17 Nisan 2019
Esra ÖZ - Akademik dünyada intihal savaşları mı başladı? (CNNTürk)
Son dönemlerde üniversitelerde intihal konusunda farkındalık oluşmaya başladı. Bu konuda akademik camiada, özgün ve nitelikli çalışmaların yapılması için de yeni adımlar atılıyor.
Dijital dünyanın bilgiye erişimi kolaylaştırması ile birlikte bilgi
kirliliğinin yayılmasının yanı sıra bilgi hırsızlığı da yapılma oranları
arttı. Türk Dil Kurumu tarafından “aşırma” olarak tanımlanan intihal,
düşünce ve emek hırsızlığı olarak tanımlanabilir. Yapılan çalışmaları
kendi fikri, çalışması ya da ürünü gibi göstermeye çalışanların
başkasının çalışmasına referans vermemesiyle karşılaşılabiliyor.
Dijitalin gelişmesi intihal oranlarını arttırsa da bunun önüne
geçilmesi için yeni uygulamaları da beraberinde getiriyor. Herhangi bir
makale yazıldığında bu programlardan kontrol ediliyor. Kaynak
gösterilmeden alınan cümleler olduğunda, bu programlar sayesinde tespit
edilebiliyor.
Başkasının yaptığı çalışmayı kendisinin gibi gösterip, imzasını
atanların ortaya çıkartılmasında bugünlerde akademik camiada çok fazla
gündeme gelmeye başladı. İntihalin önüne geçmek için alıntı sayıları
kısıtlandı, çalışmaların özgün ve yeni bir bakış açısını sunması
üzerinde daha çok duruluyor.
Özgün ve kaliteli bir çalışma ortaya çıkarmak için emeklerin
sömürülmesinin aslında farklı şekilleri de olabiliyor. Bu kapsamda kendi
emek vermediği çalışmaya akademik unvanının gücünü kullanarak ilk isim
olarak yazdırılması da aslında irdelenmesi gereken konulardan biri.
Bilim şüpheciliği, sorgulamayı ve eleştirel bakış açısına sahip
olmayı gerektiriyor. Aslında yapılan akademik çalışmaların teorik
kuramlar arasında sıkışıp kalmaması da gerekiyor. İletişim fakültelerini
örnek verecek olursak, sadece kuramsal kalan bir eğitimle buradan mezun
olanlar iş hayatına atıldığında çok farklı bir dil ve sistemle karşı
karşıya kalabilir. Bu nedenle bu alanda çalışan ve uzmanlaşan
iletişimcilerle ortak çalışmalar yapılmalı. Her geçen gün değişen
iletişim ve medyanın dönüşümünde geçmişin kuramlarında sıkışıp kalan bir
eğitim sisteminde ilerlemek ve üretmek çok zor.
Yıllardır yapılan bilimsel çalışmalar üzerine her yeni çalışma özgün
ve güvenilir bakış açıları eklemeyi hedefler. Bu bağlamda akademik
camianın etik bir duruş sergilemesi çok büyük önem taşıyor. Aslında bu
durum sadece akademik camiada değil, tüm alanlarda karşımıza
çıkabiliyor.
TÜBİTAK’ın “Bilimsel Dergilere Gönderilen Makalelerde Dikkat Edilmesi
Gereken Noktalar!” çalışmasında özellikle dikkat edilmesi gereken etik
ihlaller şu şekilde listeleniyor:
• Uydurma (Fabrication): Araştırmada bulunmayan verileri üretmek, bunları rapor etmek veya yayımlamak.
• Çarpıtma (Falsification): Değişik sonuç
verebilecek şekilde araştırma materyalleri, cihazlar, işlemler ve
araştırma kayıtlarında değişiklik yapmak veya sonuçları değiştirmek.
• Aşırma (Plagiarism): Başkalarının fikirlerini, metodlarını, verilerini, yazılarını ve şekillerini sahiplerine atıf yapmadan kullanmak.
• Duplikasyon (Duplication): Aynı araştırma sonuçlarını birden fazla dergiye yayım için göndermek veya yayımlamak.
• Dilimleme (Least Publishable Units): Bir
araştırmanın sonuçlarını, araştırmanın bütünlüğünü bozacak şekilde ve
uygun olmayan biçimde parçalara ayırarak çok sayıda yayın yapmak.
• Desteklenerek yürütülen araştırmaların sonuçlarını içeren sunum ve
yayınlarda destek veren kurum veya kuruluş desteğini belirtmemek.
• Araştırma ve makalede ortak araştırıcı ve yazarların yazılı görüş
birliği olmadan, araştırmada ve makalede aktif katkısı bulunanların
isimlerini çıkartmak veya yazarlıkla bağdaşamayacak katkı nedeniyle yeni
yazar ya da yazarlar eklemek veya yazar sıralamasını değiştirmek.
• Araştırma ve yayın etiği ilkeleriyle bağdaşmayan diğer davranışlarda bulunmak.
İntihal tüm dünyada olduğu gibi, ülkemizde de büyük bir sorun olmaya
devam ediyor. Bu konuda etik olunması adına farkındalık yaratan her
bilgilendirme sevindirici bir durum. Bilimsel düşünceye sahip bireyler
özellikle üniversitelerdeki akademisyenlerin, öncelikle eleştirel bakış
açısına sahip olarak, şüpheci yaklaşımı önem taşıyor. Daha çok üretmek
için önce ahlaklı olmayı hayatına ve çalışmalarına aktarmış bilim
camiası, ülkemizi daha iyi noktalara taşır. Sözde bilimin önüne geçmek
için de bu çalışmaların artması dileğiyle.
Kaynak:
Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu, “Bilimsel Dergilere
Gönderilen Makalelerde Dikkat Edilmesi Gereken Noktalar!”,
Erişilebilir:
http://journals.tubitak.gov.tr/genel/brosur.pdf
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
!
Türkiye yırtıcı, şaibeli, sahte ve fake dergilerde en çok yayın yapan 3. ülke
Predatory journals: Who publishes in them and why? - Selçuk Beşir Demir Dünyanın en prestijli dergilerinden biri olan Elsevier tarafınd...
Predatory journals: Who publishes in them and why?
.....................................................................
...
...
...
* Rastgele Yazılar
.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Teşekkür ederiz.