Okurlarıma iyi bayramlar diliyorum.
5 Temmuz 2016
Orhan Bursalı - Doktora tezlerinde hırsızlık, bilimsel düzeyimizin ölçütü (Cumhuriyet)
Bilim hem bizi hem insanlığı kurtarabilir.. Ama hırsızlıkta önde gidiyoruz...
Bilimsel
düzeyimiz ne durumda? Bu konuda iç içe yaşayan iki dünyamız var. Biri,
uluslararası göstergelere göre gerçekten başarılı araştırmalar yapan
ciddi bilim dünyamız. Herkese Bilim Teknoloji haftalık dergisinin son sayısında bilim insanlarımızın başarımları üzerine bir araştırma yayımlandı.
Bir
bilimsel başarım değerlendirmesi ölçütü olan h-faktörüne göre, h-20 ve
h-40 başarısına ulaşan bilim insanlarımızın sayısı giderek artıyor.
Dergide h faktörü nedir anlatılıyor ve 438 bilimcimizin isimlerine ve
başarılı çalışmalarına yer veriliyor.
Başarılı 438 bilimci
Şu kadarını belirteyim, Aziz Sancar’ın
h-faktörü 101. Çok üstün bir başarı. Arkasından yine yurtdışında
araştırmalarını sürdüren 3-5 bilim insanımız Sancar’ı izliyor. Prof. Mehmet Doğan’ın
yazısına göre, başarılı bilimci sayılmanın bir eşik değeri olan h-20
eşiğini aşan 438 bilimcimiz var. Yine h-40 sayısına ulaşan bilim insanı
ise çok başarılı sayılıyor. Sayıları 96.
“Başarılı bilimci” nitelemesini salt bu faktöre göre değerlendirmek tabii ki yanlış olur. Ama burada kıstasımız bu.
Türkiye’nin
yıldan yıla, bilim dergilerindeki makale, bilimsel not, eleştiri vb.
gibi yayınları artıyor. 2014’te bu tür yayın sayısı 37 bin 478 iken,
2015’te 38 bin 758’e ulaşmış.
Şüphesiz araştırmaların niteliği gibi ciddi bir sorunumuz var.
Müthiş bilimsel hırsızlıklar
Ama bundan daha ciddi bir sorun ise, özellikle akademi dünyasına yeni adım atanlar arasında, yaptıkları lisans üstü ve doktora tezlerindeki büyük özgünlük eksikliği ve buna paralel büyük bilimsel hırsızlık yüksekliği.
Kemal Göktaş’ın Cumhuriyet’te yayımlanan haberi, dehşet verici bir durumu
fotoğraflıyordu. Boğaziçi Üniversitesi Eğitim Politikaları Araştırma ve
Uyguluma Merkezi (BEPAM), “Akademik yazı kalitesi”ni araştırma kapsamında yaptığı araştırmanın sonuçlarını açıklıyor (Dr. Ziya Toprak) ve “2007- 2016 yılları arasında yazılmış 470’i yüksek lisans ve 130’u doktora tezi olmak üzere 600 tez”den
(477 kamu, 123 vakıf üni.) üçte biri (yüzde 34) çalıntılarla dolu
çıkmış.. Yani 207 tezde yüksek bilimsel hırsızlık saptanmış.
Devlet
üniversitelerinde yüksek çalıntılı tez sayısı 150 iken (yüzde 31),
vakıf okullarında bu sayı 57 (yüzde 46) olarak bulunmuş! Tabii yüksek
lisans tezleri de bundan geri kalmıyor. Bilimsel çalışmaların “orijinal”liğini
de sorgulayan araştırmaya göre, tezlerde benzerlik oranı Türkiye’de
yüzde 28.5 gibi çok yüksek çıkmış. Dünya ortalaması yüzde 15..
Şimdi bir sonuç çıkaralım
Bilimde
başarı özlüyoruz. Sancar’ı göğsümüze bastık. Yeni Sancar’ların
yollarını gözlüyoruz. Ama bilime adım atan genç akademisyenlerimizin
yüksek lisans ve doktora tezlerinde, müthiş bir özgünlük eksikliği
olduğu gibi, bilimsel intihal oranı da çok yüksek.
Bu sadece bu gençlerin suçu mu?
Şüphesiz ki büyük ölçüde onlar okkanın altında, ama tez hocaları ve
üniversitelerin tez yönetim sistemleri? Vakıf üniversitelerinde çalıntı
tezlerin yüksekliği neden? Devlet üniversiteleri neden işleri daha sıkı
tutmuyor? Hocaların tez yönetimlerinde neden bu kadar büyük kaçak ve açık var?
Çalıntıya hoşgörü yüksekliği
Bunun
bir yanıtı, şüphesiz bilimsel hırsızlığın ülkemizde yeterince
cezalandırılmaması, üniversiteler dahil YÖK sisteminin de epey
vurdumduymaz halleri, bilimsel hırsızlıkta cezalandırma sisteminin,
evrensel ölçülere göre çok geride kalması.
Önümde Prof. Kayhan Kantarlı’nın
HBT’de yayımlanacak makalesi var. Meclis’teki yeni tasarı, bilimsel
hırsızlıkları cezalandırmada yeni ve büyük açık kapılar bırakıyor.
Hırsızlıkları affetmek için türlü çeşitli bahaneler ileri sürülecek bir
metin taslağı..
Bilim hırsızlıkla değil, özgünlükle gelişir ilerler.
Eğer özgün araştırmalar üretemezseniz, hırsızlık yapar ve düzinelerce
benzer konularda sözde tezler yazar ve akademik unvanlar alırsınız.
Bunun sonucu: Bilimde yerinde saymaktır. Bakmayın siz “yayın sayımızın artmış” olmasına!
Okurlarıma iyi bayramlar diliyorum.
Okurlarıma iyi bayramlar diliyorum.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
!
Türkiye yırtıcı, şaibeli, sahte ve fake dergilerde en çok yayın yapan 3. ülke
Predatory journals: Who publishes in them and why? - Selçuk Beşir Demir Dünyanın en prestijli dergilerinden biri olan Elsevier tarafınd...
Predatory journals: Who publishes in them and why?
.....................................................................
...
...
...
* Rastgele Yazılar
.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Teşekkür ederiz.