29 Haziran 2016
Kemal Göktaş - Akademide intihal depremi (Cumhuriyet)
18 Haziran 2016
Yalanlar Üzerine Kurulmuş Bir Kariyer: ''Dr.'' Serkan Anılır’ın Doktora Tezi ve Araştırma Sahteciliği Vakası - (Evrim Ağacı)
13 Haziran 2016
Murat Bardakçı - İntihali yakalama programlarına dünyanın parası veriliyor ama işe yaramıyor! (HABERTÜRK)
2 Haziran 2016
Prof. Dr. Zafer Ercan - YOZLAŞTIRILAN AKADEMİ: TEŞVİK ( Bilim ve Gelecek)
Bu yazının anahtar kelimesi teşvik daha doğrusu akademik teşviktir.
10-15 yıl önce ortaya çıkan ‘ilk 500’e giren üniversiteler’ sıralamalarla başlayan ve dönemin başbakanının ‘eyy ODTÜ, sen neden ilk 500’e giremedin? Önce onu söyle’ suçlamaları ile devam eden süreç bu işin nerelere doğru evrileceğinin işaretlerini veriyordu.
Üniversiteleri yarıştırmak, piyasalaştırmak üniversite geleneğine aykırıdır. Ama kapitalizmin bir değer kaygısı olmadığı gerçeği dikkate alındığında şaşılacak bir durumun olmadığını da kendi doğallığı içerisinde analiz etmek gerekiyor. Alınganlığa gerek yok.
Sayı saymayı yeni öğrenmeye başlayan, bugün 10’a kadar, ertesi gün 100’e kadar, sonraki hafta 1000’e kadar sayan 7-8 yaşlarındaki çocuğun heyecanı elbette anlaşılabilir ve teşvik de edilebilir. Ancak öğretim üyelerinin her geçen gün daha fazla sayı saymasını bir araştırma ve başarı olarak gören ve bunu ödüllendiren üniversite yapısına ne denilebilir? Böyle bir yaklaşımın yaratabileceği boğucu ortamın nasıl olabileceğini ve kimleri boğabileceğini tahmin edebiliyor musunuz? Katılmış olduğum bir akademik toplantıda, on bir bölüm başkanının kendilerine verilen beşer dakikalık konuşma süreleri içerisinde, konuşmalarının tamamının “Bölümümüzde şu kadar yayın yapılmıştır. Şu kişi en fazla yayını yapan kişidir. Kendisini tebrik ediyor ve başarılarının devamını diliyoruz…” biçiminde olması, niteliğe yönelik hiçbir değerlendirme yapılmayıp, dinleyicilerden de bırakın bu garip duruma tepki göstermeyi, mevcut durumun alkışlanması neyi gösterir?
Bir teşvik doğuyor
Erdal İnönü’ün TÜBİTAK’tan sorumlu bakan ve Tosun Terzioğlu’nun TÜBİTAK başkanı olduğu dönemde SCI-E indeksine giren akademik dergiler sınıflanmış ve bu dergilerde yayın yapan öğretim üyeleri ‘parayla teşvik’ edilmişlerdi. Bu teşvik sürecinde yapılan çalışmanın niteliğiyle kimseler ilgilenmemişti.
Bir zamanlar Cumhuriyet gazetesinin cuma günleri eki olarak çıkartılan Bilim ve Teknik Türkiye’deki üniversitelerde en fazla yayını olan kişileri kapak sayfasında listeleyerek bu öğretim üyelerini Türkiye’nin en başaralı araştırmacıları olarak sunmuştu. Listede isimleri olan birçok öğretim üyesinin koltuklarının altında bu dergiyi büyük gururla taşımaları çok tuhafıma gitmiş ve o ana kadar saygı duyduğum ve aydın olarak gördüğüm/sandığım bu kişiler konusunda kafamda şüpheler oluşmuştu.
Teşvik, sonrasında ODTÜ tarafından da çok sevilmiş, okşanmış, büyütülmüş ve kendi üniversitelerinde uygulanmıştır. Bu uygulamanın mimarı da uzun süre ODTÜ’de rektörlük yapmış olan Ural Akbulut’tur.
Daha sonraları SCE-I dergilerine giren paralı dergiler inanılmaz bir artış göstermiş ve TÜBİTAK’ın teşviki bu dergi şirketlerine para akıtan bir kurum haline dönüşmüştür. İşin tadını alan paralı dergi şirketleri inanılmaz bir şekilde örgütlenmiş, sahte konferanslar düzenleyerek piyasalarını daha da genişletmiş ve kontrol altına almıştır. Özellikle bilimsel etiğin ve kültürün gelişmediği ülkelerde bu dergiler kök salarak, bu dergiler üzerinden yetişen ‘akademisyenler’ Türkiye’nin dört bir yanında üniversiteleri tabiri caiz ise ele geçirmişlerdir.
Ülkemizde yapılan Matematik yayınlarının yüzde 90’a varan bir kısmının yukarıda tanımlanan paralı dergilerde olması, Almanya, Fransa, İngiltere gibi ülkelerde bu oranın yüzde 5 civarında kalması olayın korkunçluğunun işaretini de veriyor.
Teşvik eleştirilmeye başlanıyor
Teşvik konusunun tam bir tecavüzcü amca olduğunun anlaşılmaya başlanması üzerine konuyla ilgili ufak tefek eleştiri yazıları çıkmaya başlamıştır. Bu yazılardan bazıları:
– Ersan Akyıldız, Bilimsel Atıf Dizinleri (SCI, SCI-Expanded) tarafından taranan dergilerde matematik yayınları ve bazı gözlemler, Bilim ve Ütopya.
– Şafak Alpay ve Zafer Ercan, Bilimsel Yayınların Değerlendirmesi Üzerine, Cumhuriyet Bilim Teknik, 24 Aralık 2005, 19, 179, s.20.[1]
– Kaan Öztürk, Şişme Dergiler ve Yayın Etiği İhlalleri, Matematik Dünyası, 2012-II.
– Metin Balcı, Nedir Bu Waset[2] Adlı Kuruluşun Kongreleri: Kongreler Bilimsel Amaçlı mı Yoksa Gezi Amaçlı mı? Cumhuriyet Bilim ve Teknoloji, 25 Aralık 2015.
– Özgür Aydın, Akademik Teşvik neyle şevke gelinir, Sol Haber, 07.03.2016.[3]
(Yukarıdaki yazılardan özellikle Kaan Öztürk ve Metin Balcı’ın yazısı okunmadan burada vurgulanmak istenenin tam olarak anlaşılması mümkün olmayacaktır. Bu sebeple okurlara bahsi geçen yazıların okunmasını öneririm.)
Türkiye’de paralı teşvik süreci bu şekilde başlamıştı. Böyle bir model bildiğim kadarıyla saygın hiçbir üniversitede yoktur.
Perelman ‘ben sergilenmem’ diyor[4]
Matematik Dünyası dergisinin 2003-1 sayısında Burak Özbağcı tarafından “Bir Milyon Dolarlık Soru” başlıklı bir yazı yayınlanmıştı. Yazıda bir matematik probleminden bahsediliyor ve bu soruyu ilk çözene Clay Matematik Enstitüsü tarafından bir milyon dolar para verileceği söyleniyordu. Bu yazıyı referans alarak aynı derginin 2003-II sayısında yayınlanan “Taahütname” başlıklı bir yazımda ‘Bir Milyon Doları’ ironik bir dille eleştirmiştim. Sonra neler mi oldu? Bahse konu soru Rus Matematikçi Grigori Perelman tarafından çözüldü (Yanlış anlaşılmasın, bu ödülün Perelman’ın problemi çözmesinde bir motivasyonu olmamıştır.) Hatta Perelman, bildiğim kadarıyla, bir milyon dolarlık ödülü reddettiği gibi, ilgililere “Hayvanat bahçesindeki bir hayvan gibi sergilenmek istemiyorum” fırçasını da çekmiştir.
Perelman’ın ortaya koyduğu bu yaklaşım matematiğin gelişimine yön vermiş birçok matematikçide de görülebilen yaygın bir davranış biçimidir. Elbette bu tür davranışları her matematikçiden ya da araştırmacıdan beklemek yersizlik olur. Ancak, bu tür davranışlar sergileyen araştırmacıları anlayamayan bir toplum için çöküş çanları çalıyor demektir.
Teşvik daha da büyüdü
Ülkemizde yapılan bilimsel değerlendirme yöntemi akıl almaz derecede yanlışlar içermektedir. Tehlikeli olan ise bu yanlışların kazara değil, bilinçli olarak yapılıyor olmasıdır. Bu değerlendirmenin başında da niteliğe değil niceliğe yönelinmiş bir durum söz konusudur. Bu değerlendirme biçiminin üniversitelerce, TÜBİTAK vb. kurumlarca desteklendiği dikkate alındığında ortada bir akıl tutulmasının, rantçılığın ve talan etme düşüncesinin izdüşümleri olduğu görülür.
Akademik teşvik 2016 yılından itibaren tüm üniversitelerde devlet eliyle uygulanarak, öğretim üyeleri hırsızlığa ve hiçsizliğe teşvik edilmeye resmen başlanmıştır.
Kısacası bu yazıda asıl vurgulanmak istenen yazının başında geçen sorunun yanıtıdır. Soruyu tekrarlayalım ‘Sen bunu sev, sana para vereyim’ yaklaşımı neyi üretir? Yanıt: Fahişeliği. Maalesef Türkiye’de üniversiteler fahişeleşmiştir/fahişeleştirilmiştir.[5]
!
Türkiye yırtıcı, şaibeli, sahte ve fake dergilerde en çok yayın yapan 3. ülke
Predatory journals: Who publishes in them and why? - Selçuk Beşir Demir Dünyanın en prestijli dergilerinden biri olan Elsevier tarafınd...

* Rastgele Yazılar
İntihal iddiasıyla 5 yıl hapis talebi (Milliyet)
Musa Kesler Üniversitelerarası Kurul (ÜAK) tarafından, İran asıllı ABD’li bir profesörün kitabından intihal yaptığı belirlenen Prof. Dr. Mazlum Uyar hakkında 5 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı. İntihal olayı, Prof. Ahmad Kazemi Moussavi’nin YÖK Etik Kurulu’na ve Marmara Üniversi... DEVAMI>>
Dr. Tansu Küçüköncü (*) - Üniversite – Üniversite Öğrencisi – Üniversite Mezunu Nedir, Ne Değildir ?
Üniversite, özellikle rönesanstan beri 300 yılı aşkın süredir, dünyanın ortak mirası olan “bilimsel bilgi”nin artmasına katkıda bulunulması ve yeni nesillere aktarılması beklenen başlıca yerdir. Asla “yalan” söylememesi – üretmemesi, dürüst – güvenilir olması beklenen yerdir, üniversite. S... DEVAMI>>
Dr. Tansu Küçüköncü (*) - Akademik Sahtekarlık Nedir, Ne Değildir ?
Akademik sahtekarlık, hak etmeksizin akademiye kapağı atmak, oraya çöreklenmek, orada yükselmek, orayı yağmalamak, orada ele geçirilen avantajlarla akademi dışında da hak etmeksizin pozisyonlar elde etmek ve yağmalamayı sürdürmek için yapılan her tür sahtekarlıktır. Akademik sahtekarlık, kendinin... DEVAMI>>
Prof. Dr. Rıdvan Karluk - Üniversitelerde Etik İhlalleri ve İntihaller Arttı mı? (Sakarya Gazetesi)
İstanbul Üniversitesi Etik Kurulu tarafından düzenlenen Üniversitelerarası Etik Platformu Toplantısı (İntihal) 17 Ekim tarihinde İstanbul Üniversitesi Avrasya Enstitüsü Konferans Salonu’nda gerçekleştirilmiştir. Dr. Hakan Ertin, Rainer Brömer ve Dr. İlhan İlkılıç’ın moderatörlüğünde gerçekleştiril... DEVAMI>>
Dr. Tansu KÜÇÜKÖNCÜ (*)- Dünyada Akademik Sahtekarlıkla Mücadele : Güncel Örnekler
Akademik sahtekarlık, internetle birlikte dünya genelinde yaygınlaşan bir sorundur. Türkiye'deki tablo : KORKUNÇ ! Aşağıdaki örneklerde, Türkiye'de alışılagelenin aksine, akademik sahterkarlıklar örtbas edilmediği gibi, akademik sahterkarlıkları ortaya döken resmi raporların gizlenmediğine ve r... DEVAMI>>
İntihal Suçları Üniversitelerde Aklanıyor (ZAMAN)
‘Bilimsel hırsızlık’ olarak bilinen intihal meselesi, İstanbul Üniversitesi’nde (İÜ) masaya yatırıldı. Önceki gün düzenlenen ‘Üniversitelerarası Etik Platformu Toplantısı’nda konuşan Prof. Dr. Nuran Yıldırım, etik kurul tarafından kanıtlanan intihal suçlarının yüzde 90’ının üniversiteler tara... DEVAMI>>
Y. Doç. Dr. Mehmet Somel - Suistimalin toplumsal koşulları (BilimSoL)
Suistimal tüm bilimcilerin derdi. Önlemleri sıklaştırma, suistimali kriminal vaka sayma çağrıları giderek artıyor... Peki bilim insanlarını bilimsel suistimale teşvik eden koşullar ne? Bilim camiasında bu soru genellikle sorulmuyor. Suistimal konusunda bilimcileri uyarmak üzere yapılan ak... DEVAMI>>
Yiğit Kocagöz - Bilimin belalıları: bilimsel suistimalin en çarpıcı örnekleri (BilimSoL)
Ağustos ayında RIKEN enstitüsü direktörlerinden kök hücre araştırmacısı Dr. Yoshiki Sasai’nin intiharı bilim dünyasının belalı konularından “bilimsel suistimal”i bir kez daha gündeme getirdi. Bilimsel suistimal, takibi oldukça güç ve alınan tüm önlemlere rağmen dünyadaki her laboratuvarda gerçekleş... DEVAMI>>
Dr. Tansu Küçüköncü (*) - 30 yıllık Trakya Üniversitesi'nin “SAHTE” tezleri : Zihin Engelliler Eğitimi tezleri ile Bilgisayar Mühendisliği Doktora Diploması
Özlem Uçar, Trakya Üniversitesi üzerine önceki yazımın konusu tezlerin danışmanı Erdem Uçar'ın eşi. Fizik Bölümünde başlayıp Bilgisayar Mühendisliği doktora diploması ile sonuçlanan doktora hikayesini (1993 .. 2007) kısaca özetleyeyim: Özlem Uçar, 23.09.1993'te Trakya Üniversites... DEVAMI>>
Prof. Dr. Hasan Seçen - Aşırma ve Kendinden Aşırma: Her Yazarın Bilmesi Gerekenler
Bilimsel topluluk, aşırma ve kendinden aşırma probleminden geniş ölçüde kaygı duymaktadır. “Aşırma ve Kendinden Aşırma: Her Yazarın Bilmesi Gerekenler” başlıklı makalede St. John Üniversitesi Psikoloji Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Miguel ROIG, kısıtlı İngilizce’ye sahip olan yazarların karşılaştı... DEVAMI>>
Ömer Erbil - Harvard mezunu arkeolog mobbinge isyan etti: Namert korkaklar! (RADİKAL)
Mardin Artuklu Üniversitesi Arkeoloji Bölüm Başkanı Yrd. Doç. Güner Coşkunsu facebook duvarından kendisine uygulanan mobbinge isyan etti. Coşkunsu kişisel duvarına şöyle yazdı: “Usulsüzlüklere, yolsuzluklara, haksızlıklara, nepotizme, anti bilimselliğe, intihale, her türlü kadrolaşmaya (ajanla... DEVAMI>>
Ekrem Sakar - İlim Camiasındaki Usûlsüzlüklerden ve Ahlâksızlıklardan Bir Demet: Tarihin Kara Kitabı (Heyula.net)
İnsanların ve toplumların ahlâkları olduğu gibi mesleklerin de ahlâkları vardır. Ahilik teşkilâtının hâkim olduğu zamanlarda bu çok belirginken kapitalizmin dünya ekonomisindeki egemenliğiyle birlikte gayriinsanî kazançların meşrulaşması, akabinde ahlâkın yerine ikamet ettirilmeye çalışan ve günüm... DEVAMI>>
İlke Kızmaz - Yeni Türkiye'nin akademisi (İleri Haber)
Aslında bu yazı çok kişisel gibi görünen bir olayı anlatıyor. Ancak bu "kişisel" olay AKP Türkiye'sinde akademinin hal-i ahvaline iyi bir örnek teşkil ediyor. Hemen konuyu aktarayım; İlk sayısı henüz yayınlanacak olan taze bir dergiye (UHMAD- Uluslararası Hakemli Müzik Araştırmaları Dergisi) yazdığ... DEVAMI>>
.