21 Eylül 2022
Sultan UÇAR - Kredi kartına 10 taksitle doçentlik! (SÖZCÜ)
YÖK Başkanı Erol Özvar'ın başkanlığında rektör,
dekan, profesör, doçent, enstitü müdürü 240 akademisyen, ‘Doktora
Öğretiminin İyileştirilmesi Çalıştayı' için 7 ay önce Ankara'da
toplaştı. Türkiye'nin geleceğinde doktora eğitiminin önemini anlatan
Özvar, doktora yapan akademisyenlerin bilimde ileri araştırmalar
yapmasının, ülke kalkınması ve küresel dünyada ekonomik rekabette önemli
bir sermaye olduğunu sıraladı. “Türkiye'nin nitelikli akademisyen açığı
hâlâ devam ediyor” diyerek OECD ülkelerine göre doktora mezununun
düşüklüğünden yakındı. Koca salon boşu boşuna doldurulmamıştı. Başkanı,
hararetle alkışladılar. YÖK Başkanı Özvar, aslında yüksek lisans ve
doktora mezun sayısı tespitinde haklıydı.
KAYIRMACILIK İTİRAFI
Türkiye'de
yılda 8 bin doktora mezunu verilirken nüfusu 17.4 milyon olan Hollanda
77 bin doktora mezunuyla 20 yılda nüfusunun binde 5'ini doktoralı
yapmıştı. Fransa 13 yılda bin, Japonya 16 bin, ABD 74 bin, İngiltere 29
bin, Almanya 29 bin doktora mezunu veriyordu. Son 20 yılda Türkiye'de 89
bin 616 kişinin doktora yaptığı, 24-35 yaş arası nüfusumuzun 10 binde
birinin doktoralı olduğu resmi rapora girdi. Oysa kıskanç Almanlar (!)
bile yılda binde 3 doktora mezunu vermişti. Nitelikli doktora eğitimi
için öğrenci kabulünde, tez süreçlerinin iyileştirilmesi, tez jürileri
ve tez izleme komitesi üyeleri belirlenirken ‘objektif olmak' gibi etik
kararlar alındı. Çalıştay raporunu yazıp, üniversitelerine dağıldılar.
Sonra ne mi oldu?
KOPYALA YAPIŞTIR
Türkiye'de
her 3 üniversiteden 1'ini hâlâ bilimsel yayını ‘sıfır' olan 68 rektör
ve bir tek yayını bile atıf almayan 72 rektör yönetmeye devam ettiği
için hiçbir şey olmadı. YÖK Ulusal Tez Merkezi, ‘copy paste' on binlerce
tezle doldu. Tıpta, geçen yıl 48 bin 278 yüksek lisans ve doktora tezi
yazılırken 2022'nin ilk 9 ayında 18 bin 530 tıp tezi daha jüriden geçti.
Uzman öğretmenlik maaş farkı etkisiyle eğitimde; 51 bin 136'sı yüksek
lisans, 10 bin 227'si doktora 2022'nin ilk 9 ayında 61 bin 448 tez
yazımıyla rekor kırıldı. Ziraat Mühendisliği mezunu 19 bin 602'si yüksek
lisans, 5 bin 159'u doktora, 1 yılda 24 bin 761 tez yazdı. Yazıldı da
ne oldu? Türkiye, milyarlarca dolara yine saman ithal ediyor.
AKADEMİK AHLAKSIZLIK
Sermayesi
‘öğrenci' olan 300 milyon cirolu sahte tez borsası on binlerce sahte
tezin onayıyla meşrulaştı. Şubat ayında yazmıştım. YÖK'ün, sahte
tezlerle ilgili yaptığı suç duyurusu işe yaramadı. Parayla tez yazan
sitelere erişim yasağı getirilmediği gibi sayıları 500'den 800'e çıktı.
YÖK Başkanı Özvar'ın işaret ettiği nitelikli doktora tezleri yazılıp,
ekonomiye katkı sağlanması için bu sahtekârlık şirketleri
kapatılmalıydı. Doktora Çalıştayı yapanlar, sadece bilgisayarlarının
arama motoruna, ‘doktora tezi' yazsa, parayla doktora tezi yazanlar,
karşısına anında çıkacaktı. Savcılıklara suç duyurusunda bulunup,
Emniyet Bilişim Suçları Birimi ile işbirliği yapıp, akademik ahlaksızlık
anında tespit edilebilirdi, edilmedi.
PRENSİPLİ AŞIRIYORLAR
YÖK
Ulusal Tez Merkezi de tez sahtekârlığını görmüyor, duymuyor. Sahtekâr
şirketler, “Doçent olmak ister misiniz?” diye sorup, “Siz değerli
hocalarımızın doçentlik başvurularında en büyük destekçiniziz. İntihale
dikkat edip, jüriden geçmezse paranızı iade ediyoruz” diye reklama
çıktılar. Para karşılığı tez yazan ekipleri içinde, doçentler ve
profesörler olduğuna dair referans verip, ‘Gizlilik prensibimiz.
Bilgileriniz üçüncü şahısların eline geçmeyecek' diyorlar. Şirketlerden
biri, “Bünyemizde 359 profesör, 2831 doçent, 3758 doktoralı öğretim
üyesi, 6217 araştırma görevlisi, 9243 doktora öğrencisi çalışıyor ” diye
ilan verdi. Yüksek lisans tezi 3 bin ile 10 bin TL, doktora tezi 20 bin
ile 40 bin TL'ye yazılıp kredi kartına 5-10 taksitte ödeme seçeneği
sunuluyor.
PROFESÖRLER PAHALI!
Doçentlerin
daha ucuz, profesörlerin daha pahalı tez yazdığı bildirilip,
“Mühendislik, tıp tez yazım ücreti normalden yüksek” diye alıcıya
bildiriliyor. Adıyaman'dan Ağrı'ya, Batman'dan Bayburt'a 81 ilde şubeler
açıp, tezleri parayla İngilizce ve Osmanlıca'ya çeviren de var.
Türkiye'de yüksek lisans tezlerinin yüzde 36'sı ve doktora tezlerinin
yüzde 26'sı intihal. Üniversitelerdeki her 4 doçentten 1'i tezini
aşırmış! Yabancı lisan bilmeyenlerin bile doçent olduğu akademik
hırsızlığa, Türkiye'de ‘One Minute' diyecek kimse yok mu? 20 yıldır
bonkörce saçılan akademik unvanlar, geriye dönük incelenmelidir. Alın
teriyle 6-7 yılda doktora tezi yazan gerçek akademisyenlerle parayı
basıp 6-7 haftada doktora tezi yazdıran akademinin yüz karaları
ayrıştırılsın. Akademik ahlaksızlık sürdükçe, Türkiye asla bilimle
kalkınamaz!
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
!
Türkiye yırtıcı, şaibeli, sahte ve fake dergilerde en çok yayın yapan 3. ülke
Predatory journals: Who publishes in them and why? - Selçuk Beşir Demir Dünyanın en prestijli dergilerinden biri olan Elsevier tarafınd...
Predatory journals: Who publishes in them and why?
.....................................................................
...
...
...
* Rastgele Yazılar
.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Teşekkür ederiz.