NEDEN ?

https://plagiarism-turkish.blogspot.com


Yükseköğretimde Gözetim ve Denetim - Yasal Çerçeve ve Uygulamalar -
Devlet Denetleme Kurulu Raporu (2009) lütfen tıklayın
2547 sayılı Kanun’da öğretim elemanlarının disiplin suçlarına ilişkin yapılması düşünülen değişiklikler hakkında Bilim Akademisi’nin raporu (2016) lütfen tıklayın

28 Eylül 2022

Sultan UÇAR - Sahte diplomadan sonra sahte üniversite! (SÖZCÜ)

Türkiye'yi ur gibi saran sahte ilkokul, ortaokul, lise, üniversite diplomalarına, yüksek lisans ve kredi kartına 10 taksitle doktora tezi satışları da eklendiğini geçen hafta yazdım.
Sahte diploma, intihal tez derken şimdi de sahte üniversite diploması ithal ediliyor. İthal nedir? Bir ülkeye yabancı ülkeden getirilen mal. Olmayan ithal edilir.
220 üniversitesi olmasına rağmen Türkiye, dünyada ‘fake' yani ‘numara yapan' kağıt üstü üniversiteler için 20 milyon genç nüfusuyla yeni pazar oldu.
Hindistan, Pakistan, Filipinler, Malezya, Tayland, Meksika hatta Amerika'da olmayan üniversitelerden Türkiye'ye lisans, yüksek lisans, doktora diplomaları ithal ediliyor.
DÖRT GÖZLE BEKLE
Hindistan sokaklarında simit gibi satılan sahte diplomalar, AB ülkelerine iltica amaçlı kullanılmaya kalkışılınca, İngiltere'de uluslararası soruşturma açıldı.
Türkiye, küresel ‘fake üniversite' pazarının neresinde yer alıyor? Şimdilik müşteriyiz! “Öyleyse Türkiye'nin ilgisi ne?” diyorsanız Amerika'da Hawai adaları başkenti Hanolulu'daki Aston Martin Amerikan Üniversitesi'ni birlikte inceleyelim.
Üniversitenin sitesi sizi, “Gizliliğe önem veriyoruz” diye, Türkçe bir cümleyle karşılıyor. Sonra, “Dünyanın her yerinden öğrencileri kucaklayıp, dört gözle bekliyoruz. Yüksek ücretli işler için açılan kapıyız. Tek yapmanız gereken açmak. Anadili İngilizce olmayana, anladığı dilde Amerikan eğitimi…” diye sıralıyorlar.
HAWAİ PLAJLARI
Türklerin, yurt dışında kurduğu naylon üniversite olduğu iddiası var. İlk öğrencilerini 2016'da almış. Türkçe bir deyim olan, ‘Dört gözle' yani büyük istek ve özlemle öğrenci beklediğini anlatıyor.
Bekliyor ama kampüsü bırakın, en azından Türkiye'deki tabela üniversiteler gibi bir apartmanı bile yok. Havai plajları, güneşlenen insanlar videosuyla resmi sitesi açılıyor. Sonra işletme, inovasyon, finans, bankacılık, teknoloji yönetimi, mühendislikler gibi onlarca bölümde lisans, yüksek lisans diploma satışı başlıyor.
“Dünyada binden fazla üniversiteyle anlaşmam var” diyor. Oysa Türkiye'nin üye olduğu Avrupa Üniversiteler Birliği'nde bile 47 ülkeden sadece 850 üye üniversite var.
İSRAİLLİ BAŞKAN
Başkanı, İsrail'deki Tel Aviv Üniversitesi Sosyal Bilimler mezunu Netta Stavinsky. Sertifika programı 1750 dolardan (32 bin TL) başlayıp lisans, yüksek lisans ve doktora 12 bin dolara (221 bin TL) kadar çıkıyor.
Dünyanın dört bir yanından içlerinde çok sayıda Türk'ün de mezun ve öğrenci olduğu kayıtlı 5 bin öğrenciden söz ediyor. Diplomasını tanıyan bir ülke var mı? Bilmiyoruz. Ama Amerika'da bir plazada irtibat ofisi olan Aston Martin Üniversitesi'ni YÖK'ün tanımayıp, denklik vermediğini biliyoruz.
Türkiye'nin yönetiminde ekonomiden siyasete, çok önemli koltuklarda oturuyorlar. TÜBİTAK'da görev yapan da, küresel şirket yöneten de var. Yine, Meksika'da Azteca Üniversitesi doktora diplomalı Türklere bakalım!
ONLİNE DOKTORA
Azteca Üniversitesi İşletme Yönetimi doktora diplomalı biri, ister inanın ister inanmayın Türkiye'de üniversite kurdu. Fake diplomalarını CV'lerinde yazıyorlar.
Üniversite kurmak için üniversite diploması şart mı? Hayır. Ama en azından üniversite yöneten birinin ‘doktora diplomasını hak etmek' gibi akademik ahlak taşıyarak, öğrencilerine örnek olması şart!
Bu kişi Azteca'nın olduğu Meksika'ya doktora eğitimine hiç gitti mi? Bilinmiyor. Doktora hocası kim biliyor mu? Kaç para ödedi? Anlatırsa Türk gençleri bu tuzağa düşmez!
Bu diplomaların tanınması için siyaseten güçlü bir grup, 3 yıl önce YÖK'e başvurmuş. YÖK, resmi yazıyla, yurt dışından alınan ve öğrenim dili Türkçe diplomalara denklik verilmeyeceğini tek tek sıralamış.
188 TÜRK KİM?
Azteca, Aston Martin, Trident, Conley, Northcentral gibi çok sayıda naylon üniversiteden, yüzlerce belki binlerce Türk, naylon diploma aldı. Parayı basıp, online eğitimle birkaç hafta/ay eğitimle sertifika/diploma alıp ALES ve YDS'den yırtıp, ‘uzman', ‘doktor' gibi unvanları kullanıyorlar.
Olmayan kampüste, doktora hocasız doktora diploması rezilliğine artık susamazsınız. ABD'deki Aston Martin Üniversitesi ve Meksika'daki Azteca Üniversitesi mezunu 188 Türk içindeki akademisyen sayısını da artık YÖK açıklasın.
Binbir çeşit film çevrilerek, naylon bilim doktorlarına, ‘diploma denkliği' verilmesi rezilliği bırakılıp, bu kişilerin TCK 204'e göre ‘nitelikli dolandırıcılık' suçuyla 5 yıla kadar hapis istemiyle yargılanması sağlanmalıdır.
Numaradan üniversitelerin, numaradan diplomalarına da artık susacaksa YÖK'ün adı, Yükseköğretim Kurulu değil, küresel tescilli Yok Sayılan Öğretim Kurulu olur!

21 Eylül 2022

Sultan UÇAR - Kredi kartına 10 taksitle doçentlik! (SÖZCÜ)

YÖK Başkanı Erol Özvar'ın başkanlığında rektör, dekan, profesör, doçent, enstitü müdürü 240 akademisyen, ‘Doktora Öğretiminin İyileştirilmesi Çalıştayı' için 7 ay önce Ankara'da toplaştı. Türkiye'nin geleceğinde doktora eğitiminin önemini anlatan Özvar, doktora yapan akademisyenlerin bilimde ileri araştırmalar yapmasının, ülke kalkınması ve küresel dünyada ekonomik rekabette önemli bir sermaye olduğunu sıraladı. “Türkiye'nin nitelikli akademisyen açığı hâlâ devam ediyor” diyerek OECD ülkelerine göre doktora mezununun düşüklüğünden yakındı. Koca salon boşu boşuna doldurulmamıştı. Başkanı, hararetle alkışladılar. YÖK Başkanı Özvar, aslında yüksek lisans ve doktora mezun sayısı tespitinde haklıydı.
KAYIRMACILIK İTİRAFI
Türkiye'de yılda 8 bin doktora mezunu verilirken nüfusu 17.4 milyon olan Hollanda 77 bin doktora mezunuyla 20 yılda nüfusunun binde 5'ini doktoralı yapmıştı. Fransa 13 yılda bin, Japonya 16 bin, ABD 74 bin, İngiltere 29 bin, Almanya 29 bin doktora mezunu veriyordu. Son 20 yılda Türkiye'de 89 bin 616 kişinin doktora yaptığı, 24-35 yaş arası nüfusumuzun 10 binde birinin doktoralı olduğu resmi rapora girdi. Oysa kıskanç Almanlar (!) bile yılda binde 3 doktora mezunu vermişti. Nitelikli doktora eğitimi için öğrenci kabulünde, tez süreçlerinin iyileştirilmesi, tez jürileri ve tez izleme komitesi üyeleri belirlenirken ‘objektif olmak' gibi etik kararlar alındı. Çalıştay raporunu yazıp, üniversitelerine dağıldılar. Sonra ne mi oldu?
KOPYALA YAPIŞTIR
Türkiye'de her 3 üniversiteden 1'ini hâlâ bilimsel yayını ‘sıfır' olan 68 rektör ve bir tek yayını bile atıf almayan 72 rektör yönetmeye devam ettiği için hiçbir şey olmadı. YÖK Ulusal Tez Merkezi, ‘copy paste' on binlerce tezle doldu. Tıpta, geçen yıl 48 bin 278 yüksek lisans ve doktora tezi yazılırken 2022'nin ilk 9 ayında 18 bin 530 tıp tezi daha jüriden geçti. Uzman öğretmenlik maaş farkı etkisiyle eğitimde; 51 bin 136'sı yüksek lisans, 10 bin 227'si doktora 2022'nin ilk 9 ayında 61 bin 448 tez yazımıyla rekor kırıldı. Ziraat Mühendisliği mezunu 19 bin 602'si yüksek lisans, 5 bin 159'u doktora, 1 yılda 24 bin 761 tez yazdı. Yazıldı da ne oldu? Türkiye, milyarlarca dolara yine saman ithal ediyor.
AKADEMİK AHLAKSIZLIK
Sermayesi ‘öğrenci' olan 300 milyon cirolu sahte tez borsası on binlerce sahte tezin onayıyla meşrulaştı. Şubat ayında yazmıştım. YÖK'ün, sahte tezlerle ilgili yaptığı suç duyurusu işe yaramadı. Parayla tez yazan sitelere erişim yasağı getirilmediği gibi sayıları 500'den 800'e çıktı. YÖK Başkanı Özvar'ın işaret ettiği nitelikli doktora tezleri yazılıp, ekonomiye katkı sağlanması için bu sahtekârlık şirketleri kapatılmalıydı. Doktora Çalıştayı yapanlar, sadece bilgisayarlarının arama motoruna, ‘doktora tezi' yazsa, parayla doktora tezi yazanlar, karşısına anında çıkacaktı. Savcılıklara suç duyurusunda bulunup, Emniyet Bilişim Suçları Birimi ile işbirliği yapıp, akademik ahlaksızlık anında tespit edilebilirdi, edilmedi.
PRENSİPLİ AŞIRIYORLAR
YÖK Ulusal Tez Merkezi de tez sahtekârlığını görmüyor, duymuyor. Sahtekâr şirketler, “Doçent olmak ister misiniz?” diye sorup, “Siz değerli hocalarımızın doçentlik başvurularında en büyük destekçiniziz. İntihale dikkat edip, jüriden geçmezse paranızı iade ediyoruz” diye reklama çıktılar. Para karşılığı tez yazan ekipleri içinde, doçentler ve profesörler olduğuna dair referans verip, ‘Gizlilik prensibimiz. Bilgileriniz üçüncü şahısların eline geçmeyecek' diyorlar. Şirketlerden biri, “Bünyemizde 359 profesör, 2831 doçent, 3758 doktoralı öğretim üyesi, 6217 araştırma görevlisi, 9243 doktora öğrencisi çalışıyor ” diye ilan verdi. Yüksek lisans tezi 3 bin ile 10 bin TL, doktora tezi 20 bin ile 40 bin TL'ye yazılıp kredi kartına 5-10 taksitte ödeme seçeneği sunuluyor.
PROFESÖRLER PAHALI!
Doçentlerin daha ucuz, profesörlerin daha pahalı tez yazdığı bildirilip, “Mühendislik, tıp tez yazım ücreti normalden yüksek” diye alıcıya bildiriliyor. Adıyaman'dan Ağrı'ya, Batman'dan Bayburt'a 81 ilde şubeler açıp, tezleri parayla İngilizce ve Osmanlıca'ya çeviren de var. Türkiye'de yüksek lisans tezlerinin yüzde 36'sı ve doktora tezlerinin yüzde 26'sı intihal. Üniversitelerdeki her 4 doçentten 1'i tezini aşırmış! Yabancı lisan bilmeyenlerin bile doçent olduğu akademik hırsızlığa, Türkiye'de ‘One Minute' diyecek kimse yok mu? 20 yıldır bonkörce saçılan akademik unvanlar, geriye dönük incelenmelidir. Alın teriyle 6-7 yılda doktora tezi yazan gerçek akademisyenlerle parayı basıp 6-7 haftada doktora tezi yazdıran akademinin yüz karaları ayrıştırılsın. Akademik ahlaksızlık sürdükçe, Türkiye asla bilimle kalkınamaz!

!

Türkiye yırtıcı, şaibeli, sahte ve fake dergilerde en çok yayın yapan 3. ülke

Predatory journals: Who publishes in them and why? - Selçuk Beşir Demir Dünyanın en prestijli dergilerinden biri olan Elsevier tarafınd...

Predatory journals: Who publishes in them and why?

.....................................................................


...
...
...

* Rastgele Yazılar


  • Y. Doç. Dr. Kaan Öztürk - Akademik yayın dalavereleri: Sayılar nasıl şişirilir?

    Bu yazılara “Yıldırım’ın aydınlattıkları” başlığını koysam yeridir. Matematikçi Ahmet Yıldırım‘ın üç hafta önce ortaya çıkan olağanüstü üretim listesini inceleyince çok ilginç bir ilişkiler ağı görüyorsunuz. Bu ilişkilerden biri, yayınlarının çoğunda atıf yaptığı Çinli Ji-Huan He, diğeri de tam 1... DEVAMI>>

  • Y. Doç. Dr. Kaan Öztürk - Akademik yayın dalavereleri: El Naschie vakası

    Ucunda kazanç olan her türlü iş eninde sonunda manipülasyon ve dalavereye maruz kalıyor. Bilim kariyeri de bu genel kurala tâbi. Güncel olaylar çerçevesinde, bilimsel yayın dalaverecilerinin meşhurlarından El Naschie’yi hatırlamakta fayda var. Mısırlı Muhammed El Naschie Almanya’da eğitim gördükten ... DEVAMI>>

  • Y. Doç. Dr. Kaan Öztürk - Bilimsel yayın rekoru (?)

    2011′in son gününde Ekşi Sözlük’e bir haber eklendi: “5 yılda 270 makale yazan akademisyen“. Ege Üniversitesi Matematik bölümünde çalışan Ahmet Yıldırım, 2007′den başlayarak bugüne kadar tam 279 bilimsel yayına imzasını koymuş (tam liste). Bu kadarla kalmamış, birçok dergiye editörlük, sayısız maka... DEVAMI>>

  • 5 yılda 270 makale yazan akademisyen! (soL Haber)

    Yılın son gününde Ekşisözlük'te eşine az rastlanır bir akademisyen örneği gündeme getirildi: Dr. Ahmet Yıldırım, 5 yılda 270 tane makale yazmıştı! İddiaların ardından Yıldırım, kişisel sayfasındaki "makalelerini" tek tek sildi, daha sonra intihar ettiği iddia edildi. 31 Aralık gecesi, Ekşisözlük'... DEVAMI>>

  • Dr. A. Murat Eren : "Yine bir bilim hırsızlığı haberi. Belki siz de alışmışsınızdır, sizlere de normal geliyordur belki bunlar artık. Değiller."

    Bu sefer, içlerinde Çankaya Üniversitesi rektörü de olan bir grup akademisyenin "A simple analytical EAM model for some bcc metals" başlıklı makalesi söz konusu. Yazarlardan birisi bir başka makaleden kopyala yapıştır yapmış, diğerleri de muhtemelen "kalabalık CV'miz sağ olsun" diyerek okumamışla... DEVAMI>>

  • 3 öğretim görevlisinde intihal ortaklığı (T24)

    Çankaya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ziya Güvenç, Gazi Üniversitesi’nden Prof. Dr. Ergün Kasap ve Aksaray Üniversitesi’nden Yrd. Doç. Halil İbrahim Dursun’un ortak imzasıyla uluslararası bir dergide yayımlanan bilimsel bir makalede bilimsel hırsızlık (intihal) yapıldığı ortaya çıktı. Rektör Prof. ... DEVAMI>>

  • İntihal ortaklığı (Cumhuriyet)

    İmzasının bulunduğu makalenin intihal olduğu ortaya çıkan Çankaya Üniversitesi Rektörü Güvenç makale için yardım ettiğini, kandırıldığını iddia ettiMAHMUT LICALIANKARA - Çankaya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ziya Güvenç, Gazi Üniversitesi’nden Prof. Dr. Ergün Kasap ve Aksaray Üniversitesi’nde... DEVAMI>>

  • Prof. Dr. Haldun Güner - Profesör Dosyaları (MEDİMAGAZİN)

    Pek merak ederim iş bu ‘profesör dosyaları’ ne menem şeydir diye. Kim bilir belki sizde merak edersiniz. Anlatayım, üniversitenin falan fakültesinin, falanca bölümü için profesörlük kadrosu açılır. Bölümde kadro bekleyen doçentler varsa onlar için. Yoksa dışarıdan gelecek hatırlı, torpilli, uygun gö... DEVAMI>>

  • Ercüment Tunçalp - İntihal, Derleme, Çeviri (RetailNews)

    Son zamanlarda etik dışı yayıncılık rekora koşuyor. Kitap kapağına adını yazan kişiye ait içinde bir tek cümle fikre rastlanmayan sözde eserler rafları süslüyor. Bu etik dışı davranışların en ağır cezalandırılması gereken şekli intihaldir.İntihal, sahtekarlık ve hırsızlıktır. Türk Dil Kurumu sözlüğ... DEVAMI>>

  • İntihal olaylarında kaygı verici artış - (Milliyet)

    CHP Antalya Milletvekili Gürkut Acar’ın soru önergesine Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer’in verdiği yanıt, 2002 yılından sonra intihal iddiası ile ilgili başvurular ve uygulanan disiplin cezalarının sayısında artış olduğunu ortaya koydu.Buna göre 2001 yılında 1 akademisyen hakkında üniversite öğretim... DEVAMI>>

  • Prof. Dr. Ahmet Rasim Küçükusta - Türkiye'de bilimsel araştırma da yapılmıyor bilimsel yayın da (ZAMAN)

    Abdullah Gül Üniversitesi'nin temel atma törenine katılan YÖK Başkanı Prof. Dr. Yusuf Ziya Özcan, burada yaptığı konuşmada şunları söylüyor:"Bilimsel yayın artışında üçüncü ülke durumundayız. Geçen yıl 17'nci sıradaydık. Bu yıl sırada yükselme olacak. Layık olduğumuz seviyeye ulaşacağız. Layıkı... DEVAMI>>

  • Murat Bardakçı - Yüksek lisansın rezaleti, doktoranın sefaleti (HABERTÜRK)

    GEÇENLERDE bir üniversitenin doçentlik jürisine katılan tarihçi arkadaşlar anlattılar: Anadolu'da yeni açılmış üniversitelerden birinden gelen doçent adayına konusu ile ilgili kaynakları nasıl araştırdığını sormuşlar, hazret şaka gibi bir cevap vermiş, "Google'a bakarım" demiş... Hocalar önce şaşırm... DEVAMI>>

  • Prof. Dr. Ayşe Erzan: "Bilimde hırsızlık yapanın üstü örtülüyor" (Hürriyet)

    Prof. Dr. Ayşe Erzan, bilimin de bir raconu olduğunu belirterek, bilimsel hırsızlığın önlenmesinin iki önemli yolu olduğunu söyledi: "Tek seferde meslekten men edilmesi yaptırımı belki biraz derecelendirilmeli. Çok ağır bir yaptırım olduğu için uygulanamıyor. Ve ilköğretimden itibaren çocuklara 'bil... DEVAMI>>

.


.