NEDEN ?

https://plagiarism-turkish.blogspot.com


Yükseköğretimde Gözetim ve Denetim - Yasal Çerçeve ve Uygulamalar -
Devlet Denetleme Kurulu Raporu (2009) lütfen tıklayın
2547 sayılı Kanun’da öğretim elemanlarının disiplin suçlarına ilişkin yapılması düşünülen değişiklikler hakkında Bilim Akademisi’nin raporu (2016) lütfen tıklayın

8 Temmuz 2010

Orhan Bursalı - Haber İçin Mahkeme Kararı mı Gerekli? (Cumhuriyet)

Bu köşede yazılacak tonla konu varken bir de tekzip hakkının kötüye kullanılmasına izin veren mahkeme ve kararlarıyla ilgilenmek, doğrusu ancak kaotik bir Türkiye’de hemen hiçbir kurumda işlerin düzgün yürümediğinin göstergesi olsa gerek...
Mustafa Helvacı adında kişi hakkında belgelere dayalı olarak yaptığım, “Diyanet’e Sahte Doktora” verdiğini kanıtlayan habere, Ankara 10. Sulh Ceza Mahkemesi’nin yargıcı, “düzeltme ve cevap hakkı” kararı gönderdi! Avukatlarmız karara mükemmel bir hukuk belgesiyle itiraz ettiler. Ancak itiraz reddedildi ve bugün Helvacı adındaki, yoğun şüpheli işlemlerin sahibi kişinin yanıtını yayımlamak zorunda kaldık.
Mahkemenin kararı önümde; bu nasıl iş diye düşünüyorum. Bu mahkeme kararına göre gazetelerdeki neredeyse bütün haberlere düzeltme gönderilebilir!
Yargıç kararında, Helvacı adındaki kişinin haberi gerçekdışı ve iftira olarak nitelendirdiğini belirttikten sonra şu kararı veriyor:
“...Gazete ve nüshaları incelendiğinde, herhangi bir mahkeme kararına dayanmadan, ilgili şahsın Diyanet İşleri’nden maaş ve harcırah aldığının belirtildiği veya sahte doktora şeklinde beyanlarla ilgilinin kişilik haklarına açıkça hukuka aykırı şekilde yayın yapıldığı anlaşıldığından, talebin kabulüne karar vermek gerekmiştir.... cevap ve düzeltme metninin yayınlanmasına...”
Haberin doğru olup olmadığıyla hiç ilgilenmiyor!
***
Bu kararı gördükten sonra, ülkemizdeki adalet sisteminin ne kadar bozuk, kararların yanlış ve yetersizliklerle dolu olduğu, dosyanın belki de yeterince hiç incelenmediği, kararların yasalara uygun olmadığı konusunda kanaatlerin, önemli ölçüde doğruluk payı içerdiğini doğrulamıyor mu?
Veya, yandaşlık ilişkileri, adam kayırma, tepelerden kişisel ricalar ve siyasal ilişkiler ve baskılar mı adalet sistemimizde yürürlükte?
Kararda neyin yanlış olduğu konusunda hiçbir açıklama yok. Dediği iki şey var. O malum kişinin, Diyanet’ten para aldığı ve Diyanet’e sunduğu doktora tezinin sahte olduğu biçimindeki iddiaların mahkeme kararına dayanmadığı...
İtiraz dilekçesinde, avukatlarımız, bu iki konuyu da belgeleriyle mahkemeye sundu. Birincisi, malum kişinin Diyanet’ten “burs aldığı”nı Diyanet de doğruluyor. Ayrıca, malum kişi de, gazetemizde yayımlanan açıklamasında, “4.5 yıla yakın sürede 53.200 USD” aldığını açıklıyor! Efendim, Diyanet’ten değil, Diyanet Vakfı’ndan bu burs parasını almış.. Parayı Diyanet veya Vakfı’ndan aldığını söylüyorsa, sorun nedir?
***
Mahkemenin ikinci gerekçesi “sahte doktora tezi” iddiası üzerine de mahkemece alınmış bir karar olmadığı!
Pardon?!
İddiayı ileri süren biziz! Elimizde de belge var! Biz mahkeme değiliz... Mahkeme, sunduğumuz belgeler arasında bulunan, Diyanet’in yazılı talebi üzerine malum kişinin bir yazıyla Diyanet’e sunduğu ve üzerinde koskoca “doktora tezi” yazılı belgeyi göremiyor mu? Ayrıca “ver bakalım şu doktora tezini” diyen, parayı veren Diyanet Vakfı değil, Diyanet!
Biz bu doktora tezinin sahte olduğunu ileri sürüyoruz! Dünyanın hiçbir ülkesinde ve hiçbir üniversitesinde böyle bir doktora tezi yapılmamıştır! Belge budur! Malum kişi, Diyanet’e sunduğu bu doktoranın yapıldığını göstermelidir...
Mahkeme kararı, gazetelerde yayımlanacak habere, yasaların hiçbirinde olmayan, kafadan uydurulmuş bir gerekçe keşfetmiştir: Hakkında mahkeme kararı olmayan haber...
Mahkeme, bu kararıyla suç işliyor, olmayan bir yasaya göndermede bulunuyor, düzeltme ve cevap hakkının, yasaların aksine, mükemmel kötüye kullanılması örneğini yaratıyor!
Ve gazetemizin manşetinin yanlış bir haberle işgal edilmesine, gazetemizin ve benim itibarımla oynanmasına olanak veriyor...
***
Bu tür gerçekdışı düzeltme haberleri giderek çoğaldı.. Mahkemeler, bu yalan düzeltmelerin yayımlanmasına olanak tanımamalı, belki de sanık sandalyesine oturması gereken kişilerin gerdan gererek kalça kırarak ortalıkta dolaşmasına “gördünüz mü mahkemece aklandım” cakasıyla, itibarlı gezmesine fırsat vermemeli!
Bütün bunların ötesinde, basının anayasal görevini yerine getirmesine, kamuoyunu gerçeklerle bilgilendirnesine engeller çıkartmamalı ve habere açıkça sansür anlamına gelecek kararlar almamalı
Avukatlarımız itiraz dilekçesinde diyor ki: Mahkeme, gerekçesinde, “Gazetecinin bir mahkeme kararına dayanması gerektiğini yani açıkça gazetecinin maddi gerçeği saptadıktan sonra haber yapması gerektiğini belirtmiştir... Gazetecinin maddi gerçeği araştırmakla yükümlü olmadığı, maddi gerçek saptandıktan sonra yayın yapılmasının kabulünün haber verme hakkını sınırlayacağı, Yargıtay’ın yerleşik içtihatlarıyla saptanmıştır. Bu şekliyle karar açıkça usul, yasa ve içtihatlara aykırıdır. Basın özgürlüğünü sınırlandırmaktadır.”
***
Malum kişiye duyuru: Bu düzeltme seni temize çıkartmaz! Bu bir aklanma değildir! Gazetemizde yayımlanan “düzeltme metni”nde gerçekleri gizlemeye çalışıyorsun. Ankara Üniversitesi’nden doktora sahibi olduğunu belirtiyorsun ki, bu bizim konumuz hiç değil...
Diyanet’ten aldığın 53.200 dolarla, “Güneş Sisteminin Mekaniği ve Ay’ın Yörünge Analizi” konusunda doktora yapmak üzere Amerika’ya Kentucky Üniversitesi’ne gittin mi gitmedin mi? Döndükten yıllar sonra, Diyanet’in istemesiyle, üzerinde doktora tezi yazılı uyduruktan ve içindeki bilgilerin de çoğunun hırsızlama olduğunu gösterdiğim bir metin verdin mi vermedin mi?
Laga luga edeceğine bunlara yanıt ver!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Teşekkür ederiz.

!

Türkiye yırtıcı, şaibeli, sahte ve fake dergilerde en çok yayın yapan 3. ülke

Predatory journals: Who publishes in them and why? - Selçuk Beşir Demir Dünyanın en prestijli dergilerinden biri olan Elsevier tarafınd...

Predatory journals: Who publishes in them and why?

.....................................................................


...
...
...

* Rastgele Yazılar


  • Prof. Dr. Rıdvan Karluk - Alman Bakan’dan Onurlu Çıkış: “Doktor Unvanımı Geri Alın!” ( Sakarya Gazetesi )

    Anadolu Ajansı 22 Şubat 2011 tarihinde, Türkiye’de intihal ile suçlanan bazı öğretim üyelerine örnek olacak bir haber yayınlamıştır: “Doktorasında intihalle suçlanan Almanya Federal Savunma Bakanı Karl-Theodor zu Guttenberg, doktora tezini tamamladığı Bayreuth Üniversitesi'nden akademik unvanının ge... DEVAMI>>

  • Metin Münir - Martin Luther’in ülkesinde bir istifa

    Başbakan Tayyip Erdoğan Almanya’ya yaptığı ziyaret sırasında Türkiye’nin Avrupa Birliği üyeliğinin neden engellendiğini hiddetle sorgularken Almanya Savunma Bakanı Karl-Theodor zu Guttenberg istifaya hazırlanıyordu. Guttenberg bir süreden beri doktora tezinde intihal yapmak, yani kaynak göstermeden ... DEVAMI>>

  • İntihal istifa ettirdi

    Doktora tezinde yaptığı intihal nedeniyle eleştiri oklarına hedef olan Almanya Savunma Bakanı Karl-Theodor zu Guttenberg bakanlık görevinden istifa etti. Zu Guttenberg milletvekilliğinden de ayrılmak istiyor.>>>. DEVAMI>>

  • Merkel'e 'bilimle dalga geçiyorsunuz' sitemi

    Doktora tezinde intihal yaptığı ortaya çıkan Alman Savunma Bakanı Karl-Theaodor zu Guttenberg üzerindeki baskı artıyor. Doktora eğitimi yapan 30 binden fazla akademisyen, Başbakan Merkel'e mektup göndererek sitem etti. >>>Başbakan Angela Merkel'e açık mektup. DEVAMI>>

  • Mehmet Altan - Bir Alman kaç Türk’e bedel? (Star Gazete)

    >>>Aşağıdaki habere de gene yukarıdaki düşüncelere dalmışken rastladım... “Bayreuth Üniversitesi, Alman Savunma Bakanı Karl-Theodor zu Guttenberg’in doktor unvanını aldığını açıkladı. Bayreuth Rektörü Rüdiger Bormann, zu Guttenberg’in bilimsel yükümlülükleri büyük ölçüde ihlal ettiğini, bu nede... DEVAMI>>

  • Nihal Engin Vrana - Akademik Kariyer: Amaç mı, Sonuç mu? (Bianet)

    Akademik ünvanlar bir amaç değil birer sonuçturlar. Bu akademik ünvanlara sahip olmanın bedeli de sürekli olarak 'hesap verebilir' halde olmak zorunluluğudur. Hesap veremiyorsanız, o pozisyonda da duramazsınız. Cam kolonların üzerine dikilen gökdelenler bir vuruşta yıkılmaya mahkumdurlar.>>>. DEVAMI>>

  • YORUM: Alman siyasetinin yüz karası

    Savunma Bakanı Karl Theodor zu Guttenberg’in hala görevde kalması, Almanya’daki siyasi kültür açısından bir yüz karası. Yalan söylediği ve akademik unvanını hile ile elde ettiği kanıtlanan bir bakan görevinde kalamaz. Bu, demokratik hukuk devletine yakışan bir tutum değildir. Sorumsuzca Bild gazetes... DEVAMI>>

  • Türkiye’de bilim üzerine (Neşeli Beyin)

    >>>Bu sorunun çözümü öncelikle bulundukları yere – bilinçli ya da bilinçsiz – ahlaksızlık yaparak gelen insanların temizlenmesinden geçiyor. Sorunun asıl çözümü ise, bu çarpıklıkların yaygınlıkla görülüyor olmasının temel nedeni olan, yüksek öğretim sisteminin elden geçirilmesinde yatıyor. Ancak... DEVAMI>>

  • Adnan Atalay - YÖNETTİĞİ TEZE LAF SÖYLETMEYEN “DOKTOR” HANIMDAN BİR DOKTORA TEZİ DAHA !

    >>>  Yukarıda açıklanan yanlışlar düzeltilmeksizin Ulusal Tez Merkezince yayınlanmaya devam edilmesi halinde, yanlış bilgilerin yaygınlaşmasından  yalnızca tez sahibi, o tezi yöneten danışman ve onaylayan jürinin değil, YÖK'ün de sorumlu olacağı düşüncesiyle ilgilileri... DEVAMI>>

  • Alman bakan: Doktor ünvanımı geri alın! (Radikal)

    Doktorasında intihalle suçlanan Almanya Federal Savunma Bakanı Karl-Theodor zu Guttenberg, doktora tezini tamamladığı Bayreuth Üniversitesi'nden akademik unvanının geri alınmasını istedi.Bayreuth Üniversitesi'nden yapılan açıklamada, Guttenberg'in, doktora tezini yeniden okuduğunda, ağır teknik h... DEVAMI>>

  • Prof. Dr. Rıdvan Karluk - Üniversitelerimiz ve Bilimsel Hırsızlıklar ( Sakarya Gazetesi )

    YÖK Başkanı Prof. Dr. Yusuf Ziya Özcan, 27 Mayıs 2010 tarihinde üniversitelerimizde bilimsel hırsızlık (intihal) iddialarında artış olduğunu belirterek, ´´İntihal iddialarında artış var. Herkes birbir... DEVAMI>>

  • YÖK’e ve DANIŞTAY’a Açık Çağrı Üniversitelerde Kopya Olayları ve Disiplin Yönetmeliği - II: (Cumhuriyet BT)

    Prof. Dr. Levent Sevgi, Doğuş Üniversitesi Elektronik ve Haberleşme Mühendisliği BölümüÜniversitelerde kopya olaylarında uygulanan disiplin cezaları kaosa yol açmış durumda. Bunda Danıştay 8. Daire’nin “5.3.1998, E. 1996/1016, K. 1998/810, DD, sayı. 97, s. 537” No’lu kararının rolü büyük. YÖK Ö... DEVAMI>>

  • Burak Cop - Burası Kurtlar Akademisi, burada yılda…(NTVMSNBC)

    Türkiye’nin yüksek öğrenim sistemindeki çarpıklıkların “ucube” çıktılarından biri de, “çakma” yayınlarda çıkan “uyduruk” makalelerle kariyer basamaklarını tırmananlar… Bu yazı, ilk bakışta pek az insanın ilgisini çekmeye aday, fazlasıyla “teknik” duran bir konuyla ilgili. Ama bu, konunun önemini aza... DEVAMI>>

.


.