ilişkin yapılması düşünülen değişiklikler hakkında Bilim Akademisi’nin raporu (2016) lütfen tıklayın

8 Nisan 2011

Orhan Bursalı - Şifre, ÖSYM, Bilimsel Yayında Etik Dışılık - (CBT)

Cumhuriyet Bilim Teknik, 08.04.2011

Olmayacak şey değil... Tepeden tırnağa etikdışılığın sarıp sarmaladığı bir toplumu yöneten organların ve kurumların, Türkiye’nin en önemli sınavında belirli bir kesimi koruyup kollaması çok normaldir. Eğer iktidarda yandaşlık varsa, yandaş koruma/ kollama/ atama 8 yıldır sıradan bir olgu olarak kabul ediliyorsa, kendi türlerinin arkadan gelen soy-soplarına yükselişin kapılarını açmalarından daha doğal ne olabilir?

ÖSYM’de operasyon 9 ay önce gerçekleşti ve iktidar-YÖK orada egemenliği / yönetimi devraldı! Bu ilk büyük sınava, “asla hilenin yapılamayacağı büyük teknolojik yeniliklerle” hazırlandıklarını duyurdular...

Ali Demir, İTÜ’de tekstilci profesördü.. TV’de yaptığı açıklamada yanında bulunan kişi de endüstri mühendisi emekli profesör Ercan Öztemel ise TÜBİTAK Gebze’de çalışıyordu (ne üretiyordu?), anlaşılan Demir’in yanına atanmış! İkisi de, zerre kadar ilgileri olmayan bir işi yönetmeye getirildiler! Ama önemli olan “yandaş- cemaatdaş” olmalarıydı! YÖK nasıl bütün atamalarda iktidarın adamlarını gözettiyse, Başkanı Özcan, ÖSYM’ye yaptığı adamalarla da üstlendiği “tarihsel misyonunu” yerine getirdi!

Sınav’da ilk “kural bozma”, sadece türbanlı kızların 8 okula özel olarak yerleştirilmesiyle başladı, ÖSYM önce bunun kasıtlı atama olduğunu reddetti! Bilgisayar atadı, diyerek ilk yalanı söylediler! Sonra da “pozitif ayrımcılık yaptık” dediler! Bu pozitif ayrımcılığın, sınav sorularının çözüm anahtarını da vermeye kadar uzanmış olabilir! Bu kızlar kimlerdir ve sınavdaki başarıları açıklanmalıdır!

Ali Demir, zerre kadar saydam davranmadı! Her soru kitapçığının ayrı ayrı şifrelendiğini bile ileri sürecek oldu! Sorular karşısında, eh o sayıya yakın, dedi.. Ancak anlaşılıyor ki, 1.700.000 soru kitapçığını guruplar halinde şifrelemişler! Böyle olunca, bunları guruplar halinde istedikleri “okullara” gönderebilirler! Nasıl olsa çözüm şifreleri de biliniyor!

Eğer isim isim bildikleri ve belirledikleri türbanlı kızları İstanbul’da belirli okullara toplayıp sınavlar sokabiliyorlarsa... O halde, kendilerine bildirilecek binlerce öğrenciyi de, belirli yerlere guruplar halinde toplayabilirler... Ve bu guruba da anahtarıyla birlikte şifreli kitapçıkları da dağıtabilirler!

Tam anlamıyla şaibeli işler merkezi ile karşı karşıyayız, sanki...

***

Şaibe, etik dışılık, bilimi de sarmış durumda! Kurumsal bir çürüme! Prof. Metin Balcı, uluslararası ünü olan çok değerli bir bilim insanımız. Dergimizdeki makalesi çok önemlidir. Balcı, uluslararası bilimsel makalelerin en çok yayımlandığı 10 bilim dergisini inceledi! Gördü ki, bilim dünyamız bu dergileri çok seviyor! Ama dergilerin izlenme ve bilimsel kriter değerleri en alt düzeyde! Üstelik makale yayını için ücret alıyorlar! 500-750 doları bastırdın mı, hiç bir iyi/kaliteli derginin yüzüne bile bakmayacağı sözde araştırma makalelerini hemen basıyorlar! Bir sürü Hint, Pakisten, Afrika dergisi ve sadece düşük kaliteli makaleleri basmak ve iyi para kazanmak için kurulmuş şirketler topluluğu!

Çünkü talep var! “Makale yayınlamak”, akademisyenin “bilimsel faaliyeti” için gerekli! Ülkemizde akademik yükseltmeler için de zorunlu! Bu tür dergilerde yayınladığınız kolay yazıları, dosyanıza koyuyorsunuz, jüriye gönderiyorsunuz, sayın jüri bakıyor ki koşullar yerine getirilmiş, akademik yükseltmeni veriyor! Kaliteymiş, etik dışıymış falan filan...

İncelenen 10 dergide 1900 “makale”, Türkiye’nin uluslararası yayın sayısını arttırıyor! Yayın grafiğini yukarıya tırmandırıyor! Bilim yöneticilerimiz, bunları başbakanlarına, yerli ve uluslararası toplantılarda bilim dünyasına sunuyor! Böylece bilimde “dörtnala koştuğumuza” inanıyoruz!

Bilimsel araştırmacılığı /etkinliği bir üst düzeye tırmandırmak için, koşulları değiştireceksiniz. Metin Balcı, bu konuda önerilerde bulunuyor. Balcı, bilimi, iyiyi, doğru olanı, etiği, kaliteyi koruyan ve daha ileri gidilmesini isteyen bir bilim insanımızdır.. Yanlışı gösterir, ama bu tip bilim insanlarını pek çok kurum sevmeyebilir! Sesini çıkarmayan insanları tercih ederler! Bataklığı görse bile üç maymunu oynayacak insanları! 2 ay kadar önce, “bugüne kadar ki katkılarınız ve yardımlarınız için teşekkür ederiz” mektubu, ÖSYM’den, bir tek sadece Balcı’ya, acaba bu nedenle mi gönderildi!?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Teşekkür ederiz.

!

Türkiye yırtıcı, şaibeli, sahte ve fake dergilerde en çok yayın yapan 3. ülke

Predatory journals: Who publishes in them and why? - Selçuk Beşir Demir Dünyanın en prestijli dergilerinden biri olan Elsevier tarafınd...

Predatory journals: Who publishes in them and why?

.....................................................................


...
...
...

* Rastgele Yazılar


  • Serdar Hiçdurmaz - Türk Akademisindeki İntihal Sorunu (Fikir Ağacı)

     “Üniversitelerinde bilimsel hırsızlığın doğal karşılandığı bir ülkenin elbette tüm yaşam alanları soyulacaktır.”(1) İntihal, bir diğer deyişle bilimsel aşırma, günümüzün bilim dünyasının en önemli sorunlarından birisi. Topluma yön vermeleri ve entelektüel olmaları beklenen bilim insanları... DEVAMI>>

  • Murat Bardakçı - İlim ve yolsuzluk meğerse ters orantılıymış! (HABERTÜRK)

    MESELENİN hukukî tarafını, yani suç olup olmaması konusunu bir tarafa bırakalım: Redhack'in YÖK'e yaptığı siber saldırı, bazı üniversitelerin vahim vaziyette olduğunu, bilimin falan artık bir tarafa bırakıldığını ve fakültelerin tamamen bir yolsuzluk mekânı haline geldiğini gösterdi! Hadisenin yaş... DEVAMI>>

  • Yüzde 90 intihale 'temiz sicil' indirimi (BirGün)

    ONUR EREM RedHack dün de Pamukkale Üniversitesi’ndeki intihal skandalının belgelerini yayınladı. Üniversitenin hazırladığı soruşturma raporuna göre akademisyen Harun Kemal Öztürk’ün bir yayınının yüzde 90’ının intihal olduğu belirlendi. Belgeye göre Mühendislik Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. ... DEVAMI>>

  • Prof. Dr. İsmail Hakkı Aydın - MAKALE PAZARI (Medimagazin)

    Bilimsel yayın, bütün dünyada olduğu gibi, ülkemizde de, her türlü akademik unvanın kazanılmasında, üniversiter sistem içerisinde öğretim eleman ve üyelerinin ilerletme ve yükseltmelerinde en önemli ölçüt olarak kabul edilmektedir. Bunun yanında, dünyadaki üniversitelerin ilmi sınıflaması yapılırk... DEVAMI>>

  • Derviş Doğan - İntihal iddialarını unutmadık (Havadis Kıbrıs)

    Bundan bir müddet önce ortaya atılan intihal iddiaları YÖDAK tarafından araştırılmaya devam ediyor. Konu hassas olduğu için bu araştırmalar kamuoyuyla şimdilik paylaşılmıyor. Akademik ortamlarda intihal büyük bir suç olarak algılanmaktadır. Sebebi de gayet açık. Bir başkasına ait çalışmaların, ... DEVAMI>>

  • Murat Bardakçı - Akademik tez üniversitenin malıdır (HABERTÜRK)

    YÖK'ün internette bir tez sitesi var... Türkiye'deki üniversitelerde son senelerde yapılmış ne kadar master ve doktora tezi varsa, hepsinin biraraya getirilmesine çalışılıyor. Araştırdığınız veya merak ettiğiniz konu hakkında kaynak aramak yahut aynı alanda daha önce çalışılıp çalışılmadığı... DEVAMI>>

  • Doç. Dr. Kudret Özersay - İntihal iddialarında Neredeyiz?

    İntihal akademik yaşamda işlenebilecek en ağır suçlardan birisidir. Suçun tespiti halinde kişilerin örneğin titrilerini yitirmeleri durumu veya daha da önemlisi mesleğe devam etmelerinin dahi mümkün olmayabileceği durumlar ortaya çıkarabilir. Öte yandan intihal iddiasının ortaya konuluş şekli p... DEVAMI>>

  • Semuhi Sinanoğlu - Makalesepeti.com

    Hikâyenin tüm detaylarını hatırlamıyorum ama bir derste Koray Çalışkan hocamız anlatmıştı. Öğrencinin biri bir gün makale teslim ediyor. Hoca okuyor, okuyor; içinden diyor ki, “Çocuk ne de güzel yazmış…” Ama makale bir yerlerden de tanıdık geliyor. Sonra hatırlıyor ki hocanın zamanında bir yere i... DEVAMI>>

  • A. Murat Eren - ?

    Geçtiğimiz ay "Türkiye Akademisinin Arka Sokaklarından Tez Manzaraları" başlıklı bir yazı kaleme almış, çeşitli üniversitelerden etik açıdan problemli tezlere örnekler vermiştim: http://subjektif.org/2012/09/turkiye-akademisinin-arka-sokaklari/ Yazının Cumhuriyet Gazetesi'nin Bilim ve Teknik ekin... DEVAMI>>

  • AÇIKLAMA - Bilim Teknik 19.10.2012 (CBT)

    Sayın A. Murat Eren Cumhuriyet Bilim ve Teknoloji (BT) Eki  21 Eylül 2012 tarihli Cumhuriyet gazetesinin aynı tarihli “Bilim ve Teknoloji” ekinde “Türkiye’den Tez Manzaraları: öğrenciler ve Danışmanlar” başlıklı yazınızda ; İstanbul Teknik Üniversitesi: Tezlerin tamanını fotokopi o... DEVAMI>>

  • Tez Danışmanları ve Öğrencileri - (Cumhuriyet Bilim Teknik)

    http://basin.arsiv.metu.edu.tr/index.php?date=20121019#section_26708 . DEVAMI>>

  • Işıl Öz - 'Akademik çevre kendi içinde özeleştiri yaparken sesini yükseltmeli' (T24)

    A. Murat Eren, 'Öğrenciler, akademisyenler, gerek yazarak gerek dışarıya çıkarak bilim etiğini hiçe sayan meslektaşlarını ve gevşek tutum ortaya koyan yöneticilerini protesto etmeli' dedi. ‘Türkiye Akademisinin Arka Sokaklarından Tez Manzaraları’ başlığı ile subjektif.org’da yayımlanan yazının di... DEVAMI>>

  • Akademik hırsızlıklar mahkemelik (KIBRIS)

    Yükseköğretim Planlama, Denetleme, Akreditasyon ve Koordinasyon Kurulu (YÖDAK) Başkanı Prof. Dr. Hasan Ali Bıçak, intihal ve kopyalama iddialarının kurulca yakından takip edildiğini açıkladı. Bıçak, iki yıldır yapılan çalışmalar çerçevesinde üniversiteler bünyesinde etik kurullar oluşturulmasında ... DEVAMI>>

.


.