NEDEN ?

https://plagiarism-turkish.blogspot.com


Yükseköğretimde Gözetim ve Denetim - Yasal Çerçeve ve Uygulamalar -
Devlet Denetleme Kurulu Raporu (2009) lütfen tıklayın
2547 sayılı Kanun’da öğretim elemanlarının disiplin suçlarına ilişkin yapılması düşünülen değişiklikler hakkında Bilim Akademisi’nin raporu (2016) lütfen tıklayın

6 Ağustos 2014

Dr. Tansu Küçüköncü(*) - 20 Yıllık Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi'nin “SAHTE” doktora diplomalı profesörleri

Yurtdışı (İngiltere) doktora (resim) burslusu Canan Atalay Aktuğ, 20 Temmuz 1993'te araştırma görevlisi olarak Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi'nde işe başlar. 15 Ekim 1993'te İngiltere'ye gider. 01 Mayıs 2001'e dek doktora burslusu olarak İngiltere'de 8 yıl kalır, doktorayla alakası olmaz. 1999'da Canan Atalay Aktuğ'un tezini tamamlayacağını bildiren yazısı üzerine 15 Ocak 1998'den 15 Temmuz 1999'a kadar yurtdışı doktora bursu süresi uzatılır. İngiltere'deki danışmanının “Kasım 1999'de tezi tamamlayacağı” na dair yeni yazısı üzerine yurtdışı doktora bursu süresi 01 Mayıs 2001'e kadar uzatılır. 
Canan Atalay Aktuğ, 27 Nisan 2001'de Çanakkale Üniversitesi'ne yazısında, bitirmediği halde “doktoramı bitirdim” der.
16 Mayıs 2001'de araştırma görevlisi olarak işe başlatılırken “İngiltere'den aldığını” söylediği “SAHTE doktora diploması” verir ; durumu, Çanakkale Üniversitesi yöneticilerince ve akademik personelince ve YÖK yöneticilerince ve akademi genelinde gayet iyi bilindiği halde, hiç kimse doktora diplomasının aslını görmek istemez, sormaz bile !
Canan Atalay Aktuğ için açılan kadro ilanı (Güzel Sanatlar Fakültesi, yardımcı doçent) 27 Haziran 2001'de Sabah Gazetesinde yayınlanır. Canan Atalay Aktuğ, bu kadroya 10 Temmuz 2001'de “İngiltere'den aldığını” söylediği doktora diploması yerine Hacettepe Üniversitesi'nden 2000'de aldığı "sanatta yeterlik diploması" ile müracaat eder. “İngiltere'den aldığını” söylediği doktora diplomasını yine hiç kimse istemez, sormaz bile! İngiltere'deyken Hacettepe Üniversitesi sanatta yeterlik diplomasını nereden, nasıl bulduğunu da hiç kimse sormaz. Canan Atalay Aktuğ,  24 Eylül 2001'de 2 yıllığına yardımcı doçent yapılır.
Canan Atalay Aktuğ ve benzer durumdaki 40'a yakın kişiyi ilk kez 2003'te “doktora yapmak herkese serbest, bir tek bana suç !?” diye sorarak rapor ettim. Rapordaki Çanakkale Üniversitesi'ndeki yaygın ve yoğun akademik sahtekarlık ile iç içe geçmiş ağır insan hakları ihlallerini içeren detayları başka bir yazıma bırakıyorum.
Bu başvurumun ardından, işe başlatılmasından 2.5 yıl sonra ilk kez Çanakkale Üniversitesi 18 Temmuz 2003 tarihli ve  DS/135/4334 sayılı “soruşturma” yazısı ile Canan Atalay Aktuğ'dan “İngiltere'den aldığını”  söylediği doktora diplomasını teslim etmesini ister.
Canan Atalay Aktuğ, “almadığı, var olmadığı” için teslim edemeyeceği doktora diploması yerine yine “İngiltere'den aldığını” söylediği “SAHTE doktora diploması” verir. 
Çanakkale Üniversitesi'nin İngiltere ile yaptığı yazışmalarda doktora diploması aldığına dair ifadelere raslanmaz.
Canan Atalay Aktuğ'un 27 Nisan 2001'de Çanakkale Üniversitesi'ne yazısında, bitirmediği halde “doktoramı bitirdim” demesinden ve işe başlatılmasından 2.5 yıl sonra 04 Eylül 2003'te İngiltere'deki tez danışmanı tarafından gönderilen yazıda Canan Atalay Aktuğ'un doktora çalışmasının jüri tarafından M.Phil olarak kabul edildiği (nasıl oluyorsa ??) ve kendisine 31 Ekim 2003 tarihinde Master of Philosophy diploması verildiği belirtilir.
Canan Atalay Aktuğ'un “SAHTE doktora diploması” vermesi nedeniyle “doktora eğitimini tamamlamamasına rağmen çevirisini yapıp sunduğu belgelerde yanıltıcı bilgiler vermesi” gerekçesiyle açılan “soruşturma” “kınama” cezası verilmesi teklif edilir, Ramazan Aydın (rektör), 22 Mart 2004 tarihli DS/23/1607 sayılı yazı ile Canan Atalay Aktuğ'a bir alt ceza olan “uyarma ” cezası verir.
İki yıllık yardımcı doçentlik süresinin bitiminde, 03 Ekim 2003'ten itibaren yardımcı doçent kadrosunda öğretim görevlisi yapılır. 12 Nisan 2004'te Üniversitelerarası Kurul tarafından doçent yapılır, ve hemen ardından 2004'te Çanakkale Üniversitesi'nde doçent, 01 Kasım 2011'de ise profesör yapılır.
Güzel Sanatlar Fakültesi dekanı Osman Demircan'ın  kanatları altında dekan yardımcısı yapılır. Halen bölüm başkanı.
15/12/2004'te 2. Asliye Hukuk Mahkemesinde Rektörlük tarafından açılan davanın kararında (E.2004-569 K.2006-403) borçlu Canan Atalay Aktuğ ve kefillerinden borcun tahsili talep edilmiş, temyizde Yargıtay 18. Hukuk Dairesi bu kararı bozmuş (E.2007-2144 K.2007-4057, 08/05/2007) Yeniden görülen davada “Davada hukuki yarar kalmadığından, davanın konusuz kalması sebebiyle HÜKÜM    KURULMASINA YER OLMADIĞINA” karar verilmiş (28/11/2007). 
Yani, Canan Atalay Aktuğ'a yurtdışı doktora bursu için ödenen para (kaba hesapla : 100 bin sterlin ya da 350 bin TL), geri alınamamış. Canan Atalay Aktuğ'a yurtdışındayken, ayrıca araştırma görevlisi maaşının da ödenip ödenmediği, ödendiyse, tam mı yoksa bir kismı kesilerek mi ödendiği, bilinmiyor. 
Ödendiyse bile, maaşının (kaba hesapla bugunkü karşılığı : 200 bin TL) geri istenmediği anlaşılıyor. 

Canan Atalay Aktuğ, İlgiltere'de yüksek lisansını 07/07/1995 yılında tamamladığını iddia etse de doğrulanamadı. 


04 Eylül 2003'te İngiltere'deki tez danışmanı tarafından gönderilen yazıda Canan Atalay Aktuğ'un doktora çalışmasının jüri tarafından M.Phil olarak kabul edildiği (nasıl oluyorsa ??) ve kendisine 31 Ekim 2003 tarihinde Master of Philosophy diploması verildiği belirtilse de aynı bölümden nasıl olup da 2. kez yükseklisans diploması verilebildiği bilinmiyor. 
Canan Atalay Aktuğ, Emniyet Müdürlüğü'nün Çanakkale Üniversitesi'ne gönderdiği pasaport kayıtlarına göre 15/10/1993 – 01/04/2001 tarihleri arasında yurtdışındaymış. 
Kendisi İngiltere'de olduğunu iddia etse de nerede olduğu doğrulanamadı, bilinmiyor.
Toparlayayım :
Hacettepe Üniversitesi'nin bu örtbas yazısıyla birlikte ortaya çıktı ki : meğer, Canan Atalay Aktuğ hakkındaki “İnceleme Raporu”ndaki soruşturmacıların soruşturma dosyasındaki belgelerde gördüklerini iddia ettikleri
            “.... Atalay ilgili belgelerde de görüldüğü gibi bu kadroya Hacettepe Üniversitesi'nden aftan yararlanarak almış olduğu Sanatta Yeterlik Derecesi” lafı da YALANmış ! Meğer, Canan Atalay Aktuğ, sanatta yeterlik programından hiç atılmamış ve hiç afla dönmemiş ! 
Canan Atalay Aktuğ ve hakkındaki “İnceleme Raporu”nu hazırlayan soruşturmacılara göre ise  “Canan Atalay Aktuğ, Sanatta Yeterlik programını aftan yararlanarak bitirmiş ve diplomasını almış
Üstelik soruşturmacılar, soruşturma dosyasında afla döndüğünün belgelerini (??) gördüklerini iddia etmiş !? Yalan rüzgarı !
Hacettepe Üniversitesi yazısında, Canan Atalay Aktuğ'un “1994-1995 Güz ve Bahar Sömestreleri arasında izinli olduğu” belirtilmekte. Bu bile başlı başına sorun, çünü o dönemde öğrenciliğe ara verebilmek, izin alabilmek çok zor ; sadece 2 yolu var : 1) sağlık raporu, 2) yurtdışında çalışıyor olmak (okuyor olmak değil !). Canan Atalay Aktuğ'a nasıl izin verildiği, durumunun YÖK'e neden bildirilmediği bilinmiyor, ama buradan da pis kokular geliyor !
Canan Atalay Aktuğ, 20 Temmuz 1993'te araştırma görevlisi olarak Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi'nde işe başladığı günden itibaren planlayarak 15 Ekim 1993'ten 01 Mayıs 2001'e dek doktora burslusu olarak İngiltere'de 8 yıl keyif sürmüş, doktorayla alakası olmamış.
Gerisi yukarıda anlatıldığı gibi.
Gelişmeler duyurulacaktır.
Açıkça görülmektedir ki çıkar ilişkileriyle “HAK ETMEKSİZİN, HİLEYLE” mezun etmek, “resmi onaylı SAHTE doktora vd diplomaları saçmak - satmak” ve “ortaya çıkınca hiç utanmadan örtbas etmek”, sadece taşra üniversitelerine özgü değilmiş !

(*)  Dr Tansu KÜÇÜKÖNCÜ : 2001 başından beri “elverişli eko sisteme yerleşen bakteri kolonisi  benzeri hızla çoğalan zehirli sarmaşık gibi ülkemiz üniversitelerini kuşatarak boğan, çürüten, kokutan, ve çökerten” “akademik sahtekarlık gelenekçileri”ne karşı insan hakları mücadelesi vermektedir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Teşekkür ederiz.

!

Türkiye yırtıcı, şaibeli, sahte ve fake dergilerde en çok yayın yapan 3. ülke

Predatory journals: Who publishes in them and why? - Selçuk Beşir Demir Dünyanın en prestijli dergilerinden biri olan Elsevier tarafınd...

Predatory journals: Who publishes in them and why?

.....................................................................


...
...
...

* Rastgele Yazılar


  • AİHM, 33 yıllık "intihal" tartışmasına noktayı koydu .

    Eski YÖK Başkanı İhsan Doğramacı'nın, "Annenin Kitabı" adlı kitabını, ABD'li Dr. Benjamin Spock'ın "Baby and Child Care" adlı kitabından aşırdığını iddia ettiği için tazminata mahkum edilen Prof. Dr. Hasan Yazıcı, AİHM'de açtığı davayı kazandı. Eski YÖK Başkanı İhsan Doğramacı'nın, 1952 yılında ya... DEVAMI>>

  • Prof. Dr. Kayhan Kantarlı - TEZ PAZARLARI

    Bu yazıyı 17 yıldır yılmadan yürüttüğü, örnek aldığımız bilim ahlakı mücadelesini AİHM 'nin  YÖK'ün ilk Başkanı'nın kitabıyla ilgili olarak verdiği kararla taçlandıran değerli bilim insanı Prof. Dr. Hasan Yazıcı'ya mücadeleye devam edeceğimizin kararlılık ifadesi olarak  ithaf ediyorum. ... DEVAMI>>

  • Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Prof. Hasan Yazıcı’yı haklı buldu

    Prof. Hasan Yazıcı 2000 yılı Kasım ayında Milliyet Gazetesi’nde yayımlanan “Önce Doğramacı’yı Kınamak Lazım” başlıklı yazısında “örnekleri ülkemizde çok sık görülen aşırma (intihal) olaylarının üzerine gitmekte en etkili yolun, her şeyden evvel esas büyük aşırmaları olanların kamuoyundan özür dilem... DEVAMI>>

  • Enis MERİÇ - Akademik tezlerde yeni moda: Wikipedia'den kopyala-yapıştır (RADİKAL Blog)

    Son yıllarda akademik dünyada gelenek halini almış bir uyanıklıktan bahsetmek istiyorum. Wikipedia'dan kopyala-yapıştır metoduyla tez yazmak son yıllarda yaygın hale geldi. Yükseklisans tezlerinin çoğunda Wikipedia metinleri ve Wikipedia linklerinin doğrudan kaynak olarak kullanıldığını gözleml... DEVAMI>>

  • TEZ elden mezuniyet (Yeni Şafak)

    Akademik camiada 10 bin lirayı bulan ücretleri karşıladığınız takdirde tezinizi yazdırmanız mümkün. 'Eğitim danışmanlık' adı ile kurulan firmalar tez ve ödev hazırlama işini sektöre dönüştürmüş durumda. Tez A.Ş.'deki ücretler ve kazançlar ise dudak uçuklatan cinsten. Yüksek lisans tezi için 3 bin ... DEVAMI>>

  • Murat Bardakçı - Bu uygulama intihali önlemez, sadece artırır (HABERTÜRK)

    YÖK "intihal" yani "bilimsel hırsızlık" yönetmeliğinde değişiklik yapmış, intihalin bundan böyle "kamu görevinden çıkarma cezası" gerektiren bir suç olarak ele alınmasını öngörmüş ve kendisinde bulunan karar yetkisini de üniversitelere devretmiş. Bir başkasının kitabının, makalesinin yahut çalışm... DEVAMI>>

  • AYŞE ÇAVDAR - Zeynep Şarlak ile söyleşi: "Bir hayatta kalma stratejisi olarak yolsuzluk" (SabitFikir)

    Bir dönem intihal.com diye bir site açmak istedim. Sonra bir arkadaşıma danıştım, bu işleri iyi bilen bir adam. Dedi ki, "Canını yakarlar, mahvederler seni. Başın belaya girer. Zeynep Şarlak, uzun yıllar boyunca Türkiye’de yolsuz... DEVAMI>>

  • Rusya'da intihal ile mücadele adımı: TEZ ARŞİVLERİ AÇILIYOR (TürkRus)

    Rusya’da Eğitim ve Bilim Bakanlığı, bilimsel çalışmalarda yapılan intihallere karşı yeni mücadele başlatıyor. Bakanlık, intihalleri tespit etmek için tez arşivlerini mercek altına almayı kararlaştırdı.>>> . DEVAMI>>

  • Y. Doç. Dr. Kaan Öztürk - YÖK disiplin yönetmeliği değişti – her şey aynı

    YÖK’ün disiplin yönetmeliği değiştirilmiş. Normalde böyle şeyler dikkatimden kaçar, ama “basına demeç verenler kamu görevinden atılacak” mealinde tweetler görünce merak edip baktım. İtiraf edeyim, ben de önce aynı tweetlerden attım, ama bakınca öyle birşey olmadığını gördüm. Dün Resmi Gazete’de ya... DEVAMI>>

  • Prof. Dr. Kayhan Kantarlı - YÖK'TEN ÜNİVERSİTELERDE İNTİHALİ YOK EDECEK (?) KARAR

    İNTİHAL’İN  CEZASI BUNDAN BÖYLE “KAMU GÖREVİNDEN ÇIKARILMAK!”  YÖK, Öğretim Elemanları Disiplin Yönetmeliği’nin (ÖEDY) 22 maddesinde değişlik yaptı ve intihali de "kamu görevinden çıkarma cezası" kapsamına soktu. Yapılan değişiklikler 29 Ocak 2014 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanarak ... DEVAMI>>

  • YÖK Disiplin Yönetmeliğini Değiştirdi (BİANET)

    YÖK Başkanlığı, Yükseköğretim Kurumları Yönetici, Öğretim Elemanı ve Memurları Disiplin Yönetmeliği’nin 22 maddesinde değişlik yaptı. İntihal "kamu görevinden çıkarma cezası" kapsamına girdi.  Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Başkanlığı'nın Yükseköğretim Kurumları Yönetici, Öğr... DEVAMI>>

  • Pelin Batu - Tan yeri ağarınca (Milliyet)

    Hırsızlık bir hayat felsefesidir. Bazen insanlar zorluk ve yokluktan çalar. Cezası büyüktür. Yıllar önce Antep’te baklava çalıp 9 yıl hapis cezasına çarptırılan çocuklar gibi, iki yıl evvel İstanbul’da “açtım, param da yoktu” diye poğaça çalan çocuğun 12.5 yıla kadar hapsinin istenmesi gibi. İkin... DEVAMI>>

  • İlker Birbil - Tu kaka intihal (RADİKAL)

    Akademide intihali aklınıza bile getiremezsiniz. Yani getirirsiniz ama bir kere yaptınız mı ne akademisyenliğiniz kalır, ne de bilim insanlığınız... Yap boz memleketinde yaşamasak, pekâlâ bir şeyler becerecek insanlarız aslında. Binbir güçlükle bir yanlışlığı düzeltiriz; fakat daha ne olduğunu anla... DEVAMI>>

.


.