27 Temmuz 2011
Prof. Dr. İlter Turan - Vicdan muhasebesi yapmayınca haksızlıklar tabiileşiyor (ŞALOM)
23 Temmuz 2011
Birbirinden ayrılması zor iki durum: Aşırma ve Duplikasyon (ANA. KAR. DER.)
URL: (http://www.mco.edu/lib/instr/libinsta.html; http://www.publicationethics.org.uk).
12 Temmuz 2011
Dr. Cüneyt Ülsever - TÜRKÜN BİLİMLE İMTİHANI (OdaTv)
Başbakanlık Müsteşarı Prof. Ömer Dinçer'in, Yard. Doç. Dr. Yahya Fidan'la birlikte kaleme aldığı ve Beta Basım Yayım tarafından 1996'da basılan ‘İşletme Yönetimi’ isimli kitabın, Prof.Tamer Koçel'in yine aynı yayınevi tarafından 1995'te yayımlanan ‘İşletme Yöneticiliği’kitabından intihal (çalıntı) olduğu belirlendi. Prof. Koçel'in kitabındaki bazı bölümler, kaynak gösterilmeden ve çok küçük değişiklerle aynen aktarılmış. Söz gelişi, Prof. Koçel'in kitabının 1995'te yapılan 174. sayfasında yer alan ‘Sistem Yaklaşımının Temel Kavramları’ ile ilgili paragraflar, Dinçer ile Fidan'ın kitabının 160. sayfasında çok küçük değişikliklerle tekrarlanıyor:
RÖTUŞ YAPILMIŞ
Prof. Tamer Koçel: Sistem ve Alt Sistemler: ‘‘(...) Örneğin bir işletmenin organizasyon yapısı sistem olarak ele alınırsa, personel seçme, yetiştirme, terfi, maaş ve ücret yönetimi, eğitim ve geliştirme, şikayetler vb. konularla personel yönetimi faaliyetleri birer alt sistem oluşturacaklardır. Yine aynı endrüstri dalındaki diğer rakip işletmelerle birlikte, o endrüstri dalının alt sistemini oluşturacaktır. Endrüstri dalları ise, daha büyük bir sistem olan ülke ekonomisinin, alt sistemleridir. Bu durumu şekildeki gibi göstermek mümkündür.’’
Prof. Dinçer-Yard. Doç. Fidan: Sistem ve Alt Sistemler: ''(...) Örneğin organizasyon bir sistem olarak ele alınırsa, eleman seçme, yetiştirme, terfi, maaş ve ücret yönetimi, eğitim ve geliştirme, şikayetler vs. ile ilgili personel yönetimi faaliyetleri birer alt sistem olacaklardır. (...) O endrüstri dalındaki diğer rakip firmalarla birlikte, o endrüstri dalının alt sistemini oluşturacaktır. Endrüstri dalları ise, daha büyük sistemin, ülke ekonomisinin, alt sistemleridir. Bu durumu aşağıdaki Şekil 11'deki gibi göstermek mümkündür.''
KİTAP PİYASADA YOK
Kültür Üniversitesi'nde görev yapan Prof. Taner Koçel, Prof. Ömer Dinçer-Yard. Doç. Yahya Fidan imzalı kitap piyasaya çıktığında intihal iddialarının akademik çevrelerde bir hayli konuşulduğunu söyledi. Prof. Koçel, Prof. Dinçer'in kendisini arayarak özür dilediğini ve kitabı piyasadan çektiğini belirtti. Beta Basım Yayım da, kitabın uzunca bir süredir piyasada olmadığını vurguladı.
Yayınevi aynı
Prof. Dr. Ömer Dinçer ile Yard. Doç. Yahya Fidan'ın yazdığı ‘İşletme Yönetimi’ adlı kitap ve bu çalışmada birçok bölümü intihal edilen Prof. Dr. Tamer Koçel'in ‘İşletme Yöneticiliği’ kitabı, Beta Basın Yayım tarafından basılmış.
AKP ideoloğu da özür dilemişti
AKP'nin yeni ideolojisini anlatan ve Dr. Yalçın Akdoğan tarafından yazılan ‘Muhafazakar Demokrasi’ adlı kitabın da, Dr. Bekir Berat Özipek'in, ‘Muhafazakarlık/Akıl, Toplum, Siyaset’ adlı doktora tezinden intihal olduğu ortaya çıkmıştı. Konunun tartışılmaya başlaması üzerine Dr. Akdoğan, Yeni Şafak Gazetesi'ndeki köşesinde özür dilemişti.
Hürriyet. 11 Şubat 2004
11 Temmuz 2011
Neşe Doster - Bilim Hırsızlığının Ödülü! (Gerçek Gündem)
Eğitimden ekonomiye,
Şikeden boykota her gün gündeme bomba gibi düşen haberlerle hem hal olduğumuz ülkemizde; intihal, aşırma, araklama, hırsızlık koltuğa götürmeyip de nereye götürecekti?
Unutmayalım ki “durmak yok, yola devam” durumundayız. Gözü dönmüşlüğün tavan yaptığı, hakaret, kendini beğenmişlik, efelenmenin ustalık sayıldığı, büyük güç ve muktedir olmanın ileri demokratlığın ilk adımı olarak görüldüğü ülkemizde kendinize dinozor kontenjanından yer ayırtmaya başlayın. Uhrevi ve dünyevi seyahatler için…
Benim bakanlarım dünden bugüne ve her zaman Hasan Ali Yücel’dir, Mustafa Necati’dir. Bilimsel hırsızlık suçu işlemiş bir şahsın Milli Eğitim Bakanı olması, eğer o ülkede gerçekten bilim ve üniversite varsa, yenir, yutulur, sindirilebilir ve sürdürülebilir bir durum değildir.
9 Temmuz 2011
8 Temmuz 2011
Dinçer’e sessiz sedasız aklama (Cumhuriyet)
7 Temmuz 2011
Prof. Dr. Kayhan Kantarlı - Demokratik Kitle Örgütleri ve Basınımız’a Çağrı
Dr. A. Murat Eren - Türkiye’nin Akademik Problemleri Nasıl Çözülür?
- Bilimsel Ahlaksızlığın Gri Mecraları (Eylül 2010)
- İmece Usulü Bilim Cinayeti Konferansları (Ocak 2011).
- “Bir Ülkenin Beyni Nasıl Felç Edilir“, Emre Sevinç (Belçika’daki Antwerp Üniversitesi’nde Analist ve Yazılım Geliştirici olarak faaliyet gösteren Emre Sevinç’in Türkiye’deki akademik problemlere dair, konuya hakim olmayanların da anlayabilmesini kolaylaştıracak yazısını orijinal olarak Bilim ve Gelecek Dergisi için yazmıştı)(Sevinç, daha sonra konferans organizatörlerinden Bekir Karlık’ın bir makalesini de irdeledi: “Bir Okurun Beyni Nasıl Felç Edilir“).
- “Dünyadaki Bilimsel Yayın Değerlendirme Metotlarıyla Türkiye’deki yayınların değerlendirmesi. Akademik Kariyer: Amaç mı, Sonuç mu?“, Dr. Nihal Engin Vrana (Strasbourg Üniversitesi’nde araştırmacı olarak faaliyet gösteren Dr. Vrana, yazısında Türkiye’nin akademik dünyadaki yerini rakamlarla irdeliyor, yüksek lisans ve doktora öğrencilerine ne yapmamaları gerektiğine dair uyarılarda bulunuyor).
- “Bekir Karlık’ın Makalesinin İncelemesi“, Anonim (Çanakkale’deki konferansın organizatörlerinden olan Bekir Karlık’ın, önceki yazı içerisinde eleştirdiğim makalesini insiyatif alarak inceleyen ve tarafsız görüşlerini paylaşan, anonim bir hakem) (verdiğim bağlantı bana e-posta yoluyla ulaştırılmıştı).
- “Burası Kurtlar Akademisi, burada yılda…“, Burak Cop (Cop, NTVMSNBC.com için kaleme aldığı yazısında gelişmeleri özetleyip, önemli olanın tabela üniversiteler açmanın değil, üniversite kurmanın olduğuna işaret ediyor).
- “Problem sistem, ona sataşmalı“, Işıl Öz (Amerika’dan yayın yapan Turkish Journal için kaleme aldığı haberde Işıl Öz çok önemli bir boşluğu dolduruyor ve konu ile doğrudan ilgisi olmayan akademisyenlerin olan bitene dair görüşlerini alıyor. Haber içerisinde Boğaziçi Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği Bölümü’nden Dr. Lale Akuran, Boğaziçi Üniversitesi Elektrik Elektronik Mühendisliği Bölümü’nden Dr. Ceyhun Burak, ABD Ulusal Matematik Enstitüsü’nden Dr. Erol Akçay’ın yanı sıra Harvard Üniversitesi ve San Diego Üniversitesi’nden isim vermeyen akadmeisyenlerin konu üzerine görüşleri var).
- “ÇOMÜ’de Bir Konferans: Akademinin Hali Ahvali“, soL Haber (sol Haber gelişmeleri tek bir perspektife yerleştirip tartışmanın daha geniş bir kitleye ulaşmasına vesile oluyor, aynı zamanda bu haber olayların kısa bir özeti vazifesini de görebilecek içerikte).
"Murat, sana Çanakkale Deniz Müzesi’ndeki izlenimlerimi bildiriyorum. Konferansın şu anda nerede yapıldığı belli değil. Deniz müzesi girişinde nöbet tutan askere Deniz Müzesi Konferans Salonu’nun yerini sorduğumda beni salona doğru yönlendirdi. Sonrasında arkamdan bir komutan seslendi ve “Bilişim Konferansı’na gelmişsiniz sanırım” diyerek beni etkinlik hakkında bilgilendirmeye başladı. Öğrendim ki konferans artık üniversite kampüsünde yapılacakmış. Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi’nin iki adet kampüsü var (Anafartalar ve Terzioğlu Kampüsü). Haliyle hangi kampüste olacağını sordum. Aldığım cevap “bilmiyorum” oldu. Üstüne, “Konya’dan da bir hocamız geldi, burada bekliyor şu anda, haber bekliyor heralde” dedi. Bu sırada iki genç hanımefendi “Bilişim Konferansı için geldik” diyerek Deniz Müzesi dış kapısından içeri girdiler ve aynı açıklamaları dinlediler. Yağmur altında, Bilişim Konferansı izleme hevesiyle yürüyerek gidip ıslandığım Deniz Müzesi’nden ayrılıp eve dönmek üzere minübüse bindim."
"Öncelikle Çanakkale gibi küçük bir kentte Bilişim Konferansı yapılması sık rastlanılan bir olay değil. Hele ki uluslararası olanına ben daha önce hiç rastlamamıştım. Böyle seyrek yapılan bir organizasyonda Çanakkale’nin tek üniversitesinin Bilgisayar Mühendisliğinden, Bilgisayar Öğretmenliği Bölümünden, Enformatik Bölümünden veya Bilgi İşlem Daire Başkanlığından kimsenin yer almıyor olması da ayrıca kayda değer bir durumdu bence.
Öğleden sonra benim katıldığım üç konuşmanın yapıldığı oturumlarda sadece sekiz (8) kişi vardı. Bunların üçü konferansın düzenleyicileri, ikisi konuşmacı (bir konuşmacı iki sunum yaptığı) ve geri kalan üçü de daha önce sunum yapmış kişilerdi. Herkes İngilizce konuşuyordu. Bize (konferansa iki kişi gittik) nezaket gösterip Konya şekeri ikram ettiler. İlk gün çok yoğun katılım olduğunu söyleyerek konferans programı veremediklerinden (web adresinde de konuşmacılar bulunmuyor) kimleri dinlediğimi hatırlayamıyorum. Bu nedenle sunumların kalitesi hakkında bir şey yazamam uygun olmaz ama tahmin edebileceğiniz gibi olumlu bir şey yazacak olsaydım bu engel olmazdı bana. Bu oturumların ardından bir de biyoenformatik konusunda workshop yapılacağını söylediler, biz de daha fazla duramayıp çıktık.
Bence hem üniversiteler hem de YÖK kararlarını gözden geçirip ulusal/uluslararası konferans katılımlarının akademik yükselmelerde hiç katkısının olmaması yönünde bir karar alırsa çok yararlı bir iş yapmış olur."
"2007 yılında aralarında Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Fen ve Edebiyat Fakültesi’nin eski dekanı İhsan Yılmaz’ın da bulunduğu bir grup akademisyen intihal yapmakla suçlandılar. Makaleleri elektronik makale arşivi ‘arXiv’den (http://arXiv.org) çıkartıldı. O günlerde intihal ile suçlanan akademisyenlerin ilk açıklamaları “yazdıklarımız orijinal, bizimkilerden sonra yazılan makalelerden alıntı yaptığımız iddia ediliyor” şeklinde idi. ÇOMÜ Etik Kurulu, makalelerin giriş kısımlarının başka makalelerden birebir kopyalandığını belgelemesine rağmen bu durumun makalelerin orijinalliğini etkilemeyeceğine karar vererek suçlanan akademisyenleri kurum içinde akladı. Türkiye, dünyanın en saygın bilim dergilerinden birisi olan Nature’da bu olaylar ile gündeme geldi. Bu gelişmenin ardından İhsan Yılmaz, Nature dergisine yazdığı cevapta “intihal yapmadıklarını ama iyi İngilizceyi ödünç aldıklarını” ifade edecek, bundan sadece birkaç ay sonra da Physical Review D’de yayınlanan bir makalesini yoğun intihal yaptığını kabul ederek ve özür dileyerek dergiden geri çekecekti. ÇOMÜ ile ilintili haberler 2008 yılında Chin. Phys. Lett. dergisinin editörünün ÇOMÜ’deki akademisyenlerin iki makalesini dergiden çıkarttığını duyurması ile devam etti. Pramana dergisi ise intihal ile suçlanan yazarların düzeltme (erratum) yayınlamalarını istedi. Bu olayların yaşandığı dönemde olanlarla çeşitli seviyelerde ilgili kişilerden henüz doçent olan İsmail Tarhan ve Hüsnü Baysal profesörlüğe yükseltildikten sonra ÇOMÜ içerisinde çeşitli yönetim kademelerinde görevlendirildiler. Sezgin Aygün, Melis Aygün ve Can Aktaş doktoralarını bitirerek Yardımcı Doçent oldular. 2011 yılı itibarı ile İsmail Tarhan Fen Bilimleri Enstitüsü Müdürü ve Rektör Danışmanı, İhsan Yılmaz ise Döner Sermaye İşletmesi Müdürü ve Rektör Yardımcısı olarak görev yapıyor. ÇOMÜ, birincil örnek olmasa da, akademik olarak tatsız olaylara karışmış kişilerin nasıl bir kurumu omuzlayan kişiler hale gelebildiğine güncel bir örnek teşkil ediyor."
- Geçtiğimiz aylar boyunca bu yazının başında bağlantısını verdiğim yazılarda ortaya atılan iddiaların ardını araştıran, akademik e-posta listelerinde bu konuları gündeme getiren, olumlu olumsuz görüş ve eleştirilerini ulaştıran, bu uzun yazıları okumaya vakit ayıran ve başkalarının da okumasına vesile olmak üzere yazıları çevresi ile paylaşan herkese teşekkür ederim.
- 6 ayı aşkın süredir yapılanmakta olan Akademi Takip insiyatifinin yöneticisi ya da sözcüsü değilim. Bu insiyatif ile tek ilişkim şu anki katılımcılarından birisi olmam ve yoğunluğum müsaade ettikçe destek olmayı arzu etmem.
- Kimse Akademi Takip’in üzerine aldığı sorumluluğun bilincinde olan, kişileri dikkatsizce suçlama hatasını yapmayacak, iddialarının ardını akademik bilgiler ile dolduracak bir ekip olduğu garantisini veremez. Bu yüzden sizlere de büyük bir sorumluluk düşüyor.
Akademi Takip, yurt içi ve dışındaki gönüllü akademisyenlerden oluşan, Türkiye’nin akademik sıkıntılarını belgelemeyi hedefleyen anonim ve gayriresmi akademisyen insiyatifidir.
- Akademik yolsuzluklar ve etik ihlâllerine yönelik ansiklopedik bir başvuru kaynağı oluşturmak.
- Araştırma etiği, yayın sahtekârlıkları, intihal, sahte çalışma gibi akademik suçların tarifini yapmak.
- Yolsuzluk iddialarının akademik olarak araştırılması, tespit edilenlerin belgelenmesi, gerekli mercilerin haberdar edilmesinde rol oynamak.
- Akademik yolsuzlukların ifşa edileceği bir kaynak oluşturmak.
- Evrensel araştırma ahlâkı prensiplerinin benimsenmesi ve yaygınlaşması için çalışmak.
6 Temmuz 2011
Milli Eğitim Bakanlığı'na intihal yaptığı iddiasıyla öğretim üyeliğinden çıkartılan Ömer Dinçer getirildi
İstanbul Milletvekili olan Ömer Dinçer Atatürk Üniversitesi İşletme Fakültesi'ni bitirdi. 1980 yılında, Marmara Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi'nde asistan olarak göreve başlayan Dinçer 1988 yılında Doçent, 1994 yılında da Profesör oldu.
1994-1997'de üniversitedeki görevlerin yanı sıra, İstanbul Büyükşehir Belediyesinde Başdanışmanlık yaptı. 1999-2003 yılları arasında, Beykent Üniversitesi'nde; Rektör Yardımcılığı, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekanlığı ve Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürlüğü görevlerini yürüttü.
ÖĞRETİM ÜYELİĞİNDEN ÇIKARILDI
11 Nisan 2003 tarihinde Başbakan Başmüşaviri, 21 Ekim 2003 tarihinde de Başbakanlık Müsteşarı oldu.
2005'te YÖK Genel Kurulu, Ömer Dinçer hakkında 'İşletme Yönetimine Giriş isimli kitabında aşırma yaptığı' gerekçesiyle, 'üniversite öğretim mesleğinden çıkarma cezası' verdi.
2008'de Ankara 1. İdare Mahkemesi intihal gerçekleşmiştir hükmü ile, Ömer Dinçer'in, YÖK tarafından 'intihal' yaptığına ilişkin verdiği karara yaptığı itirazı reddetti.
Dinçer öğretim üyeliğinden çıkartıldı ancak Profesör unvanını kullanabiliyor. Meclis'te ikinci dönemi olan Dinçer Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı yaptı.
4 Temmuz 2011
Nedim Erinç - İntihalciyim, intihalcisin, intihalci (BirGün)
!
Türkiye yırtıcı, şaibeli, sahte ve fake dergilerde en çok yayın yapan 3. ülke
Predatory journals: Who publishes in them and why? - Selçuk Beşir Demir Dünyanın en prestijli dergilerinden biri olan Elsevier tarafınd...

* Rastgele Yazılar
Ben bilmiyordum demek kurtarmayacak! (BUGÜN)
İNTİHAL YAPANA BEŞ YIL HAPİSBaşkasına ait esere, kendi eseri olarak ad koyan kişi altı aydan iki yıla kadar hapis veya adli para cezasıyla cezalandırılacak. Bu fiilin dağıtmak veya yayımlamak suretiyle işlenmesi halinde, hapis cezasının üst sınırı beş yıl olacak, adli para cezası ise hükmolmayacak. ... DEVAMI>>
8 Şubat 2008 CUMAResmî GazeteSayı : 26781KANUN TEMEL CEZA KANUNLARINA UYUM AMACIYLA ÇEŞİTLİ KANUNLARDA VE DİĞER BAZI KANUNLARDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUNMADDE 138- 5846 sayılı Kanunun 71 inci maddesi başlığı ile birlikte aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir. “1. Manevi, mali veya bağlantılı ha... DEVAMI>>
Prof.Dr.Rıdvan Karluk - YÖK Başkanı Prof. Dr. Özcan Dönemi’nde İlk 500’e Giren Üniversitelerimizin Sayısı Nasıl Artabilir? (Sakarya Gazetesi)
>>>Ekonomik güç ve nüfus büyüklüğü açısından dünyanın ilk 20 ülkesi arasına girme başarısını gösteren Türkiye, aynı başarıyı bilimde gösterememiştir. Türkiye bilimsel makale üretme sayısı bakımından 20 nci sıradadır. Fakat dünya bilim makalelerine katkısı yüzde 1`in altındadır. Türkiye adresli makal... DEVAMI>>
GENÇ BİLİM İNSANINA ÖĞÜTLER (TÜBAV)
İntihalYazılı ve görsel Basında da yer aldığı üzere; başta Ortadoğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) olmak üzere, Diyarbakır Dicle, İçel Mersin ve Çanakkale 18 Mart üniversiteleri adresli bir seri intihal skandalı ortaya çıkmıştır.Bu skandalda,Türk akademisyenlerinin imzalarını taşıyan 67 makalenin çalınt... DEVAMI>>
İntihale hapis geliyor (AKŞAM)
Avrupa Birliği’ne uyum çerçevesinde hazırlanan ve TBMM gündeminde bulunan özel kanunların temel ceza kanunlarına uyum paketi kapsamında, intihal suçuna da hapis cezası geliyor. İntihal suçu işleyen öğretim üyelerine idari işlemlerin yanında adli işlemler yapılabilecek.>>>. DEVAMI>>
İntihalci hocaya ilanlı ceza (Cumhuriyet)
Ankara Fikri Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi, Selçuk Üniversitesi Matematik Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Haydar Bulgak ile eşi Ayşe Bulgak 'ın uluslararası bilim dergilerinde yayımlanan iki makalesinden kaynak belirtmeden alıntı yapan Prof. Dr. Durmuş Bozkurt 'un intihal yaptığına karar verdi. Bozku... DEVAMI>>
Prof. Dr. Türker Alkan - Bilimsel aşırmalar (Radikal)
Son zamanlarda üniversitelerle ilgili iki haber dikkati çekiyor. Birinci habere göre Türk üniversitelerinde bilimsel verimlilik artmıştır. Dünya üniversiteleri arasında bilimsel üretkenlik sıralamasında üst kademelere doğru tırmanıyoruz. Bu iyi haber. Kötü habere gelince, üniversitelerimizde 'intiha... DEVAMI>>
Prof. Dr. Rıdvan Karluk - Sakarya Gazetesi
Sevgili Okurlar,Cuma günkü yazım üzerine YÖK tarafından intihal ile suçlanan öğretim üyelerine verilen cezaların ne kadar olduğu tarafıma iletilen mesajlar ile gündeme getirilmiştir. Prof. Dr. Erdoğan Teziç’in başkanlığında YÖK tarafından sadece 22 öğretim üyesi intihal yaptığı gerekçesiyl... DEVAMI>>
Prof. Dr. Rıdvan Karluk - İntihalci (Bilimsel Hırsızlık Yapan) Hocalara Mesaj Var!...(Sakarya Gazetesi)
Geçenlerde Ege Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Kayhan Kantarlı'dan bir e-posta aldım. Türk üniversitelerindeki bilimsel hırsızlık yapan öğretim üyeleri ile tek başına mücadele eden Prof. Kantarlı'nın e-postası aynen şöyledir: "Değerli öğretim elemanları YÖK'ün 26. kuruluş yılında Türkiye hala i... DEVAMI>>
Yüz kızartan intihal komedisi (BUGÜN)
Karadeniz Teknik Üniversitesi Rektörü Prof. İbrahim Özen'in, öğretim üyeleriyle hazırladığı 11 sayfalık makale intihal çıktı. Rektörün bilimsel hırsızlığını, makaleyi yayınlaması için gönderdiği tıp dergisi ortaya çıkardı.>>>. DEVAMI>>
.