NEDEN ?

https://plagiarism-turkish.blogspot.com


Yükseköğretimde Gözetim ve Denetim - Yasal Çerçeve ve Uygulamalar -
Devlet Denetleme Kurulu Raporu (2009) lütfen tıklayın
2547 sayılı Kanun’da öğretim elemanlarının disiplin suçlarına ilişkin yapılması düşünülen değişiklikler hakkında Bilim Akademisi’nin raporu (2016) lütfen tıklayın

16 Mart 2010

Bilkent Asistan: İntihal suç mu?

ODTU'deki intihal skandalından sonra bir de başımıza Serkan Anılır vakası çıktı. Bu vatandaş da Japonya'da doktora yaparken bakmış bilimde para pul yok; bir iki bilimsel sözcüğü kullanıp sosyete tayfasına parlak konuşmalar yaparak para yapabileceğinin farkına varmış. Kendine güzel bir CV döşenmiş. Başlamış konferanslar vermeye.
Yalancının en büyük hatası kendi yalanına inanmaya başlamasıdır. Bu vatandaş da kendine çok kaptırınca yalan CV olayını birazcık (!) abartmış. NASA'da astronot eğitimi aldığını iddia etmesinden tutun da kayak şampiyonu olduğuna kadar bir sürü yalan. Tabi bu kadar yalana kıl kapan birisi illa ki çıkar. Ardından internette bu adamın yalanlarını ortaya çıkartan bloglar yayınlanıyor ve sonunda Tokyo Uni'den aldığı doktora tezinin de intihal eser olduğuna kadar bütün yalanları gün ışığına çıkıyor. Netice itibariyle adamın kariyeri biticek. Üniversitedeki işine son verecekler, doktora derecesini geri almış Tokyo Uni. Şarlatanlık elbette bir yerde kendini ele verir. Benim meselem bu değil aslında.
ODTU'deki skandal patlarken (bizim basında henüz yankı bulmadan önce) ben bu blogda mevzuya giris yapmıştım. Ardından skandalın baş kahramanlarının isimlerini google'da yazınca ilk sırada benim blog çıkmaya başlayınca günde binlerce hit almaya başlamıştı. Ardından intihal olayına adları karışan bilimadamlarının bir kısmı cevap haklarını kullanmak icin bana mail attılar, bende yayınladım cevaplarını. Olayı ortaya çıkartan Bayram Tekin ve Özgür Sarıoğlu'da bu cevaplara karşın iddialarını bana ilettiler. Onları da yayınladım. Bir anda bu mevzunun tartışıldığı bir mecraya dondu blogum.
Ben o sırada Bilkent Fizik'de doktora yapıyordum. Bitmesine 1.5 sene kadar vardı. Bir gün tez hocam beni aradı. Skandalın bas kahramanlarının doktora hocası bir şekilde benim tez hocamı aramış demiş ki senin çocuk böyle böyle yapıyor kulağını çekiver. Hocam tabi kulağımı falan çekmedi. Yaptığım yapmam gereken şeydi aslında ama vaktimi de almaya başlamıştı. Dedi ki hocam, bu adamlar bir gün bir yerde karşına çıkarlar başını ağrıtırlar. Çünkü o da biliyordu ki intihal yapanın yanına kalıyor ve kalacak da. O prof'lar koltuklarını kaybetmeyecekler. Olasıdır ki bir gün benim doçentlik jurimde yer alacaklar . Böyle bir durumda o juriden geçmem mümkün mü sizce?
Düşündüm taşındım. Baktım ki bu intihal olayı basında yer almaya başladı. Gerekli kişilerin mevzudan haberleri olmuştur inancıyla hocamın uyarılarını da dikkate alarak bir anda konuyla ilgili bütün yazıları kaldırdım.
Aradan bir kaç sene geçti. Olaya adı karışan bilim adamlarına bir şey olmadı. Baş aktörler (ODTU'den 2 asistan , bir yıl içinde 40 tane makale yazarak skandalı patlatan) doktoradan atıldı ama başka bir üniversitede asistan olarak çalıştıklarını duydum. Skandalın ardından journal'lar Türkiye adresli makaleleri intihal şüphesiyle taradılar. Bu taramaya başka takılan makaleler de oldu. Bu makaleler dergiden intihal gerekçesiyle çekildi. PRD'de makaleye tıkladığınızda şu not vardı: Bu makalenin yazarları intihal nedeniyle makalenin geri çekilmesini kabul etmişlerdir. Ama aynı yazarlar hala üniversitelerinde doçent, prof olarak çalışıyorlar.
O sıralarda Nature'da editör yazısında şöyle bir cümle vardı. Bazı kültürlerde intihal suç olarak algılanmıyor. O zaman okuduğumda bu yorumu ağır bulmuştum. Kültürüme yapılan hakaret olarak algılamıştım. Farkettim ki doğruymuş.
İntihalin suç olarak algılanmadığı bir toplumda Serkan Anılır gibi tiplerin çıkması da gayet normal aslında. Bilkent'te asistanken okuduğum iki deney raporunun birbirinin aynısı olduğunu farketmiştim. Çocukları sert bir dille uyarıp raporun birinin aldığı puanı ikiye bölüp vermiştim ikisine de. Tabi geçer not olmuyordu verdiğim not. Çocuklar gidip beni lab.ların koordinatörüne şikayet etmişler. Koordinatör de benim verdiğim notu yükseltmiş. Neticede çocuklara sistem olarak verdigimiz mesaj açık. Ne yapıyorsanız yapmaya devam edin. Bu ülkede intihal suç değil. Kopya çekmek de suç değil...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Teşekkür ederiz.

!

Türkiye yırtıcı, şaibeli, sahte ve fake dergilerde en çok yayın yapan 3. ülke

Predatory journals: Who publishes in them and why? - Selçuk Beşir Demir Dünyanın en prestijli dergilerinden biri olan Elsevier tarafınd...

Predatory journals: Who publishes in them and why?

.....................................................................


...
...
...

* Rastgele Yazılar




.