NEDEN ?

https://plagiarism-turkish.blogspot.com


Yükseköğretimde Gözetim ve Denetim - Yasal Çerçeve ve Uygulamalar -
Devlet Denetleme Kurulu Raporu (2009) lütfen tıklayın
2547 sayılı Kanun’da öğretim elemanlarının disiplin suçlarına ilişkin yapılması düşünülen değişiklikler hakkında Bilim Akademisi’nin raporu (2016) lütfen tıklayın

28 Mayıs 2010

Prof.Dr.Güneş Uçar - Atıflı Aşırmacılık (CBT)

Cumhuriyet Bilim Teknik, 28.05.2010
YÖK yönetmeliği atıflı aşırmayı da kapsayacak şekilde, aşırmanın net tanımı yeniden yapılmalı, bununla birlikte aşırmacılıktan başka sahtecilik, verilerin çarpıtılması, hak edilmemiş yazarlık gibi bilim ahlakına aykırı eylemleri de cezalandıracak düzenlemeler anılan yönetmelikte yer almalı, akademik yükseltmelerde değerlendirilen eserlerde bilim etiğine aykırı davranıldığının ortaya çıkması halinde verilen unvanlar geri alınmalıdır. 
Prof. Dr. Güneş Uçar, İ.Ü. Orman Fakültesi Öğretim Üyesi, ucarg@istanbul.edu.tr
Bilimsel yayınlar yapılırken özenle uyulması gereken bilim etiği kuralları, yazarların birçoğu tarafından bilinçli ya da bilinçsiz şekilde göz ardı ediliyor. Bilim etiği ihlalleri arasında aşırmacılık kuşkusuz en ağır olanıdır. Aşırma veya intihalin en önemli özelliği başka yazarların fikir ürünü olan eserlerinin tamamını veya bir bölümünü sahiplenme, kendi eseri imiş gibi yayımlamaktır.
Bir bilimsel makalede usulüne uygun şekilde atıf yaparak başka yazarlara ait bilgilerden, bulgulardan yararlanmak doğaldır. Atıf yoluyla yararlanmada makalenin atıflı bölümünde yazara ait bilgi, bulgu veya fikirlerin yararlanılan kaynaktaki bilgi, bulgu veya fikirlerle ilişkilendirilmesi esastır. Bu ilişkilendirme karşılaştırma, onaylama, aksini iddia etme, kendi görüşlerini destekletme vb olabilir. Atfın en önemli özelliklerinden biri, bu yolla yararlanılan bilgi, bulgu vb. hususların az ve öz olmasıdır. Bir eserin büyük bölümü yazar(lar)ının bulgularını, yorum ve değerlendirmelerini veya fikirlerini içermelidir.
Başkalarının bilimsel eserlerinden yararlanmanın bir diğer yolu da alıntı veya iktibastır. Alıntılanan paragraf veya kısmın gösterdiği en çarpıcı özellik, alıntı yapan kişiye ait hiçbir şey içermemesi tamamen başka yazarların kalemlerinden çıktığı şekilde veya bire bir tercümesi olarak kullanılmış olmasıdır.
Bir eserde alıntılanan bölümlerin alıntı olduğunu, eserin yazarına ait herhangi bir şey içermediğini yazar okuyucuya göstermek, yani alıntının okuyucu tarafından hemen anlaşılmasını, fark edilmesini sağlamak zorundadır. Bunu yazar metin içerisinde “aşağıdaki paragrafta yazılanlar şu kişinin yazdığı şu eserin şu sayfalarından alınmıştır” şeklinde belirtebileceği gibi, alıntıları çift tırnak içerisine alarak veya farklı bir yazı formunda yazarak ve kaynak göstererek de yapabilir. Böylece okuyucu açık ve net olarak metnin alıntı olan paragraflarındaki bilgilerin, bulguların, fikirlerin yazar(lar)a ait olmadığını, alıntının kaynağı olarak gösterilen başka yazar(lar)a ait olduğunu bilir. Alıntı yapan yazar da başkalarının kalemlerinden çıkan alıntıları sahiplenmemiş, kendine ait imiş gibi yayımlamamış olur.
ALINTI MI DEĞİL Mİ?!
Bazı kişiler bir makaleden birebir çeviri şeklinde veya doğrudan alıntı yapmakta, arkasına da o makalenin yazarlarını kaynak olarak eklemektedir. Bu kısımlar tırnak içerisinde gösterilmediği veya farklı bir yazı fontuyla yazılmadığı ya da alıntı olduğu metin içerisinde belirtilmediği için, bu tür bir alıntının okuyucu tarafından fark edilmesi mümkün değildir.
Böyle bir makalede, makalenin alıntı olan kısmı veya bölümleri yazarın kendisine ait hiçbir şey içermediği, yazar bu alıntıları kendine ait imiş gibi yayımlamış olduğu için yine aşırma (intihal) gerçekleşmekte. Bir makalede alıntılar yapılmış, fakat tırnak içerisine alınmayarak veya farklı bir yazı şekliyle yazılmayarak okuyucunun bu kısımların alıntı olduğunu fark etmemesi sağlanmış ise, böyle bir durumda atfın asıl amacının aşırmayı ustaca gizlemek olduğu ortadadır. Bu aşırma biçimini atıflı aşırma olarak tanımlamak gerekir.
Aşırmacılığın gerek Yükseköğretim Kurumları Yönetici Öğretim Elemanı ve Memurları Disiplin Yönetmeliği’nde (madde 11a/3) [1], gerek TÜBİTAK Araştırma ve Yayın Etiği Kurulu (AYEK) Çalışma Esasları’nda (madde 8) [2] ve gerekse birçok üniversitenin bilim etiği ilkelerinde yalnızca “kaynak göstermemiş olmak”la ilişkilendirilmiş olması, örtülü bir yağmalama biçimi olan atıflı aşırmacılığı meşrulaştırıyor ve “başka eserlerden yararlanma yöntemlerinden biri” olarak görülmesini sağlıyor. “Yükseköğretim Kurumları Yönetici Öğretim Elemanı ve Memurları Disiplin Yönetmeliği”nin 11a/3 maddesinde aşırma suçu şöyle tanımlanmakta: “Madde 11a/3: Bir başkasının bilimsel eserinin veya çalışmasının tümünü veya bir kısmını kaynak belirtmeden kendi eseri gibi göstermek.”
Bu tanım bir makalenin bir kısmının veya tamamının kopyalanarak veya tercüme edilerek kullanılabileceği, kaynak gösterildikten sonra da mesele kalmayacağı şeklinde yorumlanabilmekte. Şikâyet üzerine yapılan bilirkişi incelemelerinde alıntı oldukları fark edilmeyen bölümler içeren makalelerin birkaç yerine yapılmış atıflardan hareketle kişiler suçsuz bulunuyor. Bilirkişi raporlarında özellikle Yüksek Öğretim Kurumları Disiplin Yönetmeliği’nin yukarıdaki 11a/3 maddesindeki tanımın esas alınarak, alıntılar içeren makalenin bazı yerlerinde kaynak gösterilmiş olması nedeniyle intihal bulunmadı, deniyor.
TÜBA yayınları arasında yer alan Prof. Dr. Ayşe Erzan’ın editörlüğünü yaptığı 2008 yılında basılmış Bilim Etiği El Kitabı’nın [3] Yayın Ahlakı başlıklı 3. Bölümü’nün 42. sayfasında tırnak içinde yazılmayarak metinden ayrılmamış alıntıların aşırma olacağı bildirilmektedir:
“Eğer bir makale ya da kitaptan (bu kitap eğitsel ya da popüler bir kitap da olabilir) alıntılar yapılacaksa, alıntılanan tüm kısımların çift tırnak işareti içine alınarak ya da farklı punto ile veya başka bir yöntemle metinden ayrılması ve her birine ayrı kaynak gösterilmesi gerekir. Eğer alıntılar birkaç cümle ya da kısa bir paragrafı geçiyorlarsa, bunların alıntı işaretleri içinde bile kullanılabilmeleri için, orijinal kitap ya da makalenin yayıncısından (ve telif hakkı anlaşmasına göre gerekiyorsa yazarlarından) yazılı izin alınması gerekir. Aksi halde aşırma yapılmış olur.”
Bu kitap, evrensel bilim etiği ölçütlerini yansıtan, özellikle de atıflı aşırmalar yoluyla konunun istismarına izin vermeyecek şekilde hazırlanmış bir kaynaktır. Üniversitelerimizde aşırmacılığın önüne geçilememesinin önemli nedenlerinden biri de, 11a/3 maddesinde intihal suçunun yetersiz tanımlanmış olmasıdır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Teşekkür ederiz.

!

Türkiye yırtıcı, şaibeli, sahte ve fake dergilerde en çok yayın yapan 3. ülke

Predatory journals: Who publishes in them and why? - Selçuk Beşir Demir Dünyanın en prestijli dergilerinden biri olan Elsevier tarafınd...

Predatory journals: Who publishes in them and why?

.....................................................................


...
...
...

* Rastgele Yazılar




.