NEDEN ?

https://plagiarism-turkish.blogspot.com


Yükseköğretimde Gözetim ve Denetim - Yasal Çerçeve ve Uygulamalar -
Devlet Denetleme Kurulu Raporu (2009) lütfen tıklayın
2547 sayılı Kanun’da öğretim elemanlarının disiplin suçlarına ilişkin yapılması düşünülen değişiklikler hakkında Bilim Akademisi’nin raporu (2016) lütfen tıklayın

8 Ocak 2011

Akademi ve İntihal - AHLAKSIZLIĞIN TÜRKİYE ÇEHRESİ (BirGün - kiTaP)

Baybars Külebi, Alper Hançerlioğlu, A. Murat Eren, Togan Kafesoğlu
BirGün - kiTaP, Yıl:4, Sayı:92, Sayfa:19-27, 8 Ocak 2011
İnternet devriminin yarattığı imkanlar, bilgiye ulaşım ve fikri mülkiyet haklarını çağımızın önemli çatışma alanlarından biri haline getirmiş durumunda. Ülkeler yerelinde ifade ve bilgiye erişim özgürlü­ğünü tehdit eden internet yasakları ve benzeri kısıtlayıcı mevzuatlar çevresinde gelişen bu tartışma, daha büyük boyutta da WikiLeaks'in yarattığı uluslararası ku­tuplaşmada kendini göstermekte.
Üniversitelerdeki bilgi üretim döngü­sünün tıkanıklık gösterdiği noktaları in­celeme altına aldğımız bu araştırma dos­yasında, bulgularımızı büyük dönüşümde halkın çıkarlarının gözcülüğünü yapma sorumluluğunu üzerine almış olan öğ­renciler, akademisyenler, aydınlar, sivil toplum kuruluşları, yasama organında fa­aliyet gösteren seçilmişler ve yürütme ka­demesinde faaliyet gösteren sorumlular ile paylaşmak istedik. Dosya, Türkiye'nin yükseköğretim politikasının yarattığı at­mosferde yetişen araştırmacı profilinin ne gibi çarpıklıklara yol açtığını farklı açılardan ve derinlikli olarak inceliyor. Bi­limde ahlaksızlık olarak tanımlanabile­cek bu çarpıklıklardan hususi olarak inti­hal (aşırmacılık, fikri hırsızlık) ve vasıfsız yayınlara eğiliyoruz.
İlk bölümde intihalin kurumsal ve ya­sal tanımları Türkiye özelinde nelerdir, bunlardan bahsedeceğim. Yasalar ve yö­netmelikler çerçevesinde tanımların yanı sıra, Devlet Denetieme Kurulu'nün intihal raporunun bilimde ahlaksızlığın denetlenmesinin önündeki en önemli engelin YÖK olduğundan bahsetmesi, intihal sorununun yapısal ve kurumsal boyutlarını ortaya koymakta.
İkinci bölümde birinci yazıda kurulan arkaplanın üzerine, intihale dair bir du­rum çalışması ile devam ediyoruz. Alper Hançerlioğlu bu bölümde, uluslararası bilim camiasında yankı bulmuş, 2007 yı­lında Türkiyeli fizikçilerin adının karıştığı intihal skandalinin geçmişini özetliyor, üniversitelerimizin ve bilim kurumlarımı­zın bu olaya karşı verdiği kararlardan ve vesile olduğu olumlu gelişmelerden bah­sediyor. İntihalin nedenlerinin aslında atama kriterleri ve yarışmacı bir bilim or­tamında diğer insanların önüne geçmek olduğuna atıfta bulunan bu yazının he­men ardından bu konuyu daha derinle­mesine inceleyen A. Murat Eren'in yazısı geliyor. Akademik atama ve bilimsel de­ğerlendirme kriterlerinin yayın sayısına endekslenmesinin zararları ve bu sistemin kısa ve uzun vadedeki sakıncaları tartışan Eren, konuya çok önemli ve orijinal bir durum çalışması olan WASET organi­zasyonu üzerinden eğiliyor. Daha önce kendi bloğunda ve NTV Bilim'de yayın­lanmış bu yazının kapsamlı bir halini biz­lere sunarak bilimde ahlaksızlığın ana akım medyada irdelenmesi konusunda bize yeni bir mevzi açıyor.
Dördüncü ve son bölüm ise, mevcut yasal çerçeve ve önceki yazılarda sayılan bilimde ahlaksızlık örneklerinden yola çı­karak bu durumlarla nasıl başa çıkıldığı­na odaklanıyor, ve ileriki mücadelelerde neler yapılabileceğini tartışıyor. Haliha­zırda başarıya ulaşmış olan mücadele şekilleri bize bilimde ahlaksızlığın çözümü­nün üniversitede sendikal örgütlenme ve bilgiye ulaşım olanakları ile doğrudan il­gili olduğunu gösteriyor. Genel bir çerçe­veden bakıldığında, intihal ve bilimdeki ahlaksızlık, şu an bir çok alanda sürege­len bilgiye erişim çatışması ile organik olarak bağlantılı.
Bolonya süreci bahanesiyle üniversite­lerinin bütçelerinin kısıldığı, üniversitede üretilen bilginin kamunun denetiminden çıkarılarak, "refah için bilim" aldatmacasıyla piyasanın güdümüne sokulmaya çalışıldığı, ancak aynı zamanda bilginin dolaşımının intemetin katılımcı yapısı sayesinde demokratikleştiği ve yeni dire­niş mevzilerinin oluştuğu şu dönemde, üniversite işleyişinin tekrar gündeme gelmesi şaşırtıcı değil. Bizler, özgün bi­limsel bilgi üretiminin farklı kulvarların­da faaliyet gösteren genç akademisyenler olarak ana akım medyanın yalnızca magazin kısmına ilgi gösterdiği bu güncel çelişkiyi, bu araştırma dosyasıyla günde­me taşımayı ve tarihe bir not olarak düş­meyi borç bildik.
Bu dosya içerisinde yer alan araştır­maların sonuçları intihalin aslında fik­ri mülkiyetin doğal bir arızası olduğu­nu gösteriyor. Bilgiyi çalınabilir, fasonlaştırılabilir yapan da, bilimsel araştır­mayı akademik rant sağlamak için araçlaştırıp bir meta haline getiren de yükseköğretim sisteminin ta kendisi­dir. Üniversitede üretilen bilginin, te­mellük edilen saklı bir mal olarak değil de umumi bir fikir olarak erişime açıl­ması, denetleme olanaklarını kendili­ğinden geliştirecektir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Teşekkür ederiz.

!

Türkiye yırtıcı, şaibeli, sahte ve fake dergilerde en çok yayın yapan 3. ülke

Predatory journals: Who publishes in them and why? - Selçuk Beşir Demir Dünyanın en prestijli dergilerinden biri olan Elsevier tarafınd...

Predatory journals: Who publishes in them and why?

.....................................................................


...
...
...

* Rastgele Yazılar




.