27 Kasım 2015
İrfan O. Hatipoğlu(*) - Pirefesörler Cumhuriyeti! (Taraf)
25 Kasım 2015
G. Kore'de 200 profesör intihal yüzünden mahkemelik oldu (Dünya Bülteni)
24 Kasım 2015
YÖK’ten üniversiteler için yeni disiplin yasası taslağı - Disiplin işlemleri üniversitelere bırakılıyor (Hürriyet)
Üniversitelerde görev yapan akademik personel için hazırlanan disiplin yasası taslağına ilişkin YÖK’ten yapılan açıklamada, hukuksal boşluğun kamu düzenini ihlal edici nitelikte görüldüğü belirtilerek, şunlar kaydedildi:
“Anayasa Mahkemesi’nin kararı sebebiyle Yükseköğretim Kurumları Yönetici, Öğretim Elemanı ve Memurları Disiplin Yönetmeliği uygulanamaz hale geldiğinden, bu yönetmelikte yer alan üniversite personeline ilişkin suçlar bakımından bir ceza tayini mümkün olmayacak. O kadar ki, intihal, cinsel taciz gibi ciddi suçlar dahi cezasız kalacak ya da bu suçların ağırlığına uygun disiplin cezası verilemeyecek. Yükseköğretim personeli bakımından disiplin cezaları ve fiillerinin yasa ile düzenlenmesi gerekiyor. Rektör ve dekanlar dışındaki yükseköğretim personeline ilişkin tüm disiplin işlemleri üniversiteler bünyesinde sonuçlandırılacak, Yükseköğretim Kurulu bünyesinde ise yalnızca rektörler ve dekanlar hakkında yürütülen disiplin soruşturmaları karara bağlanacak. Bilimsel araştırma ve yayın etiği ihlalleri herhangi bir kanun ile disiplin suçu olarak düzenlenmediğinden, bu ihlallere bir disiplin cezası verilebilmesi mümkün olmuyor. Bu sebeple yasa taslağında bilimsel araştırma ve yayın etiğine ilişkin bazı suç ve cezalara da yer verildi.”
ÖZERKLİK VE AKADEMİK GEREKLİLİKLER
Anayasa Mahkemesi’nin (AYM) yükseköğretim personeli hakkındaki disiplin fiilleri ve cezalarının yönetmelikle değil, kanunla düzenlenmesi gerektiği yönünde bir karar aldığının da hatırlatıldığı açıklamada, yasa taslağının temel ilkeleri ise şöyle belirtildi:
“Anayasa Mahkemesi’nin kararı nedeniyle kanuni düzenleme yapılması ihtiyacı ortaya çıktı. Nitekim hukukumuzda yargı ve silahlı kuvvetler personeli için de Devlet Memurları Kanunu’ndan ayrı özel disiplin kanunları bulunuyor. Hükümete sunulmak üzere hazırlanan yeni yükseköğretim disiplin yasası taslağının temel felsefesi, Devlet Memurları Kanunu’ndaki disiplin hükümlerinden farklı olarak, üniversite özerkliği ve akademik gerekliliklere uygun bir disiplin sistemi oluşturmak.
REKTÖR VE DEKANLAR HARİÇ
Bu çerçevede, yasa çalışması ile rektör ve dekanlar dışındaki yükseköğretim personeline ilişkin tüm disiplin işlemlerini yürütme ve karar alma yetkileri üniversitelere bırakılıyor. Böylelikle rektör ve dekanlar dışındaki yükseköğretim personeline ilişkin tüm disiplin işlemleri üniversiteler bünyesinde sonuçlandırılacak, YÖK bünyesinde ise yalnızca rektörler ve dekanlar hakkında yürütülen disiplin soruşturmaları karara bağlanacak. Ayrıca bilimsel çalışmalarda ciddi sorun haline gelen bilimsel araştırma ve yayın etiği ihlallerine de yasa taslağında yer verildi. Bilimsel araştırma ve yayın etiği ihlalleri herhangi bir kanun ile disiplin suçu olarak düzenlenmediğinden, bu ihlallere bir disiplin cezası verilebilmesi mümkün olmuyor. Bu sebeple yasa taslağında bilimsel araştırma ve yayın etiğine ilişkin suç ve cezalara da yer verildi.”
203 DİSİPLİN DOSYASI
YÖK verilerine göre 2015 yılının 11 ayında üniversitelerde 203 disiplin dosyası hazırlandı. Bu dosyaların 11’i rektörlerle, 3’ü dekanlarla ilgili. 203 dosyanın 144’ü karara bağlandı.
***
Olumlu bir adım
Prof. Dr. Abdullah Atalar (Bilkent Üniversitesi Rektörü)
Bu, Türkiye’de üniversiteler adına olumlu bir adım. YÖK’ün disiplin ile ilgili yetkileri üniversitelerin kendilerine bırakıyor olması, yükseköğretim adına iyi bir gelişme olarak değerlendirilebilir.
Bürokrasiden uzak bir tavır
Prof. Dr. Yıldırım Üçtuğ (Atılım Üniversitesi Rektörü)
"YÖK’ün, temel işlevleri arasında yer almaması gereken konuları üniversitelere devretmesini gecikmiş, ancak çok isabetli bir karar olarak görüyorum. Bütünleme sınavları ve yatay geçiş kontenjanlarının üniversitelere bırakılmasının ardından öğretim elemanlarının disiplin süreçlerine ilişkin konuların da üniversiteler bünyesinde sonuçlandırılmasına yönelik olarak hazırlanan taslağını tümüyle destekliyorum. YÖK, bir yandan yükseköğretimin kalitesini değerlendirmek gibi son derece önemli bir asli görevi üstlenirken, bir yandan da gereksiz ve kendi imajını olumsuz etkileyen bürokrasiden uzaklaşarak son derece olumlu bir tavır sergiliyor. Bu gelişmelerin sürmesi en büyük dileğimiz."
Aşağıdan yukarı bir yaklaşım şart
Prof. Dr. Muhammed Şahin (MEF Üniversitesi Rektörü)
"Olumlu bir gelişme. Prof. Dr. Yekta Saraç’ın bu yönde adımlarını destekliyorum. YÖK’ün yetkilerinin dağıtılması akademik dünyada önemli bir destek görüyor. Üniversitelerin özerkleştirilmesi yönünde bu tip yasalara ihtiyaç var. Ancak yüskeköğretimdeki bu yönde adımların, Milli Eğitim Bakanlığı ile daha koordineli bir şekilde yapılması gerekiyor. YÖK ve MEB’in birlikte çalışması, aşağıdan yukarı bir yaklaşımla eğitim kurumlarındaki özerkliğini ele alması lazım."
YÖK’ün yükü hafifleyecek
Prof. Dr. Süleyman Büyükberber (Gazi Üniversitesi Rektörü)
"Üniversiteler ne kadar özek olursa o kadar iyi olur. YÖK’ün bu düzenlemesini olumlu buluyorum. Çünkü YÖK kural koyan, koordine eden ve oyuna müdahale etmeyen, projeler üreten üst kurum olarak üniversitelere destek vermeli. Yükseköğretim kurumlarına bırakılan yetkiler sayesinde işler daha hızlı ilerleyecek. Üniversiteler sayesinde disiplin kurullarıyla çalışmalar yapılıyordu ancak yeni düzenleme ile YÖK’ün yükü hafifleyecek, süreçler daha kolay işleyecek. Etik ihlal konusu ise şimdiye kadar çok suistimal ediliyordu. Akademisyenlerin intihal şikayetleri yoluyla önleri kesiliyordu. Bu konuda yeni çalışmayla süreçlerin daha sağlıklı ilerlemesi sağlanacak."
İntihalin suç kapsamına alınması olumlu
Prof. Dr. Ebubekir Ceylan (Hakkari Üniversitesi Rektörü)
"Üzerinde çalışılan düzenlemeleri olumlu buluyorum ancak detaylarını bilmiyorum. Eğer üniversitelere bazı yetkiler bırakılacaksa, bu uygulama bürokrasiyi azaltır. İntihal başta olmak üzere etik ihlallerin suç kapsamına alınması da oldukça olumlu bir adım."
20 Kasım 2015
YÖK, disiplin yetkilerini devrediyor (CİHAN Haber Ajansı)
Rektörlerle ilgili olan toplam dosya sayısı : 11
Dekanlarla ilgili olan toplam dosya sayısı : 3 (Rektör+Dekan 14)
Diğer personel (öğretim üyeleri, idari vb.) : 189
203 dosyanın 144 tanesi bu zamana kadar karara bağlandı.
17 Kasım 2015
Dr. Murat Yıldırım (*) - BİLİMDE SAHTEKARLIK - (TÜBİTAK Bilim ve Teknik Dergisi, Nisan 2012, Yıl 45, Sayı 533, Sayfa 60)
- http://www.plosone.org/article/info%3Adoi%2F10.1371%2Fjournal.pone.0005738
- http://www.slideshare.net/ivanoransky/how-journal-editors-can-detect-and-deter-scientific-misconduct
- http://retractionwatch.wordpress.com/2011/05/11/how-journal-editors-can-detect-and-deter-scientific-misconduct-part-2-from-copes-liz-wager/
- http://www.hhs.gov/ohrp/archive/coi/bodenheimer.htm
- http://jotp.icbche.org/2012/6_1_Lee_67_finalBBJ.pdf
- http://www.ethicsresearch.com/images/Nature_Opinion_-_Koocher_Keith-Spiegel.pdf
- http://www.slate.com/articles/health_and_science/medical_examiner/2005/12/rentaresearcher.html
- http://www.slideshare.net/Medresearch/fraud-in-medical-research-5870848?src=related_normal&rel=7808148http://www.aim25.ac.uk/cats/7/497
13 Kasım 2015
Dr. Tansu Küçüköncü (*) - İNTİHALKARLIK : Türkiye akademisinin sahtekarlık ürünü doktora tezleri
Sözcüleri haricindekiler anonim olan, çok orgazine ve çok etkili olan Alman aktivistler, 150'den fazla ÇALINTI doktora tezini internette duyurup rapor etti; bunlardan 30 kadarı, 10 kadarı federal bakan ve parlamenterlere ait olmak üzere, 2 hafta ile 6 ay arasında değişen sürede iptal edildi. İptal ettirdikleri doktora tezlerine karşı açılan davalar kısa sürede sonuçlandı, sonucu değişen olmadı.
Alman aktivistler, rapor ettikleri ÇALINTI doktora tezlerini, GuttenPlag sitesinin ardından Mart 2011'den beri VroniPlag adını verdikleri bir sitede yayınlıyorlar. (Plag : “Plagiarism”in kısaltması)
GuttenPlag sitesine adı verilen Karl-Theodor zu Guttenberg çok zengin Alman federal savunma bakanıydı. % 76.34 ÇALINTI doktora tezi, rapor edildikten 2 hafta sonra iptal edildi (2011). Bakanlıktan istifa etti. Almanya'dan ayrıldı, Amerika'ya yerleşti.
VroniPlag sitesine adı verilen Veronica Saß çok zengin Alman poltikacı Edmund Stoiber'in kızı. "Vroni", "Veronica" ismi için Almanca'daki takma isim. 3'te 1'inden fazlası ÇALINTI doktora tezi, rapor edildikten 6 hafta sonra iptal edildi (2011). VroniPlag sitesinde belgelenen ilk ÇALINTI doktora tezi.
VroniPlag sitesi ile aynı amaca yönelik olan İntihalKarlık sitesine isim verilirken de VroniPlag'dan esinlenilmiştir; akademik sahtekar Bekir Karlık'ın soyadı ile ihtihal kelimeleri birleştirilmiştir.
İntihalKarlık sitesindeki ilk tez Bekir Karlık'ın ÇALINTI doktora tezi (1993, Yıldız Teknik Üniversitesi). Bekir Karlık'ın danışman olduğu tezlerin de hemen hepsini çok yakında İntihalKarlık sitesinde görebileceksiniz.
İntihalKarlık sitesinde şu anda akademik sahtekarlık ürünü 10 tez var, 3'ü İPTAL EDİLMİŞ doktora tezi olmak üzere. İzlemeye devam edin !
İntihalKarlık sitesinin dili Türkçe ve İngilizce.
Alman aktivistlerin rapor ettiği ÇALINTI tezler, 2 hafta ile 6 ay arasında İPTAL EDİLİRKEN, Türkiye'de YÖK ve üniversitelere gönderilen akademik sahtekarlık ürünü tezler hakkındaki raporların başına neler geliyor, ve raporları gönderenlere neler yapılıyor, onların hikayesini, gelen – gelmeyen cevapları göstererek, ayrı bir sitede anlatmaya başlayacağız.
Doktora tezleri böyleyse, makaleler neye benzer? Başlamışken, ayrı bir sitede makale örnekleri de vermeye başlayacağız.
(*) Dr Tansu KÜÇÜKÖNCÜ : 2001 başından beri “elverişli eko sisteme yerleşen bakteri kolonisi benzeri hızla çoğalan zehirli sarmaşık gibi ülkemiz üniversitelerini kuşatarak boğan, çürüten, kokutan, ve çökerten” “akademik sahtekarlık gelenekçileri”ne karşı insan hakları mücadelesi vermektedir.
10 Kasım 2015
“İntihal, en ağır etik ihlal türüdür” (Akademi-Haber)
Akademisyenler ve bu yolda yürüyenler için en önemli şeyin bilim etiği olduğuna dikkat çeken Öztürk, bilimsel değerleri “olgusallık, gözlemsellik, deneyselcilik, sistemlilik, tekrarcılık, alenilik, nesnellik, görelik, doğruluk, sadelik, mantıksallık, işlevsellik, seçicilik, genelleyicilik, özgünlük, gelişmecilik ve sosyallik” başlıkları altında inceledi.
"Temel nokta insan ve bunu unutmamak gerekir." diyen Prof. Dr. Yusuf Öztürk, intihalin en ağır etik ihlal türü olduğunu söyledi. “Aşırma” olarak da tanımlanan intihalin bilim etiğinde oldukça önemli bir yeri olduğunu ifade eden Prof. Dr. Öztürk aşırmanın; psikolojik, bilimsel, kurumsal, ekonomik ve hukuksal sonuçlar doğurduğunu belirtti.
Prof. Dr. Yusuf Öztürk konuyla ilgili sözlerine şöyle devam etti: “Aşırma, fikrî mülkiyetlerin hırsızlığı olarak da tanımlanabilir. Patent, isim hakkı, faydalı model gibi durumlar sadece ‘etik’ değil, ‘hukuki ihlal’ olarak da kabul edilir. Dünyada son yıllarda bilimsel performansın ön plana çıkması nedeniyle etki ihlaller ve intihaller, artma eğilimi göstermektedir. Teknolojik olanakların artması da bu eğilimi körükler. Ama teknolojik olanaklar aynı zamanda intihal kontrolünü de sağlayarak yakalanma süresini hızlandırmaktadır.”
Tüm dünyada intihallere uygulanan yaptırım ve cezaların arttığını kaydeden Prof. Dr. Öztürk, bundan kaçınmak için bilimsel yaratıcılık ve fikirsel üretkenliğin artırılması, teknolojik olanaklardan yararlanarak çok fazla literatür verisinin değerlendirilmesi, yapılan araştırmanın Ithenticate ya da Turnitin gibi programlar kullanılarak denetlenmesi ve bilen birine danışılması gerektiğini sözlerine ekledi.
Esen Özay (Haber Merkezi)
Kaynak: e-gazete.anadolu.edu.tr
!
Türkiye yırtıcı, şaibeli, sahte ve fake dergilerde en çok yayın yapan 3. ülke
Predatory journals: Who publishes in them and why? - Selçuk Beşir Demir Dünyanın en prestijli dergilerinden biri olan Elsevier tarafınd...

* Rastgele Yazılar
Doç. Dr. Hakan Mıhcı - Türban üniversitelerde neleri örtüyor, neleri açığa çıkartıyor?(EVRENSEL)
>>> Bu hengamede üniversitede üstlenilen idari görevlerin sağladığı güç ilişkileri ve rantlar, akademik yükselmeler, doktora ve doçentlik jürilerinin oluşturulmasında ve adayların değerlendirilmesinde karşılaşılan adaletsizlikler, hasıraltı edilen intihal soruşturmaları, hiçbir katkısı bulunmamasına... DEVAMI>>
Ben bilmiyordum demek kurtarmayacak! (BUGÜN)
İNTİHAL YAPANA BEŞ YIL HAPİSBaşkasına ait esere, kendi eseri olarak ad koyan kişi altı aydan iki yıla kadar hapis veya adli para cezasıyla cezalandırılacak. Bu fiilin dağıtmak veya yayımlamak suretiyle işlenmesi halinde, hapis cezasının üst sınırı beş yıl olacak, adli para cezası ise hükmolmayacak. ... DEVAMI>>
8 Şubat 2008 CUMAResmî GazeteSayı : 26781KANUN TEMEL CEZA KANUNLARINA UYUM AMACIYLA ÇEŞİTLİ KANUNLARDA VE DİĞER BAZI KANUNLARDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUNMADDE 138- 5846 sayılı Kanunun 71 inci maddesi başlığı ile birlikte aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir. “1. Manevi, mali veya bağlantılı ha... DEVAMI>>
Prof.Dr.Rıdvan Karluk - YÖK Başkanı Prof. Dr. Özcan Dönemi’nde İlk 500’e Giren Üniversitelerimizin Sayısı Nasıl Artabilir? (Sakarya Gazetesi)
>>>Ekonomik güç ve nüfus büyüklüğü açısından dünyanın ilk 20 ülkesi arasına girme başarısını gösteren Türkiye, aynı başarıyı bilimde gösterememiştir. Türkiye bilimsel makale üretme sayısı bakımından 20 nci sıradadır. Fakat dünya bilim makalelerine katkısı yüzde 1`in altındadır. Türkiye adresli makal... DEVAMI>>
GENÇ BİLİM İNSANINA ÖĞÜTLER (TÜBAV)
İntihalYazılı ve görsel Basında da yer aldığı üzere; başta Ortadoğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) olmak üzere, Diyarbakır Dicle, İçel Mersin ve Çanakkale 18 Mart üniversiteleri adresli bir seri intihal skandalı ortaya çıkmıştır.Bu skandalda,Türk akademisyenlerinin imzalarını taşıyan 67 makalenin çalınt... DEVAMI>>
İntihale hapis geliyor (AKŞAM)
Avrupa Birliği’ne uyum çerçevesinde hazırlanan ve TBMM gündeminde bulunan özel kanunların temel ceza kanunlarına uyum paketi kapsamında, intihal suçuna da hapis cezası geliyor. İntihal suçu işleyen öğretim üyelerine idari işlemlerin yanında adli işlemler yapılabilecek.>>>. DEVAMI>>
İntihalci hocaya ilanlı ceza (Cumhuriyet)
Ankara Fikri Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi, Selçuk Üniversitesi Matematik Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Haydar Bulgak ile eşi Ayşe Bulgak 'ın uluslararası bilim dergilerinde yayımlanan iki makalesinden kaynak belirtmeden alıntı yapan Prof. Dr. Durmuş Bozkurt 'un intihal yaptığına karar verdi. Bozku... DEVAMI>>
Prof. Dr. Türker Alkan - Bilimsel aşırmalar (Radikal)
Son zamanlarda üniversitelerle ilgili iki haber dikkati çekiyor. Birinci habere göre Türk üniversitelerinde bilimsel verimlilik artmıştır. Dünya üniversiteleri arasında bilimsel üretkenlik sıralamasında üst kademelere doğru tırmanıyoruz. Bu iyi haber. Kötü habere gelince, üniversitelerimizde 'intiha... DEVAMI>>
Prof. Dr. Rıdvan Karluk - Sakarya Gazetesi
Sevgili Okurlar,Cuma günkü yazım üzerine YÖK tarafından intihal ile suçlanan öğretim üyelerine verilen cezaların ne kadar olduğu tarafıma iletilen mesajlar ile gündeme getirilmiştir. Prof. Dr. Erdoğan Teziç’in başkanlığında YÖK tarafından sadece 22 öğretim üyesi intihal yaptığı gerekçesiyl... DEVAMI>>
Prof. Dr. Rıdvan Karluk - İntihalci (Bilimsel Hırsızlık Yapan) Hocalara Mesaj Var!...(Sakarya Gazetesi)
Geçenlerde Ege Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Kayhan Kantarlı'dan bir e-posta aldım. Türk üniversitelerindeki bilimsel hırsızlık yapan öğretim üyeleri ile tek başına mücadele eden Prof. Kantarlı'nın e-postası aynen şöyledir: "Değerli öğretim elemanları YÖK'ün 26. kuruluş yılında Türkiye hala i... DEVAMI>>
.