NEDEN ?

https://plagiarism-turkish.blogspot.com


Yükseköğretimde Gözetim ve Denetim - Yasal Çerçeve ve Uygulamalar -
Devlet Denetleme Kurulu Raporu (2009) lütfen tıklayın
2547 sayılı Kanun’da öğretim elemanlarının disiplin suçlarına ilişkin yapılması düşünülen değişiklikler hakkında Bilim Akademisi’nin raporu (2016) lütfen tıklayın

28 Temmuz 2014

Pervin Kaplan - Akademisyenlerin ‘atıf’ çetesi (HABERTÜRK)

ODTÜ öğretim üyesi Prof. Dr. Metin Balcı’dan dinlediklerim işin sadece “parayı bastırıp, makale yayımlatmakla” kalmadığını bir de Türkiye, Çin ve Malezya hattında bir “atıf-referans çetesi” kurduklarını gösteriyor. Makale, akademik kariyerde yükselmede etkili. Atıflar ise sadece saygınlık değil, “para” da kazandırıyor. Çünkü üniversiteler ve TÜBİTAK atıf alan ve “etki değeri yüksek” dergilerde makalesi çıkanlara “yayın teşviki” veriyor. Bu yıl için bu teşvik 5 bin TL.

Bir derginin etki değerini makalelerine yapılan atıf sayıları belirliyor.


Dünyadaki tüm dergiler iki kuruluşun veri tabanında taranıyor. Bunlardan biri Türkiye’de akademik kariyer yükselmelerinde de kullanılan ISI (Institute for Scientific Information) Indeksi. Bu indeksin taradığı dergiler Web of Science veri tabanında bulunuyor. 16 binden fazla derginin 60’ı da Türkiye merkezli. Web of Science geçen yıl Türkiye’den 5, Türk akademisyenlerin en çok yayın yaptığı 3’ü Afrika kökenli 5 olmak üzere 10 dergiyi veri tabanından atıyor.


Çünkü bu dergilerin güvenirlilikleri yok ama “atıf çeteleri” var. Bu çeteyi kuran akademisyenlerin bunu nasıl gerçekleştirdiklerini veri tabanından atılan iki dergiyle anlatayım:


Trabzon’da Energy Education Science and Technology diye Part A ve Part B iki dergi kuruluyor. A fen, B sosyal yayınlar yapıyor. A’daki bir makale bir yılda 129 atıf alıyor. Bu atıfların 83’ü A dergisindeki makalelerden 46’sı B’dekilerden geliyor. Yani biri fen diğeri sosyal makaleler yayımlayan bu iki dergideki makalelerde akademisyenler sürekli birbirlerine atıflar yapıyor. Oysa Balcı’nın da vurguladığı gibi dünyanın en etkili iki dergisinden Nature’da en çok atıf alan makalede bu sayı 122, Science’de 90 olmuş. Türkiye’de bu iki dergideki tüm makaleler ise “atıf rekoru” kırıyor. Atıf artıkça derginin “etki değeri” de yükseliyor. Science Dergisi’nin etki değeri 31 iken bu dergilerden birinin değeri 31.7’ye yükseliyor. Tüm dünyada basılan 45 bin dergi içinde bu dergi 17. sıraya yükseliyor.


“Üçkâğıt” fark edilince iki dergi ile birlikte benzer “atıf şebekesi” kuran Türkiye merkezli 5 dergi veri tabanından atılıyor. Ayrıca en fazla Türk makalelerinin yayınlandığı 5 yabancı dergi daha veri tabanından çıkarılıyor. Prof. Dr. Metin Balcı, “Türkiye, Çin ve Malezya’dan bazı gruplar bir araya gelip birbirlerine atıf yapıyor” diyor.


İşin bir de maddi boyutu var. Balcı A ve B diye basılan bu iki derginin veri tabanından atılmasaydı dünyadaki ilk 15 dergi arasına yerleşeceğini söyleyerek, “O zaman TÜBİTAK’tan her bir makale için 5 bin TL alınacaktı. Bu kişiler yaklaşık 2-3 milyon TL’yi hortumlayacaktı” diyor.


Bu çeteyi kuran, üniversitelerinden yayın teşviki alan, hatta bu yayınlarla doçent ve profesör olan “akademisyenler” için ise YÖK hiçbir işlem yapmıyor. Onlar hâlâ üniversitelerde “ders” veriyor.

23 Temmuz 2014

Dr Tansu Küçüköncü (*) - 30 yıllık Trakya Üniversitesi'nin “ÇALINTI” ve “UYDURMA” tezleri – 1

Adnan Fatih Kocamaz ve Erdem Uçar'ı, Dr A. Murat Eren'in ülke genelindeki gazetelerde de yayınlananTürkiye Akademisinin Arka Sokaklarından Tez Manzaraları” yazısından hatırlıyorsunuz. O yazıda anlatılan 10 ÇALINTI tezden 1'i Adnan Fatih Kocamaz'ın doktora teziydi. Adnan Fatih Kocamaz'ın % 68.75 (112 sayfalık tezin 90 sayfasının % 85.56'sı) ÇALINTI doktora tezinin (2012, Trakya Üniversitesi, Bilgisayar Mühendisliği, danışman : Erdem Uçar) % 34.15'i (tezin 42 sayfasının % 91.1'i) Fatih Aydın'ın yüksek lisans tezinden (2011, Trakya Üniversitesi, Bilgisayar Mühendisliği, danışman : Erdem Uçar) ÇALINTI. Doktora tezinin % 11.61'i (tezin 15 sayfasının % 86.67'si) teknik lise ders kitaplarından ÇALINTI. Tezde hiçbir şey yapılmadığı halde yapılmış gösterilmeye çalışılanların anlatıldığı 80 sayfanın (sf. 43..112)   ÇALINTI oranı % 54.56 (61 sayfasının % 71.56'sı).
Adnan Fatih Kocamaz'ın yüksek lisans tezi (2008, Trakya Üniversitesi, Bilgisayar Mühendisliği, danışman :Erdem Uçar) de “% 62.93 (104 sayfalık tez ana metninin 76 sayfasının % 85.2'si) ÇALINTI” ve “tamamen UYDURMA”, psikiyatri hastalıklarının (şizofreni) teşhisi konusunda. Tezde hiçbir şey yapılmadığı halde yapılmış gösterilmeye çalışılanların anlatıldığı 32 sayfanın (sf. 85..116) ÇALINTI oranı % 27.87 (11 sayfasının % 77.27'si).
Bir süredir danışman ve jüri üyelerinin de aynı derecede sorumlu olduğunu özellikle belirterek Trakya Üniversitesi'ndeki 24 (9 doktora, 15 yüksek lisans) Bilgisayar Mühendisliği tezinin (1996..2012) İPTAL EDİLMESi için başvurdum. 
Adnan Fatih Kocamaz'ın % 68.75 ÇALINTI doktora tezinin % 34.15'inin Fatih Aydın'ın yüksek lisans tezinden ÇALINTI kısmıyla ilgili, “konunun uzmanı hiçbir akademik bilirkişiye gösterilmeksizin – görüşü alınmaksızın” konulara hiçbir aşinalıkları olmayanların (1 kimyacı, 1 fizikçi, 1 mimar, 1 Makine Makine mühendisi) “OY ÇOKLUĞU İLE” alınmış 29.03.2013 tarihli ve 2013/1 sayılı Etik Kurul kararında:
".... Savunmasının devamında Adnan Fatih KOCAMAZ şu görüşlere yer vermiştir: .... Şekiller ve tablolar hariç 112 sayfalık tezin sadece 22 sayfası benzerdir.....
benzerlik oranının % 14 olduğu sonucuna ulaştım. ....
....incelemeye konu olan her 2 tezin sayfa sayfa karşılaştırılmasında benzerlik oranının yaklaşık olarak % 17.34 olduğu tespit edilmiştir. Etik açıdan hata olan bu sonucun ortaya çıkmasında baş sorumlu tezleri hazırlayanlar ise de....Danışman ve Enstitünün de pay taşıdığı kabul edilmelidir. ...
... incelenen tezlerde tespit edilen benzerlik oranının “Trakya Üniversitesi Bilimsel Araştırma ve Yayın Etiği Yönergesi” nin 8a maddesinde tanımlanan İntihal eylemi için akademik çevreler tarafından genel olarak benimsenen % 25' lik oranın altında kaldığı görüldüğünden, tezlerin hazırlanmasında etik hatalar olmasına rağmen, bu hataların intihal olarak değerlendirilemeyeceğine oy çokluğu ile 29.03.2013 tarihinde karar verilmiştir.
 denilmektedir.
1 Etik Kurul üyesi, “konunun uzmanına incelettirilmeksizin karar verilmesi” nedeniyle karara katılmayıp itiraz ederek “ŞERH” koymuş !
Adnan Fatih Kocamaz ve “çokluk oluşturan” Etik Kurul üyeleri, ÇALINTI “resimler” - “şekiller” ve “tablolar”ı, çalıntıdan saymamaktadır !
% 16.84'lük diğer yarısı görmezden gelinerek tespit edildiği belirtilen % 17.34 ÇALINTInın hangi sayfalarda ve hangi oranlarda olduğu ise belirtilmemiştir !
Hatırlatma : “akademik çevreler tarafından % 25 ÇALINTInın normal olarak benimsenmesi” iddiası da doğru değil ! Alman Federal Eğitim bakanı Annette Schavan'ın 2013'te İPTAL EDİLEN doktora tezindeki çalıntı oranı % 11'dir !
Adnan Fatih Kocamaz'ın % 68.75 ÇALINTI doktora tezinin geri kalan % 34.60 (tezin 48 sayfasının % 80.73'ü) ÇALINTI kısmıyla genişletilmiş başvuruyla ilgili 17.02.2014 tarih ve 3507 sayılı, Yener Yörük (rektör) imzalı şahsıma hitaben Trakya Üniversitesi yazısında :
“.... başvurunuz Üniversitemiz .... Etik Kurulu tarafından değerlendirilmiş olup .... Adnan Fatih KOCAMAZ' a ait teze ilişkin olarak daha önce 21.01.2013 tarihinde başvuruda bulunulmuş olduğu, .... ve 29.03.2013 tarihli 4 numaralı toplantıda intihal suçuna vücut vermeyeceği yönünde oy çokluğu ile karar alındığından .... inceleme imkanı bulunmadığı yönünde oy çokluğu ile karar verilmiştir. ....” denilmektedir.
17.02.2014 tarih ve 3462 sayılı, Yener Yörük (rektör) imzalı şahsıma hitaben Trakya Üniversitesi yazısında ise :
“.... Adnan Fatih KOCAMAZ tarafından hazırlanan tezlere ilişkin iddialar daha önce değerlendirilmiş olduğundan ....1 numaralı dilekçenizin (Adnan Fatih Kocamaz'ın doktora  tezi hakkındaki genişletilmiş başvurum ve yüksek lisans tezi hakkındaki 2 ayrı başvurumdan tek başvuruymuş gibi bahsedilmiş) .... inceleme imkanı bulunmadığına .... 20.12.2013  tarihinde oy çokluğu ile karar verilmiştir. denilmektedir.
Bu cevaplara göre, Etik Kurul da Adnan Fatih Kocamaz gibi doktora tezindeki “ÇALINTI “resimler” - “şekiller” ve “tablolar”ı çalıntıdan saymamaktadır. Doktora tezinin “genişletilmiş” ÇALINTI raporuna el sürmek istememektedir. ÇALINTI yüksek lisans tezinin İPTAL EDİLMESİ başvurumla ilk kez karşılaştıkları halde, daha önce konuyu örtbas ettiklerini iddia ederek, el sürmek istememektedir.
1 Etik Kurul üyesi, “konunun uzmanına incelettirilmeksizin karar verilmesi” nedeniyle karara katılmayıp itiraz ederek “ŞERH” koymuş !
Gelişmeler duyurulacaktır.
YÖK tez arşivinde ya da Trakya Üniversitesi kütüphanesinin internet sitesinde bu bölümün tezlerine bakın, pek çoğunu YÖK'ün tezleri sansürlemesi – gizlemesi nedeniyle göremeyecek olsanız da görecekleriniz yetecektir.
Ülkemizde çok yaygın olduğu üzere birilerinin “kapalı devre” çiftliği olarak kurulmuş ve hala aynı şekilde devam eden, 20 yıl önce tam takır kuruluşundan itibaren doktora tezi – diploması fabrikası gibi çalışan, 40'tan fazla doktora tezini danışman olarak imzalamış yardımcı doçentlerin cirit attığı bir Bilgisayar Mühendisliği bölümü.
12.11.2013 tarih ve 1066 sayılı dekan (mühendislik) imzalı Trakya Üniversitesi yazısında : “Bilgisayar Mühendisliği Bölümü 2011-2012 Eğitim Öğretim Yılından itibaren Lisansüstü öğrenci almamaktadır.” denilmektedir. Yani, harıl harıl fason seri üretim çalışan süper fabrikanın yüksek lisans ve doktora tezi – diploması imalatı durdurulmuş ! Anlaşılıyor ki buranın ünü ayyuka çıkmış.
Doktora tezinin % 68.75 ÇALINTI olan, yüksek lisans tezi de “% 62.93 ÇALINTI” ve “tamamen UYDURMA” olan Adnan Fatih Kocamaz, üniversitedeki sitesine göre, lisans dersleri ne ki, yüksek lisans ve doktora dersleri veriyor. Bu halde doktora diplomasına sahip olduktan 2 yıl sonra, Adnan Fatih Kocamaz'ın her an mezun edebileceği “şimdilik” sadece 4 doktora öğrencisi ve 4 yüksek lisans öğrencisi var !
Bu tam bir KABUS ! 
Seyircisi çok bol bir kabus. Seyirciler hoşnut olmalı ki bu kabustan uyanmaya çalışan pek yok. Seyirciler için korku filmi gibi sürükleyici bir kabus herhalde. Devamı pek merak ediliyor olmalı. İzlemeye devam edin, bakalım daha ne .... göreceksiniz !?....
Üniversitelerin böyle doktora ve yüksek lisans mezunlarının tekeline bırakılmasına, böylelerinin 4 nala kendileri gibi “öğretim üyeleri yetiştirerek” kısır döngüyü sürdürmesini seyretmeye devam edin .... Göreceksiniz!
Çok beklemeyeceksiniz, merakınızı her yerde her fırsatta giderecekler, gösterecekler ! Hala görmediyseniz ....
Hatırlatalım : Bazı Bulgar hocalarca hazırlandığı anlaşılan internette çok sayıda sitede Trakya Üniversitesi Bulgarca Mütercim tercümanlık bölüm başkanı İbrahim Murat Çakmakçı'nın Bulgarca bilmediği, doktora tezi ve kitaplarının % 100 kendi kitaplarından ÇALINTI olduğuna ve bu durumun örtbas edildiğine dair belgeler yayınlanmaktadır.
Hatırlatalım : Alman akademik aktivistler bir süredir 100'den fazla ÇALINTI doktora tezinin raporlarını internette yayınlıyorlar (http://copy-shake-paste.blogspot.com), 2 hafta ile 6 ay arasında değişen sürelerde, 10 kadarı federal bakan ve parlamenterlere ait, 20'den fazla ÇALINTI doktora tezini iptal ettirdiler. 1 ay önce aynı üniversiteden 22 ÇALINTI tıp doktorasının İPTAL EDİLMESİ için başvurdular ! (http://copy-shake-paste.blogspot.com/2014/06/dissertation-mining.html).
(*)  Dr Tansu KÜÇÜKÖNCÜ : 2001 başından beri “elverişli eko sisteme yerleşen bakteri kolonisi  benzeri hızla çoğalan zehirli sarmaşık gibi ülkemiz üniversitelerini kuşatarak boğan, çürüten, kokutan, ve çökerten” “akademik sahtekarlık gelenekçileri”ne karşı insan hakları mücadelesi vermektedir.

7 Temmuz 2014

Dr. Tansu Küçüköncü (*) - 240 yıllık İTÜ'nin “KLONLATILAN” tezleri

Bekir Karlık'ı, Dr A. Murat Eren'in ülke genelindeki gazetelerde de yayınlanan “İmece Usulü Bilim Cinayeti Konferansları ” ve “Türkiye Akademisinin Arka Sokaklarından Tez Manzaraları” yazılarından hatırlıyorsunuz. 2. yazıda anlatılan 10 ÇALINTI tezden 1'i BekirKarlık'ın doktora teziydi, 2'si ise Bekir Karlık'ın danışman olduğu tezlerdi. Bekir Karlık'ın doktora tezinin (1993, Yıldız Üniversitesi, Elektronik Mühendisliği, Danışman : Halit Pastacı) % 26'sı Özcan Kuyucu'nun yüksek lisans tezinden (1989, İTÜ Elektronik Mühendisliği, Danışman : Mehmet Korürek) çalıntıdır. Özcan Kuyucu'nun yüksek lisans tezinin danışmanı Mehmet Korürek, Bekir Karlık'ın çalıntı doktora tezinin jüri üyesidir. Ertuğrul Yazgan da her 2 tezde de jüri üyesidir. 
ÇALINTI tezde yapılanların ve elde edilen verilerin anlatıldığı sayfaların  % 83'ten fazlası çalıntıdır. Yani, Bekir Karlık, doktora tezinde hiçbir çalışma yapmamıştır. ( bkz. örnek-2 , örnek-3 ) ! Tezdeki HİLELER sadece bunlar değil ! Tezdeki çalıntı veriler, Bekir Karlık'ın TÜBİTAK Elektrik dergisindeki ÇALINTI makalesinde de görülebilir. 
Ocak 2013'te danışman Halit Pastacı'nın ve jüri üyeleri Mehmet Korürek ve Ertuğrul Yazgan'ın da aynı derecede sorumlu olduğunu özellikle belirterek Bekir Karlık'ın doktora tezinin İPTAL edilmesi için başvurdum. Bekir Karlık'ın danışman olduğu tezlerin hemen hepsinin “ÇALINTI” ve/veya “UYDURMA” olmaları nedeniyle iptal edilmesi için de başvurdum. Ayrıca Bekir Karlık'ın çok sayıda HİLELİ makalesini rapor ettim. Gelişmeler duyurulacaktır. 
Bekir Karlık'ın kendisini uzman olarak tanıttığı konular arasında “koku” ve “elektronik burun” da bulunmakta. 
Bekir Karlık'ın Mart 2014 başında eklettiği “Parfum_data Data Set” başlıklı “kötü koku” saçan  UYDURMA veriler 4 ay sonra bugün, University of California (UCI) Machine Learning Repository'den  atıldı kaldırıldı. ( bkz. ekran görüntüsü)
Bekir Karlık'ın editör olduğu bir dergideki çalıntı ve uydurma makaleleri ile o dergideki başkalarına ait makalelerden çalıntı ve uydurma makaleleri nedeniyle, başvurum üzerine 2011'de Mathematical & Computational Applications dergisi SCI'den (Web of Science) atıldı ! 
Bekir Karlık'ın editör olduğu bir dergideki uydurma makalesi nedeniyle, başvurum üzerine 2012'de Tıp Bilimleri dergisi (Türkiye Klinikleri) SCI'den (Web of Science) atıldı! 
Bekir Karlık'ın rapor ettiğim, arasında UCI'nın sitesinden attığı kaldırdığı uydurma verilerin kullanıldığı iddia edilen “koku” ve “elektronik burun” konusundaki tüm makalelerinin de olduğu, hileli makalelerle ilgili olarak, dekan olduğu Mevlana Üniversitesi'ne Vehbi Çelik'e hitaben verdiği 10 Ekim 2011 tarihli traji-komik cevapta şöyle demekte : 
07/11/2011 tarihli 642 sayılı yazınızda Rektörlük tarafından başlatılan soruşturmaya    soruşturmacı olarak atandığınız ve Dr. Tansu Küçüköncü iddialarına binaen benim savunma      yapmamı istemektesiniz. Öncelikle şunu belirtmeliyim ki Rektörlüğün, kendi üniversitesinin dekanına soruşturma açması son derecede yanlış ve onur kırıcı bir eylemdir. 
Bilgisayar mühendisliği konularındaki 25 kadar makalenin “ÇALINTI” ve/veya “UYDURMA” olduğu şikayeti üzerine açılan soruşturma, konuların uzmanı bilirkişilere gönderilmeksizin, konulara hiçbir aşinalıkları olmayan hem rektör yardımcısı hem dekan olan 1'i eğitimci, 1'i tıpçı olan 2 soruşturmacı ve tıpçı rektörün kararıyla “ÇALINTI” ve/veya “UYDURMA” olmadıklarına karar verilerek örtbas edilse de yukarıdaki cevap yazısının hemen ardından Bekir Karlık, dekan olduğu Mevlana Üniversitesi'nden ayrılmıştır. İstifaya zorlandığı anlaşılmaktadır. 
İnternette adım arandığında, yıllardır hemen hepsi Bekir Karlık ve arkadaşlarınca hazırlanan, çok sayıda, en hafif deyişle “olumsuz” sitelerle karşılaşılmaktadır. Bunlara karşı hamlelerim ise yukarıda özetlendi !
Gelişmeler duyurulacaktır.
(*)  Dr Tansu KÜÇÜKÖNCÜ : 2001 başından beri “elverişli eko sisteme yerleşen bakteri kolonisi  benzeri hızla çoğalan zehirli sarmaşık gibi ülkemiz üniversitelerini kuşatarak boğan, çürüten, kokutan, ve çökerten” “akademik sahtekarlık gelenekçileri”ne karşı insan hakları mücadelesi vermektedir.

3 Temmuz 2014

İntihalci ilahiyatçının Prof. unvanı geri alındı (Milliyet)

Musa Kesler
Üniversitelerarası Kurul (ÜAK), Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim üyesi Prof. Mazlum Uyar’ın doçentlik tezini “intihal” gerekçesiyle iptal etti. Uyar’ın doçentlik ve profesörlük ünvanları da geri alındı. Zamanaşımı süresi dolduğu için meslekten atılmayan Uyar, akademik hayatını Yardımcı Doçent olarak devam edecek. 

İntihal olayı, Prof. Dr Ahmad Kazemi Moussavi’nin YÖK Etik Kurulu’na ve Marmara Üniversitesi’ne gönderdiği şikayet dilekçesiyle ortaya çıktı. George Washington Üniversitesi’nde “İslam Hukuku” dersleri veren İran asıllı Prof. Moussavi, dilekçesinde Prof. Dr. Uyar’ın “Religious Authority in Shiite Islam” adlı kitabından bölümleri kendisine referans vermeden kullandığını belirterek konunun soruşturulmasını istedi. Kitabın kendisinin doktora tezi olduğunu ve çok sayıda Arapça ve Farsça orijinal kaynağa dayanarak hazırladığını belirten Moussavi, “Durumu yakın zamanda farkettim, 100 sayfa intihal yapılmış” dedi. Moussavi dilekçesinde 2000’de Türkiye’de özel bir üniversitede Farsca dersleri verdiğini de belirterek “Türklerin misafirperverliğini de unutmadım” dedi. 

Tez mercek altına alındı 
Moussavi’nin başvurusu üzerine Marmara Üniversitesi Etik Kurulu, Uyar’ın “Şii Ulemanın Otoritesinin Temelleri” başlıklı doçentlik tezini mercek altına aldı. Dört profesörden oluşan bilirkişi heyeti inceleme neticesinde Uyar’ın Moussavi’nin kitabından intihal yaptığını belirledi. Bilirkişi Heyeti hazırladığı 9 Ocak 2014 tarihli raporda, “Prof. Dr. Mazlum Uyar’ın intihal teşkil eden eyleminin uluslararası camiada ülkemizi ve üniversitemizi zor duruma soktuğu ve itibarını zedelediği açıktır“ ifadeleri yer aldı. Rapor YÖK’e gönderilerek Uyar’ın meslekten çıkarılması istendi.

YÖK de onayladı
İddiaları inceleyen YÖK Disiplin Kurulu da yaklaşık 100 sayfalık intihal yapıldığını tespit etti. Ancak 2 yıllık zaman aşımı süresi dolduğu için “meslekten çıkarma” cezası uygulanamadı. YÖK, akademik ünvan yaptırımı için bir yazı yazarak durumu Üniversitelerarası Kurul’a iletti. 26 Haziran’da Konya’da toplanan Kurul, tüm iddiaları gündeme aldı. Yapılan incelemelerin ardından ‘intihal var’ kanaatine varıldı.  

Akademik soruşturma devam ederken, Prof. Moussavi savcılığa başvurarak Uyar’ı şikayet etti. Moussavi, Uyar’ın “Fikri ve Sınai Haklar Kanunu”na aykırı hareket ettiğini belirterek cezaladırılmasını istedi. Bu soruşturma da devam ediyor.

İddiaların odağındaki Prof. Dr. Uyar ise: “Henüz Üniversitelerarası Kurul’un kararı bana ulaşmadı. Böyle karardan da haberdar değilim. YÖK’teki soruşturma da zamanaşımı nedeniyle kapandı. İddia ve suçlamaları kabul etmiyorum.”

!

Türkiye yırtıcı, şaibeli, sahte ve fake dergilerde en çok yayın yapan 3. ülke

Predatory journals: Who publishes in them and why? - Selçuk Beşir Demir Dünyanın en prestijli dergilerinden biri olan Elsevier tarafınd...

Predatory journals: Who publishes in them and why?

.....................................................................


...
...
...

* Rastgele Yazılar




.