19 Eylül 2014
Ömer Erbil - Harvard mezunu arkeolog mobbinge isyan etti:
Namert korkaklar! (RADİKAL)
Mardin Artuklu Üniversitesi Arkeoloji Bölüm Başkanı Yrd. Doç. Güner
Coşkunsu facebook duvarından kendisine uygulanan mobbinge isyan etti.
Coşkunsu kişisel duvarına şöyle yazdı:
“Usulsüzlüklere, yolsuzluklara, haksızlıklara, nepotizme, anti
bilimselliğe, intihale, her türlü kadrolaşmaya (ajanlar dahil olmak
üzere), bölücülüğe, fişlemeye, kısacası kurumsal ahlaksızlığa karşı
duran, gerekli yasal işlemleri talep eden veya uygulayan akademisyene
mobbing yapmanın yanında aba altından sopa gösterenlerden veciz sözler: -
Ya bu deveyi güdersin ya bu diyardan gidersin...”
Harvard arkeoloji bölümü mezunu Güner Coşkunsu bir süredir Mardin’de
yağmalanan sit alanlarına karşı tek başına mücadele veriyor, kültür
varlıklarının korunması için ciddi tehditler alıyordu. Buna rağmen
susmamış, haksızlıklara dur demek için elinden geleni yapmıştı. Mardin
Müzesi’nde yaşanan usulsüzlükleri dile getirdiği için Müze Müdürü Nihat
Erdoğan’ın küfürlü tacizlerine maruz kalmış, Kültür ve Turizm
Bakanlığı’na verdiği şikayet dilekçelerinden de bir sonuç alamamıştı.
Erdoğan’ın küfür ve hakaret dolu mesajları adli
soruşturma
konusu olduğundan yayınlamıyoruz.
Gelelim Coşkunsu’nun isyanına. Facebook sayfasında kişisel duvarında
paylaştığı o isyanın noktasına virgülüne dokunmadan veriyorum:
“Önümdeki bir dosya dolusu rezalet belgeyi yeniden incelerken dışa vurmak istediğim düşüncelerimden bir özet:
Mardin'de çok kanunsuzluk var, çok. Neyse ki arkalarında kollektif
aptallıkları sonucu suçlarına dair epey somut kanıt bıraktıkları için
dokunulmaz olduklarını sanan o gafil kuklalar ve kuklaların ipini tutan
büyük kuklalar bir gün adaletin hükmünden kaçamayacaklar. Bu ülkeyi
sahipsiz, akademisyeni (bu ünvanı hakeden akademisyenlerden
bahsediyorum, zira gerisi de zaten kukla) aciz sanıyorlar.
Usulsüzlüklere, yolsuzluklara, haksızlıklara, nepotizme, anti
bilimselliğe, intihale, her türlü kadrolaşmaya (ajanlar dahil olmak
üzere), bölücülüğe, fişlemeye, kısacası kurumsal ahlaksızlığa karşı
duran, gerekli yasal işlemleri talep eden veya uygulayan akademisyene
mobbing yapmanın yanında aba altından sopa gösterenlerden veciz sözler:
- Ya bu deveyi güdersin ya bu diyardan gidersin...
- Hay Allah sizin doçentliğiniz hala bizlerin elinde, değil mi? (herkes
alanındaki namert ve satılmış doçentlik jüri üyelerinin kim olduğunu,
kimlerin eline kırbacı alarak jüriyi kontrol etmeye çalıştığını bilir.)
- Bakanlık'taki ahbaplarım kazı ve yüzey araştırması başvurularında çok
etkin. Sahi neden hala başvurularınız onaylanmadı? (Bakanlığın adını
kullanarak tehdit savurma cüreti ve Bakanlığın öcü olduğunu
inandırmadaki başarı sadece korkakların ve kölelerin hakim olduğu
toplumumuza özgü bir durum olsa gerek)
- Bölüm Başkanlığı görevinizin ve iş sözleşmenizin yenilenmesi de yaklaşıyor...
- Böyle yapmaya devam edersiniz herkes geçimsiz ve deli olduğumuza daha
çok inanacak, yalnız kalacaksınız (bildiğiniz malum kitlesel sistematik
algı yönlendirme taktiği. Dedikodudan beslenen ve önyargıdan
kurtulamamış sorgulama yeteneği gelişmemiş toplumlardaki popüler bir
silah)
- Aman hocam, yakınlarınız sizi bir köşede ölü bulmasın... Onca emeğiniz
ve Harvard diplomanız da boşa gitmesin (Harvard'ın adı bile bazı hassas
bünyelilerde bir çeşit biyolojik tolerans sorununa sebep oluyor, çölyak
hastalığı gibi bir şey)
- Maaazallah bir köşede ayağınıza kurşunu yemiyesiniz (şehrin her karış
sit alanını ranta satan bir arkeolog da aynı tehdidi yapmıştı)...
Haydi oradan namert korkarlar!
Bendeki yürek ve zeka sizde olsa zaten böyle pespaye yollara muhtaç
olduğunuzu düşünmezdiniz. Hepiniz çirkin eylemleriniz ve ardınızda
bıraktığınız somut
suç
delillerinizle tarihe kayıt olarak düşüldünüz. Elbet bir gün kitaplar sizi yazacak,
haberler
sizden bahsedecek, bilimsel platformlarda berbat
örnekler olarak kullanılıp çatır çatır eleştirileceksiniz (karalama,
iftira ve dedikodudan bahsetmiyorum. Hiç sevmediğiniz ve mahrum
kaldığınız bilimsel eleştiri yeteneğinden bahsediyorum). Aldığınız ahlar
hep ayağınıza dolanacak. Ve tarih sizi affetmeyecek ağalar, sultanlar!
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
!
Türkiye yırtıcı, şaibeli, sahte ve fake dergilerde en çok yayın yapan 3. ülke
Predatory journals: Who publishes in them and why? - Selçuk Beşir Demir Dünyanın en prestijli dergilerinden biri olan Elsevier tarafınd...
Predatory journals: Who publishes in them and why?
.....................................................................
...
...
...
* Rastgele Yazılar
.
Çok yazık ettiler bu bilim insanımıza. Onun kıymetini bilemediğimiz için Türkiye'ye de çok yazık oldu.Sen kalk Harvard'dan ülkeme faydam dokunsun deyip Mardin'e git vatan millet arkeoloji bilim diye saçını ağart. Sonra da ahlaklı ve dürüst çalıştığın, üniversitede kadrolaşmanın, intihalin ve yolsuzluğun üzerine gittiğin, Mardin Müzesi'nden ve Mardin'den çalınan eserlerin hesabını sorduğun, sit alanlarının tahribatını engellemeye çalıştığım için yolsuzların, rantçıların, kadrocuların saldırısına uğra.Türkiye tarihinde kaç Harvardlı var ve kaçı taşrada çalışmış? Devlet üniversitesinden kaç kişi tam burslu öğrenci Harvard'a doktora hakkı kazanmış? Kaç tane Harvardlı arkeologumuz var ve kaçı kadın. Benim araştırmalarıma göre Güner Coşkunsu tek Harvardlı arkeoloğumuz ve devlet üniversitesinden giden tek kadın öğrenci. Sonra da biz niye Nobel alamıyoruz. Aziz Sancar Hoca mezun olduktan sonra Türkiye'ye şehri Mardin'e dönseydi Nobel Ödülü almasını sağlayacak ortam sağlanırmıydı? İyi ki dönmemiş.
YanıtlaSil