NEDEN ?

https://plagiarism-turkish.blogspot.com


Yükseköğretimde Gözetim ve Denetim - Yasal Çerçeve ve Uygulamalar -
Devlet Denetleme Kurulu Raporu (2009) lütfen tıklayın
2547 sayılı Kanun’da öğretim elemanlarının disiplin suçlarına ilişkin yapılması düşünülen değişiklikler hakkında Bilim Akademisi’nin raporu (2016) lütfen tıklayın

15 Ekim 2024

Murat AĞIREL - Sahte diploma ve yargının acizliği (Cumhuriyet)

Sahte diploma konusunu uzun süredir yazıyorum... “Şikayetvar” adlı sosyal medya platformuna yazılanlara mutlaka göz atmalısınız. Sahte diploma yaptırmak için dolandırıcılarla iletişim kurup para yatıran ve ardından dolandırıldığını iddia eden kişilerin yazdıkları gerçekten düşündürücü. 

Şaka gibi ama gerçek... Sahte diploma almak için para yatıran insanlar var diyorum! Durum bu kadar vahim. Çalışmak, okumak, sınavlara girmek değil; para ile hak satın alma, emek harcamadan kolay yoldan zengin olma günümüzün gerçeği haline geldi. Neden mi? Çünkü cezası yok!

Milyonları çalabilir, sadece 5-6 ay hapiste yatıp çıkabilirsiniz. Hatta sosyal medyada sizin gibi düşünen bir güruh bulup, para karşılığında reklam yaptırırsanız, bir de kahraman ilan edilirsiniz. Çünkü yine cezası yok!

Sahte diplomanınsa cezası yokmuş. “Nasıl olur?” demeyin, oldu. Size anlatayım:

Ukrayna’daki Humanitarian Üniversitesi, yani diğer adıyla Odessa Beşeri Bilimler Üniversitesi’nden mezun olduğunu iddia eden bir kişi, denklik başvurusunda bulunuyor. YÖK, bu başvuruyu inceliyor. Durumdan şüpheleniyor ve önce okula soruyor, olumsuz cevap alıyor.

Ardından, diploma üzerinde apostil mührü olduğu için Odessa Başkonsolosluğu’na resmi yazı yazıyor. Başkonsolosluk da üniversiteye yazı yazıyor. Üniversitenin cevabında, ilgili kişinin okulda eğitim görmediği belirtiliyor. Bunun üzerine Başkonsolosluk, YÖK’e şu cevabı iletiyor:

“Adı geçen kişinin üniversitede öğrenim görmediği, okul kayıtlarında adına rastlanmadığı, eğitim bilgilerinin yalanlandığı ve apostil onayının iptal edildiği.” 

Her şey gayet net, değil mi? 

YÖK, bu kişi hakkında “resmi belgede sahtecilik ve resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyanda bulunma” suçlarıyla Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunuyor. Her şey yolunda gibi gözüküyor, değil mi? Ama değil...

Dolandırıcılık Suçları Bürosu, başvuruya “kovuşturmaya yer yok” kararı veriyor. Savcılık kararında ise şu gerekçe yazıyor: 

“Resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyanda bulunma suçunun oluşması için, beyanı alan memur tarafından inceleme ve araştırma yapılması gerekmektedir. Somut olayda, diplomanın ilgili ülke eğitim kurumundan alınıp alınmadığının araştırılması gerektiğinden, yasal unsurlar oluşmamıştır.” 

Bakın, şüphelinin savunması bile alınmamış. Ne diyeceğimi bilmiyorum. 

KAYDA GEÇSİN DİYE YAZIYORUM

Başka bir olay daha var. Yine denklik meselesi... Uluslararası Makedonya Vizyon Üniversitesi’nden mezun olan bir kişi denklik başvurusunda bulunuyor ancak başvurusu reddediliyor. Bu kişi, 2021-2022 yıllarında bu üniversiteden mezun olan kaç kişi olduğunu ve kaçının denklik başvurusunda bulunduğunu merak ederek YÖK’e bilgi edinme başvurusunda bulunuyor. Gelen cevapta 195 kişinin denklik başvurusunda bulunduğu; 

5 başvurunun denklikle sonuçlandığı, 

56 başvuruya ders tamamlama kararı verildiği, 

5 başvuru için STS (seviye tespit sınavı) ve lisans tamamlama kararı verildiği belirtiliyor. 

YÖK, 20 Şubat 2016 tarihli cevabında, bu üniversiteden mezun olanların denklik başvurularının reddedildiğini bildirirken sonrasında 5 kişiye denklik verdiğini söylüyor. Peki, denklik verilen ayrıcalıklı bu 5 kişi kimdir?

Takip etmeye devam edeceğim. Ama mesele şu... 

Köftesinden zeytinyağına, diplomasından bürokratına, futbolundan siyasetine kadar memleketin her yerinden sahtecilik akması normal mi?

4 Ekim 2024

Seren SOM - İntihal vakasında eşine az rastlanır karar: Tezi ve doktora unvanı iptal edildi (Yeni Şafak)

Akademik dünyada eşine az rastlanır bir intihal vakası yaşandı. Aslında eşine az rastlanır olan 'intihal' olayı değil, doktora tezi usulsüz alıntılarla kopyalanan akademisyenin şikayet başvurusunun bir yaptırımla sonuçlanması. Çünkü genellikle intihal olayları tespit edilse bile, süreçler uzun sürebiliyor veya sonuçsuz kalabiliyor. Ancak bu kez öyle olmadı. İntihali gerçekleştiren şahsın tezi ve unvanı iptal edildi.
Akademik dünyada intihal vakaları, ne yazık ki sıklıkla karşılaşılan ancak ciddi sonuçlar doğurabilen etik ihlalleridir. İntihal, başka bir kişinin fikrini, çalışmasını veya yazılı eserini izin almadan ve kaynak göstermeden kullanmak anlamına gelir. Bu tür vakalar, akademik dürüstlüğün ihlaline neden olur ve bilimsel çalışmanın güvenilirliğini zedeler.
Dünyanın birçok yerinde intihalle mücadelede etkili sonuçlar alınamayabiliyor. Ancak bu kez eşine az rastlanır bir durum yaşandı.
Aynur Gürlemez Arı, Mart 2019 tarihinde Yıldız Teknik Üniversitesi, Sanat ve Tasarım Anabilim Dalı’nda Prof. Dr. Seza Sinanlar Uslu danışmanlığında, Türkiye’nin 1895-2017 yılları arasında Venedik Bienali’ne katılımını inceleyen ‘Venedik Bienali’nde Türkiye’ başlıklı doktora tezini başarıyla tamamlayarak doktor unvanını kazandı.

Yeni çalışmaları incelerken fark etti
Aynur Gürlemez Arı, araştırmasının kitaplaştırılmasına dair proje belirince tezini savunduğu 2019 yılından günümüze aynı konuda güncel araştırmalar olup olmadığına yönelik tarama yaptı. Ve yaptığı tezinin usulsüz alıntılarla kopyalandığı fark etti. (İntihalin yapıldığı tez, Yeditepe Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsünde, Prof. Dr. Marcus Graf danışmanlığında “An Investigation On The Evolution Of Turkish Pavillion At Venice Art Biennale” isimli 853216 YÖK Tez Numaralı, İngilizce yazılmış.)

İntihal ihbarında bulundu
Aynur Gürlemez Arı’nın tez danışmanı Prof. Dr. Seza Sinanlar Uslu, intihalin detaylarına yer verdiği 83 sayfalık bir raporla Yıldız Teknik Üniversitesi’ndeki makamlara Nisan 2024’te intihal ihbarında bulundu. İhbara istinaden, Yıldız Teknik Üniversitesi Bilimsel Araştırma ve Yayın Etiği Kurulu konuyu incelemeye aldı. Prof. Seza Sinanlar Uslu’nun raporunda detaylarıyla belirttiği intihal iddialarının doğru olduğunu, Aynur Gürlemez Arı’nın "Venedik Bienali'nde Türkiye" başlıklı tezinden akademik etiğe uymayacak oranda kaynak belirtilmeden, doğrudan metinlerin İngilizceye çevrilerek intihal edildiğini onaylayan kurul, etik ilkelere aykırı davranılmış olması sebebiyle idari işlemleri başlattı.

Yeditepe Rektörlüğüne bildirildi
İntihal raporu Yıldız Teknik Üniversitesi tarafından Yükseköğretim Kurulu’na gönderildi ve Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı Hukuk Müşavirliği Yıldız Teknik Üniversitesi’ne verdiği yanıtta "konuya ilişkin olarak 2547 sayılı Kanunun 54. ve devamı maddeleri uyarınca gerekli işlemlerin Yeditepe Üniversitesi Rektörlüğünce yapılması" gerektiğini bildirdi. YÖK’ün yanıtı üzerine Yıldız Teknik Üniversitesi, Yeditepe Üniversitesi’ne başvuruda bulundu.

İntihali yapanın tezi ve unvanı iptal edildi
Aynur Gürlemez Arı'nın doktora tezinin usulsüz alıntılarla kopyalandığı gerekçesiyle yaptığı başvuru sonuçlandı. Yeditepe Üniversitesi aldığı kararda; yeterince ve doğru olarak referans vermeden, şüpheye yer vermeyecek şekilde intihal yapıldığını, tezin "intihal sebebiyle başarısız sayılmasına" ve "doktor unvanının iptaline" oy birliği ile karar verdiğini beyan etti. Yani, intihali gerçekleştiren şahsın tezi ve unvanının iptal edildiği bildirildi. Arı, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, "Bu olay bize tez yazmak kadar bir tezi yönetmenin ve onaylamanın da ciddi bir iş olduğunu, bilimsel bilgiyi üretme sürecinin büyük bir titizlik, disiplin ve sorumluluk gerektirdiğini hatırlattı" ifadelerini kullandı.

!

Türkiye yırtıcı, şaibeli, sahte ve fake dergilerde en çok yayın yapan 3. ülke

Predatory journals: Who publishes in them and why? - Selçuk Beşir Demir Dünyanın en prestijli dergilerinden biri olan Elsevier tarafınd...

Predatory journals: Who publishes in them and why?

.....................................................................


...
...
...

* Rastgele Yazılar




.