26 Şubat 2015
Y. Doç. Dr. Kaan Öztürk - REFERANS VE İNTİHAL: BİR AÇIK BİLİM ALINTISINA DAİR NOTLAR ( Açık Bilim )
Intihal konusunda, okumuşlarımızın hemen hemen hepsinin kafasının
karışık olduğunu söyleyebilirim. Eğitim sistemimiz araştırma yapma ve
öğrendiklerini yazılı şekilde ifade etme becerisine boş vermiş olduğu
için, üniversite bitirme ödevi hazırlayan öğrenciler bile çeşitli
yerlerden kestikleri metinleri yalapşap (çoğunlukla anlamsızca)
yapıştırarak iyi bir iş yaptıklarını sanabiliyorlar. Bu konudaki
bilgisizlik akademik kariyer sırasında bile devam edebiliyor, örnekler
pek çok, hem ben yazdım hem başkaları.
İntihalin çeşitleri ve dereceleri var. Bazısı çok kabadır; birisinin
yazdığı eseri (makale, kitap, vs.) olduğu gibi (veya önemsiz kelime
değişiklikleriyle) kopyalayıp, kendi ismiyle yayınlamak. Hiç bir emek
vermeden veya fikir üretmeden sahiplenmek.
Bazen işin bir kısmı orijinaldir de, bir kısmı (mesela literatür
taraması veya yöntem tarifi) başkasından olduğu gibi alınmıştır. Bu da,
şüphesiz, hırsızlıktır. Mal hırsızlığında olduğu gibi fikir
hırsızlığında da, sadece kısmen çalmış olmak suçu ortadan kaldırmaz.
İntihal tanımı, bundan daha gevşek derecelerde de geçerliliğini
koruyor. Bir çalışmanın kelimeleri kes-yapıştırla aynen aktarılmasa
bile, kurgusu, örgüsü, yapısı taklit edildiyse bu yine intihaldir.
Kelimeleri az değiştirerek yazmak (“paraphrasing”) intihaldir. Kendi
çalışmanızı kopyalamanız bile intihaldir.
Atıf yapmak, referans vermek konusunda da bazı yanlış anlamalar var.
Bir çalışmayı atıf yapmadan kopyalamak intihaldir, fakat atıf yapmak da
intihali ortadan kaldırmaya yetmeyebilir. İntihal “başkasının ifadelerini, fikirlerini ve çalışmalarını kendisininmiş gibi göstermek”
olarak tanımlanır. O zaman, referans vermiş olsanız bile, yazının hangi
kısımlarının alıntı olduğunu açıkça (sözgelişi tırnak içine alarak)
göstermiyorsanız, intihal suçu işliyor olursunuz.
“İncelikli intihal” diyebileceğimiz bu son tip intihal, araştırma
etiğine saygı göstermeye çalışanlarda bile çok sık görülür. Sebebi,
intihalin pek çok kez “başkasının çalışmasını, atıf yapmadan kullanmak”
diye eksik şekilde tanımlanmasında yatıyor olabilir. Bu tanımdan, “atıf
yaptıktan sonra istediğim gibi kopyalayabilirim” fikri çıkar, ki tamamen
yanlış. Öylesine bir atıf yapıp geçmek de yetmez, okuyucu hangi
cümlenin atıf yapılan yazara ait olduğunu anlayabilmelidir. Bu ayrım
açıkça gösterilmemişse, okuyucu doğal olarak bütün ifadelerin yazara ait
olduğunu varsayar. Böylece yazar, isteyerek veya istemeyerek,
başkasının cümlelerinin kendisine ait olduğu izlenimini yaratır.
Bu girizgâhın ışığında, yayın yönetmeni sıfatıyla, bir Açık Bilim
yazısından alıntı yapan başka bir yazıda intihal yapılıp yapılmadığını
tartışmak istiyorum.
Dr. Işıl Arıcan’ın yazdığı “Radyum Kızları”
başlıklı yazı Açık Bilim’de 3 Aralık 2014 tarihinde yayınlandı. 22
Şubat 2015’de de Doç. Dr. Emre Gürcanlı İleri Haber sitesinde “Fosforlu saatler, yitip giden yaşamlar, şirket suçları ve… Radyum Kızları”
başlıklı bir yazı yayınladı. Dr. Gürcanlı, Işıl’ın yazısındaki konuları
biraz daha ayrıntı ekleyerek işliyor, olaya iş güvenliği açısından
bakarak başka örnek vakalar da aktarıyor.
Buraya kadar mesele yok, her Açık Bilim yazarı gibi Işıl da aktardığı
bilgilerin kullanılmasından memnuniyet duyar. Nitekim Açık Bilim
yazıları “Creative Commons Atıf-Gayriticari-Türetilemez”
lisansı altında açıkça paylaşıma ve aslını korumak suretiyle
kopyalamaya açıktır. Ancak Dr. Gürcanlı, orijinal yazıya referans vermiş
olsa da alıntıları açıkça göstermediği için, bilerek veya bilmeyerek,
“incelikli intihal” yapmış oldu. Ayrıntıyla açıklayayım. >>>>
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
!
Türkiye yırtıcı, şaibeli, sahte ve fake dergilerde en çok yayın yapan 3. ülke
Predatory journals: Who publishes in them and why? - Selçuk Beşir Demir Dünyanın en prestijli dergilerinden biri olan Elsevier tarafınd...
Predatory journals: Who publishes in them and why?
.....................................................................
...
...
...
* Rastgele Yazılar
.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Teşekkür ederiz.