Herkes bir şeye, hatta bir çok şeye takar. Benim de çeşitli takıntılarım var. Takıntılarımdan birisi bilimdir. Bilim adamlarının çalışmalarını, hatta hayatlarını okumak, buluşlarından haberdar olmak bana büyük keyif verir.
Yerli-yabancı gezdiğim her şehrin, eğer varsa, üniversitesini de ziyaret etmeye bayılırım.
Tarihi kampüslerde içimi bir huşu duygusu kaplar.
Ben bilimin sadece bilim adamını değil toplumları da şekillendirdiğini düşünürüm. Bilimsel düşünmeyi/metodolojik akıl kullanmayı öğrenmiş adamla bilimsel ünvaları olsa bile bir hödük arasındaki farkı anında tespit ederim.
Televizyonlarda tuttuğu tarafı haklı çıkarmak için bilgiyi ağzında sakız niyetine çiğneyen gazeteci/yazar/üniversite hocası bir sürü insanı seyrederken bazen sinirden çatlar, bazen de bu insanların alay edilmekten başka hiçbir şeye layık olmadıklarını düşünürüm.
Bu açıdan bakıldığında Hükümet ilan edilirken gözden kaçan veya görmezden gelinen bir bakan ataması beni yakından ilgilendirdi.
Başbakan, Milli Eğitim Bakanlığı’na Ömer Dinçer’i atadı!
Ömer Dinçer kim?
2 kitabında intihal (bilim hırsızlığı) yaptığı için YÖK tarafından bütün bilimsel ünvanları elinden alınan (Ekim 2005) ve YÖK’ün bu kararı Ankara 1. İdare Mahkemesi tarafından da onaylanan kişi! -Ocak 2008- (Mahkeme, Dinçer’in YÖK’ün intihal kararına ilişkin yaptığı itirazı reddetmiştir.)
İntihal yaptığı Mahkeme kararı ile tespit eidlmiş kişi!
Nedir intihal?
Bir başkasının bilimsel eserinin veya çalışmasının tümünü veya bir kısmını kaynak belirtmeden kendi eseri gibi göstermek.
Basit dille yazalım: Bir başkasının fikrini aşırmak/araklamak/çalmak!
***
Ömer Dinçer’in Yahya Fidan ile yazdığı iki kitap var. İkisiyle de ilgili intihal iddiaları içeren raporlar mevcut. Ama, Prof. Dr. Tamer Koçel’den aşırma yapılan kitap (‘İşletme Yönetimi’) ile ilgili intihal iddiası zamanaşımına uğradığı için bu kitap hakkında bir işlem yapılamadı. Ama diğer kitap (‘İşletme Yönetimine Giriş’-6. baskı- Kasım 2003) zamanaşımına uğramadan (zamanaşımı Kasım 2005’te işlerlik kazanıyordu) hakkında intihal kararı verildi.(Ekim 2005)
Karar bir ay geç alınsa idi, bu kitap da işlem göremeyecekti.
Zamanında bazı bilim adamları söz konusu kitabı irdelemişlerdi. Kanaatlerine göre, eğer kitapta intihal yapılan sayfalardaki cümleler kırmız kalemle, intihal yapılmayan cümleler yeşil kalemle çizilse, intihal yapılan bölümler o kadar çoktu ki, kitapta kırmızı sayfalar yeşil sayfalardan nerede ise fazla çıkacaktı!
Ben zamanında konunun üzerine elimden geldiğince gitmiştim.
30.05.2005, 17.05.2007 ve
12.05.2009 tarihlerinde Hürriyet’te yazdığım yazılarda Ömer Dinçer’e sorular da sormuş ama bir türlü cevap alamamıştım.
Hiç unutmam, Ömer Dinçer kendisini savunurken, kitapta intihal yapıldığını bilmediğini, zira kapağında yazar olarak adı geçtiği halde kitabı kendisinin yazmadığını, asistan Yahya Fidan’in yazdığını, kendisinin ise kitaba çok satsın diye ismini verdiğini söylemişti.
Bugün Bakan olan, zamanında “prof.” ünvanı bile taşımış bir kişi genç asistanını satmaktan çekinmemiş, üstelik “yazmadığın, hatta okumadığın bir kitaba hangi ahlaki değere dayanarak yazar sıfatı ile imza attın?”, sorusu ile karşılaşmaktan da imtina etmemişti.
***
İntihal yapmış kişi Batı’da insan arasına çıkamaz, çünkü bilime saygı duyulan ülkelerde başkalarının fikirlerini çalan kişi “yüz kızartıcı suç işlemiş” bir kişidir.
Nitekim Batı’da tanıdığım bilim adamlarına ülkemizde bir intihalcinin Bakan yapıldığını söylediğimde ya bana inanmıyorlar, ya da acaba yanlış mı anladık diye sözlerimi tekrar ettiriyorlar.
***
İşin bir diğer acıklı yönü basınımızın geçen hafta Bakan atamaları yapıldıktan sonra bu konu üzerinde hemen hiç durmamış olmasıdır!
“Yandaş basını” hadi anlayalım, giderek magazinleşen “candaş basın” da konuyu görmezden geldi!
“Bana dokunmayan yılan bin yaşasın!”
Ben sadece Milliyet Gazetesi ve Zaytung.com adlı web gazetesinin konuyu irdelediklerini gördüm.
Hazin!
***
Ülkeler vardır siyaseti bilimin emrine verirler!
Ülkeler vardır, bilimi siyasetin emrine verirler!
Ben ülkemin ikinci tür ülke olmasından utanç duyuyorum.
YÖK Başkanı Özcan’ın ifadesi ile “Bizde (yılda) 27 bin makale basılıyor. Bunlardan patent alınan makale sayısı 85 civarında. 4 bin civarında İsrail’de makale basılıyor. 1.500’üne patent alınıyor.”
Patent bilimsel bir buluşa, üretime artı değer katacak yeni bir uygulamaya verilir.
YÖK Başkanı’nın bu sözleri “laf çok ama iş yok” diye de algılanabilir.
Bir konferansta da Almanya’dan çok twitter (lak lak yapılan internet ortamı) kullanıcısına sahip olduğumuzu ama Wikipedia’ya (kullanıcılar tarafından bilgi yüklemesi yapılan internet ortamı) katkımızın Almanya’dan kat be kat geride olduğunu duymuştum!
***
61. Hükümet eğitimin başına bir intihalciyi getirerek bilime ne kadar saygılı olduğunu yedi düvele ilan etmiştir.
Şimdi merak ediyorum.
Kopya çektiği savı ile Disiplin’e verilen bir öğrenci kendini savunurken:
“Ama Bakan’ımız da yapıyor!” dese
Milli Eğitimin saygın öğretmenleri o öğrenciye ne cevap verecek?
___________________________________________________________
HÜRRİYET GAZETESİNİN 11 ŞUBAT 2004'TE MANŞETTEN YAYINLADIĞI HABER
Başbakanlık Müsteşarı Prof. Dinçer'in 1995 yılında Yard. Doç. Yahya Fidan ile yazdığı "İşletme Yönetimi" kitabının birçok bölümünün intihal (çalıntı) olduğu ortaya çıktı.
İntihalin Prof. Tamer Koçel'in "İşletme Yöneticiliği" kitabından yapıldığı anlaşıldı. Akademik çevrelerdeki eleştiriler üzerine Prof. Ömer Dinçer Prof. Koçel'den özür diledi ve kitabı yayından çekti.
Laiklik karşıtı konuşmaları tepki çeken Başbakanlık Müsteşarı Ömer Dinçer'in, Yrd. Doç. Fidan'la birlikte yazdığı kitabın birçok bölümünün Prof. Koçel'in kitabından çalıntı olduğu ortaya çıktı. Dinçer, skandalın ortaya çıkması üzerine Koçel'den özür dileyerek kitabı yayından kaldırdı.
Başbakanlık Müsteşarı Prof. Ömer Dinçer'in, Yard. Doç. Dr. Yahya Fidan'la birlikte kaleme aldığı ve Beta Basım Yayım tarafından 1996'da basılan ‘İşletme Yönetimi’ isimli kitabın, Prof.Tamer Koçel'in yine aynı yayınevi tarafından 1995'te yayımlanan ‘İşletme Yöneticiliği’kitabından intihal (çalıntı) olduğu belirlendi. Prof. Koçel'in kitabındaki bazı bölümler, kaynak gösterilmeden ve çok küçük değişiklerle aynen aktarılmış. Söz gelişi, Prof. Koçel'in kitabının 1995'te yapılan 174. sayfasında yer alan ‘Sistem Yaklaşımının Temel Kavramları’ ile ilgili paragraflar, Dinçer ile Fidan'ın kitabının 160. sayfasında çok küçük değişikliklerle tekrarlanıyor:
RÖTUŞ YAPILMIŞ
Prof. Tamer Koçel: Sistem ve Alt Sistemler: ‘‘(...) Örneğin bir işletmenin organizasyon yapısı sistem olarak ele alınırsa, personel seçme, yetiştirme, terfi, maaş ve ücret yönetimi, eğitim ve geliştirme, şikayetler vb. konularla personel yönetimi faaliyetleri birer alt sistem oluşturacaklardır. Yine aynı endrüstri dalındaki diğer rakip işletmelerle birlikte, o endrüstri dalının alt sistemini oluşturacaktır. Endrüstri dalları ise, daha büyük bir sistem olan ülke ekonomisinin, alt sistemleridir. Bu durumu şekildeki gibi göstermek mümkündür.’’
Prof. Dinçer-Yard. Doç. Fidan: Sistem ve Alt Sistemler: ''(...) Örneğin organizasyon bir sistem olarak ele alınırsa, eleman seçme, yetiştirme, terfi, maaş ve ücret yönetimi, eğitim ve geliştirme, şikayetler vs. ile ilgili personel yönetimi faaliyetleri birer alt sistem olacaklardır. (...) O endrüstri dalındaki diğer rakip firmalarla birlikte, o endrüstri dalının alt sistemini oluşturacaktır. Endrüstri dalları ise, daha büyük sistemin, ülke ekonomisinin, alt sistemleridir. Bu durumu aşağıdaki Şekil 11'deki gibi göstermek mümkündür.''
KİTAP PİYASADA YOK
Kültür Üniversitesi'nde görev yapan Prof. Taner Koçel, Prof. Ömer Dinçer-Yard. Doç. Yahya Fidan imzalı kitap piyasaya çıktığında intihal iddialarının akademik çevrelerde bir hayli konuşulduğunu söyledi. Prof. Koçel, Prof. Dinçer'in kendisini arayarak özür dilediğini ve kitabı piyasadan çektiğini belirtti. Beta Basım Yayım da, kitabın uzunca bir süredir piyasada olmadığını vurguladı.
Yayınevi aynı
Prof. Dr. Ömer Dinçer ile Yard. Doç. Yahya Fidan'ın yazdığı ‘İşletme Yönetimi’ adlı kitap ve bu çalışmada birçok bölümü intihal edilen Prof. Dr. Tamer Koçel'in ‘İşletme Yöneticiliği’ kitabı, Beta Basın Yayım tarafından basılmış.
AKP ideoloğu da özür dilemişti
AKP'nin yeni ideolojisini anlatan ve Dr. Yalçın Akdoğan tarafından yazılan ‘Muhafazakar Demokrasi’ adlı kitabın da, Dr. Bekir Berat Özipek'in, ‘Muhafazakarlık/Akıl, Toplum, Siyaset’ adlı doktora tezinden intihal olduğu ortaya çıkmıştı. Konunun tartışılmaya başlaması üzerine Dr. Akdoğan, Yeni Şafak Gazetesi'ndeki köşesinde özür dilemişti.
Hürriyet. 11 Şubat 2004
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Teşekkür ederiz.