4 Haziran 2010
Yrd. Doç. Dr. Aytekin Aydemir - Yargılı! İnfaz (CBT)
Sayın Prof. Dr. Bahattin Baysal’ın “Türkiye’de bilimsel yayınlarda aşırmacılık ve sahtecilik; üniversite ders kitapları” başlıklı yazısına eleştirimdir.
Yrd. Doç. Dr. Aytekin Aydemir, Mersin Üniversitesi, aaydemir@mersin.edu.tr
İlgili yazıda özellikle “Türkiye’de bilim dünyası, 14 Temmuz 2007 günlü Nature dergisinde yayımlanan ....” biçiminde başlayan paragraf ve devamında dört üniversitedeki 15 fizikçinin aşırmacılık ve sahtecilik suçu işledikleri vurgulanıyor ve arkasından da sayın Baysal duyumlarına göre ilgili bilim insanlarının hiçbirisinin ceza almadığından yakınıyor. Yani duyumlar üzerinden bir bildirim var.
Bu olayla ilgili hem duyduklarım ve aynı zamanda da gördüklerim çerçevesinde bir değerlendirme yapmak isterim.
Bu olayla ilgili hiç kimse (duyduğuma göre) gerçektende ceza almadı, çünkü (YÖK düzeyinde) yapılan soruşturmalar sonucunda suçlu bulunmadılar. Bazılarının rektörlük tarafından kendilerine gönderilen ve suçsuz olduklarını gösteren yazılarını da gördüm.
Sayın Baysal’ın yazısında üzerinde durmak istediğim kısım, suçlanan herkesin gerçekten suçlu olduğu ve cezalandırılması gerektiği gibi bir sonuç ortaya çıkmasıdır. Yani suçlanan kişilerin yargılanmaları, savunmalarının alınması ve ilgili kurullarda suçlama sonucunun karara bağlanması gibi hukukun temel işlemleri gözardı edilmektedir. (Bkz. Ergenekon Olayı!)
Sayın Baysal gibi deneyimli bir bilimcinin üstelik de yıllarca “etik kurullarında” görev yaptığını belirtmesinden sonra herhangi bir kurul kararına dayanmadan ilgili kişileri suçlandıkları için “suçlu” ilan etmesi öncelikle “kendisinin de görev yaptığı” etik kurullarına gerek olmadığı sonucunu çıkartmaktadır.
Öyle ya, eğer birilerinin (kim olursa olsun) suçladıkları başka birilerini, herhangi bir soruşturma sonucunu beklemeden “suçlu” ilan edip ceza verilmesini isteyebiliyorsak zaten soruşturmaya filan da gerek yoktur.
Kişilerin suçlanmaları onların suçlu oldukları sonucunu doğurmaz. Ancak inceleme, soruşturma, yargılama sonucunda suçlu olup olmadıklarına karar verilebilir.
Aslında yazarın kendisi de yine aynı yazısında mesleki kıskançlıklarla böyle birçok ihbar yapıldığını da belirtmektedir.
Her ne kadar yazıda suçlanan kişilerin adları belirtilmese de, olay zamanında çok tartışıldığı için bu tür yazılar sonucunda ilgili kişiler aklandıkları halde hâlâ suçlu gibi gündeme taşınmakta ve çevrelerinde kendilerini tedirgin hissetmelerine neden olunmaktadır.
Haydi politikacılardan vazgeçtik ama hiç olmazsa bilim insanlarından bazı temel kurallara uyulmasını beklemek hakkımız olmalı diye düşünüyorum.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
!
Türkiye yırtıcı, şaibeli, sahte ve fake dergilerde en çok yayın yapan 3. ülke
Predatory journals: Who publishes in them and why? - Selçuk Beşir Demir Dünyanın en prestijli dergilerinden biri olan Elsevier tarafınd...
Predatory journals: Who publishes in them and why?
.....................................................................
...
...
...
* Rastgele Yazılar
.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Teşekkür ederiz.