25 Şubat 2010
Y. Doç. Dr. Nevzat Artuç - Bilimde İntihal Meselesi
Bilim Adamları İntihal Mağduru
İntihal olayının bilimsel hırsızlık olduğunu vurgulayan bilim adamları, bu durum karşısında mağdur olduklarını belirtti. Çoğu bilim adamının intihal olaylarını neme lazım diyerek umursamak istemediğini dile getiren Adıyaman Üniversitesi Öğretim Üyesi Yard. Doç. Dr. Nevzat Artuç, "İntihal ya da aşırma bir bilim adamının karşılaşabileceği en kötü durumdur. Lügatteki tanımı: başkasına ait bir eseri, çalışmayı kendi eseri gibi göstermek demektir. Yani bilimsel hırsızlık da diyebiliriz. Ancak intihal hırsızlıktan çok daha kötü ve vahimdir. Zira normal hırsızlık vakalarında insanlar kendilerine ait para, değerli eşyaların çalınmasından haberdar olup derhal yetkili makamlara başvurabilmektedirler. Ancak bilimde intihal-hırsızlık vakalarında bilim adamları eylemin farkında olamayabiliyorlar, farkına vardıkları zaman ise neme lazım korkusuyla para ve değerli eşyalarının çalınması durumunda gösterdikleri tepkiyi gösterememektedirler. Günümüzde çok sayıda meslektaşımız intihal nedeniyle mağdur durumdadır. Ancak bilim adamlarımızın çoğu bu konuyla karşılaştıklarında, korkup çekiniyorlar hatta ne yapacaklarını dahi bilmedikleri gibi yasal haklarının da farkında değildirler. Bu durum bilim hırsızlarını cesaretlendirmekte ve eylemelerini fütursuzca gerçekleştirmelerine olanak sağlamaktadır" diye konuştu.
"İNTİHAL OLAYLARI ÜLKEMİZDE BİLİMİN GELİŞMESİNE ENGEL"
İntihal olaylarının Türkiye'de bilimin gelişmesine engel olduğunu dile getiren Yard. Doç. Dr. Artuç, konuşmasını şöyle tamamladı;
"Oysaki Fikir Sanat Eserleri Kanunu'nun 71. maddesinin 1-5. fıkralarında intihal olayına karışan kişiye verilecek olan cezalar açık bir şekilde belirtilmiştir. Buna göre; Başkasına ait esere kendi eseri olarak ad koyan kişi altı aydan iki yıla kadar hapis veya adli para cezası ile cezalandırılır. Yine bir eserden kaynak göstermeden iktibasta bulunan kişi altı aydan iki yıla kadar hapis veya adli para cezası ile cezalandırılır. Ayrıca Türk Ceza Kanunu'nun 53, 54 ve Ceza Muhakemesi Kanunu (CMK) 325. maddelerinde ve 5846 sayılı ilgili yasada açıkça intihal olayı basit bir eylem değil tam tersine manevi ve mali haklara bir tecavüz olarak nitelendirmiştir. Yasalarımızda intihal olayları adi suçlar kapsamında ele alınmış ve en ağır şekilde cezalandırılması öngörülmüştür. Ancak üzülerek belirtmeliyim ki meslektaşlarımızın çoğu ilgili yasalardan ve kanuni haklarını aramaktan bihaber durumdadır. Ayrıca mahkemelerimize başvurmaktan çekinmektedirler. Bu durum, intihal yapanları cesaretlendirmekte ve kötü emellerini gerçekleştirmekte işlerini kolaylaştırmaktadır. Bize düşen yapılan intihal olayları karşısında sessiz kalmamak, yasalar önünde gerekli hukuk mücadelesini sürdürmek böylece intihal teşebbüsünde bulunanlara karşı açıkça ve kararlı bir şekilde mücadele etmektir. Ayrıca kamuoyunda basın ve yayın yoluyla intihalcileri teşhir ederek benzer eylemler içerisinde olanlara fırsat vermemek gerekir. Sonuç olarak intihal olaylarına maruz kalmış ve bu sıkıntıyı yakından yaşamış bir bilim adamı olarak; intihal olaylarının ülkemizde bilimin gelişmesinin önündeki en büyük engel olduğunu altını çizerek belirtmek istiyorum." >>>
12 Şubat 2010
Prof.Dr.Kayhan Kantarlı - BİLİM AHLAKI, KORUNMASI SCI YILDIZLARINA BIRAKILAMAYACAK KADAR KUTSAL BİR DEĞERDİR
İntihal Tartışması (CBT)
Prof. Dr. Altan Onat - Bilimsel yayınlarımızdaki ciddi duraklamanın nedeni (CBT)
8 Şubat 2010
Murat Bardakçı - Ünvanlı hırsızlarımız (HABERTÜRK)
ÇALAN ÇALANA!
Ve, hemen her ilde bir üniversite açma hevesimizden dolayı, unuttuğumuz bir kural: Lisans eğitimi ile lisansüstü eğitimler, birbirinden farklı konulardır. Biri temel bilgiler vermeye, diğeri akademik kadrolar yetiştirmeye yararlar. Ama, bu kural, Türkiye'de senelerden buyana gözardı edilmiştir ve "bilim adamlığının ilk basamağı" demek olan yüksek lisans eğitimi, bugün birçok üniversitede akademik araştırma maksadıyla değil, öğrenciye lisan döneminde her nedense gereği gibi öğretilemeyen bilgileri ezberletmeye yaramaktadır.
YÖK'ün internet sitesine girin, özellikle de yeni kurulmuş üniversitelerde yaptırılan sosyal bilimlerdeki tezleri bir gözden geçirin: Bu tezlerin çoğunun akademik araştırma değil, sıradan bir mezuniyet tezi kimliği taşıdıklarını görürsünüz.
Unutmayalım: Yeni kurulan, yeterli ve güçlü akademik kadrosu bulunmayan, sadece binadan ibaret olan ama kapısında "Üniversite" yazan kurumlardaki ilmî noksanları zamanla tamamlamak mümkündür fakat kaybolup giden ilmî ahlâkı yerine getirmek çok zor, hattâ imkânsız gibidir.
3 Şubat 2010
Hüseyin Ekmekçi - YÖK İNTİHALE GÖZ YUMDU (Havadis Kıbrıs)
!
Türkiye yırtıcı, şaibeli, sahte ve fake dergilerde en çok yayın yapan 3. ülke
Predatory journals: Who publishes in them and why? - Selçuk Beşir Demir Dünyanın en prestijli dergilerinden biri olan Elsevier tarafınd...

* Rastgele Yazılar
Ömer Dinçer'in intihali sayfa sayfa raporlandı! (soL Haber)
Üniversite Konseyleri Derneği, Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer'in intihalini sayfa sayfa raporladı. Ayrıntılı raporu internet sitesinde yayınlayan dernek, Dinçer'in istifa etmesi gerektiğini açıkladı.Üniversite Konseyleri Derneği AKP hükümetinin “ustalık” döneminin yeni Milli Eğitim Bakanı Ömer ... DEVAMI>>
Üniversite Konseyleri Derneği Yönetim KuruluÖMER DİNÇER'İN AKADEMİK ÜNVANI GERİ ALINMALIDIR!
Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer’in intihal suçu işlediğinin unutulmasına izin vermeyeceğiz. Dinçer’in YÖK tarafından aklanmış olması, intihal yaptığı gerçeğini değiştirmemektedir. Dinçer’in “İşletme Yönetimi” kitabındaki intihalleri kamuoyuyla paylaşmayı akademisyen olma sorumluluğunun bir parçası o... DEVAMI>>
Dr. Çağrı Yalgın - Atıflar sizi aldatabilir
Bilimsel makalelerin bir özelliğinin önceki çalışmalara atıf yapmak olduğundan, bunun da çoğunlukla metin içinde dipnotlarla yapıldığından daha önce ayrıntılarıyla bahsetmiştim. Bu durum, makaleyi yazan araştırmacıları kaynaklarını belirtmeye, gözden geçirmeye, yeniden değerlendirmeye zorlar. Zi... DEVAMI>>
Parayla tez yazılır! (NTV)
Bilimsel tez çalışmaları yazımı internet kullanımının da yaygınlaşmasıyla bir sektöre dönüştü. 5 bin ile 20 bin TL arasındaki parayı gözden çıkaran, makale, yüksek lisans ve doktora tezini 'Uzman ekiplere' hazırlatırken, Yüksek Öğretim Kurumu sorumluluğun tez jürilerine ait olduğunu söyledi. ... DEVAMI>>
İrfan O. Hatipoğlu - Üniversitelerde intihal üzerine (CBT)
Akademik topluluk içinde intihal (aşırma/hırsızlık) ağır bir suç olarak algılanmaktadır. Nasıl bir insanın parasını, değerli bir eşyasını çalmak ne kadar suçsa, bilgiyi izinsiz, kendi ürünün gibi sunmakta aynı şekilde değerlendiriliyor. Aslına bakarsanız başkasının ürettiği bilgiyi sahiplenme ... DEVAMI>>
Prof. Dr. İlter Turan - Vicdan muhasebesi yapmayınca haksızlıklar tabiileşiyor (ŞALOM)
>>> Siz kendi tecrübenizden örnekler üzerinde düşünürken, ben izninizle mesleğim olan akademik alandan örnek vereyim. Bilim dünyasında zaman zaman intihal dediğimiz olayla karşılaşılır. Manası, başkasının yazdığını, kaynağını göstermeden sanki siz yazmış gibi sunmak, böylece kendinizi y... DEVAMI>>
Birbirinden ayrılması zor iki durum: Aşırma ve Duplikasyon (ANA. KAR. DER.)
Prof. Dr. Fatma Suna KıraçAşırma=intihal olayı, yazılarda başka araştırmacıların çalışmalarını atıf yapmadan kendisinin gibi göstererek yayınlamak ya da yayınlanmış bir yazıdan beğendiği bölümleri, resim ve şekilleri izinsiz alıp kendi yayınında kullanmaktır. Bu durum, yalnız yazıdaki tüm cümle veya... DEVAMI>>
Dr. Cüneyt Ülsever - TÜRKÜN BİLİMLE İMTİHANI (OdaTv)
Herkes bir şeye, hatta bir çok şeye takar. Benim de çeşitli takıntılarım var. Takıntılarımdan birisi bilimdir. Bilim adamlarının çalışmalarını, hatta hayatlarını okumak, buluşlarından haberdar olmak bana büyük keyif verir.Yerli-yabancı gezdiğim her şehrin, eğer varsa, üniversitesini de ziyaret etmey... DEVAMI>>
Neşe Doster - Bilim Hırsızlığının Ödülü! (Gerçek Gündem)
Başbakanın deyimiyle “vizyoner, operasyonel, fonksiyonel” özellikleri olan 61. hükümet kuruldu. Hayırlara vesile olur inşallah! Söze Milli Eğitim Bakanıyla başlayalım. Bilenler bilir. Bilmeyenler için kısa ve özlü bir anımsatma yapalım. Milli Eğitim Bakanlığı koltuğuna oturtulan isim, laikliğe k... DEVAMI>>
Dinçer’e sessiz sedasız aklama (Cumhuriyet)
İntihal nedeniyle aldığı öğretim üyeliğinden çıkarılma cezası mahkeme kararına karşın kaldırıldıMAHMUT LICALIANKARA - YÖK’ün, yeni Milli Eğitim Bakanı olan Ömer Dinçer’e 5 yıl önce verdiği intihal (bilimsel aşırma) nedeniyle öğretim üyeliğinden çıkarılma cezasını yaklaşık 6 ay önce sessiz sedasız bi... DEVAMI>>
Prof. Dr. Kayhan Kantarlı - Demokratik Kitle Örgütleri ve Basınımız’a Çağrı
Konu: İntihal nedeniyle Öğretim Üyeliği mesleğinden çıkartılmış olan Ömer Dinçer’in MEB’na atanmasıYazdığı ders kitabında intihal yaptığı iddiasıyla YÖK tarafından öğretim üyeliği mesleğinden çıkartılma cezası verilen ve bu cezaya karşı açtığı iptal davası Ankara 1. İdare Mahkemesi tarafından verile... DEVAMI>>
Dr. A. Murat Eren - Türkiye’nin Akademik Problemleri Nasıl Çözülür?
Bu yazıyı başlıktaki soruya net bir yanıt vermeye çalışmaktan ziyade bu konuda bir tartışma başlatmak ümidiyle yazıyorum. Uzun yazı için affınıza sığınıyorum. Konu uzun, kısaltmak gerçekten çok güç oluyor.Başlamadan evvel bir not: Türkiye’deki akademik problemlerin ciddiyeti hakkında daha önce ok... DEVAMI>>
.