NEDEN ?

https://plagiarism-turkish.blogspot.com


Yükseköğretimde Gözetim ve Denetim - Yasal Çerçeve ve Uygulamalar -
Devlet Denetleme Kurulu Raporu (2009) lütfen tıklayın
2547 sayılı Kanun’da öğretim elemanlarının disiplin suçlarına ilişkin yapılması düşünülen değişiklikler hakkında Bilim Akademisi’nin raporu (2016) lütfen tıklayın

6 Şubat 2011

ÇOMÜ'de bir konferans: Akademinin hali ahvali
(soL - Bilim)

Akademisyen A. Murat Eren, Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi'nde yapılacak bir konferansa dair rezaleti kaleme almıştı. Eren'in iddiaları bir süredir tartışılıyor. Olaya biraz dikkatli bakınca ise, rezalet olanın sadece bu konferans değil, Türkiye'deki yüksek öğretim sisteminin tümü olduğu görülüyor.
A. Murat Eren’in kişisel blogunda yayınladığı, Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) sponsorluğunda gerçekleşecek olan bir konferansa dair kaygılarını kaleme aldığı yazısı geçtiğimiz günlerde internet portallarında yer almıştı. ÇOMÜ’de önümüzdeki Nisan ayı içerisinde ikincisi gerçekleştirilecek olan “Uluslararası Bilişim Konferansı” ve arkasındaki isimlerin geçtiği söz konusu yazıda dile getirilen ÇOMÜ'nün bu konferansa neden sponsor olduğu sorusuna henüz doyurucu bir cevap verilmiş değil.
A. Murat Eren, bir süredir Türkiye’deki akademik sorunlara dikkat çekmek üzere araştırmalarda bulunuyor. Kişisel blogunda yayınlanan ilk yazısının ardından NTV Bilim dergisi ve Hürriyet’te haberleştirilen konu, BirGün Kitap eki içerisinde de daha ayrıntılı bir şekilde yer almıştı. Geçtiğimiz günlerde kaleme aldığı ikinci yazısında, özellikle ÇOMÜ’nün ev sahipliği yapacağı II. Uluslararası Bilişim Konferansı’nı ele alan A. Murat Eren, ilgili kurumlarca derhal inceleme başlatılması gereken iddialara yer verdi. ÇOMÜ rektörünün onursal başkanlığını yaptığı ve ÇOMÜ tarafından duyurusu yapılan konferansa dair üniversiteden herhangi bir açıklama gelmezken konferans organizatörlerinden Servet Senyücel, ÇOMÜ.TV adresinde yayınlanan ve OdaTV.com çalışanlarına gönderilen bir yazı ile A. Murat Eren’in şahsını eleştirmek ve hakkında suç duyurusunda bulunacakları tehdidinde bulunmakla yetindi.
Son derece ciddiyetsiz bir üslupla yazılan ve söz konusu iddialara doğrudan cevap vermekten uzak olan yazıda, A. Murat Eren ile ilgili asılsız suçlamalar da yer aldı. Lisansını ve yüksek lisansını Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği programında tamamlayan ve aynı kurumda araştırma görevliliği de yapan A. Murat Eren’in, ABD’de sahte biyoloji doktorası yaptığı iddia edilerek YÖK’ün etik kurulu göreve çağrıldı. Yazıda iddia edildiği gibi bilgisayar mühendisliğinde lisans derecelerini tamamlayan araştırmacıların, biyoloji doktorası yapmasının önünde etik ve de bilimsel bir engel olmamasına karşın; A. Murat Eren’in zaten biyoloji değil, bilgisayar bilimleri alanında doktora yapıyor olması, hem yazıyı yazanların basit bir özgeçmiş taramasından aciz olduğu hem de bir suçluluk psikolojisi içerisinde olduğu izlenimini uyandırdı.
İmece Usulü Bilim Cinayeti Konferansları
A. Murat Eren’in, “İmece Usulü Bilim Cinayeti Konferansları” başlığıyla yayınladığı yazıda yer alan iddialar oldukça ciddi. Onursal başkanı ÇOMÜ rektörü Prof. Dr. Ali Akdemir, konferans komitesi eş başkanları ise Prof. Dr. Bekir Karlık ve Prof. Dr. Ali Okatan olan “Uluslararası Bilişim Konferansı”nın ikincisi, Nisan 2011 ayında ÇOMÜ’de gerçekleştirilecek. Konferans komitesi eş başkanlarının bilimsel geçmişlerini inceleyen A. Murat Eren, Karlık’ın neredeyse her yıl üniversite değiştirdiğini, Karlık’a ait rasgele incelediği makalelerden birinin bir profesörün imzasını taşıyamayacak kadar vasat olduğunu ve de bu makalenin International Journal on Graphics, Vision and Image Processing isimli bir bilimsel dergide yayınlandığını belirtiyor. Bu derginin The International Congress for Global Science and Technology (ICGST) organizasyonu bünyesinde yer aldığını belirttikten sonra, Google arama motoru ile “ICGST” ve “WASET” (*) anahtar kelimelerini beraber arattıran Eren, geri dönen çok sayıda sonuca ve bu sonuçların büyük bir kısmının hem WASET hem de ICGST ile ilişkisi olan bilim insanlarının sayfalarından geldiğine dikkat çekiyor.
Önce Bahçeşehir, sonra Haliç Üniversitesi’nde görev yaptıktan sonra Karatay Üniversitesi’nde Mühendislik ve Mimarlık Fakültesi dekanı olan konferansın ikinci eş başkanı Prof. Dr. Ali Okatan ise “mucit profesör” olarak tanınıyor. Özgeçmişine bakıldığında çok sayıda bilimsel çalışması olduğu görülen Okatan’ın, aynı konferansta yayınlanmak üzere ilk yazarının kendisi olduğu (yani kendi yürüttüğü 7 ayrı çalışmaya dair) 7 makale birden bildirdiği, WASET bünyesindeki konferanslarda ise toplam 13 yayını olduğu da göze çarpıyor.
(*) Nedir bu WASET?
WASET (Dünya Bilim Mühendislik ve Teknoloji Akademisi) kısaca, bünyesinde onlarca sözde bilimsel dergi ve konferans barındıran, sözde bilimsel yayınları kabul edip yayınlayan ancak bunu hiçbir akademik tetkike tabi tutmayarak yapan ve akademisyenlerin hızlı yoldan yayın sahibi olmalarını sağlayan bir organizasyon, Enformatika isimli bir başka sahtekar organizasyonun halefi. Matematik Dünyası dergisinin 74. sayısında (2007) H. Ökkeş’in yazdığı yazıyla foyası ortaya çıkan kurum kapansa da, içeriğini olduğu gibi WASET adı altına taşıyarak faaliyetlerine devam ediyor. Eren’in de acı bir şekilde dile getirdiği üzere, yapılan yayın sayısının göz önünde bulundurulduğu bir yükselme sistemine sahip olan akademide, ciddi bilimsel çalışmalarla ve zorluklarla yayın üretmeye çalışan bilim insanlarının yenen hakları karşısında YÖK, TÜBİTAK ve TÜBA’nın, en çok da rektörlük seçimleri yaklaşmakta olan ÇOMÜ rektörü ve rektör adaylarının, kendilerinin bu konferanslara olan katkılarını tespit etmek üzere soruşturma başlatması gerekiyor. WASET’te, organizasyonun iç yüzünü bilmeden dergi ve konferanslarında yayın yapanlar olabileceği için bilim camiasında bu bilginin duyurulması önemli bir hal alıyor.
Prof. Dr. Karlık’ın sözkonusu makalesi için uzmanlar ne dedi?
“İmece Usulü Bilim Cinayeti Konferansları” yazısında, A. Murat Eren’in Uluslararası Bilişim Konferansı’nın komite eş başkanlarından Prof. Dr. Bekir Karlık’ın özgeçmiş listesinden rasgele bir makale seçerek incelemesi üzerine, ÇOMÜ.TV adresinde kendisinin bu makaleyi değerlendirebilecek bilgi birikimine sahip olmadığı iddia edilmişti. Turkish Journal’dan Işıl Öz, yaptığı haberde Boğaziçi Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği Bölümü’nden Prof. Dr. Lale Akarun, Boğaziçi Üniversitesi Elektrik Elektronik Bölümü Öğretim Görevlisi Dr. Ceyhun Burak Akgül ve ABD Ulusal Matematik ve Biyoloji Sentezi Enstitüsü’nde doktora sonrası araştırmacı olarak bulunan Dr. Erol Akçay’ın, söz konusu yayın ile ilgili değerlendirmelerine yer verdi.
Prof. Dr. Akarun’un görüşü A. Murat Eren’inkinden farklı olmadı. Alanında çok iyi bilinen bir algoritmanın isminin makalenin özet kısmında, yani daha en başında yanlış yazılmış olması nedeniyle makalenin hiçbir bilimsel değerlendirmeden geçmemiş olduğu izlenimini edinen Akarun, bildiride kötü bir İngilizce kullanıldığını, bildirinin geri kalanının da hiçbir tutarlı tarafı olmadığını ve bir hakemin önüne gelse kısa sürede reddedileceğini söylüyor.
Öz’ün haberinde görüşlerini bildiren diğer bir akademisyen Dr. Ceyhun Burak Akgül de, Akarun ile benzer şekilde, çalışmanın elektrik ya da bilgisayar mühendisliği 4. sınıf öğrencisi için bile vasat olduğunu belirterek, her meslekte olduğu gibi bilimde de iyiler, kötüler ve çirkinlerin bulunabileceğini ekliyor.
Dr. Erol Akçay ise Eren’in yazısının Türkiye’deki akademik çarpıklıklara dikkat çektiğini ve kendisine verilen tepkilerin de bu çarpıklıklardan beklenilecek cinsten olduğunu söylüyor. Amerika’da da özensiz ve kalitesiz çalışmaların sunulabileceği dergiler ve konferanslar olduğunu ekleyen Akçay, bu gibi yerlerde yayınları bulunanların akademide yükselmesinin Amerika ve Avrupa’da mümkün olmadığını belirtiyor.
Sistem sorunlu, çözüm ne olabilir?
Öz’ün haberinde sorunun sistemde olduğuna dikkat çeken akademisyenler, A. Murat Eren’inki gibi kişisel çabaların önemini vurguluyorlar. Akçay, bir grup akademisyenin dünya standartlarında işler yapmak için çabalarken, Eren’in bahsettiği akademisyenlerin ve öğrencilerinin intihal ürünü ya da sahte yayınlarla kadroları doldurduklarını söylüyor. Öğretim üyelerinin de sisteme güveni olmadığını, nicelikten çok niteliğin önemli olmadığı bir ortamda bu gibi olayların arkasının kesilmeyeceğini belirten akademisyenler, vergi mükelleflerinin cebinden çıkan paraları sahte araştırmalarla kapıp yiyen sahtekârlar karşısında öğrencilerden, ailelere, toplumun tüm kesiminin tepkili ve duyarlılık sahibi olmasını bekliyorlar.
Türkiye’de bilimin başı olması gereken TÜBİTAK’ın Başkanı Prof. Dr. Nüket Yetiş’in bilimsel makale arşivini merak ederek araştıran Öz şöyle anlatıyor:
“Prof. Dr. Yetiş'in, belli kriterleri karşılayan düzgün dergileri kapsayan ISI Web of Science'da, 1981'deki ilk yayınından bu yana geçen son 30 yılda sadece 4 yayını ve 5 atıfı var. Aldığım bu sonuç, Prof. Dr. Yetiş’in Tübitak Başkanı seçildiğinde, Nature’ın yaptığı haberi anımsattı. Nature, Yetiş’in atamasının politik olduğunu yazmıştı:
www.nature.com
En saygın bilim dergilerinden olan Nature'da yayımlanan mektuplar da bilimsel yayın sayıldığı için, Prof. Dr. Yetiş'in bu mektuba cevaben yazdığı haber de onun Web of Science yayınlarından sayılıyor. Yani Türkiye'de bilimin başındaki kişi, esasında son 30 yılda Web of Science'a girebilecek sadece 3 bilimsel makale yazmış ve bunların hiçbirinde ilk yazar değil. Türkiye'de doçentlik ön şartı olarak “Web of Science'da yer alan, “en az biri adayın birinci isim olduğu özgün araştırma makalesi niteliğinde olmak koşuluyla, doktora tezinden üretilmemiş en az 3 makale” şartı arandığından, bu yayınlarla Türkiye'de doçent bile olmak imkansız: http://www.uak.gov.tr/” Haberin geri kalanı için buraya tıklayınız.
ÇOMÜ’de geçmişte neler olmuştu
Son zamanlarda iyice artan, görüldüğü gibi aslında çok zor olmasa da ilgili kurumların görevlerini düzgün yerine getirememeleri nedeniyle takibi iyice zorlaşmış olan, bilimsel ahlaksızlık ve intihal olaylarının takibi için bir grup bilim insanı bir araya gelerek tecrübelerini ve araştırmalarını paylaştıkları bir ekip oluşturdular. Türkiye'deki akademik sıkıntıları irdeleyip toplumsal bilinç oluşturmak adına çalışmak üzere bir araya gelmiş olan Akademi Takip insiyatifinin anonim bir üyesi, ÇOMÜ’de geçmişte yaşananları şöyle özetliyor:
2007 yılında aralarında Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Fen ve Edebiyat Fakültesi'nin eski dekanı İhsan Yılmaz'ın da bulunduğu bir grup akademisyen intihal yapmakla suçlandılar. Makaleleri elektronik makale arşivi 'arXiv'den (http://arXiv.org) çıkartıldı. O günlerde intihal ile suçlanan akademisyenlerin ilk açıklamaları "yazdıklarımız orijinal, bizimkilerden sonra yazılan makalelerden alıntı yaptığımız iddia ediliyor" şeklinde idi. ÇOMÜ Etik Kurulu, makalelerin giriş kısımlarının başka makalelerden birebir kopyalandığını belgelemesine rağmen bu durumun makalelerin orijinalliğini etkilemeyeceğine karar vererek suçlanan akademisyenleri kurum içinde akladı. Türkiye, dünyanın en saygın bilim dergilerinden birisi olan Nature'da bu olaylar ile gündeme geldi. Bu gelişmenin ardından İhsan Yılmaz, Nature dergisine yazdığı cevapta "intihal yapmadıklarını ama iyi İngilizceyi ödünç aldıklarını" ifade edecek, bundan sadece birkaç ay sonra da Physical Review D'de yayınlanan bir makalesini yoğun intihal yaptığını kabul ederek ve özür dileyerek dergiden geri çekecekti. ÇOMÜ ile ilintili haberler 2008 yılında Chin. Phys. Lett. dergisinin editörünün ÇOMÜ'deki akademisyenlerin iki makalesini dergiden çıkarttığını duyurması ile devam etti. Pramana dergisi ise intihal ile suçlanan yazarların 'düzeltme' (erratum) yayınlamalarını istedi. Bu olayların yaşandığı dönemde olanlarla çeşitli seviyelerde ilgili kişilerden henüz doçent olan İsmail Tarhan ve Hüsnü Baysal profesörlüğe yükseltildikten sonra ÇOMÜ içerisinde çeşitli yönetim kademelerinde görevlendirildiler. Sezgin Aygün, Melis Aygün ve Can Aktaş doktoralarını bitirerek Yardımcı Doçent oldular. 2011 yılı itibarı ile İsmail Tarhan Fen Bilimleri Enstitüsü Müdürü ve Rektör Danışmanı, İhsan Yılmaz ise Döner Sermaye İşletmesi Müdürü ve Rektör Yardımcısı olarak görev yapıyor. ÇOMÜ, biricil örnek olmasa da, akademik olarak tatsız olaylara karışmış kişilerin nasıl bir kurumu omuzlayan kişiler hale gelebildiğine güncel bir örnek teşkil ediyor.
A. Murat Eren kimdir?
Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi'nde Bilgisayar Mühendisliği Programında lisans ve yükseklisans derecelerini tamamlayan A. Murat Eren, ÇOMÜ'de araştırma görevlisi ve Tübitak'ta da araştırmacı olarak görev yaptı. ABD'de University of New Orleans'ta halen Bilgisayar Bilimleri alanında doktorasını sürdürmekte, Childrens Hospital New Orleans'ta metagenomiks ve mikrobiyal ekoloji alanında araştırma yapmaktadır. Pardus'un geliştirilmesine de katkı koyan A. Murat Eren aynı zamanda bir Evrim Çalışkanı.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Teşekkür ederiz.

!

Türkiye yırtıcı, şaibeli, sahte ve fake dergilerde en çok yayın yapan 3. ülke

Predatory journals: Who publishes in them and why? - Selçuk Beşir Demir Dünyanın en prestijli dergilerinden biri olan Elsevier tarafınd...

Predatory journals: Who publishes in them and why?

.....................................................................


...
...
...

* Rastgele Yazılar




.