31 Aralık 2022
Dr. Tansu KÜÇÜKÖNCÜ (*) - Columbia University'nin “UYDURMA DOKTORA TEZİNİ İPTAL ETTİĞİ” Bengü Sezen Ergüden DOÇENT yapıldı!
17 Aralık 2022
Dr. Tansu KÜÇÜKÖNCÜ (*) - Özlem Uçar'a Üç buçuk Ayda Bilgisayar Mühendisliği Doktora Diploması
Ders almaya gerek yok, doktora yeterlik sınavına girmeye gerek yok, tez izleme komitesine girmeye gerek yok, doktora tezinin aramızda lafı mı olur !
Türkiye üniversiteleri klasiği : böyle verilen yüzlerce doktora diploması var !
Özlem Uçar'ın bilgisayar mühendisliği doktora öğrencisi olarak geçirdiği süre sadece 1 dönem (Güz 2006) (3.5 ay : 12 ekim 2006 … 26 ocak 2007).
Üstelik, tabi olduğu yönetmeliğe ve sonraki tüm yönetmeliklere göre Bahar 2006 dönemi sonunda fizik doktorasından atılması gerektiği halde !
Bu sırada kocası Erdem Uçar, hem FBE Bilgisayar Mühendisliği ana bilim dalı bşk hem de Bilgisayar Mühendisliği ana bilim dalı bşk.
Özlem Uçar, 3 Mart 1997 tarihli Resmi Gazete'de yayınlanan Trakya Üniversitesi Lisansüstü Eğitim-Öğretim Yönetmeliğine (kısaca : “TÜ Doktora Yönetmeliği Mart 1997”) tabi. Özlem Uçar için Tez İzleme Komitesi-tik oluşturulması ve tez konusunu ve başlığını ve tezde yapılanları “tik”in onaylaması zorunlu . “tik”in onaylamadığı öğrenci için tez savunma jürisi oluşturulmaz. Bunlar yapılmazsa, öğrenci doktoradan atılır. Özlem Uçar için “tik” oluşturulmadı ve doktoradan atılmadı.
Okuyucuların olan biteni kafasında kolay canlandırması için 10 soru sorarak başlayalım ve “TÜ Doktora Yönetmeliği Mart 1997”ye göre cevaplarını hemen yazalım. Sonraki tüm yönetmeliklerde de cevapları aynı. Yönetmeliğe bakmadan da çoğunun cevabını tahmin edebilirsiniz. Cevap (C) : EVET veya HAYIR ise, yönetmelikte tek bir maddede apaçık yazıyor . Cevap (C) : Evet veya Hayır ise, yönetmelikte birkaç maddede parça parça yazıyor. Devam >>>>
1 Aralık 2022
Lale AKARUN - MAKALE YAZAN YAZILIM DEVRİNDE YAYIN YAPMA (HerkeseBilimTeknoloji)
Yalanı göremiyor
28 Eylül 2022
Sultan UÇAR - Sahte diplomadan sonra sahte üniversite! (SÖZCÜ)
21 Eylül 2022
Sultan UÇAR - Kredi kartına 10 taksitle doçentlik! (SÖZCÜ)
1 Ağustos 2022
Nuray PEHLİVAN- İntihal nedeniyle atılan akademisyene doktora diploması: Akademik teamüllere aykırı (gazeteDUVAR)
Doktora tezinde intihal yaptığı için 2012 yılında üniversiteden atılan Ege Üniversitesi Fen Fakültesi Matematik Bölümü Öğretim Üyesi Ahmet Yıldırım’a 2022 yılı şubat ayında ikinci kez doktora diploması verildi. Üniversitede uygun bir kadro açıldığı takdirde Yıldırım yeniden öğretim üyesi olabilecek.
5 YILDA 270, HAFTADA 1 MAKALE
2011 yılında Ekşi Sözlük'te “felixis” rumuzuyla yazan bir kullanıcı, "5 yılda 270 makale yazan akademisyen" adlı bir başlık açtı. Yazar, Ege Üniversitesi Fen Fakültesi Matematik Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Ahmet Yıldırım'ın 5 yılda toplam 270 makale (haftada yaklaşık 1 makale) yazmış olmasının biraz "tuhaf" olduğunu belirterek, bu derece yüksek bir hızla yazılan bilimsel makalelerin intihal şüphesi taşıdığını ve şaibeli olduğunu iddia etti. Yıldırım, hakkındaki intihal iddialarını çeşitli mecralarda "iftira" olarak değerlendirse de yayınlarının bazılarında intihal olduğu uluslararası kimi dergi editörlerince de tescillendi.
‘KARARIN ARDINDAN ÜNİVERSİTE İLE İLİŞKİSİ KESİLDİ’
Üniversitelerarası Kurul’a, Uygulamalı Matematik Ana Bilim Dalı’nda Araştırma Görevlisi kadrosunda çalışan Ahmet Yıldırım’ın doçentlik dosyası inceleme aşamasındayken, doktora tezinin yüzde yüz intihal olduğunu iddia eden bir ihbar mektubu gönderildi.
Ancak iki yıla yakın bir süre geçtiği halde üniversite yönetimi tarafından hiçbir işlem yapılmadığını fark eden Dr. Tansu Küçüköncü, bilgi edinmek üzere YÖK’e çok sayıda başvuruda bulundu. Bu başvurular üzerine Ege Üniversitesi Rektörlüğü Hukuk Müşavirliği, Küçüköncü’ye 10 Mart 2015 tarih ve 1325 sayılı yazı ile Yıldırım’ın tezinin iptal edilip edilmediğine ilişkin açıklama yaptı. Yapılan açıklamada, "Soruşturma Komisyonu raporunda sunulan tüm değerlendirmelere göre; Yrd. Doç. Dr. Ahmet Yıldırım'ın doktora tezinin tamamının intihal olduğu kanısında oldukları, intihalde bulunan eser açısından ise kısmi intihalin söz konusu olduğu, Yönetmeliğin II/a-3. maddesine göre intihal fiilinin cezasının 'Üniversite Öğretim Mesleğinden Çıkarma' olduğu, somut olayın bu maddeyle tamamen örtüştüğü kanaatini taşıdıkları yönünde görüş bildirildiği" ifadelerine yer verildi.
Açıklamanın devamında, "Rektörlüğümüzce dosya üzerinde yapılan inceleme ve değerlendirmeler neticesinde her ne kadar Yrd. Doç. Dr. Ahmet Yıldırım'ın doktora tezinin tamamının intihal olması nedeniyle 'Üniversite Öğretim Mesleğinden Çıkarma' cezası ile tecziyesi gerekiyorsa da adı geçenin son 10 sene içerisinde de herhangi bir disiplin cezasının bulunmadığının anlaşılması nedeniyle Disiplin Yönetmeliği'nin 'İyi Halin Değerlendirilmesi' başlıklı 16. maddesi gereği Yıldırım'ın 'Görevinden Çekilmiş Sayma cezası' ile tecziyesi hususu Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı'na gönderilmiştir" denildi.
"Doktora" unvanı alınan Yıldırım’ın tez danışmanı olan Prof. Dr. Turgut Öziş hakkında da disiplin soruşturması açıldı. Soruşturma sonucunda "iyi hal indirimi" uygulanarak Öziş'in "kınama" cezası ile cezalandırılması uygun görüldü.
‘YILDIRIM, EGE ÜNİVERSİTESİ’Nİ DÜNYA ÜNİVERSİTELERİ ARASINDA İKİNCİLİĞE YÜKSELTİYOR’
İddiaya göre, Ege Üniversitesi’nin intihal doktora teziyle ilgili soruşturma sürecinde Ahmet Yıldırım’ı korumasının en önemli nedeni, Yıldırım’ın 5 yıl boyunca haftada bir makale yazarak üniversitenin bilimsel performansına büyük bir katkıda bulunması. Bu katkı sayesinde Ege Üniversitesi, Hollanda Leiden Üniversitesi’nin 2013 yılında, 2008-2011 dönemi Web of Science (WoS) atıf indekslerine dayanarak yaptığı dünya üniversiteleri sıralamasında tüm dallar temelinde 474'üncü olarak dünyanın en iyi ilk 500 üniversitesi arasında yer aldı.
Ayrıca Ege Üniversitesi, "Matematik ve Bilgisayar Bilimleri" dalında da dünya ikincisi oldu. Ege Üniversitesi, Matematik ve Bilgisayar Bilimleri dalında aldığı bu ikincilikle Harvard, Chicago, Princeton, Berkeley gibi dünyanın en iyi üniversitelerini geride bıraktı.
Ancak genel sıralamada 474'üncü olarak ilk 500’e son sıralarda girebilen üniversitenin, Matematik ve Bilgisayar Bilimleri alanında ikinci olması, uluslararası akademik topluluk arasında şüphe ile karşılandı. Bazı bilim insanları olayın üzerine gitti ve Leiden sıralaması 2013 listeleri ile WoS verileri üzerinde yaptıkları incelemeyle şüphelerinin haklılığını ortaya koydu. Yapılan inceleme, Ege Üniversitesi’nin Leiden 2013 sıralamasında elde ettiği derecelerin, Yıldırım’ın yaptığı yayın ve aldığı atıf sayılarından kaynaklandığını gösteriyordu.
Ege Üniversitesi’nin 2013’ de aldığı beklenmedik dereceler, bilimsel üretimin sayılarla ölçülmesi konusunda uzman olan merkezin başkanı Prof. Dr. Paul Wouters’in gözünden de kaçmadı. Bilim insanlarının bu derecelerin altında yatan yayın ve atıf sayılarının şaibeli olduğuna dair bulguları Wouters’e kadar ulaştı. Bunun ardından Wouters, yaptığı özel inceleme sonunda, "Üniversiteler sıralaması, sorunlu veya hileli araştırmaları ortaya çıkarabilir mi?" başlıklı bir yazı yayımladı. Wouters bu yazıda, E.Ü rektörünü üniversitenin sıralamadaki yerinin kuşkulu olduğu konusunda bilgilendirerek, "Ahmet Yıldırım’ın konumu hakkında daha fazla bilgi verilmesini istediklerini ancak bir yanıt alamadıklarını" yazmış ve üniversitenin elde ettiği derecelerin şaibeli olduğunu tüm dünyaya ilan etmişti. Wouters yazısıyla ayrıca, Yıldırım’ın yayınları olmasaydı Ege Üniversitesi’nin Matematik ve Bilgisayar Bilimleri alanındaki yerinin 2'ncilik değil 300'üncülük olacağını da saptadı.
‘ARAŞTIRMA GÖREVLİSİ OLARAK GERİ DÖNDÜ’
Mevzuata göre "intihal" nedeniyle öğretim üyeliği mesleğinden atılanlar aynı göreve tekrar dönemezken, "görevinden çekilmiş" sayılanlar 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 94 ve 97'inci maddeleri gereğince yeniden devlet memuru olabiliyor. Yardımcı doçentlik kadrosunu intihal nedeniyle kaybetmesine rağmen "görevinden çekilmiş" sayılan Yıldırım da açtığı iptal davasını bu sayede kazanarak Ege Üniversitesi’ne geri döndü. Yıldırım’ın adı, uzun bir süreden beri Ege Üniversitesi Fen Fakültesi Matematik Bölümü'nün internet sayfasında uygulamalı matematik Anabilim Dalı Araştırma Görevlisi olarak yer alıyor.
Üniversitenin matematik bölümünde araştırma görevlisi olarak çalışmaya devam eden Yıldırım, geçtiğimiz şubat ayında da Prof. Dr. İsmet Karaca danışmanlığındaki, "Topolojik özellikler yardımıyla görüntü işleme problemlerinin çözümleri üzerine" başlıklı doktora tezi ile yeniden doktor unvanı aldı.
‘YILDIRIM’IN İKİNCİ KEZ ALDIĞI DOKTORA DİPLOMASI DA ŞAİBELİ’
Gazete Duvar’a değerlendirmelerde bulunan Dr. Tansu Küçüköncü, Yıldırım’ın doktora öğrencisi olmasının 2013 yılında özel Gediz Üniversitesi’nin Makina Mühendisliği doktora programına kabul edilmesiyle başladığını ifade etti. Yıldırım’ın 2. kez doktora diploması alabilmesinin de şaibeli bir işlem olduğunu iddia eden Küçüköncü, şunları söyledi:
"Üniversite, 15 Temmuz 2016 tarihinde kapatılınca Ahmet Yıldırım’ın doktora öğrenciliği YÖK kararları gereğince Kâtip Çelebi Üniversitesi, Makina Mühendisliği doktora programına aktarıldı. Yıldırım’ın süresinin dolmasına 1 ya da 2 yarıyıl kala 2018 yılı ağustos ayında Ege Üniversitesi Matematik Anabilim Dalı doktora programına yatay geçiş yaptırıldı. Yıldırım’ın 2. doktora süresi 2019’da dolmasına karşın Şubat 2022’de teslim ettiği 2. doktora tezi kabul edilip, EÜ Fen Bilimleri Enstitüsü tarafından 2. doktora diploması verildi.
‘YILDIRIM’IN ÜNİVERSİTEYE HİLELİ YATAY GEÇİŞİ İPTAL EDİLMELİ’
İntihal doktora tezini ve diplomasını iptal eden Ege Üniversitesi’nin Yıldırım’a yasalara aykırı bir şekilde bir kez daha doktora diploması alma ve öğretim üyesi olma olanağı sağladığını söyleyen Küçüköncü, üniversite için bir "onursuzluk" örneği olan bu durumun dünyada başka bir örneği olmadığını dile getirdi. Küçüköncü, son olarak şunları söyledi:
"Şimdi sıra uygun bir kadro ilan edilip Ahmet Yıldırım’ın üniversiteden kovulmuş biri olarak yeniden öğretim üyesi yapılmasına gelmiştir. Eğer bu gerçekleşirse geçmişinde bilim hırsızlığı bulunan Ahmet Yıldırım önce doçent, ardından profesör olabilecek, yöneteceği tezlerle geleceğin öğretim üyelerini yetiştirebilecek. Ahmet Yıldırım'ın üniversiteye hileli yatay geçişi iptal edilmeli, şaibeli bir şekilde 2. kez aldığı doktora diploması da iptal edilip tüm sorumlular hakkında gerekli adli ve idari işlemler yapılmalıdır. Baştan beri faili koruma yönünde davranan YÖK ve üniversite yönetiminden böyle bir işlem yapması beklenemeyeceğine göre görev cumhuriyet savcılıklarındadır. Tüm sorumlular hakkında gerekli adli ve idari işlemler yapılmalıdır."
'NİCELİĞİ KUTSAYAN BİR ÇÜRÜMÜŞLÜĞÜN İÇERİSİNDEYİZ'
Eğitim Sen İzmir 3 No’lu Üniversiteler Şubesi Başkanı Doç. Ümit Akıncı’ya göre, üniversitedeki atama ve yükseltmelerin akademisyenlerin ürünlerinin niteliğine değil sadece niceliğine dayalı olarak gerçekleştirilmesi, intihal olgusunu daha da körüklüyor.
Üniversitelerde intihalin neden bu kadar yaygınlaştığını Gazete Duvar’a değerlendiren Akıncı, YÖK'ün ve üniversitelerin lisansüstü eğitim-öğretim yönetmeliklerinin intihale dair net hükümler içermediğini ifade etti. Ahmet Yıldırım örneğinde olduğu gibi meslekten çıkarmanın başka birtakım yollar ile olduğu durumlarda mesleğe yeniden dönebilmenin yasal açıdan mümkün olduğunu söyleyen Akıncı, "İntihal bu kadar yaygın iken, intihal fiili sabit görülüp disiplin cezasını alarak meslekten atılmış kişi sayısı o kadar az ki. Kaldı ki, Yıldırım örneğinde olduğu gibi kişi bazı davalar açmış ve hatta kazanmış da olabilir. Ancak intihal yaptığı uluslararası camia tarafından da sabit görülen bir kişinin yeniden doktor unvanı alması ve üniversitedeki mesleğine dönmesi akademik teamüllere tamamıyla aykırıdır. Bu noktada yasanın çevresinden dolanmak gibi bir yol izlenmiş olabilir, bu da üniversite yönetiminin açık ihmali olduğu gerçeğini gösteriyor" dedi.
‘İNTİHAL OLGUSU AKADEMİDE GÜNLÜK YAŞAMIN BİR PARÇASI OLDU’
Türkiye’de intihalin tahminlerinden çok daha ileri noktalarda olduğu bilgisini paylaşan Akıncı, her ay "tekil olay" olarak görülen örneklerin gün yüzüne çıktığını belirtti. Çözümün akademik değerlere ve ilkelere sahip çıkmaktan geçtiğinin altını çizen Akıncı, şunları söyledi:
"Elbette üniversitedeki atama ve yükseltmelerin akademisyenlerin ürünlerinin niteliğine değil sadece niceliğine dayalı olarak (bilimsel yayın sayısı, patent sayısı, öğrenci sayısı, proje sayısı vb.) gerçekleştirilmesi, akademik teşvik adı altında akademik yaşantımızın merkezine oturan 'akademik performans sistemi' gibi hususlar intihal olgusunu daha da körüklüyor. Gittikçe büyüyen ve içselleştirilen sadece niceliği kutsayan bir çürümüşlüğün içerisindeyiz. 'Kaç makalen var?', 'Kaç kitap yazdın?', 'Kaç projen var?' sorularına büyük sayılarla yanıt veremeyen akademisyenin akademiden dışlandığı bir dönemden geçiyoruz. Bu da akademik teamüllerin ve ilkelerin hızla aşınması ile sonuçlanıyor."
Telefonla ulaştığımız Ahmet Yıldırım, devlet memuru olması nedeniyle izinsiz röportaj veremeyeceğini söylerken, Fen Fakültesi Dekanlığı, "Yetkililer göreve yeni atandıkları için bahse konu olay ile ilgili bilgileri bulunmamaktadır. Talebiniz onay görmemiştir" diye yanıt verdi.
4 Mart 2022
Sultan UÇAR - Parayı yatır puanı topla! (SÖZCÜ)
11 Şubat 2022
Sultan UÇAR- Akademide tez borsası! (SÖZCÜ)
29 Ocak 2022
Dr. Tansu KÜÇÜKÖNCÜ (*) - Doktorası iptal edilmiş Ahmet Yıldırım'a katmerli HİLEYLE Ege Üniversitesi matematik'te 2. doktora diploması verenleri İSTİFAYA DAVET
Akademik sahtekarlığın kurumsallaştırıldığı ve resmi politika haline getirildiği Türkiye üniversitelerinde akademik sahtekarları sahiplenmenin ve sahtekarlığa itirazı olanlara çaresizlik öğretici (öğrenilmiş çaresizlik) güç gösterisinin zirvesi. Toplumun tepkisizliğinden, basının ilgisizliğinden ve özellikle akademideki sahtekarlığa az çok bulaşanların çokluğundan ve bulaşmayanların bulaşanlardan korkup 3-maymun olmasından cesaret alıyorlar :
Uluslararası makale ve atıf şebekeleriyle ortak , alakasız bir çok konuda 222 SCI (332 SCOPUS indeksli) yayın ile Türkiye matematik makale rekortmeni Ahmet Yıldırım'ın hikayesini önceki 4 yazımda anlatmıştım :
* 60 yıllık Ege Üniversitesi'nin “% 100 ÇALINTI” doktora tezleri : danışman Turgut Öziş'e “KINAMA” cezası (28 Haziran 2014)
İlk yazımda Ahmet Yıldırım'a bile bile arak doktora tezi yazdıranın, doktora tez danışmanı Turgut Öziş olduğunu anlattım. Bu yüzden ona “kınama” cezası verildi. Ne değişti ? Hiçbir şey, o gün bugündür hala uygulamalı matematik abd başkanı ve bölümün ağası : anormal ! Bölümde onlarca hoca olmasına rağmen hem de : iyice anormal !
Şimdiye dek sadece 1 arak makalesi yayından atıldı. 1 uydurma makalesi ise düzeltme ile geçiştirilerek yayından atılmaktan kurtarıldı.
* Ege Üniversitesi Ahmet Yıldırım'ın “% 100 ÇALINTI” doktora tezini ve doktora diplomasını İPTAL ETMİŞ ! (28 Ağustos 2014)
* Ahmet Yıldırım Ege Üniversitesi'ne geri döndü (15 Eylül 2015)
Ege Üniversitesi matematikteki % 100 arak uygulamalı matematik doktora tezi iptal edilmiş olan “332 makale sahibi” Ahmet Yıldırım'ın, kapatılan Gediz Üniversitesi makina mühendisliği doktora programından HİLELİ YATAY GEÇİŞLE Ege Üniversitesi matematikte 2. kez doktoraya (topoloji) başlatılma hikayesini YÖK'e rapor edeli 3 yıl oldu, cevap yok, başvurum buharlaştırıldı. İdari soruşturma açılması lazım, açılmadı. Adli suç, suça dahil olanların hepsi hakkında ceza soruşturması açılması lazım, açılmadı.
* “Çok gizli” Ahmet Yıldırım iptal edilmiş doktorasıyla HİLEYLE yine Ege Üniversitesi matematik doktora öğrencisi (4 Mayıs 2019)
HİLELİ YATAY GEÇİŞ, şaibeli doktora tezi ile taçlandırılarak Ahmet Yıldırım'a HİLEYLE Ege Üniversitesi matematik'te 2. doktora diploması nihayet verildi. Doktora tezi elime geçtiğinde tezin detaylarını bu yazıya güncelleme yaparak ekleyeceğim.
Ahmet Yıldırım'ın doktora tezinden ürettiğini belirttiği, hiç fikir sahibi olmadığı görüntü işleme (image processing) konusunda 2 UYDURMA makalesi, yağmacı (predatory) dergilerde yayınlanmış. Uluslararası makale ve atıf şebekeleriyle ortak 222 SCI makalesi varken, doktora tezinden ürettiği makalelerini SCI dergilerinde yayınlatamamış ! :
Ahmet Yıldırım, İsmet Karaca (Aralık 2021).
“A PDE-based Mathematical Method in Image Processing: Digital-Discrete Method for Perona-Malik Equation”, American Academic Scientific Research Journal for Engineering, Technology, and Sciences, ISSN (Print) 2313-4410, ISSN (Online) 2313-4402, (December 2021) Volume 84, No1, pp 118-129.
Ahmet Yıldırım, İsmet Karaca (Aralık 2021).
“On The Solutions of The Image Processing Problems Using Total Variational-Based Diffusion and Digital-Discrete Method”, International Journal of Progressive Sciences and Technologies (IJPSAT), ISSN: 2509-0119, (International Journals of Sciences and High Technologies), Vol. 30 No. 1 December 2021, pp.106-116.
Ahmet Yıldırım, kurumsallaştırılmış akademik sahtekarlık ortamında fikri bile olmadığı bir çok alakasız konuda uçuş serbest tez ve makale yumurtlamakta son derecede rahat. Matematik (uygulamalı matematik) doktora tezi % 100 çalıntı. Makina mühendisliği uydurma doktora tezini az daha onaylatmak üzereydi. 2. matematik (topoloji) doktora tezi, görüntü işleme (image processing) konusunda ve muhtemelen tamamen UYDURMA.
% 100 arak doktora tezi iptal edileli beri, Ahmet Yıldırım bankamatik araştırma görevlisi. Vatandaş vergilerinden maaşı ödeniyor, piyasada özel matematik dersleri veriyor. Özel derslerinin ilanları ve videoları internette dolu.
Şimdi sırada Ahmet Yıldırım'ı 332 makale ve 2 doktora makalesi ile hemen doçent yapmak var. 5 yıl sonra, hatta 1-2 yıl sonra (örnekleri var) hemen profesör yapmak var.
***
Ahmet Yıldırım vakasında Yüksek Öğretim Kurulu'nun (YÖK) ve Ege Üniversitesi'nin verdiği mesaj şu :
- Ahmetçiğimiz, sen bizim medarı iftiharımızsın, hocalar ve öğrenciler için rol modelimizsin. % 100 arak doktora tezini örtbas etmek, normalde bir sürü benzer teze yaptığımız gibi bizim için çocuk oyuncağıydı. Fakat aksilik oldu, örtbası beceremedik, iptal etmek zorunda kaldık ama sana 2. doktora diploması vermemize kimse engel olamaz. Gediz Üniversitesi makina mühendisliğinden verecektik, aksilik oldu, orası kapatıldı. İzmir Katip Çelebi Üniversitesi makina mühendisliğinden verecektik, aksilik oldu, az daha doktoradan atılıyordun. Ege Üniversitesi matematikten verdik yine ama seni bankamatik araştırma görevlisi olarak çalıştırmaya ve vatandaş vergilerinden maaşını ödemeye devam etmemize ve piyasada özel matematik dersleri vermeye devam etmene kimse engel olamaz. Seni 330'dan fazla makalenle hemen doçent yapmamıza ve hemen profesör yapmamıza kimse engel olamaz.
- Üniversite diploması dediğin, doktora diploması dediğin, bir kağıt parçasıdır, paçavradır, bilgi gerekmez, öğrenmek gerekmez, emek gerekmez, çalışmak gerekmez. Rektör, canı istediğine istediği diplomayı verir, kimse karışamaz, kimse engel olamaz. Rektörün en güçlü silahıdır. Biz rektöre rektör demeyiz, rektör istediğine diploma veremedikçe.
Ülkemizde istifa etme geleneği yok, utanma geleneği olmamasına paralel, oluşacağı da yok. Yine de “kimse söylemedi” denmesin :
Doktorası iptal edilmiş Ahmet Yıldırım'a katmerli HİLEYLE Ege Üniversitesi matematik'te 2. doktora diploması vermeniz ve bununla ilgili başvurularımı buharlaştırmanız, yapmak zorunda olduğunuz işlemleri yapmamanız ve cevap bile vermemeniz nedeniyle, bu yaptıklarınızın üniversite kavramının bittiği yer anlamına gelmesi ve daha ötesi, daha beteri olmaması nedeniyle :
Üniversiteden ve devlet görevlerinden İSTİFA EDİN, YÖK eski başkanı Mehmet Ali Yekta Saraç.
Üniversiteden ve devlet görevlerinden İSTİFA EDİN, YÖK başkanı Erol Özvar,
Üniversiteden ve devlet görevlerinden İSTİFA EDİN, Ege Üniversitesi rektörü Edirne eski AKP milletvekili Necdet Budak,
Üniversiteden ve devlet görevlerinden İSTİFA EDİN, İsmet Karaca (HİLELERİN baş organizatörü Ege Üniversitesi matematik bölüm bşk, FBE anabilim dalı bşk, UYDURMA doktora tezinin danışmanı),
Üniversiteden ve devlet görevlerinden İSTİFA EDİN, UYDURMA doktora tezinin jüri üyeleri,
Üniversiteden ve devlet görevlerinden İSTİFA EDİN, HİLELERE ortak olan Ege Üniversitesi FBE müdürü vd yöneticileri, İzmir Katip Çelebi Üniversitesi rektörü, oradaki doktora tezi danışmanı, makina mühendisliği bölüm bşk, FBE anabilim dalı bşk, FBE müdürü vd yöneticileri.
***
Muhalefet partileri, bugünlerde ortak duyurularında YÖK'ü kapatacaklarını belirttiler. Neredeyse kuruluşundan beri, 40 yıldır, her parti YÖK'ü kapatacağını söyler. Seçimi kazanan, sözünü tutmaz ve YÖK'ü kendi çıkarları için kullanır. YÖK, yüksek öğretim bürokrasisi kurumu, yani siyasi bir kurum. En denetimsiz bürokratik kurum. O yüzden bürokrasinin hastalıkları, burada azmış ve zıvanadan çıkmış halde. Kimse aldırmasa da, hakkında “yağma alanı” olarak tanımlandığı devlet raporu (Cumhurbaşkanlığı Devlet Denetleme Kurulu : YÖK veÜniversiteler Hakkında Rapor, Aralık 2009) olan ilk ve tek bürokratik kurum.
Ülkemizin bilim üretme geleneği yok, oluşacağı da yok. Teknoloji üretme geleneği yok, çok geriden takip ediyoruz. Bunlara paralel, üniversite geleneği yok.
Ülkemizin hak hukuk arama geleneği yok, oluşacağı da yok.
Ülkemizin etik geleneği yok, oluşacağı da yok.
YÖK ve üniversite yöneticileri, antik yunan'ın olimpos tanrıları havasında. Yedikleri haltlara engel olabilecek kimse yok !
Bunlar birleşince, YÖK ve üniversitelerin “yağma alanı” olarak tanımlanmasına ve kimsenin buna aldırmamasına şaşırmamak gerek.
***
3-maymunu oynayan Türk matematikçilere çağrı : matematiğe sahip çıkın, matematikçi diplomalarına sahip çıkın, matematik doktora diplomalarına sahip çıkın.
3-maymunu oynayan Türk akademisyenlere çağrı : üniversite diplomalarına sahip çıkın, doktora diplomalarına sahip çıkın.
3-maymunu oynayan üniversite mezunlarının meslek odalarına (mühendis odaları gibi) ve meslek derneklerine (psikologlar derneği gibi) ve etik isimli derneklere (Akademide Etik Derneği gibi) çağrı : mesleklere sahip çıkın, meslek diplomalarına sahip çıkın, meslek doktora diplomalarına sahip çıkın.
3-maymunu oynayan bilimsel sivil toplum kuruluşlarına (Bilim Akademisi Derneği gibi) çağrı : mesleklere sahip çıkın, meslek diplomalarına sahip çıkın, meslek doktora diplomalarına sahip çıkın.
Yolsuzluk, resmi verilerin doğru olmaması gibi lafları dilinden düşürmezken 3-kağıdın üniversitelerde kurumsallaştırılması konusunda 3-maymunu oynayanları düşünmeye çağrı : güvenilmez veriler açıklayanlar, içi boş kolay üniversite diploması sahipleri olmasın sakın ! Verileri çarpıtma alışkanlığını 3-kağıdın kurumsallaştırıldığı üniversitelerde ediniyor olmasınlar sakın ! Bazı sorunları farkederken, bu sorunların kaynağını görmezden gelmeniz, dibi delik bardağa su dolduramadığınız için söylenip durmaya benziyor.
"Üniversitelerinde bilimsel hırsızlığın doğal karşılandığı bir ülkenin elbette tüm yaşam alanları soyulacaktır."
***
Ülkemiz, akademik sahtekarlıkta dünyada ilk 3'te. Lisans ve doktora diploması satın alınamayacak üniversite ve bölüm yok.
Ülkemizle aynı nüfus sahip, fakat bilime ve teknolojiye öncülük eden almanlarla dalga geçiyoruz : “aaaa ! Sizde sadece 2 milyon üniversite öğrencisi mi var ! Bizde 8 milyon var !”. Almanların bir kaç yüzyıldır üniversite hocası sıkıntısı yok. Bizde 1 milyon öğrenciye yetecek hoca bile yok, fakat hoca enflasyonumuz da var, üniversitelerden taşıyorlar, her yerde yöneticiler artık doktora diplomalı, doçent, profesör. Uzak doğuda sahte konferansa gittiklerinde seks masajı masrafları bile ödeniyor. Bir sahte konferans makalesi için 500 Euro sahte konferansçılara, 3.000 Euro (toplam 55.000 tl) uçak ve otel ve yeme içmeye ödeniyor. Onbinlerce çöp makale üretiliyor, milyarlar harcanıyor. Kiloyla bilim tartılarında ağır çekmeye çalışılıyor ve bunlarla aldatıcı reklam yapılıyor. Yeni kurulan özel apartman üniversitesi, destur demeden, girişine dev ilanlar asıyor, atış serbest : dünya üniversite sıralamalarında 1.yiz. Aynı yerde çalışan lise mezunu alman teknisyene, ODTÜ mezunu mühendisin 7 katı maaş ödeniyor. KPSS'de 1. olanları bile devlette işe sokmuyorlar. Yani, torpilin yoksa diploma, sınav kazanma falan bir işe yaramıyor. Yani, aslında kolay diploma, torpillilerin işlerini kolaylaştırmak, önlerini açmak için. Bu arada dünya üniversite mezunu nüfus istatistiklerinde yüksek gözüküyoruz, öğrencileri işsiz saymıyoruz, işsizlik istatistiklerinde düşük gözüküyoruz. Bir taşla çok kuş ! Yüzbinlerce öğretmen işsiz. Yüzbinlerce üniversite mezunu, vasıfsız işçi olarak çalışıyor. Özel üniversiteler, hocaları asgari ücretle (son zamla 4.253.40 tl) çalıştırıyor.
Gelişmiş ülkelerde üniversiteler, ülkelerini geliştirdiler ; bizde yağma alanı.
Batı ülkelerinde bir zamanlar normalde kan bağıyla geçen asalet unvanlarını satma modası vardı ; bizde üniversite diplomaları, doktora diplomaları ve akademik unvanlar satılıyor.
Osmanlı İmparatorluğu'nın batması 120 yıl sürdü : topraklarının 7/8'ini kaybetti ve nüfusunun yarısı canını kaybetti ; dünyadaki değişimi anlayamadı, kendi konumunu tartamadı, yeni ortaya çıkan kapitalizmi anlayamadı, borç batağına saplandı, aşırı israftan vazgeçmedi, yabancılara çok haklar verdi (kapitülasyonlar : denizlerini ve limanlarını kullanma hakkı (kabotaj), 1930'larda geri alınabildi, demiryolu yakınında maden arama ve işletme hakları, Kıbrıs'in ingilizler'e kiraladı, bir daha geri alamadı, 12 ege adasını italyanlar'a ödünç verdi, bir daha geri alamadı).
3-kağıdın üniversitelerde kurumsallaştırıldığı ülkemizin iyi bir geleceğe sahip olma ihtimali sıfır ! Bunun bedeli zaten fitil fitil ödeniyor, daha beter ödenecek. Bedelleri en çok yoksullar öder : altta kalanın canı çıksın !
3-maymunu oynayanlar, devam edin, …. kına yakarsınız !
Herşey, Cumhurbaşkanlığı Devlet Denetleme Kurulu “Yükseköğretimde Gözetim ve Denetim -YasalÇerçeve ve Uygulamalar- ” konulu “Denetleme Raporu”nda (Tarih : 14 / 12/ 2009 , Sayı: 2009 / 8) belirtilen ağır hukuk ihlallerinin aynı şekilde devam ettirilmesi için (!).
!
Türkiye yırtıcı, şaibeli, sahte ve fake dergilerde en çok yayın yapan 3. ülke
Predatory journals: Who publishes in them and why? - Selçuk Beşir Demir Dünyanın en prestijli dergilerinden biri olan Elsevier tarafınd...

* Rastgele Yazılar
Prof. Dr. Altan Onat - Bilimsel yayınlarda 5 yıldır ciddi duraklama (CBT)
Cumhuriyet Bilim Teknik 08.01.2010Türkiye’nin bilimsel yayın sayısı bakımından dünyadaki payının, 2004’ten önceki dönemde sergilediği %14’lük yıllık artış hızı, son beş yıllık dönemde %4’e geriledi; üstelik binde 13.7’lik bu pay 2009 yılında binde 13.6’ya indi. Bilim ve teknolojide ileri ülkelerle a... DEVAMI>>
Prof. Dr. Levent Doğancı - YAYIN ETİĞİ VE YASAL AÇIDAN 'KOPYALA –YAPIŞTIR' VE AŞIRMA
Bilim ve Gelecek, Sayı 67, Eylül 2009 Plagiarism (intihal) Latince bir terminolojiden gelmektedir ve Osmanlıca bir sözcük olan “intihal"i dilimize çalıntı ya da aşırma olarak çevirebiliriz. Türk Hukuk Lügatin’ de: “Başkasına ait bir telifi, güzel sanatlardan bir eseri kendisine nispet ... DEVAMI>>
İNTİHAL: Aşırma, Akademik Hırsızlık (ABCD)
Dünyanın en önemli ikinci bilim dergisi “Nature” da Türk fizikçilerin intihal yaptığının ve bahsi geçen Türkiye kaynaklı makalelerin ilmi internet ortamından silinmesi Türk bilim dünyasında büyük üzüntü yaratmıştır. Konunun uluslararası ortama gelmesi sadece Türk fizikçilerini değil, tüm Türk bilim ... DEVAMI>>
Prof. Dr. Osman İnci - BİLİMSEL YAYIN ETİĞİ İLKELERİ, YANILTMALAR YANILTMALARI ÖNLEMEYE YÖNELİK ÖNERİLER*
>>> Birçok önleme karşın bilimsel yanıltma sayısının yıllara bağlı olarak giderek artması nedenleri detaylı olarak irdelemeli ve bulunmalıdır: Bilimsel yanıltma nedenleri arasında galiba en önemlisi bu önlemlerin kâğıt üzerinde kalması, yaptırım uygulanmaması. Kurumların hukuğu uygulamada ü... DEVAMI>>
Prof. Dr. Ayşe Erzan - DERS KİTABI YAZIMININ ZORLUKLARI ve YAYIN ADABI ÜZERİNE (CBT)
Cumhuriyet Bilim Teknik 25.09.2009Birçok mesleki uygulamada olduğu gibi ders kitabı yazımında da, genel kabul gören ahlaki kuralların yeterince bilinmemesi, etik eğitiminin eksikliği ve kötü örneklerin yaygınlığı, bu açığı kapatmak için özel çaba harcanmasını gerektirmektedir. Bu ancak bilim ve yayı... DEVAMI>>
G.Ü' li Profesörün İntihal Oyunu
Gazi Üniversitesi intihal olayıyla sarsıldı. Eski Dekan Yardımcısı intihal (aşırma) yaptığı çalışmasına TÜBİTAK'tan destek isteyince.. >>>. DEVAMI>>
Aile boyu intihal skandalı...(BUGÜN)
Prof. İnan Güler ve eşi Prof. Fatma Nihal Güler’in bir makalenin 15 yerinde intihal adı verilen bilimsel hırsızlık yaptıkları iddia edildi.Karı koca hakkında soruşturma başlatıldı. Olayı inceleyen heyet, “Öğretim üyeliğinden çıkarılmalılar” dedi...Gazi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Rıza Ayhan, gele... DEVAMI>>
Hakan Hastaoğlu - İNTERNET ÇAĞINDA İNTİHAL
Mostar Dergisi: 55.SayıSözlük anlamıyla aşırma mânâsına gelen intihal, aslında düpedüz bir fikir/emek hırsızlığı. Tarih boyunca intihal ile ilgili birçok tartışma mevcut. Peki, yaşanan tartışmaların internet çağındaki akıbeti ne?Tarih boyunca birçok ilim ve fikir adamı intihalle alakalı sorunlar yaş... DEVAMI>>
Prof. Dr. Kayhan Kantarlı - İNTİHAL İDDİALARINA KARŞI BİR SIĞINAK: ANONİM BİLGİ
Bilim ve Gelecek,Sayı 65 - Temmuz 2009Yazıya başlarken son 30 yıldır toplum olarak uğratıldığımız etik değerler erozyonunda, başka kurumlardan çok daha önemli olarak üniversitelerin yeri hakkında kısa bir durum saptaması yapmakta yarar var.Yaklaşık otuz yıldır 1980 askeri rejiminin ürünü olan YÖK ya... DEVAMI>>
Metin Münir - USTURAYI TIRAŞ ETMEK
Nature, dünyanın belki de en saygın bilim dergisidir. İki yıl önce bu dergide bir yazı yayımlandı ve bazı Türk fizikçilerinin bilim hırsızlığı yaptığı iddia edildi. Ancak Türkiye’nin sistemi içinde iddia bir türlü doğrulanmadı ve gereği yapılmadı. Bilim hırsızlığıyla suçlananlar mahkeme kararıyla ya... DEVAMI>>
CHP, ‘intihal’ soruşturmasını sordu (Anayurt)
ANKARA (A.A) Cumhuriyet Halk Partisi Samsun Milletvekili Haluk Koç, ‘’intihal’’ suçlamasıyla soruşturma açılan öğretim üyelerini sordu.Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu’nun yanıtlaması istemiyle TBMM Başkanlığına sunduğu yazılı soru önergesinde Koç, YÖK’e bağlı yüksek öğretim kurumlarında görev yapa... DEVAMI>>
Prof. Dr. Rıdvan Karluk - GERÇEK BİLİM İNSANI KİMDİR? 2 (Sakarya Gazetesi)
Pazartesi günü bu köşede yayınlanan yazım üzerine çok sayıda öğretim üyesi okurumdan olumlu tepkiler aldım. Türk bilim dünyasında gerçek anlamda bilim insanı olmanın gururunu taşımanın ne kadar önemli olduğunu bir defa daha anladım. Çünkü, etrafımızda gerçek olmayan bilim insanları çoğaldıkça, g... DEVAMI>>
Prof. Dr. Rıdvan Karluk - GERÇEK BİLİM İNSANI KİMDİR?1 (Sakarya Gazetesi)
Geçenlerde Çukurova Üniversitesi öğretim üyelerinden değerli meslektaşım Prof. Dr. İbrahim Ortaş ´ın (iortas@cu.edu.tr) bir süre önce yazmış olduğu bir yazıyı bir dostum bana gönderdi. Sanırım benim intihal ( bilimsel hırsızlık) yazılarımdan etkilenmiş olsa gerek. Çünkü, PLAGIARISM-TURKISH... DEVAMI>>
.