24 Aralık 2014
TÜRKİYE’DE BİLİMSEL DERGİ REZALETİ
Anadolu Üniversitesi öğretim üyelerinden Prof. Dr. Nazmi Kozak
tarafından hazırlanan Türkiye Akademik Dergiler Rehberi-2014 başlıklı
bir kitap yayınlandı. Detay Yayıncılık tarafından basılan kitapta
ülkemizde halen yayınlanmakta olan 1679 bilimsel / akademik derginin
bilgileri yer alıyor.
Türkiye Akademik Dergiler Rehberi-2014 başlıklı kitabı hazırlayan
Anadolu Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Nazmi Kozak, bu alandaki
ilk kitabını 1997 yılında Başkent Üniversitesi’nde görev yaparken
yayınladığını, daha sonra her beş yılda aynı araştırmayı yeniden
gerçekleştirdiğini söyledi.
Prof. Dr. Kozak, bu çalışma ile Türkiye’de yayımlanan bütün
bilimsel/akademik dergilerin eksiksiz bir envanterini ortaya çıkarmanın
yanı sıra, dergiler ve dolayısıyla ülkemizdeki bilimsel gelişmeyi de
incelemeyi amaçladığını vurguladı.
Hazırladığı kitabın üniversitelerdeki öğretim üyelerinin
bilimsel/akademik dergilerle ilgili ihtiyaç duydukları bilgileri
sağlamasını umduğunu söyleyen Prof. Dr. Kozak, dünyada benzeri olmayan
bu araştırma dizisinin ileride Türk bilim tarihini yazacaklar için de
katkı sağlayacağını düşündüğünü belirtti.
Bilimsel dergilerin yarısı sosyal alanda
Prof. Dr. Nazmi Kozak tarafından hazırlanan Türkiye Akademik Dergiler
Rehberi-2014 başlıklı kitapta yer alan bilgilere göre bilimsel/akademik
dergilerin yüzde 50,8’i (861 dergi) sosyal bilimler alanlarında
yayınlanıyor.
Sağlık bilimleri yüzde 25,4 (430 dergi), teknik bilimler yüzde 7,9 (154 dergi) ve matematik ve fen alanlarında yayınlanan dergilerin oranı ise yüzde 4,7 (79 dergi).
Bilimsel/akademik dergilerin yüzde 43,4’ü (736 dergi)
Türkçe-İngilizce olmak üzere iki dilli yayınlanıyor. Türkçe yayınlanan
dergilerin oranı yüzde 30,5 (517 dergi), dergilerin yüzde 14,7 (249
dergi) ise İngilizce yayınlanıyor (249 dergi).
Araştırma sonuçlarına göre bilimsel/akademik dergilerin yalnızca
yüzde 22,8’i (387 dergi) kağıda basılı olarak yayınlanıyor. Öte yandan,
bilimsel dergilerin yüzde 49,3’ü (835 dergi) hem kağıda basılı ve hem de
online ortamda yayınlanırken, dergilerin yüzde 19,2’si (325 dergi)
tümüyle online ortamda yayınlanıyor.
En fazla dergi Ankara’ da
Araştırma bulgularına göre en fazla bilimsel/akademik dergi Ankara’da
(511 dergi) yayınlanırken, Ankara’yı 459 dergi ile İstanbul izliyor. En
çok bilimsel/akademik derginin yayınlandığı diğer iller şu şekilde
sıralanıyor:
İzmir (75 dergi), Konya (43 dergi), Elazığ (27 dergi), Bursa yüzde
(26 dergi), Isparta (25 dergi), Eskişehir (25 dergi), Erzurum (22
dergi), Sakarya (20 dergi), Malatya (16 dergi), Diyarbakır 17, Mersin
(16 dergi) ve Antalya (15 dergi) dergi. Bu arada 62 derginin ise
yayımladığı yer belirlenemedi.
İstanbul Üniversitesi 56 dergi ile önde
Bilimsel/akademik dergilerin yüzde 43,5’i üniversitelerce
yayınlanırken, yayınevleri tarafından yayınlanan dergilerin oranı yüzde
15,5, derneklerin oranı yüzde 19,4 ve özel kişilerin oranı ise yüzde 4,2
şeklinde sıralanıyor.
En çok dergi 56 dergi ile İstanbul Üniversitesi tarafından
yayınlanırken, bu üniversiteyi sırasıyla 44 dergi ile Ankara
Üniversitesi, 30 dergi ile Hacettepe izliyor. En çok bilimsel dergi
yayınlayan diğer üniversiteler ise şu şekilde sıralanıyor:
Gazi Üniversitesi (29 dergi), Süleyman Demirel Üniversitesi (24
dergi), Selçuk Üniversitesi (20 dergi), Dokuz Eylül Üniversitesi (19
dergi), Marmara Üniversitesi (18 dergi), Atatürk Üniversitesi (17
dergi), İnönü Üniversitesi (13 dergi), Cumhuriyet Üniversitesi (12
dergi), Ege Üniversitesi (12 dergi), Fırat Üniversitesi (11 dergi) ve
Düzce Üniversitesi (10 dergi).
Bilimsel dergi alanı bütünüyle denetimsiz
1997 yılından bu yana bilimsel/akademik dergiler konusunda beşer
yıllık aralıklarla dört ayrı araştırma gerçekleştirilen Prof. Dr. Nazmi
Kozak, bilimsel dergi yayımcılığının dergi sayısının artmasıyla denetimi
zor bir alan haline geldiğini açıkladı.
Bilimsel dergi yayını ile ilgili uygulamaların Türkiye ve dünyada
akademik çevrelerin iç denetimine bırakıldığı açıklayan Prof. Dr. Kozak,
2002 yılından sonra bilimsel makalelere akademik yükseltmelerde
yüklenen işlevin bu alandaki keyfiyetin inanılmaz boyutlara ulaşmasına
yol açtığını söyledi.
Bilimsel süreli yayıncılık alanında ULAKBİM tarafından 1990’ların
başından itibaren Türk Tıp Dizini ile başlayan önemli birtakım
çalışmaların yapıldığını, ancak bu çalışmaların dergiler üzerindeki
yaptırım gücünün kapsadıkları dergilerle sınırlı kaldığını açıklayan
Prof. Dr. Kozak, bilimsel dergilerin nitelikleri ilgili olarak akademik
yükseltmelerde görev alan jüri üyelerine önemli bir sorumluluk düştüğünü
belirtti.
Herkes kendi kuralını kendi koyuyor
Prof. Dr. Kozak, “Günümüzde bilimsel dergi çıkarmak o kadar
kolaylaştı ki; bir domain satın alınarak, bir hosting kiralanarak herkes
bilimsel dergi çıkarabiliyor artık. Çok da ucuza geliyor.
İstediğiniz adı verebiliyorsunuz, “uluslararası dergi yayınlıyorum”
diyerek bütün makaleleri Türkçe yayımlayabiliyorsunuz. Adı İngilizce,
yayımlanan bütün makaleleri Türkçe olan pek çok “uluslararası dergimiz”
var.
Hatta durum öyle boyutlara ulaştı ki, biri çıkıp dergisinin ilk
sayısına “Yıl 5, Sayı 1” diyebilir; bunu denetleyen ne bir kimse var, ne
de bir otorite. Uluslararası dergi olmanın ölçütleri nedir?
Uluslararası makale olmanın ölçütleri nedir? Belli değil.
Herkes kendi kuralını koyuyor. Elbette bilimsel yayıncılık
teamüllerine uyan pek çok online dergi var; bunları ayırmak lazım.
Bilimsel dergilerin niteliği konusunda bütün sorumluluk akademik
yükseltme jürilerinde; haliyle her bir jüri üyesinin alanıyla ilgili
bütün bilimsel/akademik dergiler konusunda ayrıntılı bilgiye sahip
olamaması, sorunu içinden çıkılmaz kılıyor.
Örneğin ülkemizde sosyal bilimler alanında 861 bilimsel/akademik
dergi yayınlanıyor, dolayısıyla sosyal bilimlerin herhangi bir
alanındaki bir akademisyenin bütün bu dergiler hakkında bilgili olması
beklenemez.
17 yıldır bilimsel/akademik dergicilik alanında araştırmalar yapan
biriyim, Türkiye’deki bilimsel/akademik dergilerin tamamı hakkında
bilgim var diye düşünürken, bir bakıyorum, bana gelen bir doçentlik
jürisinde o zamana kadar hiç rastlamadığım bir dergiyi görüyorum.
Bilimsel yayıncılık alanında 2000’li yılların başından itibaren
bilimsel teamüllere pek de dikkat etmeyen dergilerin sayısı artmaya
başladı. 2000’li yılların ortasından sonra online dergi sayısında hızlı
bir artış yaşandı.
Bilimsel dergilerin internet ortamında cüzi giderlerle online
yayımlanabilmesi, bu alanda denetimi bütünüyle ortadan kaldırdı. O
nedenle, özellikle online bilimsel dergiler üzerine birtakım kuralların
getirilmesi gerektiğini düşünüyorum.
Mevcut online dergilerin bir bölümünün internet sayfalarında irtibat
adresi olarak bir tek e-posta adresi var; posta adresi yok, telefonu
yok, nerede yayımlandığı belli değil, ISSN’si yok, hatta yayıncısı bile
belirtilmeyen pek çok dergi var.
Bir kişi çok sayıda online derginin editörü olarak görünebiliyor,
nasıl zaman bulup bu kadar çok sayıda hakemli dergide editörlük
yapabiliyorlar, anlamak çok zor. Bu tür dergilerin hakem-denetimli olma
koşullarını hakkıyla yerine getirdikleri hakkında ciddi kuşkularım var.”
Arkadaşlık siteleri “indeks” diye gösteriliyor
Tarandıkları indekslere göre bilimsel dergilere atfedilen değeri
(puanı) elde etmek için yanlış veya bilimsel etik kurallarına uygun
olmayan pek çok uygulama olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Kozak,
“Bu konuda öyle örnekler var ki, güler misiniz, ağlar mısınız?
Örneğin bir arkadaşlık sitesi olan “FriendFeed”i, herkesin bildiği
“Google Scholar”ı, “PHD Library”ı, bir dergi rehberi olan “Ulrich’s
Periodical Directory”ı “indeks” gibi gösteren çok sayıda bilimsel dergi
var.
Üniversite kütüphanelerinin internet adreslerini yazıp bunu “indeks”
olarak gösteren dergiler var. Bu türden o kadar çok sayıda örnek var ki,
saymakla bitmez.
Kütüphanelere bilgi bankası içeriğinde “makale pazarlayan” veri
tabanlarında yer almayı “uluslararası dergi” olmalarının “ispatı” olarak
“indeks” gibi gösteren öyle çok dergi var ki!
Atıf indeksi, alan indeksi ve veri tabanı kavramları içinden çıkılmaz
bir şekilde karışmış/karıştırılmış vaziyette. Özellikle alan indeksi
konusu büsbütün kontrol dışı bir uygulama; neredeyse her dergi
“uluslararası alan indeksi”ni kendi belirliyor.
Bütün bu indekslerin ve veri tabanlarının listesine Türkiye Akademik
Dergiler Rehberi-2014 başlıklı kitabımda ayrıntılı bir tablo olarak yer
verdim. Daha başka nelerin alan “indeksi” gibi gösterildiğini görmek
isteyenler kitabın ekinde 14 sayfadan oluşan tabloyu inceleyebilirler.”
Kaynak: Milliyet
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
!
Türkiye yırtıcı, şaibeli, sahte ve fake dergilerde en çok yayın yapan 3. ülke
Predatory journals: Who publishes in them and why? - Selçuk Beşir Demir Dünyanın en prestijli dergilerinden biri olan Elsevier tarafınd...
Predatory journals: Who publishes in them and why?
.....................................................................
...
...
...
* Rastgele Yazılar
.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Teşekkür ederiz.