YÖK'e nâçizane hatırlatayım dedim...
16 Kasım 2012
Murat Bardakçı - Akademik tez üniversitenin malıdır (HABERTÜRK)
YÖK'ün internette bir tez sitesi var...
Türkiye'deki
üniversitelerde son senelerde yapılmış ne kadar master ve doktora tezi
varsa, hepsinin biraraya getirilmesine çalışılıyor.
Araştırdığınız veya merak
ettiğiniz konu hakkında kaynak aramak yahut aynı alanda daha önce
çalışılıp çalışılmadığını mı öğrenmek istiyorsunuz? Siteye girip anahtar
kelimeyi yazınca şimdiye kadar kimin ne yazdığını, ne ettiğini
görebiliyorsunuz... Sizi alâkadar eden tezi PDF olarak bilgisayarınıza
indirebiliyorsunuz ama öyle hepsini değil... İndirme kutusunu
tıkladığınız zaman ekranda sık sık "Bu teze çoğaltma veya yayımı için
izin belgesi olmadığından erişilmemektedir" diyen bir yazı çıkıyor.
Yani, tezin sahibi çalışmasına ulaşmanıza, okumanıza ve istifade
etmenize müsaade buyurmuyor!
Bu izin vermemenin
sebebi, meçhul... Tez sahibinin akademik kıskançlığından mı, tezinde
başkalarından birşeyler makaslamış olduğu için intihalinin ortaya
çıkması endişesinden mi yoksa diğer bütün araştırmacıları hırsız gibi
görüp kendi çalışmasını da yürütebilecekleri zannından mı, Allah
bilir... Kaleme aldığı ve "tez" denen o metin sanki ilmî araştırma falan
değil, devlet sırrı mübarek!
İhtiyaç duyduğumda
yurtdışındaki üniversitelerden bazı tezleri senelerden buyana rahatça
getirttiğim için yakinen biliyorum: Dünyanın hiçbir yerinde akademik
tezler için "izin belgesi" diye birşey sözkonusu değildir. Uygulamada
üniversitesine göre değişen bir "telif hakkı" meselesi vardır, parasını
öder, istediğiniz tezi getirtip istifade edersiniz ve karşınıza "Bu
çalışmaya ulaşmanıza sahibi izin vermiyor" gibisinden bir garabet asla
çıkmaz!
YOK BÖYLE BİR LÜKS!
YÖK'ün bu şekilde bir
sınırlamaya gitmesinin sebebinin ne olduğunu, tez sahiplerinden bir
şikâyet mi geldiğini yoksa hukukçularının "Tezlerin de telif hakkı
vardır, kamuya açarsanız başınıza iş gelir" gibisinden görüşleri ile mi
yanıltıldığını bilmiyorum...
Akademik tezlerin de
telif hakları vardır ama o hakkın karşılığı akademik unvan olarak
ödenmiştir ve dünyadaki uygulama bu şekildedir...
Diyelim ki üniversitede
bir konuda tez yapacaksınız, oturdunuz, çalışıp ortaya bir eser koydunuz
ve teziniz üniversitenin jürisi tarafından kabul edilip size "master"
yahut "doktora" unvânı verildi..
Yaptığınız çalışmaya
ödenen telif bedeli, size verilen işte bu unvandır... Tezlerde "satış
fiyatının yüzde bilmemkaçını tirajla çarp, çıkan meblâğdan yüzde şu
kadar stopajı yahut gelir vergisini düş, hakkın olan telif ücreti aha
işte bu kadardır!" gibisinden hesaplamalarla belirlenen maddî meblâğlar
değil, "unvan olarak ödeme" sözkonusudur. Tezin sahibi telif hakkını
unvan şeklinde almış olduğu için artık "Çalışmamı okuyucuya açmam,
YÖK'ün sitesinde benim iznim olmadan yayınlanamaz, keyfimin kâhyası
mısınız, cân-ı azîzim yazdıklarımı okumanızı istemiyor" gibisinden
sınırlamalar koyma lüksüne sahip değildir. Çalışmayı kitap halinde
yayınlama hakkı tabii ki eserin sahibine aittir ama tezlerin okuyucuya
ve araştırmacıya açılması hakkı da eserin entelektüel bedelini unvan
şeklinde ödemiş olan üniversiteye aittir ve dünyanın her tarafındaki
uygulama bu şekildedir.
YÖK'e nâçizane hatırlatayım dedim...
YÖK'e nâçizane hatırlatayım dedim...
!
Türkiye yırtıcı, şaibeli, sahte ve fake dergilerde en çok yayın yapan 3. ülke
Predatory journals: Who publishes in them and why? - Selçuk Beşir Demir Dünyanın en prestijli dergilerinden biri olan Elsevier tarafınd...
Predatory journals: Who publishes in them and why?
.....................................................................
...
...
...
* Rastgele Yazılar
.