23 Kasım 2007
Prof. Dr. Bahattin Baysal - Bilimsel yayınlarda etik sorunlar: Kurumlar arası karmaşa (CBT)
21 Kasım 2007
16 Kasım 2007
11 Kasım 2007
Bilim ve Ütopya - Erdem Ergen: Yalancının Mumu
İntihalin Savunması
İntihal dünyanın hiçbir yerinde aklı başında kişiler tarafından savunulamaz. İntihali ancak hırsızlar savunabilir. Ülkemizde çalıntı tezlerle doktor olmuş ve sonra da yüksek öğretiminin başına konmuş kişileri görmedik mi? Elbette gördük, ama o kişiler Türk akademik geleneğinin değil, 12 Eylül "demokrasisi"nin bir sonucu olarak tarihe kaydedildiler. Çünkü bu mevkilere darbelerle, akademik kıyımlarla geldiler. Bu tip sarsıntılı dönemlerin yarattığı bu kişilerin dışında olanlarla çıkar birlikteliğinde olmayan ve bilim adamı olmanın erdemini kavramış ezici bir çoğunluk dünya görüşü ne olursa olsun, Türk üniversite hayatını olanca güçlüklere rağmen ayakta tutuyorlar.
Haberin Kaynağı
Geçtiğimiz ay dört üniversitemizden ondört akademisyenin ismi yetmiş kadar çalıntı makaleye imza atmak suçlamasıyla, fizik alanında uluslararası atıf indexlerinden olan arXiv'in kurucusu Paul Ginsparg tarafından kamuoyuna açıklandı. Bilim ve Ütopya'nın matbaaya gönderilmiş olduğu döneme rastgelen bu süreçte yaşanan kimi önemli makale ve görüşleri dergimizin bu sayısında sizlerin önüne taşıyoruz. Bizden önce, ülkemizde konuya duyarsız kalmayan basınımızın en popüler markaları hep bir ağızdan neredeyse ciddi bir orkestranın enstrümanları gibi hareket ederek bu ondört akademisyeni kamuoyu önünde bilinçlerde "mahkum" edecek bir kampanya başlattılar. Aynı çizgiyi izleyen bu yayın organlarında ortak olan nokta ise suçlanan bilim adamlarımıza bir kendini savunma hakkı dahi tanınmamış olmasıydı. Radikal gazetesindeki koca haber içindeki iki satırı saymazsak.
Biz bir bilim dergisi olarak taraf olmayı bilimden ve gerçeklerden taraf olmak olarak algıladık. Bu bizim için sine qua non (olmazsa olmaz şey)dir. Çünkü gerçeklik düzlemi üzerine inşa edilmeyen her şey çökmeye yerle yeksan olmaya mahkumdur. Bu yüzden elimizden geldiğince bu ciddi olayı tüm yönleriyle size aktarmayı uygun gördük. Olay ciddidir çünkü eğer, suçlayanlar ve bunu büyük bir kampanya ile yayanların yazdıkları yalanlanırsa kamuoyu yanıtları çok ciddi olarak merak edecektir. Bu dosyamızla sadece bir meselenin teknik boyutuna dair değil, bilim ahlakına dair de siz sayın okurlarımıza ve kamuoyuna görevimizi yerine getirmeye çalıştık. Hiçbir gerçek gizli kalmamalı, hiçbir şey çarpıtılmamalı ve bilim dünyası intihalcilik de dahil olmak üzere her türlü irinden temizlenmelidir.
Çünkü bilim ve bilimadamları kimsenin ucuz hesaplarına kurban edilmeyecek kadar kıymetli ve bir toplumun geleceği bakımından hayatidir.
Türk fizikçiler intihalcilik suçlamasıyla yüzyüze
On beş yazar tarafından yazılan yaklaşık yetmiş makale, arXiv adlı, pek çok basılmayı bekleyen makalelerini gönderdiği, ünlü sunucunun yöneticileri (moderatörleri) tarafından silindi, iddiaya göre makaleler, daha önce başkaları tarafından yazılmış olan makalelerden ya tamamen çalınmış ya da kabul edilemeyecek büyüklükte örtüşmeler içeriyor. New York'taki Cornell University of Ithaca'da fizikçi olan arXiv'in kurucusu Paul Ginsparg'a göre bu vaka, bu sunucu (server)' da görülmüş bu türdeki en büyük olaydır. Ginsparg, bu işi yapanların çizmeyi çok çok aştıklarını belirtti.
Nature, baskıya girene kadar, skandala karışmış olan tüm araştırmacılara ve üniversitelere ulaşamadık. Fakat listeden çıkartılan en çok sayıda makaleye sahip olan, Ankara'da Ortadoğu Teknik Üniversitesi'nde yüksek lisans öğrencisi Mustafa Saltı suçlamaların "gülünç" olduğunu belirtti. Kırk kadar makalenin yazarlarından olan Saltı, "biz iyi bir işbirliği gerçekleştirdik; makalelerimizin pek çoğu fen bilimleri atıf indeksi dergilerinde yayımlandı. Şimdiye kadar kimse bizi kopyacılıkla suçlamadı" dedi.
Şüphe, geçen sene kasım ayında, Saltı ve diğer yüksek lisans öğrencisi Oktay Aydoğdu'nun girdikleri doktora sözlü sınavında ortaya çıktı. ODTÜ'den Doç. Dr. Özgür Sarıoğlu'na göre; ikisi de yerçekimi fiziği konusunda geniş bir yayın listesine sahiptiler ama en temel konularda lise düzeyindeki sorulara cevap verirken zorlandılar. Fiziğin temellerinden olan Newton mekaniğini bile bilmiyorlardı.
Şüpheli durum üzerine, Doç. Sarıoğlu’'nun çalışma arkadaşı olan Ayşe Karasu ikilinin yayın kayıtlarını araştırmaya başladı. Google tarayıcısını kullanarak, öğrencilerin, bazı büyükçe bölümler alıp kullandıkları izlenimi yaratan bir makaleye ulaştı. Fakülte üyeleri şubat ortası itibariyle arXiv'de bulunan düzinelerce makalenin, ya kısmen ya da tamamen çalıntı olduğunun teşhis edilmiş olduğunu söylediler.
Durumu Ginsparg'a ilettiler, o da kendi soruşturmasına başladı. Araştırmalar sonucunda tespit edilen altmışyedi makalenin yaklaşık yarısının düşük düzeyli dergilerde yayımlandığını ortaya çıkardı. Bu makaleler ODTÜ'lü bu iki öğrencinin yanında, Diyarbakır Dicle Üniversitesi, İçel Mersin Üniversitesi ve Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi'ndeki hocalar ve öğrenciler tarafından yazılmıştı. Sarıoğlu intihallerin çoğunun, birisi Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi ve diğeri de Mersin ve Dicle Üniversitelerinde bulunan iki rakip gruptan kaynaklandığının görüldüğünü söyledi. Makalelerin çoğu, genel göreliliğin Moller versiyonu olarak bilinen muğlak bir yerçekimi kuramıyla ilgili. Ginsparg'a göre, bu çalışmaların denetlenme olasılığı az. Bu nedenle, öğrenciler ve profesörler yakalanma korkusu olmadan yayın listelerini şişirebildiler. Bu onlar açısından en akıllıca stratejiydi. Sarıoğlu, bu iki öğrencinin İngilizcelerinin kötü, kendilerinin yalnızlık çekenkişiler olduğunu söyledi. Yayına ihtiyaç duyuyorlardı, bu nedenle intihal yaptıklarını tahmin ediyorum dedi.
Yakın zamanda yapılan bir analiz arXiv sunucusunda pek çok intihal örneği olduğunu göstermişti, (bkz. Nature 444, 524-525; 2006) Ginsparg İngilizcesi yetersiz olan bilim adamlarının makalelerinin giriş veya arka plan paragraflarında intihal ve atıfsız alıntı yapmalarının ender rastlanan bir durum olmadığını söyledi, ama çoğu kez uygun bir dipnot da verirlerdi. Ginsparg bu davranışların ahlaken sorgulanabileceğin! ama çok da acımasız olmamak gerektiğini söyledi.
İtalya'nın Trieste bölgesinde bulunan, gelişmekte olan ülkelerin fizikçileri ile ortak bir program yürüten, Uluslararası Teorik Fizik Merkezi müdürü, Katepalli Sreenivasan da bu fikre katılıyor. Katepalli; bazı kültürlerde intihal ayıplanacak bir şey olarak bile görülmüyor diyor. Katepalli, merkezlerine akademik dürüstlükle bağdaşmayan sorunların sıkça geldiğini, kendilerinin de bu sorunlarla tek tek ilgilendiklerini söyledi.
Fakat her ikisi de Türkiye'deki olayın açıkça çizmeyi aştığını düşünüyor. Ginsparg:"bu onursuzluk ve baştan savmacılıktır diyerek, normalde bu tip durumları kamuoyuyla paylaşmadıkları halde, bu vakanın büyüklüğünden ötürü istisna oluşturduğunu söyledi."
Sarıoğlu'na göre Saltı ve Aydoğdu iki dönemliğine okuldan uzaklaştırıldılar, fakat ODTÜ'nün öğrenciler için ahlâk politikaları intihal ile ilgili yaptırımlar içermediğinden, atılmaları olanaksız. Buna rağmen, üniversitede çalışmalara devam etmeleri çok da mümkün görünmüyor. Bu arada Saltı, kendisinin ve bazı yazarların arXiv'i dava etmeyi düşündüklerini belirtti. Olaya adları karışan diğer üç üniversitenin herhangi bir işlem yapıp yapmadıkları belirsiz kaldı.
Nature, Geoff Brumfield, sayı 449, 6 Eylül 2007, s.8.
Çev: Erdem Ergen
Bilim ve Ütopya,
Sayı:161, Sayfa:27
Yıl:14, Kasım 2007
editor@bilimutopya.com.tr
7 Kasım 2007
Prof. Dr. Tahsin Yeşildere - YÖK'ün çeyrek asrı ve üniversiteler(EVRENSEL)
1 Kasım 2007
İntihal'ciler daha çok kimlerdir? Genel özellikleri nelerdir?
Araştırmalarda görülmüştür ki;
(1) İntihal'in daha çok alanı dışında yayın yapan, tez projesi veren öğretim üyeleri tarafından yapıldığı görülmektedir. Böylesi öğretim üyelerinin çok çeşitli alanlarda, birbirinden ilgisiz alanlarda abartılmış sayıda yayını olduğu görülmektedir.
(2) Daha çok bir ekolü oluşmamış veya ciddi bir öğretim elemanı kadrosu oluşmamış fakülte/bölümlerde görülmektedir.
(3) Usta çırak ilişkisi içerisinde yetişmemiş, ciddi bir ustası olmayan öğretim elemanlarında daha sık rastlanmaktadır.
(4) Ustası, intihalci ise, çırağı da intihalci olmaktadır!
(5) "İntihalci" öğretim üyelerinin alanı olsun olmasın hemen her konuda ders verebildiği görülmektedir!
(6) İntihal'ciler genel olarak Doğan Cüceloğlu'nun sınıflamasıan göe "popüler optimist" karaktere sahiptirler.
(7) Ciddi bir akademisyen 10-15 yayın ile kendisini kabul ettirmişken, intihalci'ler çok çok daha fazla yayın yapmalarına rağmen kendilerini meslektaşlarına kabul ettirememişlerdir!
(8) Daha çok, "kendin pişir kendi ye" türünden dergilerde yayın yapmaktadırlar.
(9) İntihal'ciler, şikayet olması durumunda, eseri intihale uğrayana hemen en adi komplo girişiminde bulunmaktadırlar.
(10) Ciddi bir bilim adamı, dünya görüşü ve inancı ne olursa olsun "aydınlık yüzlü", "pozitif enerji veren", "ilkeleri olan", "sevecen", "hoşgörülü" ve bir "beyefendi/hanımefendi" davranışı sergilerken, intihalci'ler daha çok "yavuz hırsız" davranışı sergilemektedirler.
(11) Örneğin, elektromagnetik alanında doktora yapan ve alanı olmadığı halde bilgisayar konusunda yayın yapan bir öğretim üyesinin, nerede ise bilgisayar konusunda Papatya Yayınevinin tüm yayınlarını intihal yaptığı tespit edilmiştir.
(12) Ayrıca, önsözüne, "bu alanda Türkçe kaynak eksikliği gidermek için bu kitabını yazdığını" belirten bir öğretim üyesi, ilgili alanda tüm Türkçe kitaplardan aşırma yaparak kitabını hazırlamıştır; hem de noktasına virgülüne kadar; hem de asıl kaynaktaki imla yanlışlarına kadar...
(13) İntihal'ci öğretim üyeleri, malesef, devletimizden maaş da almaktadırlar.
(14) Yakında "İntihalci Öğretim Üyeleri Derneği" kurarlarsa şaşırmayınız! Çünkü üst kademelere yükselmeye başlamışlardır...
!
Türkiye yırtıcı, şaibeli, sahte ve fake dergilerde en çok yayın yapan 3. ülke
Predatory journals: Who publishes in them and why? - Selçuk Beşir Demir Dünyanın en prestijli dergilerinden biri olan Elsevier tarafınd...

* Rastgele Yazılar
İntihalci ilahiyatçının Prof. unvanı geri alındı (Milliyet)
Musa Kesler Üniversitelerarası Kurul (ÜAK), Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim üyesi Prof. Mazlum Uyar’ın doçentlik tezini “intihal” gerekçesiyle iptal etti. Uyar’ın doçentlik ve profesörlük ünvanları da geri alındı. Zamanaşımı süresi dolduğu için meslekten atılmayan Uyar, akademi... DEVAMI>>
Dr Tansu Küçüköncü (*) - 60 yıllık Ege Üniversitesi'nin “% 100 ÇALINTI” doktora tezleri : danışman Turgut Öziş'e “KINAMA” cezası
“Yavuz hırsız, ev sahibini bastırır” misali, Ahmet Yıldırım, ilk kez Aralık 2010'da bir gazetede yaptırdığı “Doçent olmak için daha ne yapsın” başlıklı haberle “5 yılda 270 makale yazan akademisyen” olarak kendini gündeme getirdi. 2011'in son günü ABD'de karşılıksız TÜBİTAK bursuyla 1 yıllık bedava... DEVAMI>>
Murat Bardakçı - Ver parayı al unvânı! (HABERTÜRK)
ÖNCE, diline ve imlâsına hiç dokunmadan aynen nakledeceğim şu duyuruya bir bakın:"...Doktora tez çalışması hazırlamak ileri derecede akademik bilgi ve tecrübe gerektiren bir iştir. Aynı zamanda vaktinizin büyük kısmını alan bir çalışmadır. Zamanınız yoksa yada gereken bilgi ve tecrübeye sahip d... DEVAMI>>
YÖK:"İntihal helaldir" (Anayurt Gazetesi)
MÜ İlahiyat Fakültesi hocası Mazlum Uyar’ın başka birine ait kitabı referans vermeden intihal ettiği fakat YÖK’ün hiçbir işlem yapmadığı öğrenildi. MÜ İlahiyat Fakültesi hocası Mazlum Uyar’ın başka birine ait kitabı referans vermeden intihal ettiği fakat YÖK’ün hiçbir işlem yapmadığı öğr... DEVAMI>>
Pervin Kaplan - Bastır 500 doları yayımlat makaleni (HABERTÜRK)
GEÇEN gün bilimsel yayın kalitesine dikkat çekip akademisyenlerin yayın sayılarındaki artışın atıf oranlarına yansımadığına değinmiştim. Bunun da okul notlarında olduğu gibi “hormonlu yayınlardan” kaynaklanıp kaynaklanmadığını sormuştum. Bu sorunun yanıtını, ODTÜ Öğretim Üyesi Prof. Dr. Metin... DEVAMI>>
AİHM, 33 yıllık "intihal" tartışmasına noktayı koydu .
Eski YÖK Başkanı İhsan Doğramacı'nın, "Annenin Kitabı" adlı kitabını, ABD'li Dr. Benjamin Spock'ın "Baby and Child Care" adlı kitabından aşırdığını iddia ettiği için tazminata mahkum edilen Prof. Dr. Hasan Yazıcı, AİHM'de açtığı davayı kazandı. Eski YÖK Başkanı İhsan Doğramacı'nın, 1952 yılında ya... DEVAMI>>
Prof. Dr. Kayhan Kantarlı - TEZ PAZARLARI
Bu yazıyı 17 yıldır yılmadan yürüttüğü, örnek aldığımız bilim ahlakı mücadelesini AİHM 'nin YÖK'ün ilk Başkanı'nın kitabıyla ilgili olarak verdiği kararla taçlandıran değerli bilim insanı Prof. Dr. Hasan Yazıcı'ya mücadeleye devam edeceğimizin kararlılık ifadesi olarak ithaf ediyorum. ... DEVAMI>>
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Prof. Hasan Yazıcı’yı haklı buldu
Prof. Hasan Yazıcı 2000 yılı Kasım ayında Milliyet Gazetesi’nde yayımlanan “Önce Doğramacı’yı Kınamak Lazım” başlıklı yazısında “örnekleri ülkemizde çok sık görülen aşırma (intihal) olaylarının üzerine gitmekte en etkili yolun, her şeyden evvel esas büyük aşırmaları olanların kamuoyundan özür dilem... DEVAMI>>
Enis MERİÇ - Akademik tezlerde yeni moda: Wikipedia'den kopyala-yapıştır (RADİKAL Blog)
Son yıllarda akademik dünyada gelenek halini almış bir uyanıklıktan bahsetmek istiyorum. Wikipedia'dan kopyala-yapıştır metoduyla tez yazmak son yıllarda yaygın hale geldi. Yükseklisans tezlerinin çoğunda Wikipedia metinleri ve Wikipedia linklerinin doğrudan kaynak olarak kullanıldığını gözleml... DEVAMI>>
TEZ elden mezuniyet (Yeni Şafak)
Akademik camiada 10 bin lirayı bulan ücretleri karşıladığınız takdirde tezinizi yazdırmanız mümkün. 'Eğitim danışmanlık' adı ile kurulan firmalar tez ve ödev hazırlama işini sektöre dönüştürmüş durumda. Tez A.Ş.'deki ücretler ve kazançlar ise dudak uçuklatan cinsten. Yüksek lisans tezi için 3 bin ... DEVAMI>>
Murat Bardakçı - Bu uygulama intihali önlemez, sadece artırır (HABERTÜRK)
YÖK "intihal" yani "bilimsel hırsızlık" yönetmeliğinde değişiklik yapmış, intihalin bundan böyle "kamu görevinden çıkarma cezası" gerektiren bir suç olarak ele alınmasını öngörmüş ve kendisinde bulunan karar yetkisini de üniversitelere devretmiş. Bir başkasının kitabının, makalesinin yahut çalışm... DEVAMI>>
AYŞE ÇAVDAR - Zeynep Şarlak ile söyleşi: "Bir hayatta kalma stratejisi olarak yolsuzluk" (SabitFikir)
Bir dönem intihal.com diye bir site açmak istedim. Sonra bir arkadaşıma danıştım, bu işleri iyi bilen bir adam. Dedi ki, "Canını yakarlar, mahvederler seni. Başın belaya girer. Zeynep Şarlak, uzun yıllar boyunca Türkiye’de yolsuz... DEVAMI>>
Rusya'da intihal ile mücadele adımı: TEZ ARŞİVLERİ AÇILIYOR (TürkRus)
Rusya’da Eğitim ve Bilim Bakanlığı, bilimsel çalışmalarda yapılan intihallere karşı yeni mücadele başlatıyor. Bakanlık, intihalleri tespit etmek için tez arşivlerini mercek altına almayı kararlaştırdı.>>> . DEVAMI>>
.