MÜ İlahiyat Fakültesi hocası Mazlum Uyar’ın başka birine ait kitabı referans vermeden intihal ettiği fakat YÖK’ün hiçbir işlem yapmadığı öğrenildi. Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi hocalarından Mazlum Uyar’ın başka birine ait kitabı referans vermeden intihal ettiği fakat YÖK’e şikayet edildiği halde hiç bir işlemin yapılmadığı ortaya çıktı.
Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi hocası Prof. Dr. Mazlum Uyar ABD George Washington Üniversitesi öğretim üyesi Prof. A. K. Moussavi’nin “Religious Authority in Shiite Islam” isimli kitabından referans vermeden yaklaşık 100 sayfalık bir bölümü 350 kadar dipnotu ile birlikte satır satır, kelime kelime intihal ederek bir kitap yazdığı öğrenildi. Uyar’ın kitabına da “Şii Ulemanın Otoritesinin Temelleri: İmamiyye Şiasında Usulilik ve Hiyerarşik Yapılanması” başlığını koyduğu belirtildi.
İlahiyat profesörünün YÖK tarafından da cezalandırılmamasının öyküsü şöyle gelişti. Uyar, kitabı Kaknüs yayınlarından piyasaya sürer. Bu kitapla Üniversiteler arası Kurul’dan Doçentlik unvanı alır ve bu unvanla Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’ne önce doçent daha sonra profesör olarak atanır. Kitabı çalınan Prof. A. K. Moussavi önceki yıllarda İstanbul’da Fatih Üniversitesi’nde görev yapmıştır. Prof. Moussavi intihali fark eder. Gerek Marmara Üniversitesi’ne gerekse YÖK’e 9 Haziran 2013 tarihinde şikayet dilekçesi yazarak intihali delilleriyle ihbar eder ve gereğinin yapılmasını ister. Aynı zamanda Türkiye’den bir avukat tutarak Mazlum Uyar hakkında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na başvurarak Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’na göre işlem başlatılmasını ve ceza davası açılmasını talep eder. Marmara Üniversitesi, Prof. Moussavi’nin şikayeti üzerine Etik Kurulu’nu harekete geçirir ve jüri kurarak intihali tüm detayıyla belirler ve 9 Ocak 2014 tarihinde YÖK’e yazarak “Mazlum Uyar’ın üniversite öğretim mesleğinden çıkarılmasını talep eder. Marmara Üniversitesi aynı zamanda Üniversitelerarası Kurul’a yazarak Mazlum Uyar’ın bu intihal eserle aldığı doçentlik unvanının iptalini ister.
Bu arada şu gelişmeler olur. Prof. Moussavi’nin Mazlum Uyar’ı YÖK’e şikayet etmesinden tam 3 ay 3 gün sonra 12 Eylül 2013 tarihinde YÖK genel kurulu toplanarak, eski YÖK genel Kurulu’nun 03.06.2005 tarihinde aldığı 2702 sayılı kararını değiştirir. 2005 tarihli bu YÖK kararına göre intihallerde zaman aşımı yoktur. Ancak mevcut YÖK bu yeni kararla intihalde 2 yıllık zaman aşımı kuralını getirir. Bu yeni kurala göre Mazlum Uyar cezalandırılamayacak, üniversitede hocalık yapmaya devam edecektir. Nitekim 21 YÖK üyesinden oluşan YÖK Disiplin Kurulu 22.05.2014 tarihinde 14 üye ile toplanarak 2014/52 sayılı kararla Mazlum Uyar’ın söz konusu kitabının 100 sayfalık intihal içerdiğinin sabit olduğunu, ancak 2 yıllık zaman aşımı kuralı nedeniyle cezalandırılamayacağını” kararlaştırır. Böylece, İlahiyat Profesörü Mazlum Uyar kendisinin şikayet edilmesinden 3 ay 3 gün sonra yine aynı YÖK Genel Kurulu’nun çıkardığı intihal kararıyla korunmuş olur. Mazlum Uyar’ın George Washington Üniversitesi öğretim üyesinin bir kitabından aşırmasıyla Türkiye’nin uluslararası akademik itibarını zedelediği ortadadır. Ancak bu intihal olayının bir başka boyutu daha vardır. Prof. Moussavi’nin intihal edilen “Religious Authority in Shiite Islam” başlıklı kitabı Malezya İslam Üniversitesi tarafından yayınlanmıştır. Malezya İslam Üniversitesi, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın 10 Ocak 2014’teki Malezya ziyaretinde fahri doktora aldığı üniversitedir. Bu üniversite Marmara Üniversitesi’nin Mevlana Değişim Programı çerçevesinde anlaşma yaptığı bir üniversitedir ve Mazlum Uyar’ın hocalık yaptığı İlahiyat Fakültesi’nden öğrenciler halen Malezya Üniversitesi’nde bir veya iki dönem okumaktadırlar.
Şimdi üniversite camiasında sorulan soru şu: “350 kadar dipnotla birlikte aşırılan 100 sayfalık bu intihal, yapanın yanına kâr mı kalacaktır? Bu kadar kapsamlı ve bu kadar aleni bir intihal eylemi cezasız mı kalacaktır?” Akademisyenler bu kararla intihalin artık suç olmaktan çıktığını söylüyorlar. YÖK’ün bu konudaki kararı şöyle: “Biz intihali tespit ettik, intihal kesin. Ama biz bir şey yapmıyoruz. Çünkü zaman aşımı diye bir şey var.” Üniversiteden görüş bildiren bir akademisyen bu durumu komik olarak niteliyor. “Bir cerrah profesörün diplomasının sahte olduğu ortaya çıksa, olsun varsın, epey zaman geçmiş, önemli değil, diplomanız sahte olsa da siz ameliyat yapmaya devam edin mi denilecek? Acaba bu YÖK üyeleri böyle bir cerrah profesöre ameliyat olmak isterler mi?”
Bir başka akademisyen daha önemli bir noktaya işaret ediyor: Bu intihal vakaları cezalandırılmadığı müddetçe, artık Yüksek Lisans öğrencilerinin Doktora öğrencilerinin, Araştırma Görevlilerinin bilimsel kuralları gözeterek özgün tez yazmalarını bekleyemeyiz. Genç akademisyenler “Nasıl olsa bir şey olmuyor, başkasının eserinden aşırarak doçent, Profesör olunabiliyor” diyecekler.
Dahası, hoca YÖK’ün “intihal helaldir” fetvasıyla derslere girmeye, Yüksek Lisans ve doktora tezi yönetmeye devam ediyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Teşekkür ederiz.