NEDEN ?

https://plagiarism-turkish.blogspot.com


Yükseköğretimde Gözetim ve Denetim - Yasal Çerçeve ve Uygulamalar -
Devlet Denetleme Kurulu Raporu (2009) lütfen tıklayın
2547 sayılı Kanun’da öğretim elemanlarının disiplin suçlarına ilişkin yapılması düşünülen değişiklikler hakkında Bilim Akademisi’nin raporu (2016) lütfen tıklayın

17 Ocak 2018

MUSTAFA ÇETİNER - Akademi bilimsel çalışmaların neresinde? – 6 (Herkese Bilim Teknoloji)

Türkiye hain bir kalkışma girişimi ile bitirdi önceki haftayı. Ben de her sıradan vatandaş gibi büyük bir kaygı, öfke ve üzüntüyle izliyorum yaşananları. 

Bu kadar karmaşık bir gündemde bu konuya devam etmek doğru mu bilemedim ama beş haftadır yazdıklarıma devam edeceğim yine de. 

Basit bir soruyla başlayayım: Ciddi bir bilim insanı bir yıl içinde kaç bilimsel yayın yapabilir ve kaçını saygın bilim dergilerinde yayınlayabilir?

Belki yanıtlamanıza yardımcı olabilir diye bir ipucu vereyim: Nobel ödüllü bilim insanımız Aziz Sancar, Koç Üniversitesi'nde yaptığı konuşmada yanına 6 aylığına gelen bir doktora öğrencisinin ısrarla bir bilimsel çalışma yapmak isteğinden söz ederken şunları söyledi.

“Ne kadar heyecanlıydı, dur bir kızım dedim, 6 ayda öyle hemen çalışma filan olmaz.”

Evet yanıtınız nedir? Bir bilim insanı yılda kaç çalışma yapabilir, 2, 3, 5, 10..?

Türkiye’de bir yıl içinde 30’a yakın bilimsel çalışmada ismi olan tıp insanları biliyorum. Yani her iki haftada bir tane, hatta bazılarında daha çok. İnanmayan “pub-med” benzeri portallardan tarayıp baksın.

İngilizce'de bir deyim vardır; “too good to be true”. Yani; gerçek olamayacak kadar çok iyi... Bizde de benzer sözler var; “çok laf yalansız olmaz” mesela.

Peki soruyu tekrar sorayım: Bir bilim insanının (!) bu kadar çok yayında isminin olması mümkün mü?

Evet mümkün... Peki nasıl? Anlatayım.

Eğer iyi organize büyük bir siyasi grubun içindeyseniz, bu grubun temel amaçlarından biri yayın sayılarını hızla arttırmak, akademik yaşamda yandaşları ile etkili bir konuma gelmekse, bu grupların içinde ağabeyleriniz ve ablalarınız varsa, onlar sizin bir an önce akademik olarak yükselmenizi, akademi içinde etkili pozisyonlara gelmenizi, bir an önce doçent, profesör olmanızı ve ait olduğunuz grubun akademi içindeki etkinliğinin yükselmesini istiyorsa, hiç emek harcamasanız bile çalışmalarına sizlerin isimlerini ekleyebilirler.

Sizler onlara veri girişi vb. bazı sekretarya işlerinde yardım edersiniz, onlar da sizin isminizi bu kadar katkıyla çalışmalarına yazarlar.

Böylece “h” indeksiyse “h” indeksi, bilimsel çalışmaysa bilimsel çalışma, yürür gidersiniz. Bir anda hatırı sayılır bir bilim insanı olur çıkarsınız.

Sonra siz palazlanır, ağabey veya abla olursunuz. Sizden sonra gelenlere aynısını yapmaya başlarsınız.

Ama her istediğinize yardım edemezsiniz öyle: Yardım ettikleriniz sizinle aynı siyasal çizgide olmalıdır, kime yardım edeceğiniz çoğu kez size sorulmaz. Aranan liyakat değildir, önemli olan itaat ve grup duygusudur.

Ama bilim insanı öyle olunmuyor.

Bilim insanı özgür düşünceyi temsil eder, emeği temsil eder. Bilim insanı dogmatizme, sınırları çok katı biçimde belirlenmiş hiyerarşik yapılanmalara dayanamaz.

Bilim insanı makam ve mevki heveslisi olamaz, aktif bir siyasi grubun üyesi olarak bilim çevrelerinde açıkça gündelik siyaset yapamaz.

Mesela gerçek bir bilim insanı için şu cümleler ne anlam ifade eder?

"Madde ile kayıtlı olmayan ruhlar, dünyadaki cesetlerine benzer misali cesetleriyle tekrar görülebilirler. Bunun sayısız denecek kadar misalleri vardır." [Fasıldan Fasıla 1, Fethullah Gülen, Nil Yayınları, 3. Baskı, Eylül 1995, 23].

Bu ve benzeri hurafeleri gerçek gibi söyleyenlerin peşine düşmüş hatırı sayılır sayıda yüksek “h” indeksi olan insan var.

Türkiye’de bilimsel yazı sayısının son yıllarda arttığı söyleniyor. İyi de tek kriter bu mu? Geçen sayıda yayınlanan Prof. Dr. Sebahattin Yurdakul’un yazdıklarını okuyun.

Ben bu köşede konu ile ilişkili 6 yazı yazdım, Türkiye bu yazılarda söz ettiğim yöntemlerle mi bilim toplumu olacak?

Başka sorular da var... Bu ülkede yılda kaç patent alınıyor, sanayi-üniversite işbirliği ne düzeyde, bu ülkede yetişip uluslararası arenada etkili konumda olan kaç bilim insanı var?

*Bu yazı 29 Temmuz 2016 tarihinde HBT Sayı 18'de yayınlanmıştır.

!

Türkiye yırtıcı, şaibeli, sahte ve fake dergilerde en çok yayın yapan 3. ülke

Predatory journals: Who publishes in them and why? - Selçuk Beşir Demir Dünyanın en prestijli dergilerinden biri olan Elsevier tarafınd...

Predatory journals: Who publishes in them and why?

.....................................................................


...
...
...

* Rastgele Yazılar


  • Prof. Dr. Rıdvan Karluk - TÜRKİYE'DE BİLİM ETİĞİNE SAYGI VAR MI? (Sakarya Gazetesi)

    Geçen yıl(29 Aralık)yayınlanan son yazımın konusu Türkiye’de yolsuzluklar ile ilgiliydi. Yazımda, ülkemizde yolsuzlukların üzerine gidilmediği sürece Türkiye’nin yolsuzluk ligindeki sıralamasında (Uluslararası Saydamlık Örgütü- Transparency International- tarafından her yıl yayınlanır) bir yükselme ... DEVAMI>>

  • Orhan Bursalı - AKINTIYA SÜRÜKLENMEK..- CBT

    GündemCumhuriyet Bilim Teknik 02.01.2009“İşlem” şaşmadan sürüyor! Atom saati gibi dakik! Ne demiştik? Üniversite seçim sistemi tam bir rezilliktir, rezalettir! Suyun başını tutanlar, kim olursa olsun, burada YÖK iktidarı ve Cumhurbaşkanı, öğretim üyelerini kullanıyorlar..Hem de tarihte görülmemiş bi... DEVAMI>>

  • Özcan ve rektörler hakkında suç duyurusu (ZAMAN)

    Ege Üniversitesi (E.Ü.) Fen Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Kayhan Kantarlı, üniversitenin fen fakültesi dekanlığına ''intihal'' suçunu işlemiş bir öğretim üyesinin getirildiğini ileri sürerek, YÖK Başkanı Prof. Dr. Yusuf Ziya Özcan, E.Ü. Rektörü Prof. Dr. Candeğer Yılmaz ile bu konuda üniversite ... DEVAMI>>

  • Prof. Dr. Metin Balcı - Türk mucizesi değil! (CBT)

    Cumhuriyet Bilim Teknik, 19.12.2008WEB of Science ile SCOPUS arasındaki rekabet, Türkiye adresli yayın sayısını arttırdı! WEB of Science, çeşitli dallarda yayımlanan dergilerin dizinlendiği, makale özet ve tam metinlere erişim sağlanan bir atıf veri tabanıdır. Yıllardır, bu veri tabanı baz olarak... DEVAMI>>

  • Prof. Dr. Hakan S. Orer - ETİK İLKELERİN GÜNLÜK YAŞAMDAKİ ANLAMI

    Türk Farmakoloji Derneği Bülteni Sayı:98 , Ekim-Aralık 2008Son genel kurulda “Bilim ve Yayın Etiği İlkeleri”nin kabul edilmesi ile Türk Farmakoloji Derneği birçok uzmanlık derneği ve meslek kuruluşuna öncülük yapmıştır. Ardından, 4-5 Nisan 2008 tarihlerinde, Türk Tabipler Birliği Ankara’da, derneğim... DEVAMI>>

  • GATA'da bilimsel hırsızlığa sert ceza

    GATA'da bir başkasının bilimsel eserinin veya çalışmasının tümünü veya bir kısmını kaynak belirtmeden kendi eseri gibi göstermek fiilini işlediği Akademi Kurulu kararıyla sabit olan öğretim elemanlarının görevlerine son verilecek.>>>. DEVAMI>>

  • Prof. Dr. Osman İnci - BİLİMSEL YAYINDA YAZARLIK VE YAZARLIKTA ETİK SORUNLAR

    Türk Üroloji Dergisi: 34 (1): 108-112, 2008GİRİŞDünyada ve Türkiye’de araştırma ve yayın etiğine aykırı davranışların son yıllarda ciddi boyutlara ulaştığı görülmektedir. Sorunun öneminin farkında olan bilim insanları çözüm için öncelikli olarak araştırma ve yayın etiğini kesin yazılı kurallara bağ... DEVAMI>>

  • Prof. Dr. Kurtuluş Töreci - YAYIN ETİĞİ (ETİK DIŞI DAVRANIŞLAR VE YAZARLIK)

    ANKEM Dergisi Cilt 22 • Sayı 1 • 2008s. 44 - 51>>>Bizi ilgilendiren son örneklerden biri Orta Doğu Teknik Üniversitesi’nin Fizik Bölümü’nde iki doktora öğrencisiyle beraber başka üniversitelerimizden dekan ve profesörden öğrencilere kadar 14 ismin karıştığı, 67 makalenin “arxiv”den çekilmesiyle so... DEVAMI>>

  • Prof. Dr. Uğur Eser - BİLİMİN AHLAKSIZLIĞA TAHAMMÜLÜ YOKTUR (CBT)

    Cumhuriyet Bilim Teknik 01.08. 2008Soruşturmayı yürüten üniversitenin suçun niteliğini göz önüne alarak verdiği “öğretim mesleğinden çıkarma” cezasını, intihal yapanın “geçmişteki iyi hali ve hizmetlerinin” gözetilmediği ve sanık lehine “takdir yetkisi kullanılmadığı” (md.16) gerekçeleriyle bozan ve... DEVAMI>>

  • Bilim adamları sanılandan daha sahtekarmış (CNN TÜRK)

    Bilim adamlarının, şimdiye kadar sanılandan daha ``sahtekâr`` olduğu ortaya çıktı.ABD `de 2 binden fazla bilimadamı arasında yapılan araştırmanın sonuçları Nature dergisinde yayımlandı.Ulusal Sağlık Enstitülerine bağlı 605 kurumda görev yapan 2 bin 212 bilim adamının yaklaşık yüzde 9`u, son üç yıl i... DEVAMI>>

  • Zülfü Livaneli - AYDIN AHLAKI (VATAN)

    >>> Editör diyordu ki: “Bu (yani Batılıların plegiarism dedikleri şey) çok ciddi ve ağır bir suç. Profesör madem intihal yapmış, nasıl olup da mesleğine devam edebiliyor.” Zavallı editöre, intihalin bizde çok ciddi bir suç sayılmadığını anlatmakta epey güçlük çekmiştim.>>>. DEVAMI>>

  • Prof. Dr. Orhan Gölbaşı - TÜRKİYE BİLİMSEL SIRALAMADA ASLINDA KAÇINCI SIRADA? (CBT)

    Cumhuriyet Bilim Teknik 09.05. 2008Türkiye uluslararası bilimsel dergilerdeki yayın sayısı göz önüne alındığında, 1982 yılında 500 yayın ile 41. sıradayken, 2007’de yıllık 18.000 yayın ile 19. sıraya kadar yükseldi. 2007 Bologna Değerlendirme Raporu'na göre başarı sıralamasındaki yeri ise, 43 ülke a... DEVAMI>>

  • Prof. Dr. Tahsin Yeşildere - BİLİMİN DE ÇETESİ VAR! (ZAMAN)

    RÖPORTAJ- Nuriye Akman>>>Bilim yapma olanakları tıkandığı için mi bu kadar çok intihal vakası oluyor? Biliyorsunuz en son fizikçilerin dünya çapındaki bir intihali ortaya çıktı. Bunu ortaya çıkaranlar da yabancı bilim adamları. Bu da bizi çok üzdü. Daha önce İhsan Doğramacı'nın, Ömer Dinçer'in,... DEVAMI>>

.


.