Yabancı ülkelerdeki üniversiteler tarafından DOKTORA TEZİ İPTAL EDİLEN ve DOKTORA DİPLOMASI VE DOKTOR ÜNVANI GERİ ALINAN 2 Türkiyeli'den 1'i Bengü Sezen, diğeri Serkan Anılır (Tokyo Üniversitesi ÇALINTI doktora tezini Mart 2010'da iptal etti). Serkan Anılır'ın doktora tezinin iptal edilmesi, ülke basınında haber olurken, Bengü Sezen'in doktora tezinin iptal edilmesi, dünyada büyük tepkilere neden olduğu halde ülke basınında hiç ilgi görmedi.
Ankara Fen Lisesi'nden 1996'da 2.likle mezun Bengü Sezen. 1995'te Çin'deki Liselerarası Uluslararası Kimya Olimpiyatı'nda bronz madalya almış. Orta Doğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) Kimya Bölümü'nden 3 yılda mezun olduğu anlaşılıyor. 2000'de aynı bölümden yüksek lisans mezunu. Buraya kadar herşey gayet güzel görünmekte.
2005'te ABD'deki Columbia Üniversitesi'nden doktora mezunu. Bu da gayet güzel gözükürken “Development of Selective Catalytic Arylation Methods for for sp2 and sp3 C-H Bonds in Complex Organic Molecules” başlıklı doktora tezinin “UYDURMA” olduğu ortaya çıkınca Columbia Üniversitesi Mart 2011'de Bengü Sezen'in “UYDURMA DOKTORA TEZİNİ İPTAL ETTİ” !
Ülkemizde alışılagelen örtbas yazılarının aksine Bengü Sezen'in “UYDURMA DOKTORA TEZİNİ İPTAL EDEN” yaklaşık 200 sayfalık Columbia Üniversitesi resmi raporları (1), ( 2) sürükleyici dedektiflik hikayesi gibi.
Amerikan Office of Research Integrity (Amerikan Federal Araştırma Etiği Ofisi), akademik sahtekarlık nedeniyle Bengü Sezen'e 5 yıl ceza verdi : ABD'de çalışmasını ve dünyanın herhangi bir yerindeki ABD projelerinde çalışmasını, kıyısından geçmesini yasakladı.
Bengü Sezen'in 7 UYDURMA SCI makalesi, 3 tanesi Mart 2006'da, 4 tanesi Haziran 2006'da olmak üzere, yayından atıldı (RETRACTED).
Yerli akademisyenler, her zamanki gibi Bengü Sezen'in doktora tezinin iptal edilmesini de sessizce izler, görmezden gelir, tepki vermezken, yabancı akademisyenlere göre “Bengü Sezen'in ihaneti kimya dünyasında gerçekleşen bilim sahtekarlıklarının en korkuncu olarak hatırlanacak” .
Tüm bu olanlardan sonra Bengü Sezen'in utandığını, köşesine çekildiğini sanıyorsanız aldanıyorsunuz. Dünyadaki akademik saygınlık kaygısı olan hiçbir üniversitede, akademik kuruluşta, araştırma merkezinde değil akademisyen ya da araştırmacı ya da danışman olarak hiçbir işe alınması ihtimali olmayan Bengü Sezen bir süredir Gebze Yüksek Teknoloji Enstirüsü'nde (GYTE) yardımcı profesör (yardımcı doçent) *.
Eylül 2013'te Bengü Sezen'in Columbia Üniversitesi'nce “İPTAL EDİLEN UYDURMA DOKTORA TEZİ ve yayından atılan (RETRACTED) 7 UYDURMA SCI makalesi hakkında soruşturma açılması için başvurdum.
24.09.2013 tarih ve 300 sayılı rektörlük yazısına cevap olarak yazılan Mehmet Alaittin Hastaoğlu (dekan, Mühendislik) imzalı yazıdan, Mehmet Alaittin Hastaoğlu ve Orhan Şahin (rektör) tarafından Bengü Sezen'in durumu gayet iyi bilinerek işe alındığı anlaşılmaktadır :
İlgi : 24.09.2013 tarih ve 300 sayılı yazınız;
Dr. Bengü SEZEN ile ilgili internet bilgileri aktaran ve işe alınmasıyla ilgili .... işlem yapılması gerektiğini belirten talepçinin bu kurumdan ne istediği anlaşılamamıştır. GYTE .... işlem mercii olmadığından ve de dilekçesinde istediği bir bilgi bulunmadığından dilekçesine cevap gerektirecek bir husus tespit edilememiştir.”
Lisans, yüksek lisans, ve doktorası Kimya Mühendisliği alanında olan Mehmet Alaittin Hastaoğlu, özgeçmişinde sadece kimya mühendisliği konularında çalıştığını yazsa da, GYTE'de Ekonomi, Sağlık ve Çevre Güvenliği, İş Hukuk, ve ironik bir şekilde özellikle “Meslek Kuralları ve Ahlak” dersleri verdiğini de belirtmekte.
Kasım 2013'te bu cevaba itiraz ettim. 9 ay sonra 25.07.2014 tarih ve 4612 sayılı Nermin Bilecen Turhan (1. hukuk müşaviri) imzalı YÖK yazısında :
.... bir kanıta dayanılmadığı; .... bu iddiaların doğruluğunu destekleyecek mahiyette inandırıcı bilgi ve belgelere raslanılmadığı; dosya kapsamında yer alan bilirkişi raporlarında, bu eserlere ilişkin iddiaların doğruluğu yönünde bir değerlendirme yapılmamış olduğu görülmüştür.
İnandırıcı mahiyette bilgi ve belge içermeyen .... iddiaların doğru olması ihtimaline dayanılarak ve bu konuda bir tahmin yürüterek incelenmesinin; kişiler hakkında bu dilekçelere istinaden bir inceleme başlatılmasının, yerinde olmadığı Kurulumuzca değerlendirilerek .... Kurulumuz gündeminden düşürülmesine oy birliği ile karar verildi.” denilmektedir.
Oy birliği ile bunları diyen Etik Kurul, “Ömer Ziya Cebeci, Saffet Nezir, Tülay Yıldırım, İlhan İçen, Fazıl Önder Sönmez, Erol Arcaklıoğlu, Türkay Dereli, Selman Türker, ve Muammer Koç”tan oluşmaktadır.
Gelişmeler duyurulacaktır.
Aldıran olmasa da : bazı ülkeleri zirveye taşıyan, “gelişmiş ülke” denmesine neden olan üniversiteler, “akademik sahtekarlık politikası”yla – her yanını kuşatan ve yağmalayan akademik sahtekar ordusuyla – güruhuyla ÜLKEMİZİ GELECEKSİZLİĞE – YOK OLUŞA SÜRÜKLEMEKTEDİR !
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Teşekkür ederiz.