NEDEN ?

https://plagiarism-turkish.blogspot.com


Yükseköğretimde Gözetim ve Denetim - Yasal Çerçeve ve Uygulamalar -
Devlet Denetleme Kurulu Raporu (2009) lütfen tıklayın
2547 sayılı Kanun’da öğretim elemanlarının disiplin suçlarına ilişkin yapılması düşünülen değişiklikler hakkında Bilim Akademisi’nin raporu (2016) lütfen tıklayın

24 Eylül 2014

Dr. Tansu Küçüköncü (*) - 30 yıllık Trakya Üniversitesi'nin “SAHTE” tezleri : Zihin Engelliler Eğitimi tezleri ile Bilgisayar Mühendisliği Doktora Diploması

Özlem Uçar, Trakya Üniversitesi üzerine önceki yazımın konusu tezlerin danışmanı Erdem Uçar'ın eşi.  Fizik Bölümünde başlayıp Bilgisayar Mühendisliği doktora diploması ile sonuçlanan doktora hikayesini (1993 .. 2007) kısaca özetleyeyim:  
18.04.2001'de Fizik doktora programından kendi isteğiyle ayrılır ve 2005 öğrenci affı ile Fizik doktorasına geri döner. 14 Temmuz 1999 tarihinden itibaren Bilgisayar Mühendisliği Bölümünde çalışmakta olduğunu, akademik çalışmalarına Bilgisayar Mühendisliği Bölümünde devam etmek istediğini ve tez konusu & danışmanını değiştirmek istediğini belirterek, yeni danışmanı olmayı kabul eden .... Yılmaz Kılıçaslan'ın tez önerisini kurula sunar. Yılmaz Kılıçaslan, “Fizikten anlamadığını” söylediği halde, Fizik bölümüyle ilişkisi olmadığı halde, Fizik bölümünce önerilmeye ve onaylanmaya da gerek duymaksızın, kendi kendini Özlem Uçar'ın fizik doktorasının tez danışmanı ilan etmiş. “Fizikten anlamadığı” için o konudan nereden anladığını belirtmeye gerek duymaksızın “Zihin Engelliler Eğitimi” (Özel Eğitim) konusunda fizik doktora tezi yaptırmayı önermiş. 
“Fizik bölümünde hoca kıtlığı mı olduğunu”, “hoca kıtlığı varsa, doktora programı nasıl açılabildiğini”, “fizikçi olmayan, üstelik 'fizikten anlamadığını' söyleyen birinin nasıl olup da fizik doktora danışmanı yapılabileceğini”, ve “fizik ile Zihin Engelliler Eğitiminin (Özel Eğitim) alakasını” merak edip soran olduğunu ve bu fıkra gibi başvuruların reddedildiğini sanıyorsanız, yanılıyosunuz ! 
Doktorayı bıraktıktan sonra afla dönen Özlem Uçar'ın o anki yönetmeliğe (03 Mart 1997) mi, yoksa doktoraya başladığı zamanki yönetmeliğe (19 Haziran 1990) mi tabi olması gerektiği bilinmiyor. Özlem Uçar'ın başvurularını kabul eden Fen Bilimleri Enstitüsü kararlarında o anki yönetmeliğin madde no.larının dayanak olduğu iddia edilmiş. 
Özlem Uçar, afla döndükten sonra o anki yönetmeliğe (03 Mart 1997) tabi ise, önce Fizik'te ardından Bilgisayar Mühendisliği'nde “tez izleme komitesi” oluşturulması, tez önerisini bu komitenin onaylaması, her dönem bu komitenin tez çalışmasındaki ilerlemeyi onaylaması gerekmekte ; bu hiç yapılmamış !   
Özlem Uçar, afla döndükten sonra doktoraya başladığı zamanki yönetmeliğe (19 Haziran 1990) tabi ise “danışman, ilgili anabilim dalı doktora programında görevli profesör, doçent, ve yardımcı doçentlerden, bunlar bulunmadığı taktirde doktora yapmış öğretim görevlilerinden, bunlar da bulunmadığı taktirde Üniversitenin diğer fakültelerindeki ya da diğer üniversitelerin ilgili anabilim dalı öğretim üyelerinden” seçilmesi gerekirken buna   uyulmamış : yangından mal kaçırır gibi ! 
“Üniversite içi yatay geçiş”le ilgili bir madde yok ve “yönetmelik kapsamında olduğu halde hakkında hüküm bulunmayan hususlarda ilgili kurullar ; yönetmelik hükümlerine aykırı düşmemek ve Üniversite Senatosu'nun onayından geçirmek kaydı ile gerekli   düzenlemeleri yapabilirler”. Buna göre, Fen Bilimleri Enstitüsü'nün “Özlem Uçar'ın fizik doktora programından yatay geçişle bilgisayar mühendisliği doktora programına  geçirilmesi” kararı, Üniversite Senatosu'na onaylatılması gerektiği halde onaylatılmamış : yangından mal kaçırır gibi ! 
Yönetmelikte “doktora yeterlik sınavı”nın tanımı şöyle : “öğrencinin doktora çalışmalarını yaptığı Enstitü anabilim dalıyla ilgili temel bilgilerini belirleyecek sınav, öğrencinin tez çalışması yapacağı bilim dalıyla ilgili bilgileri belirleyecek sınav”. Yatay geçişten sonra Özlem Uçar'ın Bilgisayar Mühendisliği doktora programı “yeterlik sınavı” hakkında bir karar alınmamış. Bölüm başkanı Erdem Uçar'ın eşi Özlem Uçar'ın Bilgisayar Mühendisliği “doktora yeterlik sınavı”na girmesine gerek görülmemiş. 
Trakya Üniversitesi'nin belgelerine göre tez aşamasında yatay geçiş yaptığından dolayı YETERLİK Sınavı yapılmamış. 
Özlem Uçar'ın “Engelli Çocuklarİçin Yapay Zeka Tabanlı Eğitim-Destek Araçları  Geliştirilmesi”, başlıklı doktora tezinin Zihin Engelliler Eğitimi (Özel Eğitim) konusunda olması, bir Bilgisayar Mühendisliği bölümünde önerilmemesi ve onaylanmaması gerektiği, Bilgisayar Mühendisliği konularında hiçbir şey içermemesi, başlığındaki 'Yapay Zeka' kelimelerinin tez metninde sadece 1 kez geçmesi, 'Yapay Zeka' konularına, yöntemlerine dair 1 tek bahis dahi içermemesi, İÇİNDE HİÇBİR ŞEY OLMAMASI nedenleriyle iptal edilmesi için Eylül 2013'te başvurdum. 
İptal edilmeleri için başvurduğum Trakya Üniversitesi'ndeki 24 (9 doktora, 15 yüksek lisans) Bilgisayar Mühendisliği tezinin (1996..2012) çoğu buna benzer tezler ve bir kısmının danışmanı Özlem Uçar.   
Trakya Üniversitesi'nin şahsıma hitaben örtbas yazısı (17.02.2014, sayı : 3462, imza : Yener Yörük (rektör)) (yazıda bahsedilen “OY ÇOKLUĞU İLE” alındığı ve 20.12.2013 tarihli olduğu belirtilen varlığı meçhul ne idüğü belirsiz karar, Etik Kurul'a ait olabilir) şöyle :
“........ başvuru dilekçelerinizde mevcut iddiaların değerlendirmeye esas alınacak somut   delillere dayanmaması, soyut iddialar olarak kalması nedeniyle incelemeye tabi tutulamayacağına 20.12.2013 tarihinde oy çokluğu ile karar verilmiştir.” 
YÖK'ün şahsıma hitaben örtbas yazısı (03.03.2014, sayı : 13734, imza : Şaban Halis Çalış (başkan vekili) şöyle :
.... dilekçelerinize istinaden Başkanlığımız Fen ve Mühendislik Bilimleri Etik Kurulunun 22-23.02.2014 tarihli ve 2014/01 no'lu toplantısında yapılan inceleme ve değerlendirme neticesinde; “İlgili başvuru bir etik ihlal iddiası içermekten ziyade doktora tezinin ve araştırma projelerinin niteliğine ilişkindir iddiaları içermektedir.
Görevi etik ihlal iddialarını incelemek olan kurulumuzun tezlerin ve projelerin niteliklerine ilişkin bir değerlendirme makamı olmadığı, bu sebeple iddiaların kurulumuzca incelenemeyeceği değerlendirilerek, kurulumuz gündeminden düşürülmesine oy birliğiyle karar verildi” yönünde karar alınmıştır.
”  
Oy birliği ile karar veren Etik Kurul, “Ömer Ziya Cebeci, Saffet Nezir, Tülay Yıldırım, İlhan İçen, Fazıl Önder Sönmez, Erol Arcaklıoğlu, Türkay Dereli, Selman Türker, ve Muammer Koç”tan oluşmaktadır. 
Örtbaslara itiraz ettim. 
YÖK'e itirazım (Nisan 2014) şöyle : 
“Özlem Uçar'ın “SAHTECİLİK”ten ibaret doktora tezinin iptal edilmesi gerekmektedir.  Özlem Uçar'ın doktora tezinin, saygınlık kaygısı olan hem ODTÜ hem Boğaziçi Üniversiteleri'nin Bilgisayar Mühendisliği bölümlerinden oluşturulacak birkaç kişilik akademik bilirkişi ekibine gösterilmesi – görüşü alınması gerekmektedir. 
Bilgisayar Mühendisliği doktora programında “Bilgisayar Mühendisliği konularında hiçbir şey içermeyen, başlığındaki 'Yapay Zeka' kelimeleri tez metninde sadece 1 kez geçen, 'Yapay Zeka' konularına, yöntemlerine dair 1 tek bahis dahi içermeyen, Zihinsel Engelliler Eğitimi (Özel Eğitim) konusunda, İÇİNDE HİÇBİR ŞEY OLMAYAN” doktora tezi verilmesi” ve bunun tez olarak kabul edilmesi, YÖK Bilimsel Araştırma ve Yayın Etiği Yönergesi Madde-8'de açıkça belirtildiği üzere “YAPILMAMIŞ BİR ARAŞTIRMAYI YAPILMIŞ GİBİ GÖSTERMEK” türünde “SAHTECİLİK”tir ; tez danışmanı ve jürisi de aynı derecede sorumludur : 
Bilgisayar Mühendisliği doktora programında, Bilgisayar Mühendisliği konularında tez çalışması yapılması ve Bilgisayar Mühendisliği konularında tez yazılması gerekirken, Özlem Uçar, Bilgisayar Mühendisliği doktora programında, Bilgisayar Mühendisliği konularında tez çalışması yapmadığı ve Bilgisayar Mühendisliği konularında tez yazmadığı halde, bunları yapmış gibi gözükmek için “Bilgisayar Mühendisliği konularında hiçbir şey içermeyen, başlığındaki 'Yapay Zeka' kelimeleri tez metninde sadece 1 kez geçen, 'Yapay Zeka' konularına, yöntemlerine dair 1 tek bahis dahi içermeyen, Zihinsel Engelliler Eğitimi (Özel Eğitim) konusunda, İÇİNDE HİÇBİR ŞEY OLMAYAN” bir metni doktora tezi olarak vermiş, tez danışmanı ve jürisi de bu metni doktora tezi olarak onaylamıştır. 
Özlem Uçar ve tez danışmanı ve jürisi, “YAPILMAMIŞ BİR ARAŞTIRMAYI YAPILMIŞ GİBİ GÖSTEREREK”, Bilgisayar Mühendisliği doktora programında, Bilgisayar Mühendisliği konularında tez çalışması yapılmadığı ve Bilgisayar Mühendisliği konularında tez yazılmadığı halde, bunlar yapılmış gibi göstererek birlikte “SAHTECİLİK” yapmıştır. 
“14/09/2013 tarihli .... dilekçelerinizde .... “yapılmamış bir araştırmayı yapılmış gibi göstermek” türünde “sahtecilik” iddiası olduğuna ilişkin bir ifadeye .... rastlanılmadığı, bu  kapsamda bir inceleme yapılabilmesi için yapılmamış hangi araştırmanın yapılmış gibi gösterilmeye çalışıldığının başvuru sahiplerince açıkça ve anlaşılabilir şekilde ortaya koyulması gerektiği; .... anılan Kurulca da yapılan başvurunun bir etik ihlal iddiası içermekten ziyade doktora tezinin ve araştırma projelerinin niteliğine ilişkin olduğu” yönündeki değerlendirmenin/tespitin yerinde olduğu görüldüğünden: 
.... başvurularınızın tekrar etik kurul gündemine alınması talebinizin reddine,  Engelli Çocuklar İçin Yapay Zeka Tabanlı Eğitim-Destek Araçları Geliştirilmesi” Trakya Üniversitesi, 2007 başlıklı ve bu doktora teziyle ilişkili olduklarını belirtilen araştırma projeleri hakkındaki .... başvurularınızın, ilgili mevzuat uyarınca değerlendirilmek   üzere tezin ve projelerin hazırlanmış olduğu Üniversite Rektörlüğüne gönderilmesine, karar  verilmiştir.”   
Bu karar, “zurna ya da darbuka konusunda tez vererek piyano doktorası”, “mimarlık konusunda tez vererek kalp cerrahisi tıpta uzmanlık”, “periler konusunda tez vererek beyin cerrahisi tıpta uzmanlık”, “tarih konusunda tez vererek kadın hastalıkları ve doğum tıpta uzmanlık”,  “salatalıklar konusunda tez vererek idare hukuku doktorası”, “patates baskı konusunda tez  vererek veterinerlik doktorası”, “işkembe çorbası konusunda tez vererek makina  mühendisliği doktorası”, “kızarmış karidesler için soslar konusunda tez vererek elektronik mühendisliği doktorası”, “sokak kedileri konusunda tez vererek matematik doktorası”, “tarot  falı konusunda tez vererek fizik doktorası”, “Alaattin'in sihirli lambası konusunda tez  vererek kimya doktorası”, “astroloji konusunda tez vererek biyoloji doktorası”, “fasulye konusunda tez vererek sosyoloji doktorası”, “40 ikindiler konusunda tez vererek psikoloji doktorası”, sahibi olmak gibi benzer SAHTECİLİKleri de MEŞRULAŞTIRMAKTADIR. Ki akademik sahtekarları korumak için yarıdan fazlası (150.000+ tez) gizlenen akademik tez arşivinde bunlara benzer ABUK SAHTECİLİK örnekleri çoktur !
“Zihinsel Engelliler Eğitimi (Özel Eğitim) konusunda tez vererek bilgisayar mühendisliği doktorası sahibi olmak”la bunlar arasında hiçbir fark yoktur ; hepsi ABUKtur ve SAHTECİLİKtir !
Gelişmeler duyurulacaktır.
Bu arada şuna dikkat çekmek istiyorum : akademik sahtekarlık türlerinden “intihal”e (aşırma, çalıntı ; plagiarism) kulak aşinalığı giderek yaygınlaşsa da ülkemizde “akla zarar” “uydurma (fabrication) tezler” ve bu örnekteki gibi “sahte tezler” çok daha yaygındır. Pek çok tez ise birden fazla sahtekarlık türü içermektedir.
Aldıran olmasa da : bazı ülkeleri zirveye taşıyan, “gelişmiş ülke” denmesine neden olan üniversiteler, “akademik sahtekarlık politikası”yla – her yanını kuşatan ve yağmalayan akademik sahtekar ordusuyla – güruhuyla ÜLKEMİZİ GELECEKSİZLİĞE – YOKOLUŞA SÜRÜKLEMEKTEDİR !
***
(*)  Dr Tansu KÜÇÜKÖNCÜ : 2001 başından beri “elverişli eko sisteme yerleşen bakteri kolonisi  benzeri hızla çoğalan zehirli sarmaşık gibi ülkemiz üniversitelerini kuşatarak boğan, çürüten, kokutan, ve çökerten” “akademik sahtekarlık gelenekçileri”ne karşı insan hakları mücadelesi vermektedir.

1 yorum:

  1. Sizden diğer üniversitelerden de haberler bekliyoruz hocam...

    YanıtlaSil

Teşekkür ederiz.

!

Türkiye yırtıcı, şaibeli, sahte ve fake dergilerde en çok yayın yapan 3. ülke

Predatory journals: Who publishes in them and why? - Selçuk Beşir Demir Dünyanın en prestijli dergilerinden biri olan Elsevier tarafınd...

Predatory journals: Who publishes in them and why?

.....................................................................


...
...
...

* Rastgele Yazılar


  • Prof. Dr. Mehmet Altan - Türban ve hırsızlık (Star Gazete)

    Dün sabah televizyondan Rektörler Komitesi’nin olağanüstü toplanacağını öğrenince, birkaç zamandır yeryüzü bilim dünyasında Türkiye’nin rezil olmasına neden olan ‘bilimsel hırsızlık’ olayını görüşeceklerini sandım. Yanılmışım.Sivil anayasa çalışmalarını değerlendirnek için toplanıyorlarmış. Gündemi... DEVAMI>>

  • Metin Münir - YÖK intihal konusunda yaz uykusundan uyanıyor mu?

    Yüksek Öğretim Kurumu YÖK Disiplin Kurulu cuma günü 14 akademisyenin "çalıntı" suçlamasıyla uluslararası yayınlardan kaldırılan fizik yazılarıyla ilgili skandalı görüşmek üzere toplanıyor.YÖK'ü her şeyle suçlayabilirsiniz ama bu konuda müthiş bir acelecilikle davranmakla suçlayamazsınız. Kurum konud... DEVAMI>>

  • Umur Talu -“İntihal”de birleşme….

    Bakın; Eğer, muhafazakar demokrat bir Başbakanlık Müsteşarı akademisyen ile sıkı Kemalist - cumhuriyetçi bir üniversite rektörü profesör, iki farklı cepheden atıp tutarken dahi; “İntihal” de, bilimsel hırsızlıkta, aşırmada, kandırmada, kakalamada, yutturmada birleşiyorlar, aynı kaba ne “bilim” şey e... DEVAMI>>

  • YÖK rezaleti seyrediyor (YeniŞafak)

    Uluslararası elektronik makale arşivi arXiv 15 Türk fizikçinin toplam 67 makalesini 'intihal' gerekçesiyle yayından kaldırdı, YÖK'ten ise hala hiçbir ses yok. HABER MERKEZİ / ANKARADört üniversiteden 15 Türk fizikçinin toplam 67 makalesinin intihal olduğunun ortaya çıkması ve uluslararası elektroni... DEVAMI>>

  • Nuran Çakmakçı - Bilimde kes-yapıştır dönemi (Hürriyet)

    Geçen hafta fizik ve matematik alanında akademik dünyada patlak veren intihal skandalları, Türkiye’de aşırmacılığın hangi boyutlara vardığını gösterdi.Bundan sonra önemli olan, aşırmanın aşıranın yanına kar kalmaması. Hiçbir yaptırım uygulanmaz, hiçbir tepki gösterilmezse, intihal teşvik ediliyor d... DEVAMI>>

  • Prof. Dr. Rıdvan Karluk - Üniversitelerimizde İntihal (Bilimsel Hırsızlık) Olayları ve Bazı Gerçekler (Sakarya Gazetesi)

    Hürriyet Gazetesi'nde 12 Eylül 2007 tarihinde yayınlanan "intihal suçlamaları üniversiteleri böldü" başlıklı haber, üniversitelerimiz açısından çok önemli olup, üniversitelerimizdeki intihallerin (bilimsel hırsızlık) uluslararası arenaya taşındığına ilişkindir. Haberin Hürriyet Gazetesi'nde yay... DEVAMI>>

  • Metin Münir - Üniversitelerin sessizliği

    On dört Türk akademisyenin makale hırsızı olarak dünyanın en prestijli bilim dergisi Nature'de teşhir edilmesinin üniversiteler tarafından ölüm sessizliğiyle karşılanması bilim dünyamız adına utanç verici, küçültücü bir olaydır. Konuyu bilmeyenler için bir özet vermek istiyorum: arXiv adlı Amerikan ... DEVAMI>>

  • ÇOMÜ Bilimde İntihal İddialarını Çok Yönlü Araştırıyor (IHA)

    Son gülerde bazı basın organlarında çıkan ve Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Fen Edebiyat Fakültesi öğretim üyelerinin de adının geçtiği bilimsel makalelerdeki aşırma anlamına gelen intihallerle ilgili iddiaların çok yönlü olarak araştırıldığını belirten Etik Kurul Başkanı Prof. Dr. Osman... DEVAMI>>

  • Metin Münir - Nature'de vardık ama 'bulan' değil, 'çalan' olarak

    Her yıl bazı kurumlar dünyanın en iyi üniversitelerinin listesini yayımlarlar. Hiç merak ettiniz mi, hangi kıstasların bu seçimde rol oynadığını? En önemli kıstaslardan biri fakülte üyelerinin uluslararası kabul görmüş bilim dergilerinde yayımladıkları araştırmalar veya makalelerin toplamıdır. Bu de... DEVAMI>>

  • Rahim Er - Üniversite hocaları (Haber Akademi)

    Yine bir intihal olayı dolayısıyla üniversite hocalığı gündemde. İntihal kelimesi artık öğrenilmiş olmalı, ama bir kere daha tekrarlayalım, bir başkasının fikri çalışmasını kendininmiş gibi gösterme. Bir başka ilim adamının yazdığı makale veya eserin tamamını veya bir kısmını kendi imzasıyla yayınla... DEVAMI>>

  • NATURE NE YAZDI?

    Cumhuriyet Bilim Teknik 14.09.2007Nature'daki yazıda özetle şöyle deniyor: Sorunlar geçen kasım ayında Saltı ve bir diğer ODTÜ mezunu Oktay Aydoğdu'nun doktora derecesi için girdikleri sözlü sınavında başladı. Aynı üniversiteden Dr. Özgür Sarıoğlu gözlemlerini şöyle açıklıyor: "İkisi de yerçekimsel ... DEVAMI>>

  • Prof. Dr. Celal Şengör - Nature'un Haberi ve Düşündürdükleri (CBT)

    Nature'un ilan ettiği rezâlet, Türkiye'yi içten kemiren bir olgunun mini mini bir göstergesidir. Bu tür olaylar daha pek çoktur ve yakalanıp teşhir edilenler giderek artacaktır.Darwin kuramıyla akıllı tasarım zırvalığını bir arada düşünebilen ve yaradılış masalının biyoloji ders kitaplarına konmasın... DEVAMI>>

.


.